25 Ağustos 1938 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14

No, 2192—3507 — 215 inci sayıfadan devam — teklif etmektedir. Irkçılığa ayni şiddetle merbut Mahmud Sadiyi (11) bu arada saymış olalım. İnsan mecmuasına gelince; bu mecmua etrafına toplananlar <ken- di kendimizi bulmağı» iş gibi ırki seciyeler veya resmi programlara rabtetmekle beraber; ananeyi gene bir zaruret olarak ele almaktadır- lar, Meselâ Hilmi Ziya, yeni bü- tün cereyanları için olduğu gibi.. Baha Tevfikle tabiiyunun başı Ebu Bekir Razi arasında bir anane ku- rulabileceğine kanidir (12. Diğer taraftan o tarihte oynadığımız rolü meydana çıkarmakla ufkumuzu dünya mikyasına kadar, genişlete- bileceğimiz fikrini taşımaktadırj13). Türk iskolâstiğini bu kadar göz- de büyüten Hilmi Ziyaya göre, «kendimizi bulmak kendimize dön- mek bugünün en esas meselesi ol- muştur.. Düne kadar çok alışkın olduğumuz iki tip garb hayranlığı kozmopolit insan, içine kapanmış egosantrik adam bize şimdi çok yabancı gelmektedir (14|..» Sabahattin Eyüboğlu ayni mec- muade anane meselesini edebiya- tımız için mevzu bahsetmektedir : «Yeni Türk sanatkârı eski ge- killer dünyasını yeni kiymetlerle şenlendirecek, eski meyvalarda ye- ni lezzetler bulacaktır. Yedi estetik meşru bir tefsirle eski kıymetleri kendi idealine mal edecektir (16).> Biraz da «Ar, bakalım: «Şinasidenberi yıllar geçti. Fa- kat binbir kılığa giren garb hay- ranlığı uzun yıllar gönüllerden &i- linmedi. Tanzimatla şark garba dönmüştü. Bugün bir dönüş var, garbtan yurda dönüş (16).> (11) Türk milletinde irsi hamule maka- lesine bakınız. Mülkiye mecmuası 43 (19) İnsan mecmuası sayı 4, (18) İnsan mecmuası sayı 1. 114) İnsan mecmuasi sayı 1. 116) Keza 116) Ar mecmuası Suud Kemal sayı 5 yıl 2. UYANIŞ Avrupadan görünüşler Almanyadan bir manzara Ar da çıkan Hasan Âli Yücelin bir yazısı bu «dönüşe» hakikaten «görülmemiş» bir anane beyecanı ilâve etmiye çalışıyor: «Bugünkü Türk resmi sadece bugünün türlü reşmi değildir. Mağara duvarlarına Türk kahramanı Efrasiyabin, Alp Ertunanın kızıl boya ile resmini yapan asırlar önceki Türk ressamı fırçasını - bazan gizli, bazan aşikâr - fakat her zaman alevli bir şule gibi, aralarında büyük fasılalar olsa bile yere düşürmemeksizin, eiden ele bugünkü Türk ressamına ulaştırmış (17) miş.» Ayni zat Akşam gazetesinde bir «milli felsefe» ihtiyacile, bunu meydana getirme imkânlarından sik sık bahsetmektedir.. ilâh, Görülüyor ki, yeni bir anane cilik cereyanının başlayıp başlama dığı meselesi bir münakaşa mevzuu olmaktan çıkmıştır. Cereyan ba- rizdir. 117) Ar mecmuası sayı 4 yıl 2.