228 SERVETİFÜNUN Dil Tedhikleri : 56 —— ——— No. 2089—404 Yabancı Kelimeler Türkçede Nasıl Yazılmalıdır! m Türkçeleşmiş kelimeler Bir dile mal olmuş kelime hangi dile gel- diyse o dilin şekil ve ses bünyesine uymuş ke- limedir. Bu itibarla, yabanci asıldan gelip türk- çeleşmiş olan kelimenin ; a) Şekli, b) Sesi ürk dilinin şekil ve ses kaidelerine göre değişecektir. Bu değişmede en büyük yeri şekle verme- miz lâzımdır. Çünkü, birinci bahsimizde görül- düğü gibi, yabancı kelimelerin şeklini ve bu- nün neticesi olarak sesini tayin eden şey dilin şekil bünyesidir. Bundan başka, muhtelif dillerde ayni ses bulunduğu için, ses cihetinden değişme bazan pek az olabilir, bazan da hiç icap etmez. Hal- buki, her dilin kelimelerini isim, sıfat, edat., olarak tayin eden kaideler ses kaideleri değil, şekil kaideleridir. Bunun için, yabancı kelime- lerin bir dile mal olarak kalmalarında en bü- yük Amil şekillerini değiştirmiş olmalarıdır. Bu Yazan: Vahdet Gültekin 'suretle, meselâ, sonekile isim şekline giren bir kelime, yalnız ses kaidesine uyarak yabancılığını kaybetmiş kelimeden daha munistir. T Dilimize yabancı asıldan gelip türkçeleşmiş kelimelerde bu iki kaideden yalnız biri, ses de- gişmesi görülmektedir. Çünkü, dilimize geçen kelimeler ekseriya dilcilerin kararile alınma- mış, konuşulan dilde ses cihetinden türkçeleş- miştir. Dilcilerimizin türkçe şekil vermelerinde göz önünde bulundurdukları şey de ancak yabancı ek sesinin türkçeleştirilmesi olmuştur. “Tetkiki- mizin üçüncü kısmı olan “yabancı kelimeler nasıl türkçeleştirilmeli» bahsinde şimdiye kadar türkçeleşmiş kelimelerde hâkim olan kaidelere dayanılacağı için, bu bahiste bu kaideleri göz- den geçirebiliriz: Diyebiliriz ki, yabancı kelimeleri kendine imal edebilmek cihetinden en zengin vasıtaya sahip olan dil türkçedir. Hakikaten, biç bir dilin hususiyeti bizimki kadar iki esaslı kaide ile tesbit edilmemiştir. Bu iki kaide: Atatürk, ill öncü Dil Kurultayınıh iki celsesi arasında, Kültür Bakanı Saffet Arıkan ve Londra Elçisi Fethi ile görüşürken mm — lam — nam m