No. 2089 —404 UYANIŞ Xlinci Olimpiyadda ' Kadın Sporcular Uğraşdıkları Spor sahalarında Kendi- terini Gösterdiler, Takdir Uyandıran © Yukarıda, soldan sağa: Ameri- eskrimcisi Joanna dö Tus- di kan; italyan kadın sporcular ekipinin şefi Mersedes Raba- glietti; amerikan disk atıcısı CartrüdVilhelmeon; italyan disk atıcısı Liubika Gabriç — Aşa- gıda: yunan manialı koşu şam- piyonu Domnitza Lanitis; olüm- piyadların kadın memurların- dan biriyle beraber — Solda, Olimpiyad oyunları başlamadan Önce, büyük stada abealiyi yer- (© leştirme denemeleri yapılırken düğümüz zaman gözümüz gönlümüz tok, gövdemiz yorgundu. Eski Kâğıthane, Çırpıcı, Göksu gezintileri artık öldü, Şimdi o güzel yerlerin yemyeşil çayırla- rına yolu düşen birkaç çobandan başka uğrıyan kal- madı... O yerterin' canik eğlentileri de her eski gibi tarihe gömüldü veya gömülmek üzere bulunuyor. Fakat, Oo gezintilerin canlı hâtıreları, görenletin dü” güncesinde her zaman yaşıyor... Artık yaz tatili gel- mişti. Kumral komşu kızı, üstüste birkaç gün gözüme görünmeyince, uğursuz çingenenin falının çıktığına bayağı inanasım geldi. Bütün boş zamanlarımda 9 teşli bakışlarımı içinde toplıyan, ince çiçekliğe artık ber gözüm takılışta aldanıyordum. Çünkü o köşe bom- boştu. Neiri yapraklı ıtırın yeşil gövdesi, ne sarduu- yaların ateş çiçeği ve ne de karanfiller onun yoklu gunu dolduramıyordu. Nereye gittiğini ve zaman dö- Deceğini kimseye soramıyordum. Ayrılık çilesini dol- gurduğum bir sıcak yaz gününün akşamında yüzti- mün, alnımın steşi biraz azalsın diye, bahçedeki ku- yuya koştum. Evin öteki bölüğünden kuyuya sü aj- önlilini mıya gelen teyzemin ge inini gördüm, O telâşından ince pembe cntarisini ıslatmıştı. Islak kumaş parçası gövdesine yapışmıştı. İki altın zincir gibi önüne sar- kan örülü saçlarının kızıl kordelalı uçları bile doldur- ğu koyvadaki suya değiyordu. Körpe gelin çok genç evlenmişti. O sıralarda ancak onyedi yaşlarında bu- lumyyordu, Henüz kadınlığa, ev işlerine pek aklı er- mediğinden eline geçeni kırıp döküyor; bu yüzden kaynanası tarafından * dikvruk - diye anılıyordu So. yam diye söylemiyorum. İk ızın kocsaz 30 likti ama, her eksiğini yapıyor, onun doymak bilmiyen gözletini elinden geldiği kadar kapatmıya çalışıyordu. Demin- denberi kuyuya attığı kovuyı bir türlü çekemiyen gelinin yardımına koştum. Birkaç kulaçta suyu yw- karı aldık. Ben, gülerek: ar, bununla yüzümü yıkıyayım da, sonra 86- nin kovanı doldururum. — Bitmedi —