3 Eylül 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 6

3 Eylül 1936 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

226 Hafta Yazısı : amman SERVETİFÜNUN No. 2089—404 GEÇMİŞ ZAMANLAR VE SPOR Fuad Puranin spor sahasında yaptığı faydalı neşriyattan, « Kayak », « Sağlık topu ve oyunları », « Günlük cimnastik >, «Bayanlar için günlük cimnastik » isimli eserlerinden, muhtelif sayılarda etraflı surette bahsetmiştik. Pek yakında « Anneler, sizin için » isimli bir eser daha bastıracak olan Kıymetli öğretmen ve muharrir, « Uyanış» a arada ma- SPOR kelimesi gerek mahiyeti ve gerekse tatbik şekilleri itibarile ta ilk zamanlardanberi yapılagelen be- deni bir faaliyettir. Bu faaliyet ilk zamanda ne kıy- met arzediyorsa, bugün de hemen hemen aynidir. Beden için bir kıymet, fikir için bir nimet olan bu fzaliyet, devirlerin karakterlerine uymuş ve bu- İunduğu devrin bazan eğlencesi, bazan da verimli bedeni faaliyeti olmuş, sağlık işleri arasına katılmıştır. Evet, spor ilk zamanlarda yapı- İsyordu. Bu zamandaki insanlar, bunu sırf bir ihtiyaca karşılık olarak yapı- yorlardı. Karnını doyurabilmek için uzun zaman yuvasından aynlan ilk insan bütün gün bir lokma yiyecek için dolaşır dururdu. Avının peşine düşen bu insan, yeri gelince atlar, yeri gelince atar, tırmanır, koşar, sıçrar velhasıl bugünkü modern pantetlon dediğimiz sporların hepsini yapardı. Bu yapış, bugünkün- den farksızdır. Aradaki fark birinin tabiatla uğraşması ve bunu yaşamanın ilk şartı kabul edişi, diğeri ise yani bugünkü, içinde yaşama yahut yaşa- mayı uzatıcı bir gaye gizli bulunan keyfi bir harekettir. Keyfidir; çünkü bugün bumu ancak istiyenler yapıyor. Halbuki, ozamanda herkes yapmak mecburiyetinde idi. Yapmıyan, yap- ya açlıktan ölür veya daha açık gözlü- lere, becergenlere yem olur giderdi. İnsan oğlu kolay kolay ölmek ister mi? Şüphesiz hayır. Bu yüzdendir ki; bu zamandaki, bu tabii spor samimi idi. Şimdi ise ferdi ve keylidir. Fa- kat bugün gerek milli müdafaa ba- kımından, gerekse başka yönlerden sporun gelişmesi ve bütün yurddaş- kale yazacaktır. İlk yazısı şudur: Fuad Pura ların bunu ileri bir vazife telâkki et- meleri istenilen ve varılmıya çalışılan biricik amaçtır. Spor tarihine bir göz atar, ken- dimizi bundan yıllarca evveline götü- rürsek, bu faaliyetin devirlerin karak- terlerine uyup uymadığını pek güzel anlıyabiliriz. Spor tarihine ufak bir göz atış, bizi bu işlerin ilk başladığı yer olan Çine, Hinde götürür ve burada bu işin tamamen sağlık bakımı yönünden ele alınışı ile bizleri karşılaştırır. Bu zaman ve bundan evvelki zamanlar ise bizi atalarımızla karşılaştırır. Bu karşılaşma benliğimizin aynasıdır. Bü- tün her şeyde olduğu gibi, Türkler burada da, bu işte de baştadırlar ve zamanındakilere örnektirler. İdeal sporun ruhu olan fazilet, ta bu zamanda Türkler tarafından vaz- olunan ana esastır. Başarıcılık, yaratıcılık, enerji kudretinin kuvvete tahvili Türklerin yüksek karakterleri armasıdır. €Türk atına bindi? cümlesi bütün beldelere korku ile karışık, bu baha- dırı görebilmek isteği verirdi. <Türk geliyor» cümlesi ise; yıllık mesafede bulunanlarda gözlerini o tarafa çevirir ve kısa bir zaman sonra karşısında atı üzerinde dik ve geniş omuzlu, vakur Türkü görürlerdi. Bundan sonraya gelecek olursak İsparta, Atina, Roma ile karşılaşırız. Bu karşılaşma ise bize hayret verecek kadar güzel, hiddetlendirecek kadar da çirkindir. Bedeni faaliyetin birçok yönlerden tedkiki, bunun sistemleş- mesine doğru gidilmesi yüksek gaye- lerden olduğu gibi, yüksek emeklerin ve idelerin maheulüdür. Bu böyle olmakla beraber gene ayni zaman içinde biribirinden pek farksız bulunan iki beldenin ayn ide taşımaları haki- katen bize hayret verir, verecektir. Fakat şunu da söyliyeyim ki bu faa- liyetler devirlere uymak ve bu devir- lerin sosyal karakterlerini taşımak mecburiyetindedir. Bu, bir esas kabul edilebilir. Bu faaliyetin bugüne kadar geçirdiği safhalarıle devirleri karşılaş- tıracak olursak eğer, sosyal varlık, bu- nun üzerinde çok tesirli bir müessirdir. İsparta, Atina buna güzel bir misal teşkil eder. Birinde güzellik, zerafet, ince ruhluluk esasken, diğerinde kırı- cılık, yakıcılık, dökücülük ve nihayet başarıcılık hâkimdir. Biri yavrusunu cılız olduğu için uçurumdan aşağı yuvarlıyor, diğeri fena olduğu için iyileştirmiye çalışıyor. Birinde bedeni faaliyet eksiklerini tamamlamak, diğe- rinde ya hep ya hiç düsturu hâkim. Bu beldelerin bulunduğu yer olan Yunanistan, zamanın bu işlerle uğra- şan en ileri yeridi. Spor tarihleri de

Bu sayıdan diğer sayfalar: