No. 2058 —373 «Gal Prensi». Yan tarafta annesinin tahta çıktığı za- man çekilen resmini görüyorsunuz; bu da Veliahdin ozamanki resmidir. Şimdiki Kral Sekizinci Edvardın 25 sene evvelki resmi Bağları kopmaktan kurtarmak ve sağlamla- mak #cap ediyordu. İngiltere hükümeti genç prensten istifadeye karar verdi ve onu Kanada- ya gönderdi. Geri döndüğü zaman İngiltere hükümeti, prensin vaziyeti kurtardığını gördü. Ve ona yeni seyahatler hazırdı. Prens Edvard bu sefer Avusturalyayı, Yeni Zelândayı, Cenubi Afrikayı, Hindistanı, Japon- yayı, Cenubi Amerikayı, ve Amerika Birleşik Cumhuriyetlerini ziyaret etti. Bu seyahatlerin” de hem Britanya imparatorluğunun parçaları arasındaki bağı kuvvetlendirdi, hem Britanya- ya iktisadi mahreçler bulmağa çalıştı ve İngi- 1iz ticaretini yükseltmeğe muvaffak oldu. Bu seynhatlerden sonra 1928 de Doğu Af- rikasına hususi bir seyahata çıkan Prens Ed- vard, babasının Hastalanması üzerine İngiltere- ye döndü ve kendini yeni vazifeler ve mes'uli- yetler karşısında buldu. Genç Prens, 35 yaşına varmıştı ve bu yaşa kadar evlenmek meselesi ile uğraşmağa vakit bulamamıştı. Bu yaşa vardıktan sonra, insanın UYANIŞ 149 hayat ortağını kendi kendine seçmesi lâzımgelir. Prens Edvard için de artık siyasi düşüncelerle şu veya bu Prensesle evlenmek sırası geç- miş gibi idi. Aile tazyiki altında karar ver- mekse, iyi bir netice vermezdi. O halde bu işi en minasip zamana birakmak en uygun hareketti. Bu sırada İngilterede iktisadi buhran devri başladı, oda beş yıl kadar sürdü. Bu de- vir Prens Edvardı olgunlaştırmağa yardım etti, onun hayat meseleleri üzerindeki görüş- lerini değiştirdi. Prens, artık her şeyden fazla, halk kitlelerile temastan zevkalıyor, onlarla düşüp kalkarak anlaşıyor ve sevişiyordu. Bugün bütün İngiltere halkı onunla bera- berdir. Bunun sebebi onun halkı yakından ta- nıması, halkın dertlerini yakındau bilmesidir. Prens Edvard, İngiliz işsizlerinin kulüplerine gider. Orada, işsiz geçen günlerinin yeknasak- lığından doğan melâli gidermek için toplanan erkek ve kadınlarla konuşur, onları ağırlama- ga çalışır. Sekizinci Edvard ile en fekir sınıf- lar arasında hiç bir engel yoktur. Fakir sınıf- lar onu <yeni adam> tanırlar ve onun sefalet içinde yüzen evlere girmesini, maden ocakları- nın diplerine inmesini, her bahaneden istifade ederek kendilerine yardım temin etmesini, kendi davaları lehinde nutuklar söylemesini bir nimet ve bir müjde sayarlar. İngilterenin, yoksulluk içinde yaşayan mil- yonlarca ailesi Prens Edvardın bir gün bütün memlekette : «Memleketimiz gibi medeni bir memlekette bu şeraitle karşılaşmaktan en derin elemi hissediyorum.» dediğini hatırlıyorlar. Hakikatte Prens Hdvardın fakir sınıflara karşı aldığı bn vaziyet İngilterede radikal ih- tilâlin kopmasına karşı gelmiş ve halkın Prens Edvarda karşı derin ve samimi bir itimat beslemesine saik olmuştur. Prens Edvard, son günlere kadar amele kulüplerine devam ediyordu; ve bunlar içinde bir çök dostlar edinmiş ve sarayı hakiki insan- lık seviyesine vardırmıştır. Kral Core, 1928 de geçirdiği hastalıktan sonra Veliahdini yanından ayırmak ve önü seyahate çıkarmak istemiyordu; Prens Edvard da İngilterenin içinde çalışmayı, hariçte dolaş- maktan üstün tuttu. Beşinci Corcun oğlu Sekizinci Edvardın, babasına tam manasile lâyık bir halef oldu- ğunda ve herkes tarafından sevilerek Saltanat