128 UYANIŞ Bebeğin saçları — 198 üncü sayfadan devam — — Kaç para eder oğlmum, dedi, bir kere bunlar olmuştur. Aslı var, yok. Neyse.. Bütün mahallede adının dolaşmasını ister misin? — Aman ne diyorsun, an- ne? Hem yavaş söyle bunları, belki bitişikdekiler duyar. — Ohalde bir cevap verde kızın annesine söyliyeyim. Yok- aa sabaha kalmaz bütün İstan- bulda çalkanırsın |. — Anne, bu evden çıkalım, çok uzak mahallelere gidelim. Benim için, başka bir vilâyette iş aldı diye çıkaralım. — Sanki dairene gelip her şeyi öğrenemezler del.. O za- man katimerii rezelet çıkar, bir de sahtekâr olursun.. — Demek komşular falan bana: «Kıza saçını gönderen Kurunuvuşta âşıkıl» diyecek öyle mi? Vallahi çıldıracağım anne.. — Hiç telâş etme oğlum. Mademki onlar sana bir oyun yapmak istiyorlar, biz de onlara yaparız. — Hay ağzını öpeyim an- neciğim. Nasıl? — Ben giderim: «Mademki kızınız oğlumu seviyor, oğlum da onu seviyormuş. Saadet sev- gidedir, Tanrı yazdıysa neye olmasın? Gençleri nişanlayıp mürüvetlerini göreli.» derim, — A a! Nediyorsun anne, başıma belâ ı satın mı aldıra- caksın ? — Ötesini dinlesene oğlum. Yalnız nişanı burada yap- mayız. Birkaç gün sonra bu evin ufak olduğunu, bize yet- mediğini ileri süreriz. Oldukça uzak bir yere taşını1z. İşteni- şanı burada yaparız. Kimsenin bu işten haberi olamıyacağı için dedikodu yapmazlar. Yapsalar bile hiç olazsa kulağın duymaz. Talaton ; 2-1013 Abonesi : Türkiyede; yıllığı ai <R aylı abancı ülkelerde 36 İsviçre frangıdır. Gasalemize İlân varecakler, İstanbulda Ankare Caddesinde HolerğSamanon we Huli İlân Şirketine gitmelidir. No. 2056—371 UYANIŞ Tedi günde bir m e. vi Türk gazetesi KURULUŞU Telgmf : İstanbul Uyanış 600 engağiliki İtalyanlar, Doğu Afrikazında yaptıkları harbe en çok uçak harbi şekli veriyorlar. İtalyan tayyareleri, boyuna bombarduman maksadile havalanıyorlar. İşte İtalyan tayyarelerinden biri, havada ! Bir iki sene Feriha ile gezersin, onu avutursun. Neo, işine gel- medi mi? Daha ne istiyorsun? Bir müddet gönlünü eğlendirir durursun.. Mademki oseni ger- çekten sevmiyerek bunu yaptı. Nişanlı olduğunuz zaman için» de muhakkak onun seni sevme- diğini anlıyacaksın. İşte 'sana başından atınak için bahane... * * 5 Feriha, Bedriyi daha çok önceleri hakiki bir sevgi ile sevmediğine üzülüyor; onun ken- disini sevebilmesi imkânına ina- namadığı için kendine kızıyor- du. Bu hatasını telâfi için de Bedriyi bütün kuvvetiyle gevi- yordu. Bedri de Ferihayı tah- mininden çok başka bulmuştu: onun da kendisine göre güzel tarafları vardı. Bilhassa aşın- mamış gönliyle kendisini çıl- gınca seviyordu. Temiz huylu, açık kalbli, zeki, muktedir bir ev kadınıydı. Edirnekapının bir kenar ma- hallesinde yapılan sahte nişanı, altı ay sonta mesut bir da. takip ediyordu!... Enver Naci AHMED İHSAN Matbaası Ltd.