112 UYANIŞ No. 2055—370 UYANIŞ dl günde bir Mm m > Türk > grat : ie Uyanış Ma ml v ia vi aylığı 600 m Yabancı Mi S6 Km frangıdır. Gastlamize ilân verseekler, İstanbulda Ba Çaddesinde — Bm ya Rufi İlân Şirketine gitmelidir. — 109 uncu sayfadan devam — Bunu karşılık, dillerinde bula madıkları kelimeleri - ki bunlar daha fazla kültürel sözlerdir - be- raber yaşadıkları ulusların dille- rinden almışlardır: İstorya — ta- rib, tiparlamak — tabetmek, apos- tol — exiz, v. 8. keza bütün reg mi sözlerinde türkçe olmadığını, vali, devlet, mahkeme, mekteb, vergi gibi türkçe kelimeleri bilme- diklerini şöylemiye hacet yoktur. İslâm dininin, son derece ferd- leştirici, şahsiyeti kaybettirici te- siri altında müslüman türkler eski zamanlarda sahip oldukları soy adlarını büsbütün kaybederek Ah- med, Mehmed gibi anonim adlarla kaldıkları halde Gagauz Türklerin- den her birinin sülğlesini belli e- den öz türkçe bir soy adı vardır. Gagauz adlarından bazılarını bu- raya kaydediyorum : Karabacak, Kula, Kâhyaoğlu Kürkçü, Kapuz, Kolcu, Bayraktar, Fazla, Kurdoğlu, Kaygı Öksüz, Karakulak, Kusursuz, Kazmalı, Ça- taltı, Koyuncu, Balcı, Süpürgeci, Topuzlu, Kırabakan, Kısa, Uzun, Kalın, Paşalı, Yularo, Kıvrak, Zavrak, Bölek, Kısır, Keser, Gev- şek, Tuzekmek, Gözen, Kasım, E- fendi, Gilgır, Balaban, Budak, Bı- yık, Beyoğlu, Perçekli, Kılçık, Kapçıklı, Köse, Kese, Keleş, Ken- digelen, Kaynak. <Ulus» dan Yaşar NABİ Necatinin Ölümünün 8 inci Yıldönümü Necatinin Cebecideki mezarını ziyaret edenlerden bir grup Maarif Vekili Necatinin ölümünün 8inci yıldönümü dolayı- siyle, Ankarada tören yapılmıştır. Önce Terbiye Enstitüsü sa- lonunda toplanılmış, söylevler verilmiş, şiirler okunmuş, Neca- tinin hayatı ve eserleri sineinada gösterilmiştir. Sonra Cebecideki mezarı başına gidilmiş, teşkküller namına çelenkler konulmuştur. Saylavların, Maarif Cemiyeti ve Spor merkezi başkanlarının, Ankarada bulunan İzmirli hemşerilerinin hazır bulunduğu bu ziyarette, İzmir tarihi müellifi Raif Nezih, hazin bir şiiri okumuş, eniştesi ölen için yazdığı Halid Bayrak, bu ziyaretten dolayı Necatinin ailesi namına teşekkür etmiştir. muhteviyatını içtiler. Neden sonra, Lüben, tüfek kundağıla dolu fıçıların dibini deldi ve şarapla tufana tutulan mahzen- den çıkarken hareket işareti verdi. Alayı bahçenin demir par. maklıklı kapısına kadar götür- düm, Ayrıldıklarını görür gör- mez, kapıyı iyice kapadıktan sonra, kurtulduğumuzu bildir- mek için Madam dö Lüziye koştum. Kurtuluş haberi üzerine genç kadın, duvarla karyola arasındaki dar boşluğa başını iğerek : — Mösyö Plangone, Mös- yö Planşone, diye seslendi, Zaif bir iççekmesi cevap verdi. Madam dö Lüzi, bağırdı : — Allah kurtardı. Ah, Mösyö Planşone, siz beni öyle korkuttunuz ki, sizi ölü sani- yordum! —SON-— AHMED İHSAN Matbaası Ltd.