No'18941—206 371 * r« Birazda orun İKİ ŞARKI EN Gözlerin kendine vurgun bu gece, Bir yeşil göl gibi durgun bu gece, Sevgiden belki de yorgun bu gece Bir yeşil göl gibi dungun bu gece, İçi yıldız dolu kirpiklerinin, Sonu yok sanki derinliklerinin, Gözlerin böyle uzaklarda senin Bir yeşil göl gibi durgun bu gece. iy & Tülden de, ipekten de hafifsin, yumuşaksın, Göğsümde uçarken sanırım yerden usaksın,! Yıldızlar açılsın da senin raksına baksın, Göğsümde uçarken sanırım. yerden uzaksın. Aşkın da hiramız gibi açtıkça kanatlar Rüya gibi süzgün bakıyor gözlerin, ey yar! Ruhunda da, cisminde de bin bir kelebek var, Göğsümde uçarken sanırım yerden usaksır. Halit Fahri Dönüş Kadıköy vapuru yolcularını karaya bırakmak istemiyormuş gibi ağır ağır yürüyor. i Köprü arkada zaferden sılaya dünenlere imrenerek bakıyor. Dolma bahçe sarayı uzaktan bize ve Ankaraya neşeli selâm- yolayor. Haydarpaşa savaştan dönen muzaffer bir gunüllü alayını uğurlamak için gelenlerin gürültüsü- nü yaşatıyor... Ve uzun yol boyunca Sıra sıra kadınlı, erkekli halk her zamaukinden çok ayrı bir istek ve neşe içinde mendil sailayor. Ve tren İnkılâp yolcularını inkılâp kaynağına bir an önce kavuşturmak için acele ediyordu. z Kutlu olsun bütün vatana: Yüce benliğini kendi dilile anlatacak. Mutlu olstn büyük Türk diyarına: Domlapınar destanı öz dilimizle yazılacak. Hıfzı Oğuz Kalemin Ucundan Cehennem Büyük İtalyan şairi Dante Alighieri'nin İlâhi Komedisi (La Divina Commedia|) Ragıp Rifkı Bey tarafından lisanımıza tercüme edilmeğe başlanmıştır. Bu muazzam eserin ilk parçasını teşkil eden Cehen- nem neşredilmiştir. Kitap Cemal Azmi matbaasında Millet kütüphanesi tarafından bastırılmışlır. Dört forma tutan bu eserin fiyatı 60 kuruştur. Diğer iki kısım olan Âraf ve Cennet te yakında neşredilecektir. On üçüncü on dördüncü asırların arasındaki zamanın en kuvvetli bir eseri olan İlâhi Komedinin lisanımıza yeniden tercüme edilişi ede- biyatımız için iyi bir hadisedir. Bilhassa lisan bilmi- yenler bu eserden pek güzel istifkde edebilirler. Yalnız kitabın serlâvhası İlâhi Komed değilde niçin İlâbi Temaşa, anlayamadım. Sonra İlâhi Temaşa serlâvhası altında şu kelimeler var: La divine comddie. Eserin aslı İransızca olsaydı bu serlâvhanın kitaba ilâvesine aklım ererdi. Acaba mütercim bunu, eserin türkçeye İransızcadan tercüme edildiğini göstermek için mi, yaptı?.. Kitabın başında, büyük şairin hayat ve eserlerine ait teferrüattan daba ziyade, eseri hakkında bizi do- yuran etraflı bir tahlil ve tetkik yazısı bulunsun. Bilhasea klâsik eserler bize çok yabancıdır. Bu eserlerin nasıl, ne tesirler altında yazıldığı pek malü- mumuz değildir. Büyük ecnebi eserlerin tercümeleri yapılırken, bu eserlerin özünü, mahiyetini bize ap- açık anlatan kuvvetli tetkik yazılarına ihtiyacımız vardır. Ruşen Eşref B., Çoban şiirleri tercümesinde bunu pek güzel yapmıştır. İlâhi Komedinin edebi kıymeti için, gene İransızcadan, ciltler dolusu tahlil ve teukit yazısı adapte edilebilir. Bu kadar bolluk içinde, büyük tercüme eserlerine, izahname diyebile- ceğim bir kaç sayfa fazla ilâve etmek, metin tercü- mesinden daha külfetsizdir. Ragıp Rıfkı beyin Cehennem tercümesi metin itibarile iyi bir çalışma mahsulüdür. Kendisi takdire şayandır. Lisan güzel olmakla beraber kulağa meuus gelmiyen bazı kelimelerin kullanılması da, kitabın okuma zevkini aksatmıyor değil.. İlâhi Komedinin diğer iki kısmında, daha temiz bir türkçe ile eserin tamamlanacağını ümit ederim. A