370 SERVETİFÜNUN No.1891-—206 eye Dil yolculuğu Kurultay Gençlik ve Dönü Mutlu olsun büyük Türk yarınına: Dumlupınar destanı öz dilimizle yazılacak. Ankarg treni, lüzum gördükçe, mücadele ynlların- dan inkılâp meydanlarına büyük geleceğe inanmış gönüllüler taşır. Zira aynı Şefin gösterdiği yelda yürüyenler onun parmağının çizdiği doguyu ilk atılışlarının konağı saymağa alışıktırlar. Oğlunu vatan sınırlarına gönderen türk anasının temiz inanışile kardeşlerini Ankaradan inkılâp mey- danlarına yollayanların duyguları arasında büyük fark görülmez. Ankara istasyonu işte böyle insanlarla dll. > Biliriz ki Beyin isimli, çapı belirsiz silâhlar; &a- mimiyet atlı genişliği ölçüsüz kalpler, maksatlı Ankara yolcularının dağarcıklarını dolduran en umulur azığıdır. Herkes aynı maksadın yolcusu olduğunu birbirinin yüzünden seçiyor. Ve trende her yolcu «yelesi ka- barmış atlarla Tunayı geçen» bahadır atlıların se- vincile coşmuş. Anlaşılıyor ki Ankara yeni bir inkılâp meydanına ilk gönüllülerini yolluyor. Kurultay Dolmabahçe sarayının tarihi gizliliklerini daha kapıdan çözülmüş bulduk. Ve gözlerimiz saray ke- limesinin yanında gelecekleri boğuna &radı, durdu. Eski zevk toplantılarına çoktan veda etıniş süslü salonlar, uzun beklemelerden sonra sahiplerine kavuş- tuğunu anlayan gizli bi sezişle gülüyor. Ve kuca- ında topladığı insanların büyük isteklerini biliyor gibi ağır başlı bir eda takınmış; onörle bu ünlü sahiplerini süzüyordu., Radyo, öz dilimizin eskiliği kadar büyük ve şerefli abidesinin temel atma şenliğini bütün Türkiyeye anlatıyor. Yedi aâırlık Osman oğulları tarihinde saraylara nasip olmayan bu şeref payesi kısa Türk tarihinde Dolmabahçenin payına düştü. Saray, ilk defa Türklük için, milli benlik için konuşuyor, İstanbul radyosunun bu kadar şumullu konuştuğunu bilmiyoruz. Büyük adam, oturduğu yerden yeni bir kadife kaleyi gösteriyor gibi milâdın asırlarca ötesinde par- ladığını sezdiği büyük güneşi asırlara saplanan iradeli nagarlarile her gözü olana gösteriyor. Ve İstanbul radyosu bütün cihana Türk tarihinin şerefli selâmle- rını yollayor. Lozanda kapitülasyonların idam kararı alınmıştı, Manevi okaditülasyonların ölümü kararlaştırılıyor. Bu iki ölüm mahkümu birbirine okadar çok benziyor ki.. Dolmabahçede 7 İstanbul ertan bir emekle bütün Türkiyeye bu temel atma şenliğinin dokuz gündür sesini dağıtıyor. Dolmabahçe sarayı het kalbe bir inanışın; her kafaya , bir etilışın hızını verdi. İnkılâp devam ediyor. Anlagılıyor ki dili için diline doğru giden Türk, geçmişinden daha şerefli bir ge- leceğin. inanmış yoleusudur. Ve şu en büyük hakikattir: Bu yola karşı durulmaz. Bp | Bn büyük işi alay yollarına sürüklemek istiyenler vatana ihanet ederet silâhını vatan çocuklarına gevi- renler kadar iğrenilmeğe lâyıktırlar, Çünkü en kötü adam, kendi öz benliğine ve kendi yarınına kötü örnek olan, inanmayan adamdır.. Türk, öz benliğini bulmağa doğru attığı hangi adımında geri döndü? Ve yeni yolun candan yoleu- ları, hangi maksadın peşinde gittiler de muvaffak olamadılar? Önde daima O oldukça muvaffakivetler her zaman bize imrenecektir. 26 eylül Türk milli kültürünün başı; kültür ha- yatanın Rönesans'ıdır. Ve muhakkak ki Türk yılının eylülü, ağustosla ayni safta yürüyecek. Gençlik 15.000 genç muallim vatanın 15000 kögesinde çalışıyor. Ve yüz binlerce Türk genci bu uğurda çalışmayı şeref biliyor. Gençlikten ne istendi de yapamadı! İnkılâbımızın en gür ıyğı yarın görü- lecektir Bu ileri harekette dağarcığını en önce sırtına vuran gencin yarın üzerindeki hakkı elbette büyüktür. İnkılâp uğrunda, her seferberlikte Türk geneliği kadar feragat ve inanışla gönüllü olan gençlik her millette yoktur. Yarını, yarınla beraber yapmak ise hızlı yürüyen kütlelerin yupacağı en doğru iştir. Hakla vazifenin karşılıklı olduğunu bilen türk gençliği çoktan gönüllü yazıldığı inkılâp seferberli- Einde payına düşen vazifeyi bekliyor.