314 SERVETİFÜNUN No.—1887 202 ÜÇ PERDELİK PİYES | BaşkaBir Yol | Yazan M. Feridun Eniş — Demin ki sözlerinizle Emel Hanimi mı istihdaf ediyordunuz * Azize — Katiyen. Emel Hanımı ne kadar gevdi- gimi herkes bilir. Ben umumiyetle kadınlardan bah- sediyordum. Enis — Azize Hanımefendi bendenize çok kıy- metli bir nasihat verdiler. Fakat nasihat ihtiyarlar- dan gençlere doğru giden bir emniyet köprüsüdür. Azize — (Müstehzi) Pek şairane bir tabir.. Enis — (Devamla) Halbuki Azize Hanımefendi nasihat verecek bir'sinde değildirler. ize — Beui pek mi genç buluyorsunuz! Enis — Genç ve güzelsiniz Hanımefendi. Azize — Teşekkür ederim. Halbuki şimdiye kadar üç kocaya vardım. . Cahit — (Şakacı) Yabancı olsaydık Eniş Beyin bu iltifatından bir mana çıkarırdık. N Azize — Siz ve sigarası içiyorsunuz Cahit Bey" Cahit — Yenice. Takdim edeyim mit Azize — Veriniz. (Enis Azize Hanımın sigarasını yakar) Mersi. Sekizinci Meclis Evvelkiler, Ragıp, Selma, Emel, Ragıp — Affedetsiniz, sizi beklettik. Makbule — Ziyanı yok efendim, burada, tatlı tatlı konuşuyorduk. Cahit — Vaktın nasil geçtiğini hiç bissetmeğdik. Emel — Radyo çalımadınız mıf Makbule — Sizi bekledik. Emel — Neden Azize — Radyodan daha inberesan bir bahis açık dıda ondan çalmadık. Emel — Neden bahsettiniz. Pek merak ediyorum. Enis (o(Azize Hanımın bir gaf yapmasından korkar) Azize Hanım kadınlardan bahsetti. Cahit — Kadınlardan ve aşktan.. Emel — Azize Hanımefendinin bu hususta tec rübeleri vardır. Neler söyledigini öğrenmek isterim. Azize — Kadınlardan bahsettim, doğru. Fakat aşktan degil. Aşktan Enis Bey bahsetti. Emel — (Hafifce kızararak) Enis Bey ihtimal başından geçen bir aşk macerasından bahsetmiştir, Azize — Hemen hemen.. Ben de kendisine nasi- hat vereyim dedim bana kızdı. Enis — (Müşkül vaziyette) Estagfarullah.. Had- dim mi efendim? Emel — Niçin kızdı? Kadınların aleyhinde mi bulunuyordu * Cahit — Enis Bey değil, Azize Hanım kadınların aleyhinde balunda. Azize — Haşa. Ragıp — Pek meraklı bir bahis imiş.. Keşki bu- rada bulunsa idik. Selma — (Gülerek) Kadınların aleyhinde mi bu- lundunuz efendim 9 Azize — Kat'iyyen. Sadece aşkın sleyhdari oldu- ğumu anlatmak istedim. Sözlerim yanlış tefsir edildi. Ragıp — Bravo.. Ben de sizden tarafayım. Azize — Hakkım yok mu! Dostluk varidetile yaşar. Fakat aşk sermayesini yer. Emel — (Müstehzi) Bunu pek anlayamadım. Ragıp - Yani dostluk devam eder, aşk sonu olmiyan bir şeydir. Emel — Bu dünyada neyin sonu var ki, baba. Azize — Dostluk devam eder, Aşk devam etmez, demek istedim. Cahit — Doğru. Aşk yerini dostluğa terketmezse devam edemez. Her halde devam edebilmek için aşk. dostluğa inkilap etmelidir. Bunu bütün evli olanlar bilir, Emel — Aşklarından bahsedenler samimi değil- midirler j Enis — Samimidirler, bu muhakkak.. Azize — Evet samimidirler fakat kendilerini al- datırlar. Cahit — Olabilir. Samimi olduklarını kabul et- mek kâfi.. Azize — Sizin için kâfi ise mesele yok. Cahit — Sen ne dersin bu işe Ragıp! Ragıp -- Vallahi, siz bahsi değiştirdiniz, benin bu işe aklım ermemeğe başladı. Selma — Bu akşam briç oynamıyacak mıyız Makbule — (Ayağa kalkarak) Haydi başlıyalım. Cahit — Fakat bu sefer Ragıpla hanımlara karşı oyniyacağız. Emel — A, hiç böyle çapraz oyun görmedim, Cahit — Bunun çaprazlığı neresinde? Maksat iki kişinin iki kişiye karşı oynaması değil mi Selma — Peki, kabul ediyoruz, buyurun. (Selma Hanım soldaki briç masasının bulunduğu odaya gider. Makbule Hanım, Ragıp, Cahit ve arka- lârından Azize Hanım onları takip ederler). Dokuzuncu Meclis Enis, Emel, sonra Azize İlatım. Emel — $iz briç sevmez misiniz * Enis — Severim. Emel — Sonra mı oyniyacaksınız ? Enis — Hayır. Bugün aynamak niyetinde degilim. Yanınızda bulunmayı tercih ediyorum. Emel — Teşekkür ederim. Ben brjç oynamasını sevdiğim kadar oynayanlara bakmasını da severim, Enia — Eğer bakmak istiyorsanız 8İze mani ol- miyayım Emel — Hayir. Sonra bakarım.