298 e) SERVETİFÜNUN — Ne.1886—201 üç PERDELİK PİYES . Hakikati öğreninceye kadar nekadar ıztırap çek- tiğimi bilirsin, Yok Ragıp, kızımıza itimat edebiliriz. Bundan emin ol, Ragıp — Oda Enise karşı pek lakayt değil.. Ben öyle görüyorum. Geçende Süadiyede dikkat etmedin mi, Enisle ne tatlı konuşuyorlar. Selma — Oh, o herkese karşı mültetittir. Üçüncü meclis Evvelkiler, Emel, Şadan (Emel sokak elbişesile girer, Koltuğunda bir kaç mecmua, elinda bir paket vardır.) Ragıp — Gel bakalım. Nerelerde kaldın $ Emel — Nerimana uğradım. Beni lakırdıya tuttu, vapuru kaçırdım. (Elindeki paketleri masanın üstüne koyarak) Of, nekadar yoruldum! > air — Ne yapıyor Neriman, kocasından mem- nun mu? Emel — (Yorgun) Memnun. Selma — Annesi evde midif Emel — Evde idi.. Size selam söyledi. Bugün- lerde gelmek istiyor. Selma — Nerimanla birlikte, değil mif Emel — Hayır, Neriman sonra kocasile gelecek. Şadan — (Girerek) Yemek hazır efendim. Şimdi mi yiyeceksiniz yoksa birazdan mıf mel — Ne çabuk ? Yemek vaktı geldi mif Selma — Bu akşam biraz erken yiyeceğiz. Bili- yorsun ya misafirler gelecek. Emel — Ha, evet.. Unutmuştum.. Ragıp — (Karısına) Yiyelim, değil mi? Selma — Yiyelim, ya. (Şadana) Peki kızım geli- yoruz, ali çıkar. Emele) Haydi yavrum şapkanı Siki rda mel — (Şapkasını çıkarmakla meşgul) Anne yüzüm gözüm toz içinde, biraz yikanayım da gelhim olmaz mı? Selma — Peki, bekliyoruz. Emel — (Kapıya doğru giderken durur.) Bu akşam ire gelecek ?.. Cahit Bey, Makbule Ha- nım.. SONLA Ragıp — lm Hanım, Enis Bey, Valdesi.. Dmel — Aman baba, Azize Hanımı ne diye çağırdın 1. Ragıp — Neden, bu hanımdan hoşlanmiyor musun? Emel — Hoşlanmiyorum değil ama, bilmem ki, kim olduğu bellisiz bir kadın.. Selma — Pek ala kadın. Nesi var? Ben hoşle niyorum, pek Jakırdıcı bir hanım. Emel — Zaten seni eğlöndirecek bir. olsun da kim olursa olsun.. Selma — Sen istemiyorsan konuşma, ben konu» urum. Emel — Peki canım konuş.. söylediğime pişman oldum. T Başka Bir Yol | Yazan M. Feridun Ragıp — (Emele) Niçin «Kim olduğu bellisiz bir kadın» diyorsun? Kocası ölmüş, kendi halinde dul bir kadıncağız.. Emel — Aman baba. peki canım işte.. dul bir kadıncağız,. iyi ya.. bir şey söylemedim. Ne kadar kıymetli bir kadınrnıış bu.. Ragıp — Peki Enis Beyle annesi hakkında fikrin nedir f Emel — Ne fikrim olacak 1.. Şayanı hürmet bir hanımefendi.. Ragıp *- Annesi «Şayanı hürmet bir hanımefen- di», oğlu! Emel — (Gülerek) Oğlu.. Zade Narçın Beye benziyor. (Kapıya doğru gider). > — (Hiddetli) O nasıl lakırdı öyle? Em (Eli kapının o —— Bey hak- kında rini sordunuz den de söyled Ragıp — Bu sözleri sana aim Emel — Ne bileyim ben baba, anası hakkında fikrin nef Oğlu hakkında fikrin ne? Ahret sualleri soruyor sunuz, Enis Bey hakkında ne fikrim olabi- lir? Laalettayin bir adam işte.. Tabii terbiyeli, ma- lümatlı, zeki, falan filan.. Selma — Haydi kızım gevezeliği bırakta çabuk gel, bekliyoruz. Emel — (Masaya avdet edip paketini alarak) Ha, bak e e Ben şimdi gelirim, (Çıkar) Balta — (Rağıba) yetime mü 9 ei bigâne değil» diyordun! Ragıp — Sen onun hakikatı biliyorum. Selma — İnşallah tahminin doğrudur. oğlu da biraz Rezaki sözi bakma. Ben Dördüncü meclis Evvelkiler, Azize Hanım (Şadan kapıyı açar, Azize Hanım girer. Kırk, kırk beşlik, güzelce, gün görmüş bir kadın. Biraz esrarengiz.) Ragıp — ( Yerinden kalkarak ) Buyurun Hanr mefendi.. Azize — Rica ederim rahatsiz olmayın. Selma — (Kanapeyi göstererek) Şöyle buyurun efendim. , Azize — Rahatsız olmayınız efendim. edersin, (Otnrur) Sizi en çok seven benmişim den erken gelen yok.. Ragıp — Allah ömürler versin.. Azize — Nasılsınız efendim? Küçük hanıni ne yapıyorlar? Bu akşam biraz geç kaldılar galiba, İs- tanbula inmişlerdi değil mi? Selma — (Mütehayyir) Evet. Azize — Biraz eyvel pencereden gördüm. Elinde paketlerle acele yürüyordu. istirham .. Ben-