11 Ağustos 1932 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14

11 Ağustos 1932 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

174 SERVETİFÜNUN Ne. 187g—193 ÜÇ PERDELİK PİYES Yazan M. Feridun Makbule — Nasılsınız evladım? Emel — Teşekkür ederim Hanımefendi, çok iyiyim. Ragıp — (Saide) Vay.. sen nerelerden çıktın? Sali — Amca bey bu son günlerde pek meş güldüm. Ragıp — Haberimiz var. Selma — (Kızına) Saide nerede rasgeldin * Emel — Nerimanla tahini boyalı evin önüne kadar gittik. Baktık kimseler yok, tafaız.. O evine gitti ben de buraya geliyordum. İstasyonun önünden geçerken tren geldi. Çıkanlara bakıyordum Birde yolcular arasında Said'i görmeyim mi? Aman ne kadar memnun oldum anneciğim bilmezsin. Sait — Nasıl oldunuz amca be Ragıp — İyiceyim, Yalnız hastalık beni çok sarstı. Zaif düştüm. Sait — Sizi pek merak ettim. Ragıp — Belli.. Bir haftadır hatırımı sormak ak- ından bile geçmedi değil mi Sait — Vallahi işlerim çoktu Amca bey. Ragıp — Hangi işlerin? Sait — Mamafih geçende doktor Hayri beye raggeldim, sizi sordum, «İyileşti, bir kaç güne kadar sokağa çıkabilecek». dedi. Ragıp — Evet. Yarın sabah bir kerre daha mua- yene edecek.. Sait — Amca bey siz Hanci Zadeyi tanırmısınız * Ragıp —- Hanci Zade kim Cahit — Kerim bey olacak.. Sabun tüccarı de- ğilmi! Fabriketör ! Sait — Evet, Ragıp — Ha, anladım. Ne olacak! Sait — Tanıyorsanız bir istirhamda bulunacaktım. Ragıp — Söyle bakalım. Sait — O Sirkecideki yazihanesi için bir muha- gip ariyormuş.. Ragıp — Ey! Sai — Ben muhasiplikten bir az anlarım. Fakat iki bin lira kefalet istiyor. Bana kefil olmanızı rica edecektim - Ragıp — Sen onun muhasebe işlerini yapamazâın. Muhasiplikten biraz anlamakla bu iş olmaz. Bunu sen kolay bir iş mi zannediyorsun ? Sait — Ben yapacağımdan eminim. Ragıp — O halde git imtihan ol. Muvaffak olur- gan ötesini düşünürüz. Şadan — (Girer) Efendim çay bazır.. Buraya mı getireyim, yoksa bahçede mi içeceksiniz $ Selma — (Makpule hanıma) Burada belki sıkıldı- nız. Biraz bahçeye çıkalım mı Makbule — Nasıl arzu buyrulursa efendim. Selma — Siz nasl emredersiniz. Makpule — İsterseniz çıkalım, biraz hava elırız. Emel — Üşürseniz atkımı getireyim | BaşkaBir Yol | Makpule — Zahmet etmeyiniz kızım, üşümem. Selma — Bey, sen ne yapacaksın! Ragip — Bana müsade ederlerse bahçeye çıkma- yım. Bir kere gözüm korktu. Cahit — Bir iki gün daha dışarı çıkmasın. İhti- yatı elden bırakmamalı. Siz teşrif edin efendim biz burada otururuz. Makpule — (çıkarken) Leyla Hanımefendiyi gö- rüyormusunuz ? Selma — Geçende Emel görmüş efendim. Va- purda, değil mi kızım! Emel — Evet. Aman ne kadar zaiflamış adeta tanıyamadım (Eiantinlar çıkarlar). Beşinci Meclis Ragıp, Cahiş, Sait, bir aralık Şadon Cahit — Gene rakı içiyormusun Ragıp" Ragıp — Tabii hasta iken içmedim Cahit — Haata olmadan evel Ragıp — Bildiğin gibi. Cahit — Bildiğim gibi ise iyi değil. Sen eskiden çok içerdin. Ragıp — Ha, o senin bildiğin Ragıp kalmadı. Aramra elli dirhemlik bir şişe içiyorum, o kadar.. Eskisi gibi muntazaman içmiyorum. Sen Cahit — Ben biray bir buçuk aydır ağzıma rakı koymiyorum, Ragıp — Çok iyi ediyorsun. Cahit, doğru söyle, rakı içip içmediğimi neden sordun * Cahit — Hiç.. Aklıma geldide.. Acaba eskisi gibi çok içiyormusun diye merak ettim, Ragıp — Yoksa benim hakkımda bir şey mi işittin? Cahit — Katiyyen. Ne işideceğim Ragıp — Canım bu hastalık dolayisile filan.. Cahit — Seni temin ederim. Ragıp — Ben demin söylemek istemedim. Azizim, benim hastalığımın sebebi rakı, anlıyormusun! Deh- şetli bir krip geçirdim. «Delirium taemene»>.. Nihayet bu da başıma geldi. Bilirsin ki bu kriz müzmin bir alkolizmin neticesidir. Dört gün kadar sürdü. Doktor Hayri bey bana: «Eğer kriz esnasında hararetin 39 dereceyi geçmiş olsaydı, seni kurtarmak kabil ol- mazdı.» dedi. Anlıyormusun Cahitciğim, az daha gidiyordum, Cahit — Ne diyorsun 9 Müzmin alkolizmden bah- settin, Sen alkolik sayılmazsın ki.. Ragıp — Ben alkolik sayılmaz nıyım?.. Ben adam akıllı alkolikim.. Sen de öyle.. Cahit — Beni korkutma Allah aşkına * — Devamı var —

Bu sayıdan diğer sayfalar: