25 Nisan 1932 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 19

25 Nisan 1932 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 1854 — 169 BİRİNCİ PERDE Lâle devrinde, Sütlüce'de dere kenarında bir köşkün bahçe- asi,.. Burası gizli ve kibar bir fubuş yuvasıdır. Önünde bir çar- dağı olan köşk, sağda, tü nihayetteki plândadır, Ön plânda fıs“ kıyeli bir havuz ve havuzun yanında, renk renk atlen yastıklarla dolu şilteden bir sedir vardır. Dipte, cesim çınarlar ve meyva ağaçları,, Ağaçların tam ortaşında, dip perdesinin dallar ve yap raklar arasından gösterdiği dereye inen mermer bir iskele mer- diveni... Solda, birinci plânda ağaçlar, ikinci plünda köşkün bahçesi- ni sokaktan syıran duvarın ortasında ufak bir hahça kapiler... Duvardan mor salkımlar sarkar, Sağda, havuzun ve sedirin etrafında Jöle tarbları,. keza sol «da ve anhnenin muhtelif cihetlerinde renk renk İlâleler... Perde açıldığı vakit, gurubun son dakikularıdır. Sonra ye- Yaş yavaş gece çöker ve ay doğar, bülbüller ötüşür. MECLİS ı Mestinaz, Leylâ, Dilâşup, Esma, Bacı Mestinaz, solda bir çınara yaslanmış, karşıdaki ufka ve dereye dalmış, tatlı bir hulya içindedir. Diğerleri, havuzun Karşısında, fakat biraz sahnenin ortasına yakın vaziyette dağınık oturmuşlardır. Yalnız, hacı, köşkün kapısı önünde, renkli lâleler arasında, siyah bir tezat gibi ayaktadır. MESTİNAZ, ulku ve dereyi göstererek, Yine çöktü Sâdabat akşamı bahçemize; Gün ufukta benziyor pembe feracemize; Sular mor salkımların rengini içmiş gibi Öyle tatlı renkte ki... DİLAŞUP, #ama'ya Meelinas'ı işaretle. Oof, bu kız da.. Yarabbi! Her akşam Nedim gibi şairliğe yeltenir! ESMA Şair sevgilisidir, yeltense de ne denir! Mestinaz'a, Kız, hazırlan, nerdeyse gelir şeyda bülbülün. DİLAŞUP, müstekzi, O bülbül de nekadar müptelâsı bu gülün | MESTİNAZ, ilevliyerak, | Ne demek istiyorsun? DİLAŞUP, karşısındakini deşmek istiyen muam- malı ve istifhamlı bir bayıla, Yani sen on beşinde İ Hercai bir kızsın da... İ ESMA, söze atılarak. i O şairin peşinde Kimbilir daha nice tazeler dolaşıyor! Nedim belki senin de hayalinde yaşıyor | Sokularak, yarı ciddi, yarı lâtifeci. p' Sakın kıskanmıyasın Mestinaz'ı sen biraz?., MESTİKAZ, tasdik ederek. İyi bildin!.. | DİLAŞUP, itiraz haraketile, Ciddiye alma bunu, Mestihaz| Bilirsin ki ben böyle iftiradan hazzetmem ! ledi SERVETİFÜNUN 211 LEYLA Fakat meşhur meseldir: Bir çiçekle yazetmem| Şair aşk bahçesinde her dak ayrı yoklar, Şimdi konca koklarsa şimdi açık gülkoklar. DİLAŞIP, kıskanş ve silim, Sakın eli deymesin kızıl bir karanfile | MESTİNAZ, Miayt gili. Ne olur? DİLAŞUP Ne mi olur?.. kendi yanar nafile! Karanfili yakamaz... PMESTİNAZ Budala !.. haydi şurdan! Kalbim daha alevdir orzumdaki lâhurdan. Kırmızı çalımı gösterir. DİLAŞUP Pekâlâ, o alevi hangi dudak üflüyor ? NESTİNAZ, cebri bir kanatla. Dilâşup, eğil biraz, eğil de kalbime sor: Bana yeter Nedim'in şirindeki hararet | ESMA Aferin, kız, aşkını dünyalara ilân et! BAĞ, karşıdan. İki gönül bir olsa ayıramaz padişah! ESMA Ah o Nedim, o Nedim, ah o ea bülbül ah! Mestinaz'ı avladı en ince hislerinden.. Yükselince bülbülün nağmeleri pe Kız çırpındı bir lâhza yaralı bir kuş gibi, Sonra düştü bülbülün koynuna bihuş gibi: Her ikisi beraber ottüler su başında! DİLAŞUP Unutmayın: Mestinaz henüz on beş yaşında! Hem sonra bilirsiniz, ne hercai çiçektir; Emin olun, aşkı da bir bahar sürecektir: Bu kız bir gün bıkarsa kasideden, gazelderi, Nedim Ahmet Efendi su içemez bu elden... MESTİNAZ, esabi. Teyze! artık yetişir, uğraşmasın benimle | ESMA, tatileye boğarak, Dilişag'a. Çabuk solar, oynama benim yaseminimle : Hemen yapraklarını dökecek sanır insan... MESTİMAZ, Tilâşuy'a. Sen asıl kendine bakt.. Biraz utanir insan: Sırça köşkte oturan taş atmaz başkasına.. Hiddetle gipip köşke girer. ESMA. idyup'e istihse ile süzerek, İşte o da taş atar böyle senin tasına: i Biraz üstün ıslanır.. Ne çare, katlanmalı| | O bülbüle eş olup sonra kanatlanmalı | / DİLAŞUP, dudaklarım bükesek, Aman! ben âşık mıyım o kızın Nedim'ine? -— Devamı var —

Bu sayıdan diğer sayfalar: