m iii vi “ 398 ME a Ee EAA Ee SERVETİFÜNUN No.1840 — 155 — 395 inci sayfadan mabaat — Kar dinmiyor, felâket bitmiyor ve zavallı ndam suamayor, ağlıyordu.. Genç örkeğin yasamiyacaık diye korktuğu yavrusunun gözlerinin içi güldüğü, müthiş tipili ve açlıkla geçen dördüneli bir sabahlı. Mahrumiyet içinde, çocuğunun bu me ek tebes sümleri genç adamin kalbine yeni bir ümmü, damar Tarına açlıkla, terbiye görmüş bir çezayon vermişti. Düşünüyordu,.. Bu açlık günleri ark devam etmez, böyle gidemiyorduysa, gidemiyormu diye kendinden fazlı sevdiği yuvasını gör göre ölüme lerk edemem diye düşünüyordu. Ne olursu lan İmdi uyarıya çıkacak, evlerine yanım saab mesiledeki büyük değirmene inip oradan yiyecek ve saire tederik edecekti. Lâkin elim bir ihtimal vardı, Ya değirmende kimseyi bulniuzen? İltimaldi, kapi değildi. Bununla beraber bir ümit de vardi. Sonrü bayat Tatiyen data pek genç rubu sündetle tülmin edilmemiş genç karını, oyun kalbini yavın: gunu ve nihayel yavrusunu hakan muhterem kadın, süt nineyi düşündü. Ne ve ne pahasına olursa olsun diyor, gözü bir şey görmiyorlu,. Kararını vermişti, değirmene kadar Şayet, Al, ona adem ifade eden bu şayet, değir mende kirseleri göstemiyecek bir şekilde tahaklnk ederss 0 Zama eye döner dönmez iki üç gündür acı acı, bacasında baykuşların öttüğü, şimdi bir yığın gwnlet enkazından ibaret kalan muşturip yuvasını bir mezar yapacak, kürmna, çocuğuna, süt nineye ve enson olarak kendine kıyacak, bu nevmit aşiyam gine, ilk gün ona gördükleri viran biline, aslını çö virecekti,. Ogün, çikmıya karar verdiği sabah genç kadın azıcik. iylik hissediyordu. , Yuvaları için bütün benliğile titrediğini pek iyi kocasının. değirmene gitmek için evden sil hatinde «bildiği müteşebbis ve fedakâr kocusnın bu hareketi orun midesine gön bir ünit gıdası gili inerek derhal hazım hörüp kanına karışmış. kalbine, damurlarına büyük bir kuvvet vermişti. Genç erkek souk ve tipiye mukevemet için sım “şike sanınmış olduğu hâlde karısının gözlerinden, süt annenin elinden öperek cwarda doluşmı kurtlardan hayatın ve dolayisile sevdiklerinin huyatım vikiye için silahını alarak güzel karısile son hir def'i göz göze geldikten sonra büyük bir cesaretle dışarı fırladı. | “Kipi sertti... Fakat genç erkeğin azim ve imâni daha sert ve ünl kudretlişdi, tipiyi yetiyordu. Kocası evden çıkar çikmaz derlini 'peüeerelere “kudın bem beyaz, sdeta donmuş denecek ba- vü içiüde tipi ile mücadele ederek ilerliyen bir ka- raltınin değirmen istikâmetine doğru indiğini gördü. Kalben tanrıdan muavenet istiane ederken dikkat ediyor, köcasımu nasl silim atabildiğini, nasil yörü- düğü görmek istiyordu. | Fakat hava kudürmuş, kar taneleri aç kalan bir yüvn için gıda ve yardım aramıya çıkan bir züvulliyi kendi içine karıştırmıştı. Dere istikametinde oynaşan .k dan başka müteharrik biç bir gölge Hözük- müyordu. Küdin yalniz kalınen yavrusu süt, annenin kolla» rindâ ve ber iki kadın odanin bir köşesine büyül müşler, gözlerini merakla santten ayırmıyorlür, ikide bir fertını sarsıntama aldanarak kapıya, sonru acaba geliyormu diye pencereye, koşuyorlardı. Saat dürtü: yor, ilerliyordu. Yelkovan. Hareket etmiyor görünen bu İbre dev mlıralarla sayıları üç data dolaşıp tekrar on ikinin izürine geldiği esuada kocasının evden çıktığı zer birgün içinde tç sanilik bir mâzi olimişti. Bir omiziki, bir haftayı geçn hüzibir mazinin de vamlı, istıraplı mazisi... Sant durmadan yürüyor, dakikalar artiyor gönç kadın korkularına delhşsi veriyordu,. Üstülte bir kaç odunun kesif bir dür Airmu cıkardım bncadan act te bir baykuş sesi geliyor ve günki bu sünmet elçisi genç kadin kürü getiriyordu Simdi zevalli kalan kadın kollarım kavasnin gıt tiği istikamete açimş ağlıyor, ağlıyordu.. Büt anne müteestirdi.. Sik sik gerç kadını teselli wilivar ve: — Meraklanma hanım, gelir. Belki değirmende konuşuyorlandır, belki efendi köye inmiştir, nerdeyse gelir ve zavallı genç kulin: — Gelir diyordu, gelir elbet eğer yağıyorse.. Yağıyorsa gelecekti Fakat o, ondan, onun gelect- dinden çoktan ümidini kesmişti. Çünkk kocusı altı sani ölmüş, zavallı adani bala gelmemiş, mes'nl adam evdon sütmhleyin çıkınış ve birdaha hiç dönmemişti, Baykuş sesleri arasında. sızılı. bir akşam oluyur ve genç kadın süt gineye: — Kocam sağsn, yaşıyorsa dönecek, diyor ve yk lan şare kendine teselli vermiye çalışıyordu. Fakat götç erkek dönmemiş. Zavallı adam, kim bilir ne olmuştu? Bunu kimse bilmiyordu. Çünkü tipi gittikçe kuvvetleniyor, bir adım ilörü görüümüi- yordu. Gidip kocasını değirmende araymık.. İki kulin değirmed yolenluğu için bir müddet gicadele ettiler., Sonra gene kadiın süt ninenin kendisinden duba kuvvetli olduğunu işaret ederek kendi çıkacağını söylesi, Kararımı vermişii. Ve arkasında kalın şalı, frrfıtn- ya eleermiyet vermeden kocasının gittiği terula. de- girmene doğru yürüdü .., Köye ufuktan gitsikçe kesufetleşen bir şülmetle inen akşam, İçinde öksüz kulan bir yavruyla süb an- nenin bulunduğu viranenin suçaklarını sa'ıyordu.. Geve ilerledi. Ve aralarında büyük bir zaman fi gılası ile yuvalarındun çıkan mes'at çilüten biç biri dönmedi. Geceler geldi geçti fakaç onlur dönmediler, hiç gelmediler. Öksür bir şuvrayla yalnız kalan süt ane dakiki lâri merk ve sndişe ile geçirirken hayatını ve gendi- gine genç kadının çıkarken : — Amen yavrumu dikkat ediniz, diye emanet el tiği yavrınun hayatını kilerin köşesinde bülünduğu bir torbü kuru ekmekle idame etmiye çalışlı.. — Devnmi 400 üncü sayfada — bir huber