357 SERVETİFÜNUN — 350 inci sayfadan mabaat — — Gene siz mi? Ne duruyorsunuz, vanm... Zil çalalı saat oldu.. Vallahi riyaziye hocasi şimdi derse girmişse görürsünüz gününüzü... Hem nedir”siz böyle gülüp durayorsunuz.. Osman bü yeni geleni bir tahlisiye simidine yapışır gibi ykaladı, koluna girerken ; — Aman Rifat, diyordu, bu zalimler larina aldılar, rezil ediyorlar. Habire nlay ediyorlar.. Nedir benim bü çektiğim bunlardan.. Bilmeni ki... Bu sözleri söylerken sesinde ve gözlerinde halin- den memnun ve balıtiyar bir insanın hali aşikâr olarak seziliyordu. Rifat arkasina döndü, Nâzimim kolundan çekerek öbür ikisinden ayırdı, ve: — Gel bakayım. sen benimle, diye hbaykudı.. Siz bu adamla he uğrüşıyorsunuz böyle ?. Hepinizi veza- landıracağım,... Bütün sımi arkadaşları, bütün tamyaulı, bü *dörtlerr i çak severler, onlarla beraber bulunmağı özlerler, onların konuşmalarını dinlemeği çok, çok arzu ederlerdi... Rifat,bir kolunda Nüzim bir kolundu Osman, yulürı çıkmağa başladılar... Merdivenin başında bir müallim muavini iğilerek kik bir sesle haykırdı : — Haydi çocuklar!.. Muallim derse girdi.. Koşun! Muüllira rünavini geride kalanlara tekrar bağırdı : — Beceee.... Artık uzattınız... Haydi bakalım... Acele edin... Merdivenin son basamağını atlarken Nedim sözünü tamamladı : —.... Yalniz 6 kizin lâkirdisi ölsün böyle takılıyordüm... Çünkü ben de öna alâkadarım:... Rifatle Osman ve Nâzım, amıfın kapısını tıkır- datıyorlardı.. Onlar da yetiştiler... Altmış kişilik bir gımi değil, boş bir yer hissini veren dershaneden yalnız gürültülü, korkunç tel bir ses işidiyordu : — Bu müadelenin grafiğini resmedebilmek icin. . Rifat ikinci defa kapıyı tıkırdatınca içeriden ayni Bes: — Geliniz... dedi ve sonra tekrar derse devam etti ; — ... Tabiin müşteakkını alarak... beni üra- diye öna uzaktan ö-5-93)- Maltepe Hasan Refik Gelecek nüshamızda Kabahat gi Şüküfe Nihal HF. nin en son | ve nefis bir şiiri No. 1837—152 Gurur Adamı Ah zavallı günlerim, satılık günlerim ve bedava günlerim ,, Sizi çuğuran ve varlığının bütün toma- disini aci bir sarsıntı yapan hırçın ele itaat etme- siniz; o el sizi korkutmağı kâfi gelecek kudretten mahrumdur; © el testdüllerin o büdalacı sayıklama andan kaptığı bhüreketlerli işler, size şekil ve isti: kümel vermek istiyen bu cür'etkâr budaladan ürk- meyiniz, Günlerim, bensiniz, dağınık, parca parça olmayınız, birleşiniz. Uçsuz, emrettiği gibi görününüz çünkü &iz bensiniz. Bütün ölem, mechul bir mezara doğru yollanan vakur bir arabası ve hadiseler gürültülü, iniltii bir merâsimdir. Fakat hıçkırıklar ve ağla- yışlar benden çok uzaklarda, sevgilim kadar uzak- lardadır. Ben, mustarip olmaktan da kurtulmuş, sabık mustariplerdenim! Istıraplar. benden bikarak, mustarip olarak, uzaklaştılar ! Şimdi yalnızım. Henüz kâlnatını yaratmamız bir İlâhın mütefekkir inzivası var. Vehimlere bile müsamaha eden gururum, ölümü bile yokedecek teselliyi bulan düşüncem beni zevke: doğru atan hareketlerim var. İçimde ebedi acıkmalar ve doymalar, kaynaşıyor kendi kendimin sonsuzluğüyunm ben... koşuyorum, kendi içimde koşuyorum. Umuyorum ki biltün sev- diklerimi, arkadaşlarının sıcak ve coşkun kalabalı- ğını bulacağım. Ben onların sevgilerini mtijdeliyen gülüşlerine karşı gülümsiyen düşünüşlerimi göstere ceğim ve işte 0 zaman günlerim, benim bizim ve herkesin saadeti olacak 1... korkmayınız. cünkü övününüz, ki SİZ şüpheler ve tereddütler bacaksız mânâlarınızın ve bir saadet ölunuz; CENUZEE 18 -10 - 931 Muslih Ferit İşittiklerimiz : Bir arzu Bir mecliste, mülga Dil Encümeninin tekrar teşkil edileceği rivayeti etrafında konuşuyorduk. Arkadaşlardan biri içini çekerek ; Mh! dedi, beni de âza intihap etseler... — Niçin? diye sorduk. Parası bol olduğu için mi? Ciddiyetlle cevap verdi: — Hayır. sebep o değil. — O halde? İlim aşkı demek? — Hayır. neo, ne bu.. argumun sebebi çü: Başkalarının mânâsızlıklarını ben tatbike mecbur kala- sağıma, benim mânâsızlıklarımı başkaları tatbike meobur külırlar... AHMET İHSAN Matbaası Limited