li No, 1834151 SERVETİFÜNUN e” iMallah dedikleri iki insanın mah- künüyetlerini duymak, görmek te bir zevk... Bir iki wir sivir dava görüldü... Bonra ihtiyar geübaşir möalikeme kapısından şöyle “bir bağinı zati... Öllek, burnunun ucundaydı.... Amma, © gene alelüsni avazı yettiği kadar haykırdı. — Bananbrili efecennndiii., Anhameecetik. Mmmeeemeatit.. Sabri içeri girdi. Ahmet le Mehmet de arkasından... Mübaşir, Ötleği hükimin soluk yeşil çuhali maşası karşısındaki müddei iskom- leğine oturttu... Alımet le Afelmede de, ayağının biri sakat kanepeyi işaret etti... Kiranta hâkim. bir iki öksürdü., Zait elile buruşuk, traşlı yüzünü kaşıdı..; Yanı başındaki is#kemlede oturan siyah kollüklu genç zabıt küâtibine, müddeinin istidasını oki masını emretti... Herkes, daha iyi görebilmek için biray 'dahu fazin öne uğanmıştı.. Herkes daha iyi duyabilmek için, ağzını biraz dahi, Tazla açmıştı... Sabri, kramp buzarıyordu... Dayak yediğinin aleniyete döküldü- günü gören bir insanın utanımımas sına imkân var mi)... Ötekiler, oturdukları yerde sinsi #insi gülüyorlar... — Ahmet, Mehmet... Ayağa Kalkım... İşittiniz ya1... Falan #eüe- nin, falan gününün, İsları gecesinin, İalan öantinde, falan mahallede, falan sokakta Babri'yi dövmüşsü- vüz.,, Ne diyeceksiniz bunal... Mehmet karışık «saçlı bağım kaşıdı... Elinin tersile başindatı omuzuna dökülen kepekleri silkti... Biini kuşağının üzerine bastı... Kafakını uzattı... Söz söylemeğe başlarken, dişleri arasından afilice yere tükürmek adetiydi... Az kalsın tükürecekti... Birden uklı başina geldi... kendisini "opladı... — Reiz beyciğim.. diye &öz6 basladı... Reiz beyciğim nayrusumı, dinim, imanim hekkı için iftira... İltiranın dümiskası bu... Sabri'yi dövmek... Haşa ne hadiimizel.. Çam yarması, güclü kuvvetli deli- kanlı 0... Bir elile sıksa, yarım düzüne Ametle Memedin suyunu gikartıverir... A... Mehmet neler söylüyort... Bütün kasibanm Ütrediği bu kar- kunç herif Ötlekten tirkebilir mif... Hayır, olamaz... Eslabulik; erimiş bir kavuğşük parçası gibi uzaldı kısaldı... Şimdi bu bir yığın insin adete Milak kesilmişti... Hükim öksürdü — Aşık &öyle Melimet.. Me demek istiyorsun?.. Siz onu değilde, o mu sizi dövdü! yoksu.... Mehmet bir adım ileri fırladı: Hay ağzımı öpeyim Reiz Bey... Nümlüs bildin 7... Ve. Uzu uzuü, gecenin bir vaktinde Sabri'ye wasii rasladık- arım Ötleğin kendilerine nasil gataştığını, ikisini birden «eşşek sülün gelinceye kadar» nasl döy- düğünü anlatı... RBamlin şaşırmıştı... Hâkim, du- daklarını, yukarı doğru kıvırarak bürnünu değdiriyor, çenesini #iğaz- lıyordu... Sabri... Otu gormaymız.. Dö- minki #ürepe Ötlek bambaşka bir insan oluvermişti.. Bir Napolyon, bir Mosolini de ancak bu Eodar gurur düyabilir... Mehmet, nihayet: — İnanmazatmız, dorun Ötleğe Keiz beyeiğimi, diye, #zünü bitirdi. Şimdi, Sabri acaba ne diydeektil.,. Hâktın, başımı Ötleğe çevirdi... Mübaşir, bel- li belirsiz muştalıyarmık onn ayağı kaldırdı... Hiç kimse nefes almıyor dn... Öksürüklüler, tiksımnıklılar bile, bir fâhze olsun bu sükütüu bozma mak, iyice dnyabilmek için ölknü- rüklerini, tıksrıklarım hançerele- rinde boğdular... — Bahri... Ben ns diyorsun T.. Oulür seni deril, sen onlam dör- müşsün,.. Yutkundu... İki taralına sallan dı. Gözlerini #çıp kapadı.. Kısa bir tereddüt devresi geçirdi... İşte kasabanın en korkanç iki herifi, âlemin gözü önünde, kendisinden dayak yediğini söylüyordu... Hayır mi diyecekti 1... Garip bir gürnr içini gıcıktıyordu... Birden başını dikti; — Doğru... Relz Beyi... öcili,, Odayı, koridoru dolduran yığın yığın halk kaynaşıyor, homur- düniyordu... Ve.. Hâikimin verdiği bernet kararı duyülmuyordu... Reşat Enis İstanbulda ; idenğ Sahne Harekebleri başladığım, söylişebiliriz. « Darül belayis, ay başından beri «e Tepaba- gisnda temsiller veriyor, Ecnebi traplanından ilki de geldi. «Fransız © İlyatrosunda muhtelif eserler fi sil eiliyor, Bu sene İstanbila gelen ilk co. nebi tropu, bir Yunan #rmpudur. Bu trupun en büyük kadın. artisti, Matmazel Elen Pupadakiş, en büs yük erkek artisti Mösyö Periklis Gavrilidistir. — Mösyö Gavrilidis, geçen sene de İstanbula gelmiş, Matmazel Aliki ile birlikte «Ekler» Üiyatrosunda muvaflak temsiller vermişler, gerek Aliki, gerek kendisi çök beğenilmiş- ierdi. Mösyö Gavriliğiş, Vilyam Gekipirin « Ötelle » sunda Otello ro- lünü ifa etmiş, müşterek temsilde Bedia Muvahhit Hanım da Dözde- mona rolünü almıştır, rek Yunan müelliflerinin, gerek Fransız müelliflerinin eserlerini oy: namaktadır. Bu trupun İstünbulda, bir, bir buçuk sy kadar kalması muhtemeldir. Geçen sena şehrimize Kiveli Firsi Yunan tkupu ve bundan baş- ka iki de Yunan öpereti gelmişti, Bu öperetlerden birinin. başında, fevkalâde hoşa giden bir prima dona, Metminzel Zox0 Dalınaâ bu- lanuyordu. Diğerinin bugında da, gene müilstearn bir snn'atkâr olan Madam Olimpiya Kandiyoli Biçar- di vardi, Bu sene de her İki frm- pun İstanbulu ziyareti kuvvetli bir ihtimal dahilindedir. Bünlardan başka bir Viyanm öperetinin, bir İngiliz operetinin, Foli Berjer revüsünün, Madam Robin - Mösyö Aleksandr trupunun, Madam Hügöt Bks- Düflonüü di gelecekleri zannedilmekiedir. Bu suretle, geçen seve, hir Sai sız. trapanu hariç er