—— — — No.1838—148 SERVETİFÜNUN kimyager çıktı. Köşkün üst kutında geniş bir oduyü bana ayırmışlardı. Bir sabâh penceremi açtım, Bura- dan komşu bir evin bahçesi görünüyordu. İlk gün- lerde kimse görmedim... Bir ânbalı erken uyanmıştım,. Peçereyi açıncn bi- tisik bahçenin yemyeşil sarmaşıklarla sarılı küçük kamüeriyesinde bir kadın hayalinin “iyice açılmış bir « İziçeyr » © uzanmış olduğunu geçtim... Zarif bir #ü- bah kıyafetile oelindeki gazeteye dalıma okuyor, yanındaki küçük etajerin üzerinde bir bardak sütün dumanlam çıkıyordu. Pençerenin gürültüsüne başım çeviren hayalin yüzünü iyice gördüm, Bu, insam her battı üzerinde uzun uzun oyalayacak kadur, za- ri bir çelire idi. Bu, en mümtaz bir genç kiz çelir- gi idi... Beni görür görmez vakur bir hareketle, hiç acele etmeden, toplandı, ayaklarını yere indirdi; pen- varının göğsünü biraz daha örttü... ve tekrar güzete- sine döndü, sütünü eline aldı... Ne yalancı bir utangaçlık gösterdi, ne de hafif bir tabiate delâlet eden müfrit bir müsamühakirhk... Beş'on dakika bilâ fasıla ona baktim. Bir defa ölsün yan tarafla dömüp, geaba oruda m, değil mi? diye bakmadı. bile 1... Ol... Bu ne mağrur kız böyle... Odama döndüm, yavaş yavaş giyindim. Aşağıya kahvaltı İçin inerken bir kere daha baktım. Ayuğa kalkmıştş oo üntünde - zarif vücüdüni o kıvrimlarlâ örten ağır bir gecelik vardı, köğle giriyotdu. Gene bir ven olsun başını çevirmedi... Bu ne pers kız büyle lie evde hiç oturmümuştım.. O gün akşama kadar bir yere gitmedim; belki bir daha babi: çeye gikür da görürüm diye, Annemden ustalıklı bir istintakla öğrendim ki; konışumuz mülekait bir Vali imiş; yazlığına buraya gelmişler... Gördüğün kız, va- linin kızı. Hem de bir evin bir kızıl. Akşam üzeri artık iyiden iyiye oamm sikilmıştı.. Biraz gezmek için çıktım.. Fakat bir yerde duramı- yordum. Garip bir ewzibe hep beni eve çekiyordu, Daha benüz yollar kararmadan dündümm.. Bahçe kapısitnm önünde uzaktan üç kadın farket- tim... Yaklaştım.. Biri annemdi.. Ötekilerden biri,... sabahleyin bahçede gördüğüm genç kız, diğeri temiz, kibar, yağlı bir (Hanımefendi; muhukkak Valinin karisi... Annem beni görünce: Ne çabuk döndün Kemal, dedi; sonru ihtiyir Hammfendiye dönerek ilâve elti: — Büyük oğlum Kemal, yeni geldi... dayı Harımlendi tatlı bir gülüşle: — Yal, dedi... Genç kiz başı elindeki Dir çiçeğin üzerine eğil miş, onunla oynuyordu. Yalnız anuom < büyük o£- lam Kemal» derken biras başımı kaldırdı. Kısa, fa- kat delici bir nazarla tâ gözlerimin içine baktı, Uzun kirpiklerle çevrilmiş iki yeşil göz, baştan aşağı süzdü. Bü birlâlizi içinde oldu... Ve sonra kurur suç bule belerils çerçevelenen yüzünü yola döndürdü... Bu bakış beni ve bütün hislerimi perişan ekli... Bir iki dakika durduklan sonra Mmüsüule isleye- rek yanlarından ayrıldım... Anadolu- * z İN, Arkadaşım sustu, .Kamçısı ile atının güle; | şöyle bir okşadı ve çizmesinin yanına soktu... sira dalgın dalgu devam eti; n — Artık hergün onu görmek imkân vardı... An. a nesi ile annem pek iyi ahbap olüruşlurdu.. Babalı ük şam balıçenin serin köşelerinde üzün tizuü bösbihal ederler, Bazan İhtiyar vali de onlara refakat ederdi. Annemle babası briç oynarlarken ben de onun An- | 7 nesile tavlada karşıJaşırdım... Seniha “bü önün İs : midi- bir kenarda oturur, ya gözete ökür, yahut |, || Cemille bitmez tükenmez edebiyat münaküşalari yas parlardı... Hiç bir mevzu üzerinde uzlaşamazlar, bir- birlerini ikna için boş boşuna uğraşırlardı!.. Bütün bir yuz yalnız uzuktan uzağa onu İştiyak-. la dolu bakışlarım arsında sardım... Okadar... di Gnleymna gelen bütün arzulurını, hislerimi önün karşısında unutur ve yalniz yanında olmuk, onun. havasında nefes almak bana kâfi gelirdi. Her kirli hissi, her bayağı duyguyu unutturan okadar temiz bir çeliresi, ve okadar necip tavırları vardı... - i Ne kadar dü uzattım... Neyse, üç sene evvel bağ lâyan tapışma ve dostluk bir sene sonru tekrar ayni dc snyliyede devam etti,, İkinci sene izinli geldiğim r zaman artık iyiden iyiye Seniha ile evlenmeyi küs rarlaştırmmıştım.. Bir gün fikrimi ona açtım, teklifimi kabul etti. Nişanlandık... Artık bu iki sile bir gibi oldu. Bir. uy son vü- zitöme dönerken kulbimde gürip bir â Acabu bu kaskurçlık mA 1. Belki! Onbeş aydir pipisi... Bu uruda benim de sik. başılığım geldi.. Şimdi bu izinde onunla evleneceğiz... Anladın mı, Remzi, anladın mı? Senibü İle örlenekiiia”. Kamçıyı çizmesinden çekili; sert bir 1 nin sağrışında şakladı. At hir hamlede ok. il atıldı. O hâlâ hnykırıyordu : — Otunla evleneceğiz !,, Remzi kardeşim |, Ben de stum mahmuzladım, yanına yaklaştım, Gözlerini aydan ayırmanlıştı, gördüm : j — Ne bakıyorum © kadar bi ayal. — Seniha mehtahı pek sever de... Belki yiragli ö da bükiyon.. Gözlerimiz karşılaşır !.... — Sen a Kemal, delim... Ben delisin... — Belki... Belki... Haydarpaşada üyrilirkon Kemal; uğ — Seni düğünüme düvet edeceğim, demişli, ez kat İstabulda aneak bir hafta kalabildim ve kere olsun Kerimli göremedim, Tekrar işimin başına dönmek mecburiyetinde kaldım İki ay sonra Komalin jamünenkd kumandanı ölene Pu kazaya yolum düştü. Yeni evlileri, evlerinde” ziya rek ederim, diyordutu, Otomobilimi dairesinin ni durdurdum, Hiç gürültü etmeden oduna Masasına eğilmiş" yazı yüğiyi Birdenbire kaldırdı, kaşları çatılmıştı. Bei görür görmez, ve Rüpmarı çeliresinde aci bir t kalktı, boynumu sarıldı. Öpüştük., Şüşkan bir haldeydim. Benim bili