SERVETİFÜNUN No, 1833—148 Kirecin uzun kanalının iki tarafının #üşliyen ba- gık sahildeki eskimiş kayalıklar... Şehir, uzakta derin bir koy içinde bükülüyor. İleride kocaman demir fabrikasının akşomin #on yiya kırıntılarını ömen yükaek bacaları, boğuk bir hırıltı ile dumanları kıvılcım ve alev halinde kusuyor. kusuyor. Kanal bitiyor. ve geride hâlâ göğün yüksek boş- laklarına her bacadan bir çeşit duman yükseliyor.. Kızıl, filizi, eflâtan, siyah renkler, nihayet birbirle- ril& kucaklaşarak koyu bir iâciverde kalboluyor.. Gece ve Azağın köpükleri bile #iyah suları, gök- teki sonsuz yıldızlardan hiçbir renk almıyarak, kür. Şıda meçhullere uzanıyor. Güneşle: beraber, Şimalde yeşil bir sahil, Azuğın garimsi bir yeğille renklenmiş sularından ağır üğir döğuyor.. Uzun bir kanalı mütenkıp dalenkırinlar.. ve ni- hayet liman > Maryapol. Şehir, limann bir gani mesafede, mütemadi bir kKumaal ve vaylarla bağlı. sahile muvazi geniş eni deler. ve basık, çoğu bek katlı, muhkem, küçük ev- ler. ortada geniş bir bulvar ve nihayetinde hir #ko- der, Liman çihetinde, sahilin tepesinde Garaskoy Sat denilen büyük şehir parkı: Tiyatro, sinema, müzik, kütüphane, müze.. Akşamları, Azağın altından daha sun saçlı kızları, plâjda güneşin kizgin şualarile beyaz vücntlerini pem- beleştirerek ellerinde bir kitapla bu parka geliyorlar., Bazıları bir köşede yeşil sıralar üzerine oturmuş bay: gin nazarlarile sevgililerini bekliyor; diğerleri, birkaç ârkadaş, parkın sahil tarafındaki geniş yolunda, elek- trik lâmbalarımın sari giyaları altında daha ziyade kumrallaşarak kol kola geziyorlar.. TDiman: Uzun bir rıhtım üzerinde demir kalez ki rişlerden mürekkep yüksek talımil nletleri., tellerde kayan vagonlar. ve biribirine karışmış raylar ize- rinde vağonlar,. mütemadi faaliyet. demirlerin kes- kin südeme gürültüleri, toz.. Geride bir mübedin mihrabı üzerine ilâve olün- muş bacadan yükselen koyu dumanlar ve içeriden dua yerine cesim bir dinamonun geri devrinden do- gan titrek uğultular.. limana hareket veren elektrik fabrikası,. Rıhtımda yük alan kargolar sıralanmış.. İleride kanalı temizliyen büyük tarak, boğuk homurtularile durmadan çalışıyor. Bir kenarda buzkıran gemiler, kış mevsimini tembel tembel bekliyor., Dalgakıranlar, limanı kuşattıklan sonra, Azağın yeşil nfuklarına doğru ağızlarını uzatmışlar.. Talhassüsler Kumsulm her yeri plâj.. su, sahilde “keskin bir gehir gili çok koyu bir yeşil. kumlara yeşil dillerini uzatan küçük dalgalardan purtl parıl köpükler çıkıyor. Ve herkes sıonktan kendini bu koyu suyun içine alıyor. İnsan, adeta denizden çıkanların neye yeşil olmadığımı kendi kendine soruyor.. Sahilde, genç Azak kızlarının uzaninış vüöntleri, Gittikçe kumlarda yanan beyaz vitontleri,. Denizin köpükleri arasında yeşil filizler. gibi taze kalıkahalar.. şen çığlıklar... Maryapol, 21-7 - 193i Hayrettin Salim KAPLANLI PANO « İ' Atlantigve » transatlantiğinin yemek salonunun duvarlarını süsliyen gümüş nakışlı panolardan biri dd. Dünand win eseri