No. 1817-1932 mianın mlm çalmışlar diye o adam belümmn olsun... büriü bavsilam almmz! Bu sıfatı o haltları eden kadın hakkında kallamırsan ona diyeceğim olmaz. Fakat erkek hakkında asla! Kadın köpürdü — İkisi da, ikisi de! Bu dünya wazimnda ur ve bayaya müyayir bir haldir Bu hal her ikisinde hay- siyetten eser bırakmaz. — Bir kere bakalım bü doğru mudur? Çünkü cürmü meşhüt olmadan böyle birşey ne ile sabit olamş bulunur! Kadın otürduğu yerde duramıyordu ; — Neveee 1 Banu Kün imi ispal edebilir?! Bütün düüya, ayol bütün dünya! Herkes, herkesi. Bu her kesin gözüne batan hir seydir! Bunu herkes biliyor! Herkes söylüyor! Bunun şüphe götürecek, tereddüt edilecek yeri yoktur! Bu milli bir bayrim gibi meş- hür, marul, muayyen bir sey! Bu herkesce kabil edilmiş bir şey! Tevatür var! Adını sen del Su söylediğin şeye bük. Butin herkes böyle biliyormuş. Güneşin arz etrüfnda döndü- günü de söyleven,bunu böyle bilen harkesiil.. Herkesin ittifak ettiği, böyle en kat'i bir hakikat zannedilmiş bin bir misal sayayım ki nekadar yanmış oldukları, hinleikalin tam onların Zolan zıddı olduğu sunradan bedalet mertebesine düşmüştür. Adümcenğız karısına tapıyor. Karısından la bietle, irmetle bahsediyor Bütün « dedikodular hezeyan)... Büdin kekeliyerek o ve kuvveti Külürde bularak; Evet, bildiği halde, işin mundar, pis iç yüzümü bildiği halde bednam herif öyle söyliyor,. Nümmssiz, rezil berit... Erkek darilimadi, şu mühakomeyi sütürü; Alledersin, Terif hayvan değil a, Bilikiz ben kendisini pek zeki veinee buldum. Kendi evinde ölüp biteni, dönet 'dolaplam akli basında olasi bir alarmı görmesin de,böyle meninu ve birmenaleyli evin içinde bile gizli cereyan eden bir vak'ımu en mahrem neticosini ö evde olmayan konuşulur bilebilsii, bunü ihtimâl olmdiğına, böyle birgeyi Kkocnun mutlak seğgbedine, şer kadar beyni ve insaf olan bir Kin setin böyle bir dedikoduyu inanmıyacığınn #iphe yoktur... Kadın bn ozühekeme, bu, telelsil karada İnsis Dip İlbini. burkan ince bir gülüşle güllü Ah, Ali, Ah! hepsi de biwlir, Dive tasldı, Münalk mihverpdon inial etti, Şimdi kadın zaten kocalar gözleriide perde oldur undan, aldatıldıklar (ilde birşeyler görmedikletinden, erkeğin şüphelenmemesinin Mertutar yeri olmadığından tutundu, ve buünlürda ww kadar galısi bir Terilikr heme sile rar elti ki nihinyer mevkiini ve zevaliri muhafaza için bir de darmmlık cıkardı. Bütün bu miümkaşada küdih yalniz karıların, erkek yalnız koomdarın tarafım tütinuşla... Ürkek bir seralık demisti Ki: —— İste bön sena yemin ederin ki, şayer uldatılmiş olsaydım matlaka ve derikap favkederdim, ve bu dçeşhi meraka sana öyle hir köteğe mal ederdim ki, hir duha yerine oturabilmen için birçok hekimlerin birçok seneler twdövilerine muhtaç olurdun, Kadın hiddetinden çıldırırak kalkmış ve sapsarı olduğu halde bağırımıştız SERVETİFÜNUN - —Z Et — Sen mi? Sen hu! Fakat sen duha kendinin de bütün konular kadar hayvan olduğunun furkında değilkin! Brkek yeniden iddin etti: — Yemin ederim ki hayır! Kadın mukabeleten o kadar küstalınne, o derce avı, mütucaviz we manidar bir gülüşle ü. ki, erkek, kalbinin çarptığını ve bütün Mn titredi. gini duydu. Üçüncü defi olarak israr ettir — Ben görlirdüm, benim görmenemin ihtimali! yoktu ve olamaz! > Kadın ayağa kalktı ve gone ayni tahkirlerle, belir gatle dolu gülüşle gülerek; — Hayır, anlasana, o kadarı fazla oluyor! Dedi ve kapıyı vurarak çikti. TI Erkek yalnız ve pek bozulmuş olamk kaldı. © küstalı, muhurrik gülüş, tesirini sokulduğu zaman yajr miyan, ateşini dakikalar geçtikçe daha ziyade, daha ziyade duyuran zehirli iğneleri andırıyordu. Bukağu çıktı, düşünüyordu, yeni girdiği hayattaki valıdet ve inziva onu kederli kederli düşünmeye sevk- ediyor, etrafını karanlık görüyordu.Sabalileyin beraber geşinmdiği kotu nağzihan önüneçikt. Birbirinin elini sıktılar, hem yürüyor, hem konuşmyorlardı. Biryole mevzular dokunup geçtikten sonra v | bahsetmeğe başladılar. İkisi de büyatlarına | ka riği kadın denilen mahlikun mahiyeti hakkında b müphem, elim, ifade olünamüz bir şey tevdi. etmek ihtiyacile kıyrumyorlar gihiydi. Komşu diyordu ki: , — Sanüğielili ki, kocalarına Karşı hususi bir düşmatlıkları vardır. Yalnız koçulur bülunmaş olmak Gt mütevellit bir düşmünlik ! Meselâ ben, karım seve rim; çok sever, takdir ve hürmet ederim. Halbuki; ü, galan. Olur, doşllarimiza, banu göslerdiğinden fazla bir ilimni ve (eragut gösterir, Muhatalı düşündü: Jiyvahl Karımın, dediğini ilirar ediyor... Ayrılıklar züman kuruyordu, rahu birbirini mitoz vaiz müşevveş fikirlere emaegâh olmuştu; içinde ıstirup verici, bir kaynama vardı; kulağında o kKüstuh gülüşüm akisleri tutüşayar ve bu kendisinin tw hari mine geliyordu: Ahmak senin de öbilrlerinden farkın nel de de osun, sende, anladın mı? İşte şimdi anla ve öğren de öyle böbürlenme La Fakat Kayır, bu hnkikar olumanadı, bu hakikatin Kendisi olümuzılı, oltünmalıydı, bu miheyet bir ameğ- dan okuma ddi,.Her şeye cesarel eden, her şeyi göze alan, kızdıkları adanıdan intikam almak için, onu küçülimek İçin ağzına gelen her Bezeyanı, sürlede- bilen bir semi kadınların İzayasızcn meyda: okuyaşları, | k kübilinden bir şev olmalıydı... Fakat şa zavallı kom da, diğer sürü siir emsali gibi aldatılmış koculardan biri âdi N: Yarabbi, ne demişiit «Halbuki n, zumun rımiza banu gösterdiğinden farla bir itimat gösterir» dememiş miydi? — örüp ; Ci