UYANIŞ NO. 1812127 stahâssüs ve tefekkür ifadeleri Rus edebiyatının keveelli şahsiyetlerinden İvan Turgeniyof, eserlerinde bilhassa bütün ewevetile kırların, ovalara, steplerin havasım yüşüler. Tabioti söyleyen ve söyleten bu büyük edibin < Mensur göller > inden bazi nüümüne leri evodlee neşreimiştik. Bu İvan Turgeniyef Rus Edebiyatından Bir Sima Bu « Mensur şiirler » 4 için İvan Türgeni- yef, nağiri M. Stassjulesiçe yazdığı bir mek- tupta, kariin hepsini bir hamlede okumaması Lüzemgeldiği, bu takdirde can sıkılarak kitabın elinden düşmesi ihtimali mevcut olduğu ilâ hazasında bulunuyor. Ve netise nüshamızda da bunlardan bir- kaç küçük marça, bulunuyor. İvan Türgeniyef, « Mensur şiörler » ünde kısa, veciz, canlı vermiş ve bu parçalar, bütün Garp lisanlarına naklolunmuş- tur. Bunlar için «İvan Tur- 'geniyefin hayata ve iabinie dit gündelik notlarıdır > denilelilir. 1876 ve 1887 seneleri arasında yazılmış ve « Wijestmik Yow yopy > de iniişar öbmiylir. Bir- çok parça halinde bulunan bu gündelik notlar kelleksiyonün- dan, İvan Turgeniyef, sonradan Meşhur Rus edibi itibarile tapsiyesi şu « Kari, bunları. teker teker okumalıdır. Bugün bunu, yarın şunu... Belki böyle olursa, bunlardan bir şey kendi ruhuna da ünti- kal eder, » İvan Twrgeniyefin, sevkle okunan birçok güzel romanları ve hikâyeleri de vardır ki bun- lardan bir İasmını Haydar Ri- fet B, Türkçeye tercüme etmis- tir, İvan Türgeniyefin bazı eser- lerinin tsimleri : < Babalar ve oğullar », < Bir bedbaht», « Pünin ve Baburin >», « İlk- bahar dalgaları » , « Bir avcü- ve hatıraları >», « Natali» . &. « Natali », beş perdelik İvan Turgeniyef elli tanesini seçmişlir. Köpek İkimiz, odada oturuyoruz: yağla ben. Dişi- rıda şiddetli bir fırtına uluyör. E, dizlerimin dibinde oturuyor... Dosdoğru a yönleri içine Yakı yor, Ben de onun gözlerinin içine bakıyorum. Köpek, saiki baom bir şey söylemek istiyor. O, gamit, hissini İfade için kelimeleri yek, kendi ken- disini anlamiyor.. Enkat, ben onu anliyorum. Ben, bu ande onn ve beni, ayni duygunun, tesiri altında tuttuğunu, ikimizin srasinda cüz'i bir fark bile mev- cuk olmadığını anliyorum. Biz, biribirimize benzeyen mahlüklarız. Her birimizin içini eyni titrek slev parçası aydınlatıyor ve bize sıcaklık veriyor. “Ölüm, geniş, souk ve wiak kanatlarının çarpışı ile seğirtir ... ve arük her şey bitmiştir. Ondan ikimizin de içinde yanan alev parçasının farkini tayin edebilir 1 Hayy! Bu, bakışları, karşılıklı olarak birihirilerini üraşliranlar, kayvanlı insan de- gildirler, Bu Bu biribirine dn ölaü gözler; bir örnek yaratılmış birer gitti gözdürler, w > ğü Mi çile görün ber birinde, hayvanmEin-, insanınkinde de, berrak: ve vazılı sh Gibi yakınlaşma İçin olen GainEteli; Gü tiyacn ifeileği seçilir, e sahne esir. Yarın! Yarın! Hemen her geçen gün, bize neküdar boş, talsiz ve hiç mahiyetinde görünüyor ! Arkasında neküdar belirsiz İz bırakıyor! Saat santi takip edip ue mi nasızlık içinde gecip gitti! Ve buna rağmen, İnsan yaştmek ister; hbaynin tırmabır, bayat üzerine, kendi varlığı üzerine ve ig tikbal üzerine hayaller kurar ... Ah, istikbülden ne tükenmez semdel bekler! Fakal, acaba niçin gelecek günlerin şu henüz geçip giden günlere benzemiyeceğini zanneder? Gerçi, bünu pek zan de etmez ya, O, inceden inceye dir günmekten hoşlanmaz .... ve böyle yapmakla pek de iyi ediyor. «* Yarın, Yarın! » diye kendisini evutur... bu « Yarın» gelipte kendisini mezarı indirinceys ka- dar, Ve bir kere mezarda dilenmeğe koyuldün mu, iyi ve ya kötü, İnceden inceye düşünmek kendiliğin- den biter. : 1497 «Mensur şiirler # ai