356 — Pek güzel ve kibar İanım:... Zeki nazarlı bir Japon kâtibi bu uralık yanımız. dan geçiyordu, Prensesi s#limladı, Prenses derlhni Piyeri Japonu takdim etti, hocamdirş Meşhür muhartirdir dedi. Ve ikisini yölmız bırakıp yanların: dan süvuştu. Japon iki senedir Japon baş komiserliğinin baş kâtibi imiş. Herkesi tamyor ve hiç bir şeyi gözden kaçırmıyor idi. Piyer ile Japon birer kadeli şani- panya içtiler, Artık kalabalık dağılıyordu, 4z oyuncu Kalmış idi. — Devamı var — — 334 üncü sahifeden devam — veriyorlar. Ben, sırf lizimgeldiği için geçen yazımda bü husustaki fikrimi kısaca tesbit ve muhtemel bir münakaşaya karşı sradan çekilmeği tercih ettiğimi kaytetmiştim, O yazıdan iktibas ettiğim yukardaki satırlar, fikrimi aynen tekrar gösteriyor, Ve kendim; bu bahiste aradan çekilmiş vaziyetimi değiştirmemeği tercih ediyorum. Yalnız, Feridun B. EK, nin «Bize, ne alaftanga, ne de alaturkn musiki lâzım, Bize elzem olan Türk Terin ruhundan fişkıran. nağmeleri, Garp gusiki tek- uiğinin çerçevesi içinde meharetle işliyerek, haynliyete ship yepyeni bir Türk musikisi yaratmaktır,» cümle lerinde, gözüme ilişen bir cihet ver. Bunda, alafran- günü du alaturka ile yanyana Tüzumsuzlar arasina İsitılması, — herhalde kalemlerinin bir azizliği, sahibi- nin sözümü yanlış notetmesi olacak,— Feridun B.lif, nin alaturkanın alana suğradığına alâmet, sayılabilir! Bu cümle, eğer «Bize hem alafranga, hem alaturka, hem yepyeni bir Türk musikisi İzem.» şeklinde oolsuydi, tam benim Güler olabiliki, Ve, banu öyle geliyor ki böyle olması, dalın geniş bir düşüncenin ifadesi we herhalde daha iyi olacak Böz, bir hayli uzadı, Ben de Feridun B. Bi. nin «Eğer şu birkaç satır yayı, münevver ve kıymettar gevatın nazarı dikkatini celbeder ve kendilerinin, bü hususta, yüksek fikirlerinden istifade etmemizi temin edebilirse, benimi için ne multlul,...» cümlesile ve bu bahislerde mütehassıs. zatlerin istiftadeli yazılarım görmemiz temennisine iştirakle, bitireceğim. Tükin, müsahabem bu cümle ile bitmiyecek, Çünkü, çok hoşlandığım bir mevgn üzerinde ve .otrafında, zevkle konuştuğum Feridun b. Bİ, yi bu hoş bahse samimi bir sohbet mevzuu olarak devam etmek üzere, eimürolerden, memleketimizde operadan evvel esaslanacağını zannettiğim öperetin ilk temsiline davet etmek istiyorum. Ne yazik, ki yalnız isimle- ik va in yazılarımızla tanışıyoruz. Şu halde de, vel elmem, KR ne “kendilerinin bu davete İntfen icabetleri... an vaziyete güre, nnd orula bulunmalarını ve belki tesadül yardım ederse, tanişıp buluşmumuzı ler edebiliyorum ! Mehmet Selim «Bizde opera ve operet» babeins ait olan evvelki yanlar, «Uyanışsın 119, 121, İZZ, İZA numaralı nüshalarındadır. İlk ve ikinci vevapta Mehmet Adil Feridun B. EF, tarafından « Cuz: müsikisi oirafiada ileri sörülen wülâhasalar, «Uyanışı in gelecek nüshasindaki müsahahernin esasını teşkil edecektir. UYANIŞ No. 1810—125 — 333 inci sahifeden devam — mecburiyetinde bülanüyorum. Bikâr umumiyenin hükiki iladesinin tecelli elmesini bekliyorum. Ve mille son sözünü söyleyinceye kadar oOKrallık silâhiyelimin istitnnline bililtizam fasıla veriyorum. İspanyadan uzaklaşıyor ve bu suretle İspanyanın müakadderatıma gene kendisinin hâkim bulunduğunu tanımış oluyorum. demiştir, Krul Alfons,«Principe Alfonso» ismindeki İspanyol krnvazörü ile Marsilyaya gelmiş, kendisine oraya kadar saimk bahriye nazın Amiral dö Rivem ile Dük dö Miranda rofükat etmişlerdir. Amiral, kruvazörle Kar: tageneye dönmüştür, Kral, Marsilyadan Parise giderek, törenle Fransaya geçen Kraliçeye ve çocuklarına mülâki olmuştur. Kral, beyanstında gurbetinin muvakkat olduğunu, memleketten kan dökülmesine mani olmük için ayrıldığım söylemiş, şöyle devam etmiştir: «Haziranda | yapılacak umumi İntihaplardan Sonra bakalım ne ! olâcak. Bana İnanınız, beyim hüreket ettiğim gibi P barekel; etmek için bir süvari bölüğünün başında hücuma kalkmak karamnda icap eden cesatelten | füzln cösaret lâzınıdır.» Sevilden geler Haberlere göre, vâziyetten biliktilade komünistler, fabrikalarda işleri durdurmağa uğraşinış- İaesu dx Oo mmuvaffak olumamışlardır. Tevkifatı yapılmış, sokaklarda. süvari kolları gezdirilmiştir. Komünistler, memnuiyete rağmen, hir miting akdine teşebbüs etmişler, «Burjuva cümhuriyetis diye tezyif mahiyetinde sözler söylemişler, müsademeler olmuştur. Yeni hükümet, vaziyete, tabii bir şekil vermek, hör tarafta sükünu temin etmek için uğraşmaktadır. — 333 uncu sahifeden mabat ve son — Fakat beyaz Amerikalıva ceyap olarak diyebiliriz» ki: « Bu şarkılar nekadar güzel olurlarsa olsunlar söyledikleri yer olan Harlem kadar güzel değiller. dir. Siyalların merkezi Nevyark'un. ön büyük mü hallelerinden birini teşkil ediyor. Hem de Amerika- lilür için böyle pek yakınlarında bir açlık ve sefalet merkezi bulundurmak oldukça tehlikelidir. » Ama 0, gülerek omuz silker; — Zenciler mi isyan edecek? Amma du yaptınız ha| Bu sefer de ong eski Nevyork polik müdiri M. İichard W. Enright. in her 45 dakikada Amerika topraklarında bir kişinin öldürüldüğünü ve 5 kişinin- de ağır surette yaralandığını yazan raporunu göste " rirsiniz. Bu katiller nerededir! i Herhalde Oçok uzakta değil. Bunu düşününce dast. River de işittiğiniz bir siyahi anneni Chiratown' dx açlıktan ölen oğlu için söylediği melânkolik ağır | ahenkli şarkıyı hatırlarsınız. Fakat Manhaltan'â ! sıkışan East Riveri, Ohinatownu, Harlemi ve oradaki ae sefaleti halis yüzde yiz Amerikalı hâlâ görme- müzlikten, işitmemezlikteri geliyor. |. G. Fleurş'den Mahmut Şerif Son AHMET İHSAN Matbaası Limited.