848 Anne olacaklara : - g2 — Eksik, anadan zayıf doğan çocuk Doğumdan evvel muayene—Fakir ve kimsesiz Annelere sığınacak yerler (Melceler) Sirauss kanunu Koruma (tahaffuz) dispanserleri Çok küçük o çocukların aileler nezdine yerleştirilmesi Çocuk her zaman zayiftir, bakılmağa muhtaçtır. Pamukla bu yolda sarıldıkdan sonra hepsini birden bir bol kundakla tutturmalı ve başını Bu yolda sarılan çocuk üşütülmeksizin münasip suretle emzirilir. Her halde zayıf, eksik bir çocuk sağ- çabuk giydiri- bir takke ile üşümekten korumalıdır. lam ve vaktinde doğandan daha lmelidir Çocuğun üşüdüğü anlaşılınca hararet derecesi alınarak her dört beş saatte bir kırk derecede sıcak, veya (Budin) nin tavsiye etti- gi veçhile suyu gittikçe ısıtılan banyoya sokul- masına gayret edilir. Bu yolda bir banyoya sokmak için banyoluğu bir soba ve ya ocak yanına koyduktan sonra içine sıcak ve soğuk su boşaltılır, ve suyun hararet derecesi çocuğun kinden bir derece yüksek olmak üzere tanzim edilir; sonra çocuk banyoya konularak termo- metro kırk dereceyi gösterinceye kadar ayak ucu tarafından yavaş yavaş sıcak su dökülür.Çocuk ban- nyo içinde beş dakika kadar tutulduktan sonra ısıtılmış geniş bir tülbent-havlu içine alınarak sarılır. Bu halde çocuğun hararet derecesi (38- 38,5-39 ) bulur. Çocuk iyice kurutulduktan sonra mutat vechile bayağı-pamukla sarılıp ya- tağına yatırılır. Yatağında iken etrafını yine pamukla iyice sarmağı ve başını sıcak tutmağı unutmamalıdır. Mademki, çok defa ölüme mahküm bir haylı vakitsiz ve gayet nazik çocuklar doğup duruyorlar, bunların tevellüdatını tahdit ve hıfzı sıhhatlarını iyi tatbik ederek vefiyatını azaltmak lâzımdır. Zayıf çocuklara bakmak ne kadar güç ve nekadar nazik bir mes'eledir. Bunların emziril- meleri, soğuktan korunmaları ne kadır mühimse etraftaki birçox hastalıklardan sakınmalari okadar ehemdir. sDoğumdan evvel çocuk büyütmek», «doğum- dan evvel çocuk ile uğraşmak» çocuk hayatın- da fevkalâde mühimdir. Çocuk doğmadan evvel anneleri, viladetane muayenehanelerinde, hıizi sıhhat dispanserlerinde nezaret ve icabında tedavi altında bulundurmak ile eksik, ölü doğanları azaltmak mümkündür. UYANIŞ No. 1737—32 Doğurmadan evvel biçare fakir validelere istirahat, etibbanın nezaret ve muayeneleri altın- da tekayyüdat ve müdavat, aynı zamanda sıhhi bir hayat temini ile bir çok arızaların, felaket-. lerin hatta hastalıkların önü alınıbilir. Eenebi memleketlerde bu gibi fakir annelerin istirahatle- rini temin için “anneler melceleri» , <viladethane- ler», “meme verme», «<samariten»gibi hayır cemi- yetleri, müesseseleri vardir.Lâkin bir çok muhtaç: ve İakir kadınlar, hemen yüzde 25 nisbetinde anneler hala bu gibi müesseselerden istifadeyi bilmemekte ve münasip zamanda etibbaya mü- raceat eylemektedirler. Annelere mecburi muavenet meselesi bir zamanlar bazı yerlerde nazarı dikkate alınmiş isede maateessüf tahakkuk ettirilememiştir. Fran» sada ayanından (P. Strauss) ın bir çok defalar teşebbüsleri ancak anneliğin kanunen korüt- ması esasının kabuline müncer olmuştur. Bu muhterem zatın 1889 da âyanda başlayan mücadelesi ancak, 1918 te kendi namına izafe edilen kanunun kabulile nihayete ermiştir. «Gündelikli, maaşlı muhtaç annelere istira- hat ve medarı maişet teminine dair olan bu kanun» harp zamanında tatbik idilememiştir. Müderris doktor (Bar) a göre: «Strauss kanunu yeni bir devrin bidayeti, valideliğin kanunen esası himayesi olan adaleti ictimaiyenin ilk tahakkukunu göstermektedir. » «Doğumdan evvel» muayeneleri men icra edilen anne olacak fakir kadınlar ile etibba arasında husule gelen hayırperver biralaka çok defa ictimai muavenetin ve tibbi nesayihyin neşrü tamimine hizmeti temin eylemektedir. Etibbanın bu irşadâti neticesi olarak iki mühlik ictimai belaya: firengi ve vereme karşı mücade- lede muvaffakiyet hasıl olmakta ve bu suretle çocuklarda, viladi zayıflığın ve ölü doğumların önü alınmaktadır. akın bir zamandanberi doğum evlerinde anne ve çocukların sıhhatlerini ve tedavilerini temin için «koruma dispınser- leri» meydana getirilmiştir. Viladetanelerde ve sair hastanelerde veremle ziyade iştiğal olunuyor. Sirayetten korumak için çocuk doğar doğmaz derakap hasta annesinden ayrılıyor. Lâkin çok defı hasta anneler çocuklarından ayrılmak istemeyorlarki bu hal kendilerine, hem de çöcuk- larına çok muzir olmaktadır. İftirakı kabul edenler çocuğunun yolunda emzirilmesi ve bakıl- ması suretile yorgunluktan, her türlü zahmetten azade kalacaklarından az zaman Zarfında kespi afiyet etmek gibi bir mükâfata nail oliyorlar. Fakir ve hastalıklı bir kadından gelen «bu çocuk derakap havası iyi bir köye, namuslu ve muntaza- Fransa da bazi vicdanlı bir âileye» gönderildiğinden orada Kol»