628 UYANIŞ No. 1794—39 ZAFER BAYRAMI Asırlar vardı ki Türk padişahlar idaresinde bin bir.türlü azap ve ıstırap içinde kıvranıyordu. Şıarı kahremanlık olan bu milletin mukadderatı, padişahların uğursuzluğu yüzünden, felâket ve zillet ke ime- lerile hulâsa olunabilirdi.Türk, benliğinden mahrumdu. Avrupa'da uzandığı yerlerden, kovula kovula gene çok geniş erazi üstünde, fakat cok şerefsiz bir imparatorluk sahibiydi: Padişahlar, ahtaput gibi sarıldığı Türk'ün bünyesini eme eme sefahet içinde yaşarken, Avrupa devletlerinin önünde baş eğiyordular. unda Türk birden bire bir silkindi, boynunu çökerten mutlakiyet boyunduruğunu sarstı; padişah istibdadına galebe etmesine rağmen Avrupalıların insafsız tazyıkınden kurtulamadı. Meşru- tiyet recülleri ne yaptılarsa bu tazyiki azaltmağa muvaffak olamadılar, : Büyük Cihan Harbinde devlet adamları halâs günlerinin geldiğine inandılar ve Çarlık düşmanlığı ön- ünde Almanlarla birleştiler. Türk, her cephede son kahramanlığı ile çarpıştı. Galip geldigi yerde oldu; iakat müttefiklerine mukadder olan mağlübiyet onun da yakasına yapıştı; ve bir an içinde zannedildi ki Türk bir daha dirilmemek üzere yokluga karıştı. - Yukarıdanberi söylediğimiz şeyler, kimse için meçhul değildir; o halde tekrarında ne faide var ? ikatin büyük lüğünü iyice anlayabilmek için o elim maziyi, velev rdır. 1908 senesi temmuz Burada ifade etmek istediğimiz hak pek kısa da olsa, hatırlamak zarureti va Gazi'nin dehasile yaratılan Türk Cümhutiyeti, altmış yet bir merhaledir. Bu merhalenin azametli kiymetini, şu yukariki mazinin, idrak edececimiz büyük Türk zaferile mukayese ederek, daha iyi anlarız 1338 ağustosunuh otuzunda Yüce Gazi Mustafa Kemal Hz. nin, mad manen bütün Avrupa'ya karşı, ibraz etteği muzafleriyettir ki Türkü yeniden diriltmiş, ona derecede şerefli bir istiklâl temin etmiştir. Bugün aziz yurdumuzun üzerinde hiçbir ecnebi tazyiki kal- Buğün Türk bütün ağır kayıtlardan kurtulmuştur. Bugün, her vakitkinden ziyade, Türküm Bugün istikbali tamamile müemmen bir feyizli milletiz. Ve bütün bu nimetlerin, bu saadetlerin nurlu kapisini 30 ağustos 1338 de elde edilen büyük zafer açmıştır. Bu zaferin yaradıcısı "Türk milletinin kahramanlık ve teceddüt ruhunu temsil eden büyük Gazi- erin minnet ve şükran duyguları ile yürekten selâmlar ve mübeccel varlığının uzun yıllar Uyanış miş asırlık Türkün hayatında büsbütün yeni yırmı yedinci yıl dönümünu deten yunan ordularına, fakat misilsiz mamıştır. diyebilmekle müftehiriz. mizi en d üzerimizde feyiznisar olmasını dileriz. MATBUAT HATIRALARI İki zatın Baba Tahire iltihak edişi ve dönüşü. — Tevfik Fikretin mübalagalı arzuları. Servetilünun ailesi . — yaları, daha neler isterseniz hepsi 'Tahirin göğsünde yığılmıştı ve Mabeyni hümayun ce nabı mülükâne kâtipleride bu parlak «gözde» nin matbaasına göç etmişlerdi ! Bu vaka'dan biraz evel Süleyman Nazifi de Servetifünun ailesini teşkil eden «Edebiyati Cedide» yümresinin Ooiçinde birkaçı onamı müstear kullanırdı; bunların resmi memuriyet- leri kendi imzalarını atmağa müsait değildi. İkisi Mabeyin Başkatipliğinde kâtip oldukları için daha nazik noktalarda bulunıyorlardı ve Galatâ rıhtımına yanaşan yunan bandıralı «Ok- işte bu nazik yerde bulunan iki zat bir gün sos» vapuruna ogizlice bindirip (Avrupaya «Servetifünun»u galeyane getirmişlerdi! Çünkü aşırmıştık. O da içimizden eksilmiş idi. Süley- yazdıkları eserlerini Baba'Tahirin « Malümat»ına man Nazif Avrupada çok kalmadı; Hüdavendi- göndermişler, neşrettirmişler ve içimizden ay- gâr vilayetinin mektubçulığunu kabul eyliyerek rılıp oraya girmişlerdi. Kâtip beylerin eserleri Bursaya geldi ve yazılarını oradan göndermeğe Baba Tahirin gazetesinde çıktığı günü takip başladı. eden çarşamba akşamı — çünkü her çarşamba Ruhunda hiç alastikiyeti olmayan ve dünya- bizim idarehanede Edebiyatı Cedide ailesi birle- nın insanlara zorla yaptırdığı bazı çaresiz eğil- şirdi —çok ateşli bir toplanma oldu. Başta üstat meleri bile kabul etmiyen Tevfik Fikret iki Ekrem ve Tevfik Fikret bulunduğu halde her- arkadaşının « Malümat»a geçişini, Süleyman Na- kes fena halde köpürmüştü; fakat ne diyebilirdik? zifin Avropaya mücadeleye gittiği halde mek- ne yazabilirdik? Sarayda kâtip olanların elbette tupçuluk ile Bursaya dönüşünü bir türlü hazm- < bendei has hazreti edemiyordu ve coşuyordu. olabilirdi ! Bu aralık üstat Fkremin maaşına irade ile bir zam yapıldı. Tevfik Fikret bunada kızdı. Fakat muhterem üstad ne yapabilirdi? kariha- dan maaşına zam yapılınca ben kabul etmem yazı yazacakları mecmua, şehriyari» Baba Tahirin mecmuası Baba Tahir son zamanlarda çok parlamıştı. Rütbej balâ, birinci rütbeden osmani ve mecidi nışanları, sanayiinetise madalyası, liyakat madal-