260 UYANIŞ N. 1702—17 Boğazıcinin oihirli sahilleri Ne Venediğin denizden sokakları, ne İspanyan n yedı fiskiyeli havuzları, nede Amerikanın yetmiş katlı binaları Boğaziçinin sihirli (sahilleri (Okadar güzel değildir. Eğer tabi- v at,kucağında bütün güzel- likleri toplıyân bir ka- © dınsa en güzel kızı mu- o hakkak Boğaziçidir. Bo- 'G ğaziçinin öyle küvvetli cazibesi var ki kendisini ilk göreninen kıymetli ha- tırası olarak kalıyor. Bü- o tün dünyayı dolaşanlar, .. Boğaziçini gördükten » sonra hiçbir yeri seve- » mez olürlar. Bunlatın en büyüğü «Piyer Loti» dir. 4 Cihanın hemen her çile- Md mma: tini gezmeğe (o muvafak 0::0-.05:065: YENİ 0::05:95:095. a lğymrn yi Tophanede Nusretiye camisi pe GM Boğaziçi sese Durgun sular karşısında narin minareler hiçbir yer memnun et- gitedi. Hindin bâdem gözlü yosmaları, Çinin çekik kaşlı diberleri ona Boğaziçinin yalıları, feraceli kadınları kadar #İhaim vetemediler. Japonlardan -pek az sıtayiş ve adeta neşesizlikle bahseden büyük dâhi, Boğaziçinin güzelliklerini tasvir ederken mukaddes bir mihraba yaklaştığını zanneder. ei ri 5 Boğaziçinin tabii güzelliklerini bir kat daha arttıran, ecnebilerin gözlerinde sihirli tüllere büründüren, Türk zevki ve Türk sanatıdır. Altı yüz senedenberi büyük bir itina ile süslenen bu yerler, Türk ruhu ve Türk san- natinin adeta meşheri haline gelmiştir: Camiler, sebiller, hisarlar, saraylar, yalılar, bahçeler... Boğaziçi Piyer Lotiden başka daha birçok ecnebi muharrirlerine şaheserler ilham etmiştir. Son zamanlarda bir Fransız mecmuasıtın Istanbulda bulunan muhabiri, gazetesine şu satırları yazıyor: Bertak bir gece Boğaziçinden geçtim. İki mavi sahil, yıldızlı bir sema ve Boğazın gümüşten suları arasında bülünuyordüm.. Minareleri 'lâcivert göklere doğru yükselen. camileri, birçok: pencereli hâlâ demirli du- ran yalıları seyrederken mi senmi z MN lerke © 0:70::0::0:::0:::0::0::0 0:0 ince ve beyaz bir elin fi 4 İN eğ vga ei xn Ya ugg 9:0 :9:0910:10 090910 9UŞİ: . .. .v. © 0: * .. G3 Ci a: * kamıştan kafesler arasın- da salladığı bir ipek men- dili görmek ümidile, bü * sarayların önlerinde ses- e 3 a i i sizce kürek çeken Piyer iZ i : Lotiyi hatırlayordum. Birkaç kayık suların çizgileri üzerinde hafifçe süzülüyordu. o Bunların, yeyip içecek bazı şeyler kazanmak için uzun bir mücadeleden sonra, Kara- i denize yolalan balıkçılar olduğunu söylediler. Bu sırada Hisarın mazgal de- likleri arasından ay görü- ndü. Kovukların yegâne sakinleri olan bazı gece- kuşları, bana bü duvar- larda ikaimet eden Türk kahramanlarını hatırlattı. Boğaziçi sahilleri üze- rindenekadar tanınmamış, güzellikler var. Bunları ETE YETER Arnavutköy sırtlarından bir bakış hiç olmazsa sinema perde- Boğazın mavi sularının üstünde bir tuğu andıran fistıklar lerinde görmiyecekmiyiz?