UYANIŞ No. 1702— 17: Soğuk nefeslerile bahçeden geçiyor kış, Biraz ısınmak için bir odun alevinde Bir duvar kovuğuna bir bahçıvan sığınmış ! Uzatıyor yaktığı ateşe ellerini, Kalbinde gizliyerek gençlik emellerini Düşünüyor zavallı sığındığı bu inde... Kimbilir ne zenginler ılık kaloriferli Geniş odalarında saadetle miğferli Başlarını kuştüyü yastıklara dayarlar ! Kimbilir Kimbilir #trafında ne ateşli kadın gögüslerinden, ne ipekler, ne kadın süslerinden onların bir cennet bahçesi var! Eğer ben de insansım niçin bu taşkoğukta Bütün kemiklerime işliyen bu soğukta Bir odun alevinden hararet dileneyim ! Biraz sonra yatmağa gideceğim kulübe, O da başka bir koğuk, | yİT İrarâbe, bir Fakat halin ne diye gelip te soracak kin? izbe , Yunlar mı düşündüğün ,bahçıvan,hep bunlar mı? Ütlediğin ateşten duman dolan gözlerin Gizli bir isyan gibi ne karanlık, ne derin ! Fakat, sövle, kalbinde başka bir sızı var mı? Mutaripsin değil mi yalnız sefaletinden, Yalnız kemiklerinden, vücudundan,etindet... Ne koğuk yurdun olsa, ne kulüb meskenin, Ü ç odalı bir evin. olsaydı bugün senin Eminim ki bahtiyar yaşardın, delikanlı de ceylan bakışlı bir sokulunca o karanfil tenli ateşinizle yanar, ısınırdıniz! * nişanlı | kiz; Kiyma diyeyim kalbimin taliine, bin hırsın gömüldüğü bu dakika bakımnağa ürküyorum.. ine Sen ki bir taşkoğ&ukta ateş yakabilirsin Haydi gel bak kalbime, nasıl bakabilirsin, Gör ne korkunç duvarmış buztutan bir uçurumü ppalil Geahri 2/30 23/19/28