â 186 UYANIŞ N. 1697—12 TAHLİL ve TENKİT Türk matbaacılığı hakkında kıymetli bir eser Matbaanın icadı neden bize 300 sene sonra gelmişti$ Bu mes'elede medresenin irtica kültürü nasıl bir rol oynamıştır? Bizdeki ilim telakkisi, bir mes'elenin en- hurda noktalarını bilmek mefhumunu, maalesef, ifade etmemektedir. Bilakis, yekdigerine mer- but olmayan bir çok mes'elelerin beylik tabir- lerini bilenlere âlim;ismi verilir. Fakat, bu telakki, ne garpta vardır, ne de eski şarkta mu- teberdi. Medreseciler, kendi harslerinin tekarrü- rü için her şehirde bir kütüphane açınışlardır. Mevzularına dahil olan mes'eleleri de «kılı kırk yarar» şekilde tetkik etmişlerdir. Garp mütefek- kirleri ise, bu hususta pek mutaassıbane hareket etmektedirler . Çünkü, ' hakiki ilim'bu olduğu gibi cemiyetin fikri bünyesinde mevki alabilecek âlin de ancak böyle bir zihniyat sahibi olmalıdır. 'Türk cemiyetinin transiziyon devri, yaselahiyet- tar şahıslara malik değildi; veya fransız irfa- nının mücerretçilik aşisile benliğini kaybetmi- şt. OÖnüniçin, medreseden mektebe geçerken ilim telakkisini de kaybetmiştik. Çünkü, tanzi- mattan sonra yetişen mütefekkirlerimiz arasında mütahassıslık merakı görülmemektedir. Nitekim, memleketimizde, ilmi teessüs etmeden âlim is- mini alan insanların ilmi kıymetleri de kendi- lerile birlikte ölmektedir. senelerde bu ihtisas sahasına girmek istiyen bir kaç mutefekkirimize tesa- düf etmekteyiz. Meselâ, |Selim Nüzhet| B. ilmi ihtisasın zevkini taşiyan küçük eserile, bu tar- Yalnız son zın şaheserini meydanı koymuştur. (Türk mat- baacılığı) yorulmak bilmiyen, engüç noktaları riyaziye kat'iyetile tespit eden bir çalışmanın neticesidir. Kitapta şimdiye kadar meçhul kalan “bir çok mühim esaslar isabetle halledildiği gibi, gerek avrupalı; gerek 'Türk müdetkiklerin matbacılığımız hakkındaki yanlış neşriyatı da tenkit üsülüne müstenit olarak izah edilmiştir. Diyebiliriz ki (Türk matbaacılığı), her ilmi eser gibi, Türk fikriyatının tarihinde bir menba mahiyetini almıştır. 'Türk inkılâbının nazariyatını tetkik edenler bilirler, ki bu inkılâbın ilk esasları matbaacılık- tan başlamaktadır. |İbrahim Müteferrika, | |Selim Nüshet| B.in takdir ettiği gibi, bir kültürün esasları olabilecek eserleri neşrederetmez, fi- kirlerde garba doğru bir temayül hasıl olmuştur. Mühendishanede, Üsküdarda açılan matbaalarda - fenni kitaplar tabedilmiştir. Bu hareket matba- alığın büyük te'sirini katiyetle göstermektedir. Esasen, Avrupadaki ilmi inkişafı da matbaacı- lik yapmıştı. Bununiçin matbaaclığın bizdeki teessüsünün gecikmesi, bu teehhürün sebepleri ve o zamanki Türklerin matbaa hakkındaki fikirleri gayet mühim birer tahlil ve tetkik mevzularıdır. Bu noktalar halledilmedikten sonra, Türk inkılâbının naza- hakkında söz söylemek Oomümkün esaslı bir surette riyeleri değildir. : |Gütenberg) (1440-1450)tarihi arasında ımat- baayı icat etmiştir. Halbuki, İbrahim Mütefer- rikanın | matbaasındaki faaliyetin semeresi (1729) da alınmıştır. Aradan takriben (3) asırlık bir zaman geç- miştir. Bu (300) senelik lâkaydi Türkleri (3) a- sır geriletmiştir. Türkiyanın Avrupa imedeni- yetini te'sis eden bütün amillerin haricinde kaldığı zamanlarda bile dünyadaki mevkii bü- yüktü. (Baki) nin «Demir kuşaklı cihan peh- livanları» Avrupanın göbeğine kadar girerler- ken; Türklerin Avrupaba olup biten şeylerden habersiz kalmaları imkânsızdır. Henüz renesans ve Amerika keşfi hadise- lerindeki vaziyetimizi tetkik eden bir âlimimiz çıkmaniıştır. Fakat, matbaacılığın icadı zama- nındaki vaziyetimizi bütün hatlarile gösteren bir |Selim Nüzhetlimiz var. Kıymetli mütefekki- rimiz, bu mes'ele hakkındaki eserleri tetkik et- miş; ve (1440-1450) tarihleri arasında icat edi- len matbaacılığın, o tarihlerde de, malüm oldu &unu göstermiştir. (29)nci Beyazıt zamanında matbaanın bilindiği tarihçe müspettir. Sonraları, (1493) de İspanya- dan gelen Yahudiler de İstanbul ve Selânikte matbaa açmışlardır. Kanuni devrinde matbaanın mevcat olduğu da anlaşılmaktadır. | Peçevi ) matbaayı tarif ettiği gibi (1093) senesinde Arap harflerile birçok kitaplar tabedilmiş ve Türkiye- ye gönderilmiştir. Nitekim (1594) de basılan (Üsulüluklidis) in sonundaki ferman da matbaa- cılığın o tarihte malüm olduğunu bildiren delil- lerden biridir. Yalnız, bütün bu vasıtalar karşısında acı bir hakikat vardır. (3) asır. boşuboşuna geçmiş, medrese taassubu, Oo matbaacılığın teessüsüne mani olmuştur. Nitekim, (İbrahim Müteferrika)