17 Ocak 1929 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 9

No. 1699—7 tur ki o ismi yalnız duyurmak kâfi gelirken galiba. müşteri ayağımıza gelsin diye bekledi- ler ve gara satıcılarını dahi ihmal ettiler. Hülâsa ticari kafa eksikliği! Neden işlemiyorsunuz dedim. Şu aralık isti- rahat devresindeyiz cevabını verdiler. Her bi- ri binlerce liraya mal olan cigara makineleri- nin üzerindeki örtü ve birikmiş tozları görünce istirahat devresinin çoktanberi sürdügünü an- ladım ve kendi kendime sordum: “Nedir bu iş? İnhisar idarelerimiz teşebbüsleri acaba neden böyle akamete mahküm ? Ahmet Ihsan Beklenen yolcuya Soframız süsledi pembe rnekli içkiler, Billurdan kadehlere nur gibi doldu kamer; Nerde yolcularımız, yolcularımız nerde? Bir ajor modelidir ağaçların gölgesi; Neden kalplerimizin söndü bütün hevesi, Neden mumun ışığı soluyor cam fenerde ? Gözlerimiz gümüşlü sögütlüklerde kaldı, Güzel yolcularımız acaba nerde kaldı, Karşı yolda ne bir ses ve nede bir gölge var! Söyleyin, o yolcular ne zaman gelecekler? Ellerinde çiçekler, yüzlerinde çiçekler, Ne zaman gelecekler, söyleyin, o yolcular? Vukardan arasıra dökülüyor sapsarı Yildiz çiçeklerinin ömürsüz yaprakları; 'Ta karşıda ışıklar sönüyor birer birer. Şu beyaz masaların süslerini toplayın! Kadehlerde nurunu eriten beyaz ayın Bile parlak yüzüne düştü solgun gölgeler.. Haykıralım ufukta kızarıyor kamer, Sesimiz enginlere dağılsın perde perde; Nerde yolcularımız, yolcularımız nerde?.. “Tahsin Halil UYANIŞ 99 Müsahabe: Elim bir ölüm, ilmi bir münakşa Elim ölümler , ilmin imdada yetişmedikleri . — Harp meydanında mecruhlar . — Necati Beyin nagihani vefatı .— Her tarafta teessürler. — Ecel deldi cihana, baş agrısı bahane.— Ya bu elim ölümün sebebi ?— Apandisit ameliyesi tehlikesiz mi,— Yeni münakaşalar .— ihtisas ve yüksek ilim erbabi, Ölüm daima elimdir. Bir sevinirler. Vefat edenin ölünün düşman- ları belki bu ölüme yakınlarından, tanıdıklarından bir kısımı olsun bu ölüme acırlar, elemnâk olurlar. temas edenidir. mecruhların Asıl elim olan ilim ile Meselâ bir harp meydanında vaktile imdadına yetişilir, tıbbi tedavi, cerrahi müdahale serian tatbik olunursa bunların büyük bir kısmı kurtarılır. Vaktile yetişilse kurtarıl- maları ihtimali galip olan yaralıların imdatsız meydanda kalmaları, birakılmaları yüzünden terki hayat etmeleri elim ölümdür. İlim, zama- nında imdada yetişseydi yaşayabilecek olanların bundan mahrumiyetle ölmeleri fecidir. muavenetinden (mahrum kalarak hastalar için şöyle söylendiği Vaktile hastalığı teş- his edilse ve iyi bir tedavi görseydi yüzde yüz kurtulurdu. İşte bu da elimdir. Bir iki hafta evel hastalıkla nasebeti pek elim bir suretle görüldü. Maarif Vekili Necati Beyin ani ve nagihani bir sürette irtihali hükümet mahafilinde olduğu kadar Türkiyenin genç irfan âleminde de pek derin teessüfler hasıl etti. Büyük Türk inkilabının en gayur, kâr, teceddut ve inkılâp yolunda hiç bir mani- adan, engelden vılmaz, çekinmez en faal sima» Necati Bey kiz ve erkek muallimler, münevver ve İlmin Mmü'essir vefat eden ba41 işidilmiştir: ilmin bu mü- en aZini- larından biri olan bütün mektepliler, genç türkler için sevimli bir timsal olmuştu. Hari inkilâbinda mekteplerde ve mektepli» lerde görülmüş olan fevkalâde heycanli şevk ve hahişin bir mühim amilide Necati Beydi. Necati Beyin dair Istanbula gelen ilk haberleri, marazın apandisit olduğu, heijan. ameliyata karar verildiği haberi takip etti. Bügün ilmin ve cerrahinin tarakkisi dere- hastalığına cesine nazaran apandisit ameliyesinde hemen hemen hiç tehlike kalmamış oldüguna kani olanlar endişeye düşmediler, Maarif Vekilimizin bir kaç gün hastahanede yatmakla bu ârizayı, savuşturacağını kuvvetle ümit ettiler. —Devamı 102 ıncı sayfada —