Liberaliz m nedir Muhatriri: Emile Fagvet Sinci Fasıl i Düşünüş Düşünüş hürriyeti ile söyle- mek ve yazmak hürriyeti ara- sında büyük bir fark yoktur:Bu- nunla beraber daha fazla sarahat için bunları birbirinden ayırmak lâzımdır. Düşünüş hürriyeti, yazmak ve şöylemek hürriyetinden ay- rılınca, ele avuca sığmaz ve en korkunç istipdattan bile kork. maz zannedilir. Sazlara bile içi mi dökmeden istediğimi halde düşünüş hürriyeti mevcuttur . Bu pek yanlış değildir, fakat yine' yanlıştır. Hükümdarlık a- veya demokrasi. şek- linde istipdat, fikrin tezahürü- tistoki nü beklemeden fikir hürriyetine dokunabilir ve müthiş bir taz- yik yapabilir. Milletten bir ferdin. yazması Veya söylemesi; yazmadan ve söylemeden düşünen şahsın taz- ike maruz olması için kâfidir. o.vakıt. o, fikri. hilâfına ve söylemeğe mecbur ve deminki .s lekette komünistler . varsa, “ nim geyiniş tarzımdan, hareketimden sakit bir komü- tayru nist, fakat her halde bir ko- münist olduğum şüphesi hâsıl olâbilir ve sözle olsün, yazı ile olsun komünist olmadığım be- yana mecbür edilebilirim. Su tak- dirde* düşünüş” hürriyetinin. ta kendisi, hiç bir tezahür olmak- sızın tazyik edilmiş; ihlâl olun- muş, lâğvedilmiş olur. Bu hür- riyete karşı irtikâp edilebilecek en büyük bir cinayettir. Zira hürriyetin ruhta bile yer bulma- masını istihdaf eder, Bununla beraber bu cinayet irtikâp edi- lebilir ve edilmiştir de. “ Adam kakları beyanname- si, nin bu cinayeti teşhir et- mesine hayret ediyorum. Orada. sarahaten, ancak fikir hürriyeti- nin tezahürü talep edilmektedir, Tabit, bu suretle fikir hürriyeti- ni de evleviyetle talep ettikleri- ni tasdik ederim. Zaten,1789 be- yannamesi bu nokta üzerinde 1793 beyahnamesinden daha sa- rih, zira daha vâsidir. Biraz sa- fiyetle der ki: imse, dini bi- İe olsa, kanaatten dolayı iz'aç edilmemelidir. Bean şart ki, bu kanaatin tezahürü, kanunun tayin ettiği nizamı boz- miye hiçbi ini bile, kaydı hoştur. Dini olmıyan kanaatlerin bilhas- sa hürmete şayan ve mukaddes olduğu, fakat nihayetünnihaye, hürriyte hürmeten, dini kana- atlere bile hürmet derecesinde ileri varılabileceği manası anla- şılır. Meşhur © şarkıcı | Berang “Duaya gidilebilmek - Hürriye- tin şiarıdır ,, mısraı anlaşılan bu maddeden çıkarmıştır. Böyle âli bir beyannamede şarkıcılara sermaye vermekten çekinmek icap eder. Fakat min haysel- mecmu, niyet eyidir, ve “ Hiç kimse kanaatlerinden dolayı rile, tezahüratından müsta- kilen, fikir hürriyetine matuf- tur. 1793 Beyannamesinin o metni|X ise fikir hürriyetinin yalnız" te- zahüratına | racidir. menedilemez. , Zaten kelime oyunu yapmıyalım: Bedihidir ki düşü- nür ve bu düşündüğümü su üze- rine bile yazmazsam, kimse be- ni bundan menedemez ve şu daima 'aç İzsiz edilmemelidir, kaydı, umumiyeti İŞ “ Fikir vel$ kanaatlerini izhar etmek hakkı... hürriyeti fazlasını veren, noksanını da elbet verir ve gerek Müessesan- cılar, gerekse Mukaveleciler ne olursa olsun her şeyi düşünmek caiz olduğu ve cevaz verilmesi icap ettiği mütaleasında bulun- muşlardır. Burada parlak surette Ruso- dan ayrılmışlardır, Zira o, bazı noktalarda, vatandaşın düşünce- sinin bile devletin düşüncesile ayni olmasını istemiştir. Jan Jak Ruso, Devletin dini ve siyasi esas fikrinin vatandaşa arzolun- masını, bu fikrin kendi fikri olduğunu beyana vatandaşın mecbur edilmesini, bu beyanatı yapmazsa nefyedilmesini ve yap- tıktan sonra bu taahhüde tevfiki hareket etmiyecek vatandaşın öl- dürülmesini isteyordu. Ruso bir engizisyoncu idi.Mü- essesancılar ve Mukaveleciler,hiç olmazsa nazariyelerinde, engizis- yon usulünü pek kâfi derecede uzaklaştırdılar. Belki de hakları vardı. Altıncı Fasıl Söz hürriyeti Söz, fikir hürriyetinin tabii tazahürüdür. Bir fikrimiz olunca onu iptida söylemek isteriz. Bu bir hak mıdır? Yani Devlet bu- na müsaade etmekle makul, mü- bir harekette bulunur mu? Benim zannımca, cemiyet ha- linde her şey serbesçe söylen- melidir. Zira, Devlet her şeyin söylenmesinden bir şey kaybet- miyeceği Bilâkis her şeyin söylenmesinde — menfaattardır. Vakia, bir fikir İtiraza uğrayın- ca, infiale uğrarsa da, yalnızlık ve © dağılamamazlık © yüzünden daha fazla şiddet kespeder ve zehirlenir. Cinayet, çok zaman gizlenmiş, çok zaman basılmış ve hareketten başka tezahürimkânını bulamamış bir fikirdir. İnsan felâketini hafiflediği gibi ederek te ve bir hi daima kendi: anlatarak fikrini beyan nu yükten kurtarır ik kespeder. Fikir i doğuran dimağ üzerine düşerse, nihayet © onu deler ve yarar. Kocalarile kav- ga eden kadinlar öldürmezler, yâhut hadiren öldürürler. Hü- kümet hakkında fikrini bildiren adam, Cemiyetle kavga eden adamdır. O: öldürmez, yahut öl dürmesi pek istisnaidir. e Eski küçük “istipdatlar,, da, siyasi katil bir kaide idi, Neden? Çün- ki söz ve yazı hürriyeti orada tanınmamiş şeylerdi. Zamanımızda da vakıt vakıt öldürenler var, Zira insan tabi- aten katil bir mahlüktur, Fakat dikkat ettiniz mi ki, öldüren adamlar hiç bir zaman hatip veya muharrir değildir. Onlar,istibda- dın herkesin üzerine indirdiği taz idimağlarının malüliyetinden gö ren adamlardır. Bu malüliyet onları fikirlerini beyan suretile yükten kurtarmak ve nefes al- dırmak imkânını onlardan neze- der. Ve, içinde bulundukları kâ- bustan kurtulamazlar, — Bitmedi — akın i Moris Şövalye | şk Resm GEÇİDİ saade: etmemekle gayri makul)» X| dedi. Xl azametli mahkemesinin hüküm- Serbes Cumhuriyet fırkası Lideri Fethi beyin İzmiri teşrif- lerinde, vukubulan bazı nümayiş- ler arasında; muakkip kürt Mus- tafa efendinin de; Çorakkapu civarında; / toplanan. . kalabalık arasında | yaşasın Fethi bey yaşasın Serbes fırka | demek suretile — tecemmuat kanununa muhalif harekette. bulunmasın- dan ve ayrıca hükümetin şahsi yeti maneviyesini tahkirden 'do- layı; asliye ceza mahkemesinde muhakemsinin yapılmakta olduğu sırada; mumaileyhin; ayrıca ve daha — evvel O Reisienmhur hazretlerine tefevvühatta bulun- duğundan dolayı; hakkında ta- kibatı kanuniyede bulunulduğu- ve bu husustaki evrakın da yine mahkemeye verilmiş olduğu an- laşılarak tevhiden cereyan eden muhakemesi . esnasında; “mazmun | tarafından vukubülan . tahliye ta-| leplerinin rededildiğini - yazmış- tık, Evelki gün sabahleyin; bu davanın muhakemesine devam olunmuş: ve maznun vekili Ömer Fuat bey ile iddia makammı işgal eden Cevdet bey arasında çok şiddetli münakaşalar hâdis ol- muştur. Münakaşanın sebebi Mahkeme reisi celseyi Küşat ettikten “sonra; O maznun* vekili Ömer Füat bey; âyağa kalkarak dedi ki: | Reis * beyfendi “müekkilim Kürt Mustafa; hükömetin şahsi- yeti maneviyesini ve tecemmuat kanununa © muhalif “hareketten dolayi maznun olduğu! gibi Reisi cumhur hazretlerinetefevvühattan da maznuniyeti “olduğu anlaşıltniş ve iki dosye tevhit edilmiştir. Tefevvühattan dolayı, müek- kilimin gayri mevkuf” olarak mu- hakemesinin devamı daha evel talep edilmiştir. Hükümetin şah- siyeti maneviyesini tahkir mad- desine. gelince bu ve bu kabil meselelerden dolayı; halihazırda hemen diyebilirim ki; hapisha- nelerimizde mevkuf kalmış kim- se. yoktur. Yalnız > müekkilim mevcuttur. Bunlardan bir kısmı kefale- ten ve bir kısmı da beraeten tahliye. edilmişlerdir. Müekkilim Mustafa ise 2-3 aydanberi mev- küf - bulunmaktadır. “ Müekkilim hakkında ne için istisnai mua- mele “yapılıyor?. “Müekkilimin; şahsiyeti: rnâneviye *"cürmünden dolayı ceryan eden muhakemesi hüküm derecesine “ geldiği için tahliye talebim reddedildi. Şimdi ise diğer mesele çıktığından dolayı meselenin uzâ; ihti- maline* binaen | gaş olarak muhakemesinin devamını talep ederim, dedi. Avukat Fuat beyin bu tale- binde müekkili hakkında nai muamele yapılmış olduğuna dair olan müdafaası calibi dik- kat görülerek iddia makaitihı harekete getirdi... Ve muavin Cevdet bey kâtibe “yavaş yavaş şu mütaleasını yazdırdı. Muavin Cevdet beyin cevabı Maznun vekili Ömer Fuat bey aleni bir surette müekki nin uzun müddettenberi istisnai bir vaziyetle mevkuf kaldığın- dan bahsediyorlar; bu beyanat- tan maksadının ne olduğunun kendisinden istizahını isterim... Fuat beyin cevabı — Muavin bey çok hassas bulunuyorlar ; cumhuriyetin © lerini — tatbike Oomemur ol duğu ceza kanununun 486 ncı maddesine istinaden hakkı müda- /faamı istimalde serbestim ürktü- Bir nümayiş davası Evelki gün asliye cezada devam etti Tahliye talebi reddolundu sam korkarım; müdafi olursam korkmam... İstisnai muamele meselesine gelince maksadım; fırka ve inti- hap hâdiselerinden hapishaneler- de kimse kalmadığı halde; mü- &kkilmin mevkuf “bulunması is- tisnai bir muamele teskil etmez mi? Netekim; hükümetin şahsiye- maneviyesini neşren tahkir cürümlerindeti maznun gazete- ciler dahi gayri mevkufturlar. Suç ağır cezâyı müstelzim değildir. Sırf hedefimiz müekkilimin mev- kuf kalmasındadır, dedi. Muavin Cevdet bey, Fuat be- yin'bu sözüne: karşı şu suretle cevapta bulundu. Cevdet bayin Ikinci mutal Vekili mumaileyhin, iddian: memizde tasrih edildiği veçhile böylebirhâdiseye ehemmiyetimah. susa vermek gayesile mükerre- ren muliakemeyi ve makamı id- diayı işgal eden ve (o makama karşı hürmetsiz bir vaziyet al- makla beraber; müdafaasına ta- allük etmiyen bir avukatın muha- keme huzurunda bu gibi bir vazi- yet almâsı ve müekkillerini nia- sıl müdafaa edecekleri kanunen muayyen olan vekili mumailey- hin, makamımıza olan aleni hür- imetsizliği geri almadığı, takdir- de hakkında icapeden muamele yapılmak üzere makamımıza mü- zekkere yazılmasını talep ede- rim:. dedi. Müddeiumymi muavini Cev- det beyi, bu son mütaleaya sevk eden sebep,. tbaznun vekil mumaileyh Cevdet beyin müta- lealarını serdederken; kamına karşı itidal tavsiye 'et- mesi ve işin şahsiyata dökülme- mesi gibi dermeyan eylediği sözlerden. -inbias etmiş ve gerek muavin Cevdet bey ve gerekse mazmun. vekili Ömer Fuat bej arasinda: ceryan eden hiddetli ve şedit. münakaşalar.— uzamağa meylederken malikeme “reis ve- kili.Fehmi bey asabiyeti teskiri eylemiş ve reis Füat beye hita- ben: — Şahıs mevzuubahs mıdır ? — Hayır efendim şahıs mev- zuubahs değildir. Ces mahkeme zabtına 'kaydettirilerek Cevdet bey bir daha şu mutaleasını yazdırmıştır. Tahliye talebinin reddini istedi Maznun; o mükerreren” hükâ: metin şahsiyeti . maneviyesini tahkir” ve tecemmüat kanununa muhalif harekette bulunduğu ve ihbar edilerek bu cürümden do- layı Cumhuriyetin âdil mahke- mesi huzurunda (muhakemesi icra edilmekte ve mükerreren tahliye talepleri reddolunmakta ve cürmün mahiyeti nazara alı- narak itirazları ağırceza riya- setince de reddedilmiştir. İsnat edilen ceraimin taad- düdüne ve asayiş ile dahi alâ- kadar bulunmasına ve . tahliyesi halinde imhayı delâile çalışması ve firar etmesi de melhuz gö- rülmesine binaen tahliye. talebi- nin reddini iste, lahkemenin karari Muavin Cevdet beyin bu son talebine karşı; Ömer Fuat bey; kisaca | Zaten neticede beraet edeceğiz; | diyerek tahliyesinde ısrar etmiş ve mahkeme cürmün taaddüdüne binaen tahliyesine mahal olmadığına ve şahitlerin celbine ve Uşakta bulunan bir şahidin ifadesi dinlenilmek üze- re mahalline telgrafla talimatna- me “yazılmasına ve mahkemenin haftaya talikine karar verilerek im, yoktur, ben: maznun “ol ildir. münakaşalı celseye nihayet ve Bir kaya altında ceset bulundu Bürnovanın Çay mahallesinde son seylâp dolayısile, Burnova çayı tarafından. götürüldüğü ve bir çok vatandaşların da bu sey- lâp arasında kimisinin boğulduğu ve kimisinin de enkaz altında kaldığı malâmdür. Şimdiye kadar yapılan ta- harriyatlarda bir çok cesetler bulunmuştur. Dün de; cesim bir kaya al- tında; on “yaşlarında Mustafa kızı Haticenin ( cesedi çıkarıl- mıştır. Cesedin muayenesi yapıldık- tan ve tşhis edildikten sonra defnine ruhsat verilmiştir. .. .... Şoför İbrahimin : 19 katili Kuşadasından şoför İbrahimi öldürmekten maznun Şerif oğlu Refiğin Evelki gün ağırceza mah- kemesinde muhakemesine devam. olunmuştur. Malâm olduğu üzere; hâi nin sebebi; maznunun “ka İbrahim ile - gayri meşru müna- sebatta bulunduğundan —* dolayı İbrahimi tehevvüren katletme- şinden ibarettir. Evelki günkü cel- sedemüddeiumumi muavini, ma: nunun kasden katilden tecziyesini ve maktulün; - maznunun zevce- sile gayri meşru, münasebatta bulunduğundan dolayı <cürmün vukuu nazara alınarak; hakkın- da eshabı, muhaffefenin ; takdir edilmesi talep. edilmiştir, Vaktin - ademi müsaadesine mebni bu baptaki karar gelecek salı günü tefhim * edilecektir. Tahliye talebi Serbes fırka lider Fethi beyin İzmiri. teşriflerinde; * Alsancakta ifat ettikleri * nutku” dinlemek üzere; - Kemalpaşanın Armutlu karyesiriden (İzmire gelen ve nutku dinledikten sonra; köye avdetlerinde; bir çınar ağaci al- tinda davullu zurnalı bir eylenti ii yaptıklarından dolayı; mahalli zabıtasınca istirahatı umumiye; muhil hareketlerden dolayı; tev- kif edilmek istenilirken; vukua gelen bazı münasebetsiz ahval üzerine haklarında tanzim edilen &vtakı tahkikiye ile ağır ceza mahkemesine sevk olunan Meh- met çavuş; İsmâil; ve arkadaşla” finn safhatı muhakemesini yaş mış; ve merkumların tal lepleri reddedilmişti. Maznunlar tahliye taleplerinin reddedil ğine dair olan karara, itiraz ey- lediklerinden * kanun mucibince, bu: bapta “telkikat yapmak ve karar vermek üzere evrakı da- vayı, Manisa ağır ceza mahke- mesine tevdi edilmek üzere miüd- deiumumiliğe irsal kılınmıştır, ALTAY YENİ İDARE HEYETİ Altayın 16 ıncı kongresinde heyeti idareye intihap edilen Altayın yeni idare heyeti dün Türk ocağı merkezinde içtima ederek aralarında vazifeleri tak- sim etmişlerdir. Yeni idare heyeti şu surette teşekkül etmiştir. Reis Sezai bey ” vekili Nuri Sıtkı bey Kâtibi umumi Ahmet Hamdi B. Aza murahhası mes'ul Danyal B. Muhasip ve veznedar Fehmi B. Kaptanı umümi doktor Kemal Tahsin bey Birinci takim kaptanı Vehap B. İkinci A Ahmet Hamdi bey İkinci B takım kaptanı Baha Konoralp bey Bisiklet kaptanı Niyazi bey Atletizm (,, Fehmi bey Oğle: len öğleye Kurtuluş yolu Zamanımızda. sulhtan çı, iliyor. Bir ümit gibi ba, sediliyor. Harpten de bir kâbüy i. Bu kâbus hakikidir. Yep; bir harp beşeriyet için bir; lâket olacaktır. Belki medey, yeti yıkıcak, belki insanlığı a, is ca sefalet içinde bırakacak, Bü, bir delilik olacak. Yalı; bü delilik imkânsız olatiiyor, İnsanlar hâlâ birbirine itim edemiyorlar. Fenalık oradan ge, mektedir. Sulh arzusu © unun ve samimi olabilir. Bunuhla 4,. raber, her tarafta: eski formül tekrar ediliyor: Maryf “Haz ol cenge eğer ister isen sulh salâh,,. Biz sulhu istiyoruz, fakat öl, kilerine itimadımız yok. © Ony, için hazır olalım. Ve herkes hi, zırlanıyor, herkes dişlerine kı. dar silâhlanıyor, büyük devler, arasında teslihat rekabej her zamandan fazladır. Bar fıçıları etrafa yığılmakta * ve bir kıvılcım «beklemektedir. Harp hazırlıklarının “nihayet harbe müncer olduğu tarihin i. pat ettiği'bir hakikattir. Bunu için, “Hep birden duralım, diy, teslihatı tahdit konferansları yı. pılıyor. Fakat birbirine emniyet olmadıktan sonra nasil dürmali? Her Devlet kendi asgari ihtiy. cını. diğerlerinkinden fazla gör mektedir. Kendi noktai nazarı göre belki hepsinin hakkı var, Devletler için hotpesentlik bir zarurettir. O halde kurtuluş yolu ner. dedir? Kurtuluş yolu, harbin bir fecaat olduğu fikrini akıllar yerleştirmekte; insanlar arası 'da mütekabil bir emniyet, hatı tedricen bir kardaşlık tesis et. mektedir. Bubelki asırlara mub taç bir iştir. Fakat her halk üzerinde muttasıl ve her mer lekette çalışılacak bir iş.,, Bizim siyasetimiz bu istike mettedir; Türkiye. sulh arzusunu her Devlete karşı samimi mu: hedelerle teyit etmiştir. Biz harp istemiyoruz. — Eğer. . bütçemizi üçte biri milli müdafaa ihtiyaç larına gidiyorsa bir zaruret ol rak gidiyor. Silâha sarfedilecek parayı memleketin imarına, mil letin refahima sarfedebilmeği kin| istemez. . Yalnız . buna imkiy olmali, Bu imkânı yakınlaştırmak yük ek bir gayedir. Maalesef yaln bize tâbi olmıyan bir gaye. Eğe| bir tarafın arzusu -sülhu' temin) kâfi gelseydi, Türkiye ebedi sı ba belki nail olmüş bulunacaktı A. Altınları: çaldı Altın dağından Mehmet of lu Durmuşun altınlarını çal Selimin ağır ceza mahkemesi de ceryan eden muhakemesi bi tam bulmuştur. Merkumun üç sene on bsi gün müddetle ağır hapse kon masına karar verilmiştir. SerbesCumuriye! Telefon numarası - 2697 Telgraf adresi - İzmir Serbe! İ Abone şeraiti Senelik: — 10 lira Alti aylık: 6 lira Ecnebi memleketler için: Senelik: - 25 lira ler sayfa: Satır 100 kuru! İkinci sayfa , 50 Üçüncüsayfa: , 20» Dördüncü e 'mi teshilât gösterilir. Altayın yeni idare heyetine muvaffakiyetler temenni ederiz; |* İHTAR: Abone ve ilân üc retleri bilâistisna peşindir.