Mi - Liberalizm nedir Dördünc Muharriri; Emile Föguet Fasıl Müsavat hakkı Bu izahata göre Müessesan- cılarla Mukaveleciler ne sosya- list, ne komünist. değillerdir. Bilâhara pek sarih bir tefsirle tashih; edilmiş olan: yanlış bir metne aden (onları buna benzer bir şey olmakla ittiham etmek haksızlık olur. Onlar be- daheten mülkiyetçi tam surette mülkiyetçidirler. o Elde edilmiş mülkiyetlere mutlak denecek bir hürmetleri vardır. Keza veraseti daha doğrusu - ve bu daha tam bir mülkiyetçiliktir- malını kime isterse ona vasiyet etmek ve bırakmak hakkını - tanırlar. Ne- tekim: ,, Malları ile varidatını arzusuna göre tasarruf , tan bahsetmişlerdir. Bu nokta üze- rinde tereddüte mahal yoktur. essesancılarla en yüksek ideal ve en âziz fikri yukarıda gördüğümüz gibi, ferdi hürriyeti, mülkiyet ise, ferdi hürriyetin inkişafından ve“tabit,, hir ittisaindan . ibarettir. İnsan doğuyor. Hurdür, emniyettedir. ve hakça diğerlerine müsavidir. Bu adam çalışıyor. Bu mukad- destir. Binaenaleyh tam bir iş serbestisi zarureti var. Bundan dolayı” eski san'at esnaflıkları, ustalık ve çıraklıklar lâğvedil- miştir. Mülkiyet sahibi oluyor. Bu hakkı mukaddestir. Ona is- tediği gibi tasarruf eder ve ta- sarruf hakkı da tam ve mut Yaktır. Bu ferdi hürriyetin faaliyete geçmesindnn, inkişafından, itti- samdan ve istimalinden başka bir şey değildir. Mülkiyete vü- sul hakkı mülkiyet hakkının aksidir. Mülkiyete hak, herkesin hiç bir zahmete katlanmadan herşeyden bir paya hakkı al ması demektir. Bu hak ferdi hürriyetle kaim değildir, ona ihtiyacı yoktur, onu tahrik et- İL V6 Lü ebobeye Eder ik veder. Herkes cemiyetten müş- terek mal üzerindeki payini alir ve bunun için de atıl sayılmıya- cak derecede ancak çalışır. Bu şekilde * yaşamak için şahsın, ferdi hürriyete ihtiyacı yoktur, zira onü ne yapacak? O büyük içtima fabrikanın, tabir caizse gamsız bir çarhından ibarettir ve “hürriyete hiç bir: ihtiyacı yoktur, zira faaliyetini sarfede- ir zemin mevcut değildir. ona ferdi hürriyet, bilmem niçin, bırakılırsa; kullanamıyacağı için bundan feragat edecek ve bu hak onün nefsinde müruru zamana uğriyacaktır. Binaenaleyh (öyle denebilir ki herkesin mal sahibi o olmak hakkı, hürriyeti doğrudan doğ ruya > izale etmesi bile, istima- lini zait kıldığından ferdi hürri- yeti zevale uğratır. Mülkiyete erişmek hakkı ise oldukça büyük bir ferdi hürri- inkişaf ettirir. Fakire (der ki; Çalış ve malsahibi ol, Zira ol- mağa ve olduktan sonra mül- kiyeti muhafazaya hakkın var. Orta halli adama der: Çalış ve zengin ol. Zira zengin olmağa ve olduktan sonra, (o kalmağa hakkın var. Zengine de der İstersen çalış, zira bu senin hakkındır. herkesin hakkıdır. İs-| tersen çalış. Vakıa aptallıktır, fa- kat bilhassa servetine istediğin gibi tasarruf et. Bu da faaliye- tin yeni bir şeklidir. Zekâvetle ver, eyilik yap, hastaneler, iş- hâneler, çocuk evleri, “ mektep- ler ve müzeler aç ve bunları i- dare et. Hayatını buna vakfet, zira malın ve varidatina. istedi- gin gibi tasarruf etmek, senin mutlak hakkındır. ( Sosyalizm ve takâimcilik de- mek olan ) mülkiyet hakla, fer- di hürriyet fıkdanı, ve diğer ta- raftan, mül * ferdi mülkiyet hakkıyle ferdi hürriyet arasın- 'daki münasebetler işte bundan ibarettir. Müessesancılarla mukaveleci- ler, liberal. oldükları için mülki- yetçidirler ve asıl bundan dolayı liberaldirler. Ferdi hürriyete ve onun neticelerile mesnetlerine tarâfdar “ “oldukları “için * ferdi mülkiyete de tarafdardırlar. Niçin böyledir. Zira her va- kıt olduğu gibi iptida bir vek'a ve sonra da bir fikir var. Fikre inkılâp eden bir vak'a var. 18inci asır, bir çok manialar arasından Burjuazinin en (yüksek devlet makamatına yükselmesine vesile oldu. Umumi hizmetlere kabulde müsavat fikri bundan doğmuştur. 18 inci asır; yine bir çok mani- lerden geçerek milletin mülki- yete eriştiği devirdir. Son ma- niaları da yıkmak ve herkesin malsahibi olabilmek hakkını ilân etmek fikri debundan doğmuştur. Müessesancılar ve mukavele- ciler, liberal oldukları için, ancak mülkiyetçi olabilirlerdi. Zira bu suretle 18 inci asrın teamülen vücude > geti eseri kanunla ikmal adiyorlardı. 18 inci asrın bir eserini kanuna ithal ederken ancak mülkiyetçi olabilirlerdi. Umumi fikirler itibarile yal- yetçilik liberalizmin bir cüzüdür. Zira, ferdi hürriyetin ittisaı, ne- ticesi, inkişafı, teşviki ve mükâ- fatıdı Amerika meb'usanında İki fırka arasında muvazenet var Cemahiri Müttehidei Ameri- icumhur Hoverin riya- Repübliken fırkası ağır bir hücuma uğramıştır. De- moktatların hatır ve hayale gel- miyen muvaffakiyetleri münha- sıran iktısadi sebeplere İstinat ediyor. Amerikanın £ hudutsuz refahı sarsıntılara maruz kalmış- tır. Müfrit himaye taraftarları- nın muvaffakiyetsizlikleri, men'i müskirat kanununun maruz kal- dıgı muhalefet hep ayni netice- yi doğurmağa yardım etmiştir. iki fırka meb'usan ve ayanda müsavi kuvvetlere e malik bulu- nacaklarından reisicumhur Ho- verin mevkii kesbi müşkülat ede- cektir. Müşarünileyhin riyaseticum- Müsyü Hover için kaybettiği te- veccühü kazanmak müşkül ola- caktır. Şurası muhakkaktır ki Müsyü Hoverin tesis ettiği idare sistem- İeri iflâs etmiştir. Müşarünileyh ağlebi ihtimale göre istifa et- miyecektir. Fakat 1932 de ken- disi bir demokrat namzedi is- tihlâf edecektir. İntihabatın kat'i neticesi şu- dur: Meb'usanda : Repüblikenler 216, Demokratlar 214 mevki & min etmişlerdir. Mesai fırkası bir meb'us çıkarmıştır. Ayanda: Repüblikenler. kırk yedi, Demokratlar 46 mesai fır- kası bir mevki temin ettiler. Şu suretle fırkalar arasında yete mütevakkıftır. Onu yaşatır: nız şunu kaydedebilirim: Mülki-/i Bir Yunan İki memleketin dostluğu Selânik 13 (S.C) — Selânik darülfünunu beynelmilel hukuk profesörü M. Spıropulos darül- fünunda Türk - Yunan dostluk misakı hakkında bir konferans vermiştir. Hatip iptida bu misa- İkin ehemmiyeti kaydetmiş ve memilüketin yalnız dahili vaziye- tine değil, diğer devletlerle ve bilhassa Türkiye ile münaseba- tına da alâkadar olmaları lâzım gelen vatandaşlar tarafından iti- lâfın ehemmiyetle tetkikine ih- tiyaç olduğunu zikreylemiştir. M.. Spiropulos. itilâfnamede İüç mühim esas görüyor. Dost- luk, bitaraflık ve mecburi hakem. Dostluk esası hakkında. ha- tibin fikri şudur ki bü, adeta; hukuki bir dostluktur, Yani, devletten birinin lerle aktedeceği siyasi,” iktisadi itilâflar ve rabıtalar, diğer âkit tarafça kendi aleyhine müteveccih görülürse, mesele (Beynelmilel Lahe Hakem mahkemesine havale olunacaktır. İki devletten biri, bir veya bir çok o devletlerin hücumuna uğradığı takdirde, diğer deyletin bitaraflık muhafaza etmek taah- hüdüne gelince, batip itilâfın ikinci maddesinde bu taahhüde verilen şekli muvafık görmemek- tedir. Onun fikrince bu madde- nin “mevcut olmaması müreccah idi, zira istikbalde nasıl bir vaz'- yet tahaddüs edeceği bilihemez. İki devletten birisine bir üçüncü devlet hücum ederse, i er devlet- pröfesörü Türk - Yunan misakı hakkında fikirlerini söy) liyor “hukuki» mahiyette imiş ikinci maddede sarahat yokmuş olduğunu nasıl tayin edebile- cektir? O vakıt mesele beynel- milel Lahe hakem mahkemesine havale olunacaktır ki OKellog misakinda ve Lokarno itilâfında da bu ihtimal nazarı dikkate alın- miştir. Bünu müteakip, profesör mi- sakin en mühim maddesi olan mecburi hakem maddesinin tet- kikine girişmiştir: İstikbalde, Türkiye ve Yuna- nistan arasında, hükümraniyet hukukuna taallük eden ve sara- haten © zikrolunan bir kaç mes- ele müstesna olmak üzere, her hangi mesele üzerinde olursa olsun tahaddüs edecek bir ihtilâf şu su- retle hallolunacaktır: Alâkadarlar ihtilâfı iptida daimi uzlaşma komis yonuna havale edeceklerdir. Bu komisyonun vazifesi ihtilâfın tes- viyesi için bir çare bulmaktır. Brina muvavffak olamazsa, bu hususta bir rapor hazırlar ve iki hükümete takdim eder, Eğer on- lar rapor kabul etmezlerse, ihti- İâfı Lahi beynelmilel mahkeme- sine arzederler ve onun verece- ği hükmü kabul her ikisi için mecburidir. M. Spiropulos son söz olarak şunu kaydetmiştir ki,. Türk - Yu- nân misakı arızi değildir. Yani alâkadar hükümetlerin keyfi ola- rak tayin ettikleri ahkâm karşı- sında değiliz. Türk-Yunan dost- lük> ve hakem misakı, mecburi hakem usulünün son seneler zar- fındaki muazzam inkişafının son diğer taraf. kabahatın kime raci İskenderiye: 8 (8. C ) — Mı- sırda siyasi 'vaziyet müşevveşiye- tini muhafaza etmektedir. İsma- il Sıtkı paşa kabinesi tarafindan kanunu esaside ve intihabat ka- nununda yapılan keyfi tadilât umumi efkârda ön derin bir ga- leyan uyandırmıştır. Bilhassa mü- nevver sınıf açıktan açığa mut- lakiyete doğru adımlarla müca- dele etmektedir. iki tırkanın kararı Vaft © milliyetperver fırkası ile Ahrar firkâsı, meşrütiyeti yı- iyi protesto ma- lerdir. Geçen -teşrinisani intiha- batında da Ahrar fırkası - ini habata karşı boykot ilân etmişti. Fakak iki rakip firkanınay- ni gaye etrafında bir blok teş- kil edercesine haraketi intiha- batın Mısırda umumi bir boykot hareketile karşılanmasını intaç edecktir. © “Cahrü şiddet İsmail Sıtkı paşa ne olursa olsun iktidar mevkiini muhafa-|5| zaya karar verdiğinden cebrü- şiddet siyasetini şiddetlendirmiş- tir. Hürriyetperverler tazyikata tâbi tutulmaktadırlar. Darülfü- nun talebeleri sıkı bir nezaret altında tutuluyor, yeni hâdiseler ika etmelerine meydan yerilme- mek isteniyor. Mısır gazeteleri İngiliz Ha- e nazırı M. Hendersonun avam kamarasında vuku bulan beyanatını hararetle tefsir edi- yorlar. Mumaileyh nutkunda ay- nen şu sözleri söylemişti . “İngiliz hükümeti serbes in- tihap edilen bir: parlâmentoya dayanan her hangi: bir Mısır ka- bur vazifesi daha iki sene devam | aşağı yukarı tam bir müsavat İbinesile ei girişmeğe, edecekan de bu meüldet zarfında mevcut demektir. merhalesini: teşkil etmektedir, Mısırda intihap var Fakat iki liberal fırka boykot yapıyorlar Bu ifade İngilterenin Mısırda Dahili siyaset mücadelâtında su- reti katiyede bitaraf kalacağını ye Kanunu ; esasi tadilâtı etra- fındaki — gürültülere müdahale etmiyeceğini göstermektedir. Bazı milliyetperver gazete- lerde meğrutiyeti yıkan tedbir- lere karşı İngilterenin müdal lesini istiyen, neşriyat muyace- hesinde bu beyanat zaruri gö- rülmüştür. Vaft fırkasına taraf- tar gazeteler ise Serbes intihap edilmiş bir | parlâmento tabirin- den İngilterenin mutlakiyeti ia- de eden bir hükümetle müzake- rata girişmiyeceği manağıhi İs“ tidlâl etmek istiyorlar. Mamafih bunlar da Forayn ofisin bu ifadesinde samimiye- tine inanmıyorlar. Netekim Sıtkı paşa bu beyanatı memnuniyetle karşılayarak diyor ki: “ Mısırın dahili işlerini halletmek vazifesi yalnız kendisine aittir. M. Hen- derson tarafından ilân edilen bitaraflık temenniyatımıza mu- vafıktır. SerbesCumhuriyet Telefon numarası - 2697 Telgraf adresi - İzmir Serbes Abone şeraiti Senelik: | 10 li Alti aylık: 6 lira Ecnebi memleketler için: Senelik: © 25 lira ia İlânat Birinci sayfa: Satır 100 kuru: ağn İkinci sayfa: , 50, Üçüncüsayf: e Dördüncü sa: 10 Daimi ve aylık ilânat ay rica: pazarlığa tâbidir ve aza: mi teshilât gösterili Hem Hacı Hem Hırsız *Aç kaldım, Şey- tana uydum” Diyor Dün iki kolu omuzundan 2- şağıya kâdar çıplak; başı kabak, ve yalın ayak, yırtık pantalon ve yırtık gömlekli, bir karış sakal- li bir şahıs Sulh ceza hakimi Sait beyin huzuruna çıkarıldı. Hâkim bey — | Gel bâkalım Hacı efendi! | deyerek bu tuhaf kıyafetli adamı yukarıdan aşa- ğıya kadar süzdükten sonra sor- du: > — Adın? — Hacı Fettah — Yaşın? — Kırk Hacı Fettahın hüviyeti tesbit edildikten sonra bir teneke yağ galdığından dolayı mahkemeye sevkedildiği anlaşıldı... Hâkim — Hacı efeni; yağ mı lâzım oldu? Maznun — Ben Gergökten geldim... Oraya, buraya baş vur- dum. iş yokl. kırk sekiz saat aç kaldım.. Sen kimsin, halin nedir diyen yok; kör şeytan, beni kan- dirdi; bu yağı çaldım!,.. Hâkim — Eyi etmedin! Bu hususta dinlenen şahitler; Hacı Fettahın sırkat suçunu ika ettiğini söylediler. Hâkim — Hacı efendi ' beni dinlel Kanunu cezanın 491 inci maddesi mucibince sana üç ay ceza veriyorum. Fakat çaldığın yağın * kıymetini az gördüğüm- den bu cezayı yarıya indiriyo- rum.. Bir buçuk. ay yatacaksın ve o kadar müddette emniyeti umumiye nezaretinde kalacak- sana sın. Bir daha yaparsan cezanı çoğaltacağı, : Fettahın kıyafeti böyle idi amma üst dişleri tamamen altin kaplanilmıştı. Çakıcı!. Dün şahitler muvacehe edildi Akhisarın o Yenice mahalle- sinden Süleyman oğlu İsayi öl dürmekle maznun Mehmet oğlü Çakıcı Halilin dün de Ağırceza mahakemesinde | muhakemesine devam edildi. Ve mukaddema muvacehe suretile istimaları ta- karrür eden İsmail” oğlu İbra- himle Hüseyin kâbya öğlu Ha- sanin muvaceheleri yapıldı. Şahitlerden Hasan söze baş- lıyarak; kendisi hayvanlarını ot- latırken İbrahimin yanına gidip konuştuklarını ve bu sırada maz nun Halil gelerek; hayvanlara ziyan yapıyorsunuz; diyerekten kendisine iki tokat vurduğunu ve yere yatırdığını ve tabanca- sini aldığını ve İbrahim tarafın- dan kurtarıldığını ve Halil; ço- ban İsanın yanına gidip bir müddet sonra silâhlar patladı- ğını ve Halil; rak Salih efendinin yanına git- tiğini gördüğünü söylemiş ve bu sırada kendilerinin bulunduğu yerden maktulün bulunduğu ye- rin görülüp görülmiyeceği sorul- dukta: | Her ne kadar ufak bir tepe varsa da yine görmek ka- bildir.) demiş ve diğer şahit İb- rahim de; Halilin, Hasana iki tokat vurduğunu gördüğünü ve kendi hayvanlarile meşgul oldu- gundan silâhını aldığını görme- diğini beyan eylemiş ve bu su- retle ifadelerinde israr eylemiş- lerdir. Müddeiumumi muavini Şük- İHTAR: Abone ve ilân üc. teri bilâi: indir. rü bey evrakı mütalea edece- Bir hakikat Halk fırkasının, biliyorsun; iki çeşit gazeteleri Vardır. F, kanın eski gazeteleri halk fı. sının gazeteleri oldukların gizi, mezler, Bu sıfatla meşriyan, bulunurlar. Bunları, vaziyeti mı, kul bir surette muhakemeye çı, lışmalarını tavsiyeden başka gi, yeceğimiz yoktur. Çünki açık b, maksat için açıkça çalışsın, bize muariz olmağa lâyik kin. selerdir. Fakat halk fırkasının bir 4, başka çeşit gazeteleri var. Bu, lar sureta hiç bir fırkaya me, sup, değillerdir... Bununla ber ber vücutlarının tek bir sebe vardır. Serbes fırkaya arkadış hücum etmek, yalanlarla fikir. ri bulandırm; Vaziyetlerini, mes'uliyetini üzerlerine almıyış bu iki yüzlü gazeteleri kimse ci. di telâkki etmez, Halk fırka, kirli işlere alelekser bunları vx. sıta kılar. Fakat Türk kari z. ki Bunu çoktan hissetmiştir alk fırkasının kendi” gar telerine göre, bu fırka belediy. intihabatını kazandı ve mesel kapanmıştır. Ayni fırkanın arkı. dan hücuma memur ettiği iki yüzlülerse “ hayır halk fırkası kaybetti; fakat serbes fırka kı. zanamadı,, diyorlar. . Bunları göre serbes fırka lehinde re verenler, münhasıran halk” fır. kası aleyhinde rey vermeği is temiş olanlardır. . Yani S.E menfi bir temayülü temsil edi yor, daha doğrusu bir çok mer. fi temayüllerin birleşmesine ve sile oluyormuş. İsmet paşayı ondan daha az Cumhuriyeti olmıyan Fethi beyi istedikleri zaman bu menfi bir temayi değildir. Bahusus ki, Fethi beyi niçin istedikleri malümdur. Ser bes fırka programla ortaya atık mıştır. Millet kapalı gözle re; vermemiştir. Eğer bizim'intihabatımız sıf bir protesto neticesi olsâydı, Al manyadaki manzaraya şahit o- lurduk: Orada © milletin ekseri: yeti Komünist ve Faşist olm: dığı halde protesto maksadil bir çok müntahipler Komünist istemiyenler, #İlere ve milli sosyalistlere ry verdiler, Yani yıkıcı fırkalar. etrafın. da toplandılar. Bizde bilâki halk yapıcı bir fırka etrafındı toplandı ve onun idaresine em niyet ettiğini birldirdi, Fethi be yin programının tatbikinden mes İeket için hayırlı neticeler çık racağını bildirdi. Hakikat budur Millet yalnız Halk fırkası istemediği için değil, Serbes fır kayı şuurla istediği ve açık cum gi için'ona reyini. verdi. günden güne daha eyi tezahür ediyor. Eğer gelecek intihabatı serbes olması mukadderse, meclis intihabatında bu hakikat önüne geçilmez bir. kuvvetle . kendini gösterecektir. Iki katil Hakkında tahkikat Geçen teşrini evvelin yedini günü kızlar ağası hanında Ü” Küplü Edibi öldürmekten mar nun Recep oğlu Haver hakkı daki tahkikat hitam bulmuş ağır ceza ile lüzum mahkeme sine karar verilmiş ve dos mahkemeye tevdi edilmiştir. — Işıklar karyesinden amel? Ahmedi parasına tamaan öldü ren şıklardan Giritli Ali oğl Mustafa ve İsmail oğlu çoba" Ali haklarında yapılan tahkikat evrakı hitam bulmuş ve Ağır ceza mahakemesinde muhake meleri icra edilmek üzere evrak ğini söylediğinden mahakeme 18 Teşrinisaniye talik edild. müddeiumumilikten mahkemey* tevdi “edilmiştir.