Cüt 1; Sayı 2 “SEBİLÜRREŞAD Başbakan Hasan Sâka’ya Açık Teşekkür Sayın Başbakan!. Müil Eğitim Bakanlığmın, ihtisas ve kifayeti olmıyarı bazı zevata yazdırıp neş- “oPettiği — dini ve tarihi yanlışlarla, taukat akidelerile, asılsız hikâyeler ve hurafeler- le dolü — «Müslüman çocuğunuti kitabın “adlı eserin hiç bir ilmi tetkike tâbi tutul- maksızın, âdeta İkaçamak suretile neşrin- den dolayı müteessir ve mühfeil olarak asabileştiğinizi, — Meclis — koridorlarında yüksek sesle böyle bir kitahın neşrine na- “ sıl müsaade ettiğini Millt Eğitim Bakanın- dan sorduğunuzu ve «Eğer icap ederse Mecliste bizzat kürsüye çıkarak böyle bir kitabın din dersi olarak okutulamıyacağı- nı söyliyeceğinizin gazeteler yazdı. Büyük bir bakikati beyan hususun- da göstermiş olduğunuz cesareti medeni - yeden ve uluvvucenabdan dolayı müslü - manlar size en derin şükran ve takdirleri- ni arzederler. Şimdiye kadar herhangi bir - din meselesinde hiç bir Başvekilin böyle samimi bir Hsan kullandığı vaki değildir. .Her ne zamaun bir din meseleşi bahis mev- zuu olsa, mutlaka milletin mukaddes his- . Jerini inçitecek sözler soylemms, hakika - | zehir olduğunu söylemek cüretinde bu- lunmuş, ondan- evvelki Basbakan da din aleyhtarlığı ile iftihar ettiğini ve bunun " faassup derecesinde olduğunu daima tek - rar etmiş olduğu, din kitaplarından arap- ga âyetleri kaldırmak emr ini verdiği bu zevat, bugün etraf ve tevahiile Partinin nüfuz ve kuüdretini ellerinde bulundurduk- * tarı halde zatıâlinizin büyük bir hakikati açıklamanız, elbette bir cesareti medeni - yedir!. Zaten din derslerinin mekteplerde ka- bulü hususunda hükümetiniz namına Mec- lis Grupuna verdiğiniz kanuni tekliften dolayı da, milletin en derin ve samimi şilkranlarını kazanmıştınız. Bundan dole - yı müfritler size içerlemişler, bu hayırlı teşehbusuımzu akamete uğratma kiçin el-: “Jerinden geleni yapmaktan geri durma - mışlar, Grup müzakerelerini uzatıp mese- lnyı dejenere etmek için türlü turlu o- yunlara tevessül etmişlerdir. Din namımna şahsi bir takım akıdelerı A ve ideolojileri ileri sürmek, bu suretle mil- letin maneviyatını hozmaktan başka bir şey değildir. 5 Is*e 'Halkevlerine dini eserlerin aırısı-" : ni menedeu, din üzerindeki baskıyı müslü- | ' manlarım ibadetlerine kadar teşmil ede <A rek nAllahu Ekber; diyenlere üç ay hapis / cezası koyduran Parti müfritleri, Grup müzakerelerinde türlü türlü mugalata ©- ) yunlarile zihinleri çelip din tedrisatını ıh- tisas ve ehli olan Diyanet Riyasetine de- | ğil de, ihtisas ve ehli olmıyan Miük Eğitim “ Bakanlığıta verilmesine bir karar alırlar- _:" sa din tedrisatmın alacağı aykırı şekil hak- | kında bu hâdise en beliğ bir misaldir. Millt Eğitim Bakanlığının din dersle - | yi namıma böyle yanlışlarla, tarikatçilik ve f hurafelerle dolu bir eseri yazdırıp neşret- mekte belki bir smuihniyeti yoktur. Fakat * din işlerinde ihtisası olmadığı, doğru dü - : rüst bir din kitabı yazacak zevatı bile bhi- x lemediği tamamile tezahür etmiştir. 3 Eğer Partiniz ehliyet ve ihtisası na - zarı itibara almayıp dini din olarak tedris yerine dinde siyaset yapmaya, Şahsi telâk- kilere göre bir din uydurmaya kalkışırsa, milletin maneviyatını daha ziyade tahrip etmekten başka bir netice vermiyeceğini anlamakta güçlük yoktur. * Binaenaleyh tarikatçilikle, hurafe - ler ve yanlışlarla dolu bu kitabın din der- si olarak okutulamıyacağını söylemek ce- sareti medeniyesini — gösterdiğiniz gibi, mesleki din mekteplerinin de bu hususta X ehliyet ve 1htîsası 2i Temenm olunur ki, Türk milletinin mensubiyetile iftihar ettiği ve - canından aziz tattuğu büyük dinimizin inkişafı yo- : (Devarmı 27 nci sahifede) ) Tz LAT D