15 Mayıs 1948 Tarihli Sebilürreşad Dergisi Sayfa 15
Git 1, Sayı 2 SEBİLÜRREŞAD. e D ai TEFSİR-İ ŞERİF (Başfarafı 18-inci sahifede) Iz.uylurı tamamlamak, onu çalışmak için gonde- TÜ (Bu hadisi Ahmed birn Hanbel, Hâkim, Bey haki, Ebu Hüreyre Radiyallahitanh'ten tahııc. etımşlerdır ) 2 — «Mizana konulacak (iyi amel) lerin en ağırı (en değerlisi) güzel huydur.» hadisi Ebu Dawud, Tirmizi, Ebüd Der- dâ Radiyallahuanh'ten tahric etmişlerdir.) 3 — «Sizin imanca en faziletliniz en- güzel olanmızdar.» (Bu hadisi Faberani, Ebu Umame Radıyal— : Jahüanh'ten tahriç etmiştir.) 4 — Cenabı Hak Resulü Ekremini «Şiip- “hesiz ki sen en büyük, en fâdıl bir ahlâk sahi- bısm» (Kalem suresi, âyet 4) diye övmüş, mü- anası Hazreti (Âişe) Radiyallahülanha * da (ıOmı.n ahlâkı (a.hlâkmın feyiz kaynağı) Kur- ân idi» buyürmüuştur. (Bu hadisi Mushm, Sa'd bin. Hışa.m Haz- retlerinden tahriç etmiştir. Bu hususta daha bırcok hadisler ve ayetler vardır. : MOR a | ştaki âyet ve hadislere göre ((Şakıle, Cİ- bıllet tabıat» denilen ve kökü -bugünkü fennin de kabul ettiği veçhile- «nev'i suret» e,' «irsi- yet»e (atavızm e), iklime vesaireye dayanan ve bütün fertlerde âdeta başka başka hususiyetler gösteren «dik mayaynın sökülüp atılmasına meydan yoktur. Nev'in «maddi suret» ini ele alalım: Bir kö- pek maymun, bir maymun insan alamıyor. Ne- batları «fasile — familya» denilen nevilerinin umumi hassalarından ne yapsak -ayıramayız. Fakat insanların yakın ilgisi ve tatbik ettik- leri çeşitli terbiye usulleri sayesinde hayvanlarla . nebatların birçok yeni vasıflar kazandığını, o : .terbiyenin, emeklerini çok zaman boşa çıkarma- " dığını görüyoruz. Meselâ insan zekâsı dağın en vahşi bir hayvanını oynatıyor, kopege memle- ketiri emniyet işlerinden vazife ayırıyor, güver- cini havat posta tatarlığında ve casuslukta kul- “Hanıyor. Yaban çiçeklerinden. en nefts tipler çı- karıyor, meyvaların şekline, ıengme, tadına şaşılacak yeni yeni kıymetler, güzellikler Veri- yor, diğer mahsüller uzerınde de öylece tadil- ler yapıyor ununla beraber iş yalmz nebat ve hayvan- _laıla da kalmıyor, insan zekâsı bir anda dünya- ahlâkça yı baştan başa tufana boğacak olan © müthiş ve çılgın selleri kanallara, mecralara sokuyor, on- İarı âdeta akıllandırıyor. Suyu, buharı, ateşi cemiyetlere, sanatlara el en faydalı ve verimli hiz- metçi yapıyor. Havada serseri dolaşan sesleri topluyor, dünyanın bir ucundan öbür ucuna naklediyor, en uzak mesafelerden insanları kko- nuşturuyor, hattâ birbirine gösteriyor, demire, çehge kanad verip uçuruyor. albüki bütün bu dedıklerımızm mahıyet— leri, tahıatlerı, nev'i suretleıı, kısaca asıl ma- yaları hep yerindedir, degıstırılemıyor, degıştı- ı.ılmelerme de imkân İşte tabiat uzermde bu kadar açık bir hâ- kimiyeti kullanan, insan oğludur, insan aklıdır, insan zekâsıdır. O halde terbiyenin , bin bir çe- şidini kabule, yaradılışı bakımından, bütün var- lhklardan ziyade müstait olan o âkıl insan 9ğ- lu, gerek kendisinin, gerek nev'inin ahlâki «Va- sıfrldarını değiştirmeye, ıslah etmeye neden güç yetiremesin? Bu, o kadar bedihidir ki her an onuün sayısiz örneklerini hem gözümüzle Bö- rüyor, hem şuurumuzla anlıyı Oruz. İşte âyeti celileden bizim anladıgımız mâ- na! - H. Basri ÇANTAY. HACCIN İFASI İÇİN ELZEM BİLGİLER (Baştarafı 30 uncu _sahıf.ede) dağı iKi battamye, bir paıdesu, kibrit, mum,; iğne, iplik, bıçak, Kur'anı Kerim, bir kilo şeker, bir kutu çay, herkesın hastalıgma göre ilâçlar, bir paket D. D. T t linde, Hicazın yemeklen bızımlulere benzemez.. — Midenin alışmadığı gıdaları yemek mümkün ol- sa bile insanın sıhhatini bozar. Halbuki hae me- nasikini yapabilmek için het şeyderi önce bede- nin sıhhati lâzımdır. Listenin yiyecek kismında- ki maddeleı, orada bulunmıyanlardan ziyade, tedariki güç ve pahalı olanlardır. Hicaz iklimi şıcak ve kuraktır. Buradakı elbiselerimizle orada dolaşmak 1stersek vücu - dumuzu hırpalamış olur ve zayıf düşeriz.. Zafi - yet baş gösterince vazifenin ifası güçleşir. Uzun mesafeler geçerek gidilen bir yerde hastalanıp - kalmak, kimsenin hoş göreceği bir şey değildir: Bınaenaleyh listedeki eşya ve gıda maddelerini ihmal etmemek lâzımdır. Hu.rrıyet züulüm ve ka.hrm döktüğü kanlarla sulanır, Mevlâna Ebill- Kelam
