14 mızden bazı parcalaı alındığı ve bu dın b yük- - ©. lerinin Yunus Emre, Süleyman Çelebi, Hacı "Bektaşi Veli, Hacı Bayram, Mevlâna Celâled - dini Rumt, Abdülkadiri Geylâni, Pir Sultan, _' Seyrani, Âdem . Dede, Hatâi gibi zatlar olduğu ! yazılıdır. İşte bu isimler dizisi, kıtaptakı mak- sadi daha açık göstermektedir. Ne için acaba din buyuklen denildiği zaman, Ashabı kiram ve ondarn sonra Hasan Basrı, Abdullah ibni Müba- rek, Ebu Hanife, Mâ lik ibni Enes, Şafii, Ebu Mansur, Mâtüridi, Ebül'Hasenül' Eş'ari, Gazali.. gibi büyük imamlardan ve Osmanlı devrinde “ Molla Gürani, Aksarayi, Ebüssuut, İbni Kemal Gelenbevi, Kinalı zade, Sarı Abdullah gibi bu - ük âlimlerin yazılarından örnekler alınmamı: tır? Bizim muktedabih ulemamız, bunlar degıl | midir?. Yoksa bundan sonra cephe değiştirip hiç bir dini eseri ve ilmi bir yazısı bulunmayan " Hatât, Âdem Dede, Seyrani gibileri mukteda > bih mi olacakl_ard Beh Âdem Dedeyi ve Seyraniyi bilmiyo - , zannederim siz de Yunus Hrireyi- ve . Hacı Bektaşı bilmiyorsunuz. Çünkü bunlar Mev lâna ile muasırdırlar. Halbuki yazdığınız hal tercümeleri birbirini tutmuyor. Lâkin ar - dan Pir Sultan gibi, Hatâi gibi bazı ısımlerı çok iyi ve bilhassa Şeyh İsmail tarafından bu mu - kaddes ülkenin harimine sokulan kundakları, ilk zamanlarda bu yüzden dökülen kanları ve son zamanlarda çekilen aştıraplari çok acı ola- - rak biliriz. Bu hakikatleri- açıklayalım vi mizin büyükleri diye hbize takdim- edılen şahıs- Jarın mahıyetîerını bilelim. Kıtab alınan bazı âyet ve hadıs tercumele- rinde hbazı dikkatsizlikler, hattâ bazı tarihi ma- lümatta da yanlışlıklar var. Bunlara çök üzül- .- düm. Hükümetin, Diyanet Isleu Başkanlığı di- ye koca bir dini müessesesi var, bu hataları ora- daki ihtisas sahipleri görmediler mi? Kitabın hiç bir tarafında «Diyanet İşleri ilim heyetince kayit olmadığına göre, etmek isterim, Hattâ bu eserin hbazı yerlerine göz yumulacağını zannetmiyorum,. : . Kt Kitaba şöyle bir göz gezdirmekle görebildi- ğim hatalarm bazılarını madde madde asagıya yazıyor (Sah e 168) Kur'anı Kerım, bir başka âyet- SEBİLÜRREŞAD te <oyle diyor: aOruç tutunuı ki sıhhat bulasımnız.» İ CChti 1, Sayır 1 Böyle bir âyet yoktur. «Sümü. tğâihhü)ı diye - bir hadisi şerif vardu: Onun tercümesi olacak. 2— uAllahm ahlakıle ahlaklanm (ayet)» (Sa— " hife 27) 'Bu da âyet değildir, hadısdu' Hadısm aslı :şoyledır «Tehallekü bi ühlâkillâh». 3 — «Hak yaşar, bâtıl ölür» (âyet, sahife 118)' - Ayetin caslı böyle değildir. Aslı “göyledir: «Câel hak. ve zehekal batıl» Meah «Hak geldı, batıl yok oldu » 4 r müminin dıger mummı bilebile öldür- mesi caiz degıldı.r» (âyet). 8). : yette «bilebile» yâni ((muteammıde'n» kay — di yoktür. Ayetin aslı şöyledir: «Ve mükâne Ü- miü'minin en yaktüle mu'minen illâ hataenn. Doğru tercümesi de şöyle olacak:. «Bir mü'mine diğer bir mü'mimi öldürmek Yaraşmaz. Meğer ki yanlışlık ola.» — (<Ben rüyada kendımı üzüm yerken Bgör- 5 : dum» (Sabıfe 110). * «Üzüm yerken» degıl «üzüm sıkarken» di- ye tercüme olunmak lâzım, Çünkü âyetin aslı şudur: «inmi erani a'sirü hamrenn. 6 — «Ben Allahtan geliyorum» (âyet). (Sahife Âyetin aslı «inmi Abdaullah».dır ki tercüme- si «Allahın kuluyum» demektır Gehyorum ke- limesi âyette yoktur. 7 — Dış temızlıgı bahsinde: üçük ve büyük abdest bozduktan #onra bun- Tarın çıkhgı yerleri güzelce yıkamak farzdır ve na- mazın Ş tıdır.» Denılmış Büyük abdestte yıkamı' Fakat küçük abdestte yikanmanın farz ve nâmazm şartı olduğu, Mmuharririn ilâvesidir. 8 — (Sahife 175) Abdestin sünnetleri ara- sında «sol elinizle sümkürünüz» denilmektedir. Sünnet olan sümkürmek değil, burna su çek- “mektir. 9 — (Sahıfe 176) Abdestin sünnetlerinde sıra takip etmek, oğmak, araya fasıla veriy de kurumadan yapmak da var. Muharrir, bunları hazfetmiş. 19 — (Sahife 178) Gusülde cınıyetn guslün farzları arasına girmiş. Halbuki niyet guslün sünnetlerindendir.. Nitekim, bir kımse denize düşse ve ağzını burnunu yıkasa, cünupluktan “kurtulmuş olur. 11 — (Sahife 184) Namazı bozan şeyler bahsinde de bir çok hazfler yapılmış. :