— Hiç “Melek,, görmedim Küçük yaşımda mektepte din bilgisini bize ilmihal adiyle oku - tarlardı. Halbuki o vakit o kadar sade ve kolay in hal a si şimdi hem dem ge ini değiştirdi. Hali bilen eğil, ya- rıyarıya kavrayan dünyada kaç kişi bulabiliriz. Uzatmıyalım, (il- mihal) de Tanrının yarattıkları. a- rasında bir de “melek” öğrenmiş - tik. Bu melekler yemezler, içmez- Ter ve onlarda dişilik erkeklik yok- tn. — Ne rahat şey! diyeceksiniz gi bime geliyor. o Gösterişte öyle a- ma bu çeşit yaşayış pek yavan o - lur, Hayatta biyaz istek, biraz hirs ta lâzımdır. Olmazsa insan maki- ei denilen kötü moltör işlemez. Ona hız veren yağ şu söyledikle- rimdir. Galiba bundan ötürü ola - cak ki; adlarını öğrendiğimden &- ramızda bugüne kadar hiç “melek” görmedim. Onun için insanlar hak kında hükümler verirken daima onların yer içer ve dişili erkekli, etten kemikten yapılmış olduğunu ve hele ilk ana babamızın bir ya- sak yemiş yüzünden cennetten uğ- ratıldığım gözönünde tutarım, Şimdi bu ufak tekerlemeden sonra gazetelerde gördüğüm bir iyi Bi berilen bahsedeceğim. Güm- rük Bakanlığı memurların aylık - larını arttıracakmış. Ben ne za - man memur aylığı arlacağını duy- sam içim ferahlar, Çünkü insanı insan diye ölçtüğüm ve onda bir “melek” ruhu aramadığım için bir memurun cebine ne kadar çok pa- ra girerse devletin ondan o kadar isüfade ven amimi Dol gan maaş en zorlu kontrolden da- ha tesirlidir. Bize vaktile öğret - mişlerdi: Develer aç kalınca hör- gücünü yermiş. İnsan da aç kalın- ca namusunu yer. Yemiyenler yok mu?, Vardır. Lâkin öylesinde de çalışmaya ne takat kalır, ne zevk. ve zaman tayin etmeden i görüşüyoruz. Ne demek iste- dişimi NE İşi, adamı ve parayı her yerdeki gibi mânevi de gil maddi ölçülerle ölçmeliyiz. An cak böyle muvaffak oluruz. Güm- rük gibi devletin en can alacak bir kuramanda, milyonlarca lira a- kan bir kanalının başında bulunan memurların aylığım arttırmak, ce- za kanunu maddelerini sertleştir - mekten çok daha izerli ve hele çok daha insanca bir tedbirdir. Aşkol- sun düşünene! B.FELEK *Bir ihtar — Dünkü gazeteler- den birinde (Felek) ismile bir mec mua yahud gündelik çıkacağma dair bir ilân gördüm. Bu yeni mec mua veya gazete ile benim hiç bir ilişiğim yoktur. Şurasını da bu işi yapmak isteyenlere haber vereyim ki; on yıldan fazladır yazılarım - da kullanmakta olduğum bu ismi soy adı olarak ta nüfus kütüğüne yazdırdığım için benim malım ol- muştur. Onun için başkalarının kendi adımla ve yazı şöhretimle bir gazete çıkarmalarına kanun Pe engel olmağa çalışa « B.F. Seyyah eld Dün Alman bandıralı Mülwoke va - perile şehrimize 250 kadar seyyah gel- KO amam (iş Bankasından alınan çetveldir) 28 MART 935 AKŞAM FİYATLARI İSTİKRAZLAR TAHVİLAT Hatikrazr dahili SE23 Baht 1835 Erpa Kayomos 000 $ ar ei O ZED An tahvili AM © 2810 Ş An tahvili iü ESHAM Reji kuponcuz Telefon Terkon 1078 52,80 İş Bankanı Nama 10 Hamiline © 10; iha » Şark dey. 056 Eniya 188 Şark m. ceza 465 ÇEK FIYATLARI Frans F. 1205 $ Prağ 18,01,14 38,08 MİLLİYET ŞUMA, 2 “MART: 1935 VİLAYETTE Resmi yazılarda Öz türkçe Yarından in sözler dairelere tamim edilecek | Türk dili araştırına kurumunca ha- | elaman ormanlııda ürlşeye karsı - likların resm iyazılarda kullanılması hak kında dün, İç işleri bakanı Şülrü Ka- yanım imzesile viliyele bir tlyazıs ile Bu enine deniliyor ki: “Türk Dili Araştırma kurumunca — hazırlanan türkçe karşılıklar 25 mart tan itibaren Ulas gazetesinde basılma- ğa başlanmıştır. Ulus gazetesi, her gün gönderilecek- tör. Bunda çıkan öz türkçe sözler günü gününe çoğaltılarak hükümet daireleri- ne ve müesseselerine gönderilerek ber masaya dağıtılacaktır. Ve bundan son - ra da vesmi yazılarda bu öz türkçe ke- Himeler kullanılacaktır. Vilâyet, cumartesinden itibarı yay- ma işini yapacaletır. “Muallimler de yaymağa çalışacaklar Diğer taraftan mekteplere gönderilen bir temimde de Ulus gazetesinde mep rine ba, Osmanlıcadan türkçeye karşı muallimler tarafından da fakibi bildirilmiştir. Muailimlir gazete- don kılavuzu talkip edecekler ve yeni ke limelere alışacaklar, bunları fırsat düz « tükçe kullanacaklar ve yaymağa çalışa” caklardır. * Genel nüfus yazımı — Genel nüfus yazanı hazırlıkları için bu hafta içinde vilâyette kaymakamlar, vali muavini Bay Rölmettin Sözerin başkanlığında top - lanacaklardır. Hazmlıklar oldukça ilerkeniştir. * Soy adı yazımı — Soy adı alanların yazılmasına devam edilmektedir. Kay- makamlar bu işleri gözden geçirmekte - dir, Aynca mahalle mümessilleri de ça- tadır. aşmak! * Bay Ibrahim Tali — Trakya genel müfettişi Bay İbrahim Tali Ankaraya * Kamplar kongresi — Haziranda Prağda kamplar kongresi m em EKONOMİ İran - Japonya ticareti Iran hülkümetinin, Japonya cari münasebetlerini genişletmek için tedbirler aldığı haber verilmektedir. İzmirde incir piyasası Dün gelen haberlere göre şen haf talar içinde İzmir piyasasmda incir satışları biraz hararetlenmiştir. 4 ku- ruştan 214 ton incir satılmıştır. Ge - çen sene ayni müddet içinde satılan Gnikdar 25 tonu geçmemişti. Yunanistanda vadesi gelmiş sanadler Yunan hükümeti, vadesi 1 ımartien 25 marta kadar ödenmek üzere veril miş emre muharrer senetlerle poliçe- lerin ödenmemesinden dolayı protes - to edebilmek hakkının 10 nisana ka dar tehir ve temdit edildiğine dair bir kanun neşretmek üzeredir. Odalar kongresi hazırlıkları Ticaret odası, Mayısta Ankarada toplanacak kongreye hazırlık olmak üzere bazı mevzular üzerinde etütler yapmağa başlamıştır. Bilhassa ruzna» meye alınan mevzular için raporlar ha sırlanacaktır. Turkiys - İsçanya” ticaret anlaşması ANKARA, 28 (A.A.) — Türkiye - Ispanya ticaret anlaşması feshedilmiş tir. Eski anlaşma hükümetleri 24 Mayıs 1935 tarihine kadar meriyette kalacaktır. Yeni anlaşma için müza- kerata başlanmıştır . PFOLISTE Tutuşan kurumlar ün akşanı saat 18,5 da Kadıköyün Taral kamyon Yenicamide hammal Aykara şoför Ahmedin idaresindeki 3806 numaralı kamyon çarpmış, hammal yüzünden yaralamıştır. Kırılan camlar Beyoğlunda Bursa sokağında otu- ran ekmekçi Osmanın evde iken kı - rılan bir camdan kolu yaralanmıştır. Osman Beyoğlu hastahanesine yatırıl- miştir... Kurşun hırsızi Seyyar satıcı Mehmet Tavukpaza- rında Sinanpaşa medresesinden sök - pp olduğu 30 kile kuruşunu götürür ken yakalanmıştır. Kurşunlar elinden alınmış, haklımda takibata başlan - mmaştar. MAARIFTE Ayrılış çayı Maksimde bir ay "il vereceklerdir. Bütçeye konmıyan tahsisat Maarif memur, kâtib ve daktilola- rınm maaşları yeni bütçeye konma - mıştı, Yeni bir şekil bulunarak bir me murun tahsisatı da bütçeye konmuş - tur, MAHKEMELERDE Çenberlitaş Cinayeti Yirmi sekiz senelik hapis cezası indirilecek mi? 930 yılı temmuzunun 1 inci gece si Çemberlitaşta arabacı Seferi öldür mekten suçlu Battal evvelce idama be del 28 sene hapse mahküm olmuştur. Teiyiz mahkemesi bu kararı yaş me- telesinden dolayı bozmuş, yeni baştan duruşma yapılmaya başlamıştı. Battal dün mahkemeye kendisine müzahere. & adliye suretile tayin edilen vekilden başka bir vekil daha getirmişti. Bunun üzerine müzahereti adliye sureti ba - ro tarafından tayin edilen vekil vazi- fesinden affedilmiş, duruşmaya de - vam edilerek iddin makamının. isteği dinlenmiştir. İddin makamı Battaln yaşının küçüklüğü nazarı dikkate alı- narak cezasının indirilmesi ve af kanu nundan da istifade ettirilmesi şartile ceza kanununun 450 inci maddesinin 9 uncu bendi ile cezalandırılmasını istemiştir. Duruşma karar tefhimine kalmıştır. Bir gardiyanın muhakemesi Adapazarı bapishanesi gardiyanla- n Eyüp Adapazarında vazifesini imal etmek suçundan dolayı mü- bakeme edilmektedir. Eyüp Adapazari hapishanesine bıçak, esrar ve içki sok maktan suçludur. Dün üçüncü ceza mahkemesinde bu davaya ait istina - İ be şahitleri ölenin; Şahitler ev- velce Adapazarı hapishanesinde mah pus il size lianbol hapiahano- sine nakledilmiş olan mahkümlardır. Bunların hepsi de gardiyan Eyübün suçunu teyit etmişlerdir. Neticede mah keme istinabe evrakının ve şahitlerin ifadelerinin alınması için başla güne bırakılmıştır. Başka gün3 kaldı Eyüpte Hammaldede kabristanı ile Kralkızı mezarlığı arasında karısı Dil beri öldürmekten suçlu Azizin duruş- masma dün ağırceza mahkemesinde bakılmıştır. Dünkü duruşmada Azizin gösterdiği müdafaa şahitleri dinlen - İ miştir, Bu.lar Azizin asker olduğunu, karısı Dilberin uygunsuzluk ettiğini, ötekile, berikile düşüp kalktığını söy- lemişlerdir. Azizin nvukatı suçlunun asabi hastalığa duçar olduğunu söylü- yerek Tıbbi Adlide müşahede altma yen şahitlerin getiri Tıbbı Adli müesseresinde müşahede altıma alınması için başın güne mera - erimiş. Dün heyeti umumiyeleri toplanan şirketlerden Şir. Hayriye toplantısı BELEDİYEDE Umumi meclis Toplantıları Nisanda tekrar başlıyarak on beş gün sürecek Istanbul umumi meclisi Nisanm birinde tekrar toplanmalarma başlı - yacaktır. Bu toplantılar on beş gün sü recek ve sotra yaz tatili yapılar caktır. Cemiyet bu devresinde beledi ye zabıtası talimatnamesi, tiyatrolar talimatnamesi müzakere edilecektir. Yeni yol vergisi. taksil memurları Yolvergisinin iyi bir şekilde tahsili için, yeni alınacak 35 memurun mü - sabaka imtihanı pazar günü yapıla - çaktı. Belediyeye 48 münbal için yüz lerce müracaat vardır. o Müsabakada kazananlar alınacak ve bunlara ayda 50 şer lira ücret verilecektir. Ucuz tenezzüh Boğaza ve Adalara yarı- yarıya ucuz seferler tertib ediliyor Yaz mevsimi yaklaştığından Şirke- ti Hayriye ve Akay idareleri le o turanların Boğaziçine ve adalara gez temin için ucuz, bi- letli tenezzih seferleri ihdas etmişler- dir. Nisandan itibaren her iki idare - de tenezzüh seferlerini tatbika başlı- yacaklardır. Bu seferler haftada iki defa, perşembe günü akşamları ve cu- ma günü sabahları olmak üzere, ter- i ir. Bu vapurlarla gitmek köprüden alınan gidiş ve dö - nüşlü biletlerin fiyatı şimdiki tarife - den yarı yarıya eksik olacaktır. Dö - Büş biletinin müddeti © hafta cumar- tesinin öğle vaktine kadar muteber 0- lacak ve bu müdedit içinde köprüye giden her sefer de kabul edilecektir. Bu şekil biletlerin çıkarılması şehir halkının tatil günlerini sayfiye mahal- > geçirebilmelerini kolaylaştıra- caktır. İahisarlar umum müdürü Viyana a gitti müdürlük muavinlerinden Bay Münir Hüsrev velâ Bugün iş yok, gidiniz! Dün sabah ame bir tütün depo- su önünde amele bekleşip durdu Dün sabah Tophanedeki bir tütün mevkide kalmışlar, depo önünde top- lanarak neticeyi beklemişleridr. Depo idaresi, birgün için tatil yapılacağını, Cc eni i işe tekrar baş- Mıyacaklarını kendilerine bildirdikten ameleyi çıkarmak niy. itibarla yarın depodaki aa kısmı yenileri ile değiştirilecektir. Çalışan 300 kadar amelenin tamami - le çıkarılmaları vaziyeti mevzuu ba < his deiğlidir, ŞİRKETLERDE Yıllık Toplantılar Haliç şirketinin bu yıl da ziyan ettiği görüldü yapmıştır. Toplantıda şirketin bir yıl - İlk işleri gözden geçirildikten © sonra, bilânço vaziyeti tetkik edilmiştir. 31 birincikânun 934 tarihinde hazır lanan bu bilânçoya göre, şirketim ge - çen nlar olduğu gibi bu yl da zarar Bilânçoda masar'fat 266 bin 134 Wi- ra, 58 kuruş olarak O görünmektedir. Şirketin geliri de 235 bie, 8 446 lira, 82 kuruştur, Bu hesaba göre Halicin bu yıl da 30 bin, 687 lira, 76 kuruş zarar et- tiği tesbit edilerek Goplantıya nihayet verilmiştir İstanbul ve Trakya şeker fabrikaları Istanbul ve Trakya şeker fabrika - ları Türk anonim şirketi umumü heyo ti dün dördüncü Vakıf hanımda yıllık toplantısını yapmıştır. li Toplantıda evvelâ idare meclisi va- poru okunmuş, bunu müteakip rapor hakkında müzakerelerde Mae vur. Daha sonra şirketin bir yıllık faa liyeti, kâr ve zarar hesapları tetkik © dilmiş ve alışa geç vakit toplantı bi- dizilmişüir. Şirketin idare meclisi (o reisi Bay Şakır dün kendisile görüşen bir mu - harririmize bu toplantı hakkında şun - ları söylemiştir: “— Içtimasmız her yıl yapılan G- lelâde toplanlıdır. Yıllık vaziyeti göz » den geçirdik ve hesapları | tetkik et- &ik. Neticede zarar etüiğimiz için his - sedarlara temettü vermiyoruz.,, Havagazı Anonim Şirketi Hazagazı Anonim Şirketi umumi heyeti dün öğleden sonra yıllık toplan- tsm yapmıştır. Toplantıda Ekonomi Bakanlığı ma- mına bay Adpan, belediye namına da komiser Bay İsmail Hakkı bulunmuş - tur. Evvelâ idare meclisi raporu okun- muş, sonra şirketin yıllık hesabı tetkik edilmiştir, Hazırlanan bilânçoya göre, şirketin 934 yılında 3946 lira li kuruş kâr et- öği görülmüş ve neticede bu paranın gelecek seneye devrine karar verilerek toplantı bitirilmiştir. Şirketi Hayriye Dün saat 15 te Şirketi Hayriyenin yıllık umumi toplantısı yapılmıştır. Toplantıda rapor okunmuş, bilin - Sa ye kür ve zarar hesapları © gözden geçir ,.niştir, Bunlar hakkında mürakip- İer heyetinin verdiği rapor da okun - duktan sonra, birlikte olarak kabul edil. miştir. Tetkik edilen kür ve zarar hesabi- va göre, Hayriye bir sene için- de 13,000 lira kâr etmiştir. Satie Şirketi de kâr vermiyecek toplantıların: yapmışlardır. Bu toplantıda şirketin senelik rapo- ru tasdik edilmiştir. Sati şirketi hesa- batımı (o bu sene zararla kapattığından i kür vermiyecek'ir. Dün tramvay şirketi (o hissedarları heyeti o umumiyesi de <toplanacaktı. Ekseriyet olmadığından toplantı başka güne bırakılmıştır . Vapurculuk şirketi Vapurculuk şirketi umumi beyeti dün şirketin Liman banındaki merke- zinde yıllık toplantısını yapmıştır. Toplantıya hissedarlarla Ekonomi Za- kanlığı namına mürakıp komiser Bay Ekrem işlirak etmiştir. Umumi heyet, idare meclisi reisi Bay Ruşem'in baş- kanlığında toplanmıştır. Evvelâ sene- lik faaliyet raporu Şirke- &n aldığı yeni gemilerden. büküme- &n ve Ekonomi Bakanlığınm göster- diği teveccüh ve itimaddan bahseden rapor ittifakla kab e“İmiştir. Umu heyet, yapılan ten... üzerine tona- im tesbit edilmesi şartile, Bülent, Mil- kunan bilânçoda ş.rscun gayri safi varidatı bir küsur milyon lira olarak gösterilmiştir. Bilmece mektüpları 4 kuruş Şimdiye kadar gazete ve mecmua ilmecelerin oku- dirmiştir. Dünkü e ISTANBUL, 28 iy A) — Sıfır har raret i İzdirilmin barometre bu sabah saat 7 de tazyik 760, sant 14 de 760. sant 7 de hararet 5,5 saat 14 de 10,5. Bu sa- bah asgari hararet 3,5 azami 11. Rüzgâr lodostan saniyede sürati azami 7 metreyi ştur, Mezarda mücevner.sr “İtalyada 2000 sene evveline sit bir kadın mezarı bulunmuş. Meza- rın içinde bir sürü şişeler, mü - cevherat, taşlar filân varmış. Ajansın verdiği bu üç satırlık havadisi doğrusu hayretle oku - dum ve düşündüm: Demek Roma kadınları, bin tür- lü kokularla, güzellik LİN dide taşlar, ve elmaslarla sad. Yüzündeki âşıklarının kalbini gel. mekle kalmıyorlar, üstelik azraili, melekleri, iblisleri, ilâheleri, ilâh- ları bile kafese koymayı onlara gü- zel görünmeği düşünüyorlarmış. İlerisini basiretin, bun- dan daha fazlasını tasavvur etmek imkân dahilinde midir? Eskiden Romalı kadınların gü- zelliğe ne kadar ehemmiyet ver - diklerine dair bir yazı tum. Bu yazıya göre, dünyada ik güzellik müesseselerinin hakiki mucidleri Roma kadınlardır. Hat- tâ o kadar ki, kendi evlerini bile hususi bir güzellik atelyesi haline lenmekten, şıklıktan başka işi yoktur. Onan yegâne düşüncesi, Akdeniz adalarından gelen koku- lu sakızları, cariyelerin ağzında çiğnetmek, bunu yüzüne gözüne sü mek, süt banyosu almak, saçlarını mümkün olduğu kadar sarıya bo- yatmak, ve gene cariyelerin ağzın da çiğnenmiş ekmekle vücudüne kompres yapmaktır. Çünkü Romalı hanımefendi, bu günkü bayanlar gibi hayatını ha - zanmak e Kocasının malları, mülkleri, ve harpte elde ettiği ganimetler, kıy- metli taşlar, sürü sürü cariyeler, köleler, kendisini yaşatmağa kâ » fidir. Onan için varsa güzellik! Yoksa güzellik!.. Vökıa bundan iki bin sene evvel ki hayat şeraiti, vaziyetler artık ta mamile değişmiştir. Fakat buna rağmen bugün de bazı kadınlarla Roma kadını arasında sıkı bir mü- şabehet olduğu inkâr edilebilir mi? birle, güzellik hassası yirminci as- rın hıfzıssıhha kaidelerine uygun olamaz. Tükrük iğrençtir, pistir. Onun için asri hadınlar başka müs tahzeratla tercih e - derler. Bunun sebebi de ee sevgililerinin bir öpücüğünü kazan mak içindir. Sade bir takdim tehir malda İşte o kadar. Görülüyor ki kadınların güzelli- ğe olan itinaları tarih kadar eski- dir. Ve istikbalin nâmütenahiliği- ne kadar gene bu şekilde devam edecektir. Eski Mısırlılardan tutun da, Afrika vahşilerine kadar ba böyledir. Güzel olmak için suratı- nı dağlatan, boynuna köpek dişi di zisi bir yamyam kadın ile, ayni gaye uğrunda kulaklarını del diren, kollarırı en pahalı taşlarla donatan beyaz kadın arasında dü- şünce itibarile bir fark göeztmek ka bil olabilir mi? Herkesin maksudu bir amma ri- vayet muhtelif... Yalnız bu asırda mezarına mü- cevherat doldurmağı vasiyet eden bir kadına tesadüf etmek mümkün değildir. Çünkü sonra adama deli derler, Zaten merhumeye. her ne — Vay? der. Bu güzel kokula- rı, bu mücevherleri ne demeğe ya- nına almak istiyor? Hortlaklarla âşıkdaşlık etmek için mi? Olamaz! Katiyen olamaz!.. Şayet, farzı muhal kocası bu de- lice harekete müsaade etse, ölü soyucular kefen soyucular kadınca ğızı mezarında rahat bırakmazlar... Onun için 2000 sene evvel Ro - mada cari olan bu âdetin bagün tekerrür etmesine imkân yoktur. mücevher, güzel koku koyduran Romalı kadınların haline pek ben- zemez mi? Ne dersiniz? Mümtaz FAİK