Bdt çYT ğ S Almanyada yeni A LA Askeri teşkilât (Başı 1 inci ıahifcde Amerikan ordusunun drtması VAŞ[NGTON 24 (A.A. ) — Fılı ©or dunui yüzde 40 ni de arttırmak için istenilen 400 mil - yonluk lıhıısat, hem âyan, lıem de me usan askeri - leri tarafından kabul edilmiştir. Alman gazetelerinin neşriyatı BERLİN, 24 (A.A.) — Havas mu- ahbirinden: Sir John Simon'un ziya - Tet gününün yaklaşması üzerine, ga- zeteler, A!mınyınm haklılığı ile bera ber hüsnü niyeti 4 i de tebarüz ettiren neşriyatta bulunuyorlar. Bunlar Al - manyanım, uluslar arası mühim teah- hüdlerinden kaçınmak niyetinde ol - — Mmadığını ısrarla kaydetmetkedirler. Börsen Zeitung gibi bazı gazeteler, muzir nıehıyel arzeden eski ittifaklar in ihy dan korl larını ih sas ediyorlar, (Volkişer Beobachter) gazetesi, Sir John Simon'un uzun bir tercümeihalini yazarak kendisinin li- beralizminden bahsediyor ve diyor ki: «Biribirine tamamile zıd iki âlem kar- çılışıoık(n' Hepsi de gerek kendi lerinin ve gerek Avr azami hayrına çalışıyorlar, Umid ede riz ki, aradaki'farklara rağmen, müş- terek bir çalışma esası bulıcılılııdır ÇvĞE 400 milyonluk sk PARİS, 24y(A A.) gnâay Frank- lin Bouillon mecliste söylediği nut - kunda sulha, muahedelere taraftar 400 milyonluk askeri blok teşkili za- ruretini söylemiş, ittifaka girecek mil- — letlerin yalnız isimleriyle nüfuslarını zikretmiş ve Türkiye için tanıdığım — en iyi asker demiştir. İngiliz & lerinin Va. £ gae e TİNDACINE —a GÜi V Te Atinan — ( M h Divanı harbinde (Başı 1 inci sahitede) rınım aileleri ve gerek müsellâh kuv - vetlerin takviyesi için açılmış olan ia- nelere vasi mikyasta iştirak etmek su- retile kendini göstermiştir. Meselâ Proia YEPREK için açmış olduğu ianeye birkaç gün zarfında üç milyon drahmiden fazla miktarda kaydedilmiştir. Tayyare için ge birçok ianeler toplanmıştır. Köyler, cemaatler, mesleki cemiyetler, şirket- ler ve hususi eşhas âlicenablık saha - sında biribirleriyle âdeta müsabaka etmetkedirler. Atina ve Pire şehirleri ile diğer şehirlerin her biri birer tay- yare hediye etmişlerdir. Otomobil! şo- förleri sindikası da bir tayyare hedi- ye etmiştir. Amele ve genç talebe ta- rafından verilen iade mikdarı, bir mil yon rlrımiye baliğ olmuştur. Bnşbaka nın zevcesi Madam Çaldaris de isyan kurbanlannm ıılelerıne yardımda bu- kan Çaldarisin bir heykelinin dıkıl mesi için iane listesi açmıştır. Muhalefet reislerinin vaziyetleri ATINA, 24 (AA) — Ahm Ayın - sından: dılennniııhu'emıkıledıgerveıdnluu ; meşre devam ediyorlar. Bu vesikalardan hırçog'u Iı.ırp dnn nında ol teşekkulımu Aumdı ve taşrada fesat ha- reketinin icra plmını, szeıoı ile di- ğer muhalef mey- dana çıku'md:tadı Ayan reisi Gonatas ile muhalefet reis- leri csan Fapanastasyu, Kafandaris, Sofi- anolos ve Milanas'ın alâkalarmı tesbit etmek üzere araştırmalara devam edil - mektedir. LONDRA, 24 (A A.) — Şir John Si Mmonun seyahatinin ehemmiyeti dola - yısile matbuat, onun meııiıini güç - leştir k her türlü neşriy tevak İıı etmetkedir. Gazeteler, lngılız nı « zırının ti .. Iş Bankası genel Heyetı topsandı (B.ışı 1 incı sahifede) on yıl ıçıııdı de verim- ; yetini kaydediyorlar. Sunday Times, diyor ki: «Ne denirse densin, Avrupa | devlet adamları, yepyeni bir hakikat - fikrile rnucehheı olarak i ı;ıe koyulı'uuş- o larrır. İngil bu si, çok mühimdir. Zıd iddialar ve muh | telif endişeler arasında tevazün temin decektir. İngiltere kendine düşen me suliyet hissesini deruhte etmek ve kol lektif sistem lehinde en egniş bir hal sureti elde etmek ve kollektif sistem lehinde en geniş bir hal sureti elde et mek için beütün kuvvti ile çal kar K işler baş inan- cı işaret ve ülke dıgmdakı ökonomi du- rumunun ana hatları kaydedilerek mem- leket içi ökonomi durumuna geçilmek - tedir. Bu durum etrafında verilen malüma- ta göre 1933 te düşme nisbeti olan dış ti ymet bak dan geriemeıı de 1934 te durmuş, kriz- den beri ilk defa olarak — bir yükselme göstermiş ve bu yükseliş sekiz milyon liraya varmıştır. Ulkenin genel Alışverış akı;ındd:ı hu adai dörlet golürü heiliride de kandici © ğ zusundadır.,, Observer i de AL da asker devşi heticeleri noktai nazarından umumi - yetle hâsıl olan endişelere tercüman olmaktadır. Baldvin'in temennileri LONDRA, 24 (A.A.) — Dün Lon- drada bir nutuk irat eden Bay Bald- vin, ezcümle demiştir ki: “Almanya i- le Sovyetlerin, büyük sulh alanında, Öl n değiiik sladinküde ilu> sal varlık ve kazanç artukça deviet ma- Hiyesinin de kuvvetienmesi ve genişle - mesi ile 1934 yılında bütçemiz hem denk gihııi; ve hem de tahsilât miktarı geçen yıla göre 24 milyon lira fazla olmüştür, Gerek bu gelir fazlası ve gerek bütçe « nân denk yürümesi Türk parıımın ıag— lamlığını da artırmıştır. Bilhassa arazi ve kazanç ve ııı:ıhlak vergileri ilc ınh.ııa.ı—lar geuınermde görü- lön fazlalıkk başba- | | Kütahya hafkevi köycüleri KÜTAHYA, (Milliyet) — Hal- kevimizin Simav köylerinde tetki- katta bulunmak üzere halkevi köy- cüleri ile Kütahya Hisesi izcilerin- den mürekkeb yirmi kişilik kafile Kütahyaya — döndüler. Kafile 14 — MİLLİYET PAZARTESI 25 MART 1935 MEMLEKE TM' ' | Çamlıca tepesınde prızıı Kütahya halkevi köycü- leri boş durmıyorlar Tedkik ettikleri köylerden bahseden bir broşür çıkaracaklar. Tedkikieri te- zelden yapmak için atlı kol teşkil edi'di Çavdarhisar harabelerinde... köylüler; bir müsamere verilmiş, 18-3-1935 pazartesi sabahı Si- mavdan hareket edilerek Gedize ve Çavdarhisar harebelerine uğran mıştır. Kafileler gittikleri köylerde köylülere gazete, meomua ve ilâç mart günü Kütahyadan hareketl Simava varmış, 15 mart cuma gü- nü şehir gezilmiş ve 16 mart cu- martesi iki kafile halinde köylere çıkılmıştır. Birinci kafile Simavın garb istikametinde — yola çıkarak Çavdır, Değirmenciler, Beyce, De- mirciler ve Göl köyüne uğrayarak bir münhani çizmişler ve Göl kö- yünden ka ıklarla Çiti köyüne gel- mişlerdir. İkinci kafile de Simavın şark istikametinden hareket etmiş, Naşa ve Çokuler köyune uğrayarak bir münh ve al Çi- —H köyünde birinci kafile ile (bırleç- mişlerdir. Geceyi Çiti köyünde ge- Çiretek İT : 3-1935 Çiti köyündem ayrılmışlar, İlıcılara ve Semer kö- yüne uğrayarak Simava dönmüşler- | dir. O ak Simav — halkıma ve İlzerlenne duşen vuzıfeyı yapacakla Tına güvenip g i, bu hususta yegâne ıılıhıyet sahibi olan — kimselerden öğrenmek üzere, bugün, sulhperverane bir maksadla yola çı - kan Sir John Simon ile Bay Edene kal ben en hararetli temenniyatımızı su - Narız.,, LONDRA, 24 (A.A:) — Albert - Hall'de bir nutuk irad eden Bay Bald | vin, İngilterenin muslihane arzularını ve uluslar kurumu prensiplerine kar- 'ııı inancını bir kere daha teyir eyle - — Miştir. Baldvin siyasi hayattan çekiliyor mu? LONDRA, 24 (A.A.) — Bay Bald vin bir nutkunda, sıyasal hayattan çe- — kileceğini iyma etmiştir. Bununla bera — ber Baldvinin dostları nu <u bu mâna- da tefsir etmemektedirler. Bay Suviç döndü PARİS, 24 (A.A.) — Bay Suviç, dün akşam Romaya gitmiş ve hare - — keti esnasında Bay Lavai tararından | Uğurlanmıştır. Tebliğ Londrada nasıl karşılandı? LONDRA, &4 (A.A.) — Cumartesi || günü Pariste neşredilen tebliği Inşiliz — resmi mahafilinde memnuniyetle karşı- hnmıştır. Zira, tebliğin ingittere, Fran- — Sa ve Italya arasında mülte Nnt cephe im- kânını tekrax tesis ettiği kanaatini izhar — ve bunun Sir Con Saymenia mühim va- — ziresine takaddüm e'miş olınası hıyırlı — Olarak kaydedilmektedir. Macaristanın vaziyeti b BUDAPEŞTE, 24 (ALA.) — Salâhi- “Yyettar mahafilde, hariçte dolaşan şayia- 1934 de xootefdıgı kılıkuıma ve iyileş - meyi ettirmektedir. — 1934 de dışarı gönderdiğimiz malların kıymeti 92 milyon lira, içeriye koyuver- diğimiz malların 86.5 müyon lirayı geç- miştir. Bu suretle dışarıya bu yıl da beş buçuk milyon Hiralık fazla mal çıkartmış buunuyoruz. 1933 de çıkardığımız mallar 96, ve it- halâtımız ise 74 milyon lira, ihtacat faz- lası da li buçuk milyon lira idi. Dışarı- ya sattığımız malların bu yd 4 milyon Hra kadar eksilmesi 1933 de ihracat ay- ları dışında bilnassa eski yıllardan a - lan stokların satılmasından ileri gelm ş- tir. İhracat ayları olan ağustos - birinci- kân .ü aylarında her iki yılda yapılmış olan ihracat kıymetleri gözden geçiril- diği takdirde de normal ihracatın arttı- ği görülmektedir. dağıtmişlar, köylülerin dertlerini ve dileklerini dinlemişler, içtimai ve iktisadi — durumları hakkında notlar almışlardır. Bu köylerle be- raber bu sene Kütahya halkevinin tetkik ettindiği köy adedi 15 i geç- miştir. Hazirana kadar bu kadar köy daha tetkik ettirdikten sonra bütün bu tetkikler halkevi neşriyat kolu tarafından bir broşür halinde neşrettirilecektir, Kütahya halkevi yakın bir âtide vilâyet smırları için- dekı bütün köyleri tetkik ettirme- yi bir gaye edmmıqtır ve bu gaye- ye varmiak için de bir atlı spor ko- hi teşkil edilmiş ve köycülük şube- ıaâhrkştu'derek hem spor ve hem de koy tetkiklerinin bir koldan ve 'tez elden yaptırılması için lâzımge- len tedbirleri almıştır. 'Hapisanede Okuma öğretiliyor Ordu Halkevi mahpuslar için dershane açtı ORDU, (Milliyet) — Haikevi- miz, hapishanedeki mevkuf - ve mahkümları okutup aydınlatmak için bir dershane açmış'ır. Burada haftada dört saat dars verilmekte- dir. dersler, alfabe, hesak ve yurd- bilgisi dir. Halkevimiz larafından mahbusları kitab, defteri, kalem Gene 1934 yumda mall satış fiatrerinaeki yükseliş ve bazı rekolteler- deki fazlalık yurttaşlarımızın — yüzünü güldürmüş, uzüm ihracatı geçen yıldan yüzde 25 tazla olmuş; incir tamamen sa- tılmış, tütün ürünunün az oLmamasına karşı fiatinin yüksektiği daha fazla kiy- met elde edilmesini mümkün kılmıştır. Dış ucnretinıı:uı bu sevandirici duru- muna k daki can- | hhk ve gemşuk dı ntnmıgtn' Raporda bundan sonra bankanın umnu- mi taaliyetinden bahsedilmekte ve hal- kın Iş Bankasına karşı gösterdiği güven VÜ sandilari gee ma maal Olarak 1Yİİ de bankaya yntmlmış olan — 49.000.224 Hraya karşı 1934 de bü miktarın 51 mil- yon 894.199 liraya vardığı işaret edile- rek beş yıllık sanayileşme programında hankayn verilen vazifeserin ba;arı'ması banlı yaptığı işlere dair — lar izilâfına olarak, Macaristanın Alman- — Yanın yaptığı gibi mecburi askerlik hiz- — Meti usulünü bir taraflı olarak tesis et- /— Miyeceği bildiriliyor. Salâhiyettar ma- - hafilin h göre, Alı tes- lihat hakkı müsavatınım tanınması, si « lalltı'n tecrit edilen diğer uluslar için de haklı intaç e- Ğecıkü-. Con Saymen ne diyor? LONDRA, 24 (A.A.) — Sir Con Say- — Ten hareketinden evvel b beya- % bulunarak demiştir ki: — Dünya yüzünde barış ve insanlar " 'nomılı hüsnüniyet olan gayemize eriş- mek için bütün kuvvetimizle mücadele tdeceğiz.,, , Alman lıuynk elçisi Sir S Yü tayyare #tmiştir. Sir Saymen elçıden “kendisine Blürcek b aktube, shup olııudıin:ı —| Sormuş ve elçi de “yalnız iyi talih,, mel. tubu olduğu cevabını vermişlir. izahat verilmektedir. Banlı ladık bolmduğu mübiz- K£ şirketlerin faaliyetleri hakkında ıza- hat verilmckite ve bu meyanda 1934 de bankanın ortak olduğu Türk Iş 72.543, Kömür Iş 79.350, ve — Kilimli Maden Şn'keh de 8.590 ton fazla kömür çıkar- mışlardır. Genel heyel 31 birninci kânun 954 ta- rihli kâr ve zarar ve idare — meclisi ile mürakıplerin ibrası, itibari kıymetı 10 lira olan beher hisse senedin eyüzde 8.80 hesabile 88 kuruş ve beher müessis his- sesine de 10 lira temettü tevzii ve bun- ların 15 nisan 935 den itibaren veniline- si, idare meclisi üyeleri için bütün ver- giler hariç olmak üzere her yıl 2400, re- 48 için SoVÜ lira nuzür. bakkı ve gene bunlara aât temetlü hisselerinin, saf ola- rak tediyesi, Trabzon saylavı B. Hasan Saka, Tekirdağ saylavı B. Şakir Kese. bir'in 935 yılı ıqıı de mürakipliğe tayi- ni ve 1934 yılı için kendilerine mıınkı dağıtılmıştır. Ayrıca ulusal tarih, lıesıh yunlulg—ııı ve ulusal konu- lar üzerinde ys ş kitablar alı- narak hap'shane müdürüne veril- “miştir. Okuma yazma bilen b'itün mahbuslar bu kitabları okuyacak- lardır. Henüz okuma bilmiyenle. rin istifadesi için de bu k'tabların yüksek sesle okunması ve diğerle- ri tarafından dinlenilmesi temin olunmuştur. mahbuslar, kendileri- ne karşı gösterilen bu yakınlıktan dolayı çok derin bir sevinç uuy— muşlardır. Halkevimizin tertib ett'ği konfe- ranslara halk tarafınden büyük bir alâka gösterilmekted'r. Bu konferanslardan — “Ha'kevleri - mizin amacı” adını taşıyan birin- cisi Halkevi başkanı Vahab Bu- cak tarafından verilmiştir. İkinci konferansın konusu “Çocuk terbiyesi” idi. Bu -konferansı da muallim Bayan Saime vermiş ve çok beğenilerek alkışlanmıştır. Halkevimizin, yeni açılan “Halk dershaneleri ve kurslar” şubesi de proğramını yapmıştır. Pek ya- kında hazırlıklarını bitirerek ça- lışmalarma başlıyacak olan bu şu- be, halka ulusal tarih, yurdbilgisi, kaliğrafi, çocuk bakımı, dikiş, be ücreti olarak 2000 Hira verilmesi hak- kındaki takrirleri kabul etmiştir. Üü RR İ a fri , defter tutma usulü ders- lerini verecektir. Deve geçidinde Mektepsiz köyler İlk tahsil mecburiyeti karşısında köylü babalar sıkıntı çekiyorlar DİYARBEKİR, (Milliyet) — Deve geçidi Diyarbekir - Ergani Osmaniyesi yolu üzerinde ve Di- yarbekire 22 kilometre uzaklıkta 'güzel bir nahiye merkezidir. Deve geçidinin 53 köyü, 11300 nüfusu vardır, Burası telefonlarla Diyar- bekir ve Osmaniyeye bağlanmış- tir. Fevzipaşa-Diyarbekir hattı na- hiyenin yakininden geçmektedir, Bu hattın en buyuk kopruıu de nahiye i iktad Deve geçidi Maarif cihetinden pdk fakir bir vaziyettedir. Nahi- yenin 53 köyünün hiç birisinde mekteb yoktur. İlk tahsil mecburi olduğu halde okumaya hevesli o- SADA e H V y AŞ — nerede bulacaksın? yüzlerce İiralık Tozlu kutusu içinde uyuklayan kocaman bir salon gramofonu... Ü- zerinde yazıları okunmaz olmuş bir etiket: İşbu gramofon satılıktır! Aylardanberi, önünden her geçi- şimde, biraz daha boyasını uçmuş gördüğüm bu muhteşem gramofo na belli ki modası geçen bir kıya- fet gibi, kimsenin baktığı yoktu. Dün, bir aralık, sahibine uğraya- rak sordum: e Hala, bir alıcı çıkmadı ını’ Yüzünde hafif bir tebessü — Hayır ama dedi, çok yakmda, ç - a T — Nerden biliyorsun? Anlattı: — İşlerin gidişi öyle gösteriyor. Gramofon, gramofondur bayım... Radyo, bir salgındı. Geldi, geçtı Malüm ya, sel gider, küm hln' mişler. Gramofonda, istediğin da- kika, istediğin şarkıyı dinlersin. Radyo, öyle mi ya, bekliyecek- sin ki, keyfi gelsin... O, senin em- rinde değil. Sen onun emrindesin. Bir akşam, Kırımı açarsın. Türk- çe bir şarkı diliyeyim diye... bakar- sın, çakıl çukul — herif, bir şeyler söyler durur. Anlamadığım — dilden konfe - rans! düğmeyi — çevirirsin. Mısır karşına çıkar. Orada da, bir başka zırıltı: Yalel de yalel.. Satlerce, hep o nağme... İstanbul desen, büsbütün kuru- du. Nereyi dinliyeceksin ? Avrupa müsiğinden hoşlananlar için Buda- peşte, Viyana, — Varşova iyi ama, bizde bunlardan anlayan kaç kişi var? Memleket havası arıyor, her- kes... Sözde, halk Avru- pa tekniği ile harmonize edecekler- Hani ya... Aylardanberi bekler dururuz. — Demek, gramofon satıcıları- na gün doğdu!.. — Yok, daha o kadar değil ama, yavaş yavaş halk radyodan bıkma- ğa başladı. Bugünler, sandal — Bedestenine uğradığınız var mı? En tanınmış marka radyolar, 30 - 40 liraya ha- raç mezat satılryor. — Yapma, canım... — İnanmazsan, git de gözünle or... Ben bıle, bir aralık ra.dyoyı ldımdı da beş lâmbalı bir ma.kıBe alınıştım. Bir ir ay, i iki ay, üç ay rl Parazitten kafam, kazana döndü. Evimiz, ttamvayın dönemeç ye - rinde olduğu için parazit büsbütün fazla yapıyordu. Hava, bulutlu ola cak, rüzgâr, karayelden esecek; et- rafta gürültü falan kesilecek ki sen de radyoyu, rahatça dinliyesin. Eşref saat — beklemek gibi bir şey... İnanır mısın, bir akşam âğız udile bir yeri dinliyemedim. Kısa ———0 DİYARBEKİR, (Milliyet) — Diyarbekirde geçen yıllara nisbe- ten bu yıl zahire ucuz satılmakta- dır. Zahirelerin bu şekilde ucuz satılması yüzünden köylü hiç bir vakit emeğine mukabil para ala- ( A lan Nahiye veKöy çocukları mek- teb bulunmadığı- için hahsılden mahrem kalmakta ve çok müt Diyarbekir ve havalisi Ziraat Mi köylüd en mu- sir olmaktadırlar. Alâkadar maka- mın buradaki bazı köylere mek- “tebler yaptıracağı ümid edilmek- tedir. Nahiyenin sıhhi vaziyeti iyidir, Sârihastalıklar yoktur. an- cak hazı zamanlar sıtma ve göz geç dinin çok verimli olan toprak- larmda halk koyunculuk ve çifci- likle geçinmektedir. Bilhassa Na- “hiyenin bazı köylerinde ehemmi- yetli mıktarda pirinç yetişmekte- dir. Deve geçidinde bir yılda 80 bin,liralık mahsul ihraç edilmek- tedir.1 Nahiye dahilinde ve köylerde pek çok domuz vardır. Sürü ha- linde dolaşan ve ekinlere mühim zararlar veren bu hayvanlarla e- saslı surette del, lmakta kabil buğday alımı h d hariç bırakılmış olduğundan köy- lü bu cihetten de bir şey elde ede- ktedir. Her nekadar Zıraat bankası koyluye bir iyilik olmak Sandal bedestenine gidipte bakınız radyolar kaça? Gramafondan da bıktık, radyodan 0a.. Şu televizyon gelsın, bir onuda görelim dalgaları aç, uğultu... Uzun dalga- ları aç, gürültü... Sinirlerim, tan- bura teli gibi gerildi. Baktım, olmayacak, götürdüm, Sandal bedestenine, iki yüz lira- lık radyoyu, 68 liraya sattım. Şimdi, canım çalgı istedi mi, ku- rarım gramofonu... Koyarım be- ğendiğim — plâkları... o çalar, ben dinlerim. Ne takırtısı var, ne gürül. tüsü... Anten koptu, yok lâmba yan. dı, kondasatör bozuldu. Bobin iş- lemez oldu. Çekilir belâ mı bu? Bu kıdar zahmetine karşı bari, el attı- ğın yeri, pürüzsüz, arzuladığın gi- i ak .ne gezer? Tam ku- lak vermiş, — dinlerken, bir telsiz muhaberesi girer: dığ dığ, dığ, dığ! Yahut, bir hava — boşluğu: gur guür g'urgur Bunların lıııçhıı-ı yokıaı açtığın ist. yanı başı bir başka ıeı peyda olur. Onu mu diliyeceksin, ötekini mi? Ağız dolusu küfür ederek, ma- kineyi — kapatmaktan başka çare yok. Dedim ki; — Uzun lâfın kısası: gramofon satışları arttı demek oluyor? — Eh... Şimdilik, — yüzde on beş, yirmi fark var. Yazın, daha da artacak ! — Yazın, neden satışlar artıyor? — Gramofonlar, portatiftir. Eli- ne alır, istediğin yere götürürsün. Radyohrm da portntîfi var ama, gün ortasında neresini dinlersin? Yı.nına ahp kırı goturdım dıyelım, de prizi ki takasm. De- dim yaradyonun — külfeti çoktur. — İyi ama, gramofonda bir plâ- ğı eıkçok on kere dınlerıın. Ondan sonra gelsin yenisi... Radyoda ise, bir dakika içinde on istasyondan, om çeşit şarkı gelir. Radyoyu da bu kadar kötüleme! — Ben kötülemiyorum. O, ken- di kendini kötüledi. Radyo mu ala- caksın. Beş sene daha bekle! He:- gün, yeni bir model çıkıyor. Hele bakalım, şu baş ağrısı paraziti or- tadan kaldırsınlar.. ondan sonra... Gramofoncunun sözlerinden vad- yonun pabucu dama atıldığı neti- cesini Sandal bedestenine uğrayıp ta, her biri (300), (400) liraya mol olan ikoca radyoların 50 - 60 liraya satıl- dığını görünce bu kanaatim değiş- ti. Yalnız şu da var ki, radyonun pabucu dama atılmakla, gramofo- nun eski itibarını elde edeceğine pek inanamıyorum. İnsanlar, gra- mofondan da, radyodan da bıktı- lar. Şimdi bir başka yenilik lâzım... Televizyon mu, olur, başka bir şey mi olur... herhalde bizi oyalıyacak Salâhaddin GÜNGÖR ıLı U Dıyarıbekırde yıyecek şeyler bu yı son derece ucuza ve yok pahasına satı ıyor borsası buraya zahireleri tartmak için bir baskül ve bir memur koy- durmuştur. Tartılan — zahireden karar mucibince binde iki kuruş resim alınmaktadır. Birgün içinde zahiresini münasip bir fiyat bulup ta satamıyarak akşama kalan köy- lü ya azhire pazarında yatmak ve - yahut buradaki dükkâncılara za- hiresini ucuz bir fiyatla satmak mecburiyetide kalmaktadır ki bu son satış artık hiç bahasına gibi bir şeydir. üzere buğdaylarını buradan Mer- sine kadar sevkettirip orada gü- nün piyasası mucibince sattır- makta ise de bu satış bütün masa- rif çıktıktan sonra Bankaca köylü- nün borcuna mahsup edilmektedir ki bura satışından daha aşağı düş- mektedir. Diyarbekirin zahire pazarı diğer yerlere nisbetle daha fazla faali- yettedir. Van, Muş, Bitlisden de Di ire zahire almak için bir çok kimseler gelmektedir. Mardin, dır. yakımnlerde tertip edılen bir sürek avında 70 kadar domuz öl- dürülmüştür. Tertib edilen sürek - avları köylüler arasırda derin bir alâka - uvandırmıstır. Nahiyen'n köy yolları da nun'.azamdrr. Bu- Derik, Siverek, Urfa havalisi buğ- dayları daha iyi olduğu için piya- saya gelen buğdaylar içinde bun- lar biraz fazla fiyatla satılmakta- dır Hergım zahire pmnndı sa- şama kadar satış mua- ranm çalışkan Nahive ü de Nahıye ihtiyaclarına -Are icab & db leri almaktadı ee inai d Diyarbekir Ticaret ve Zahire Urfanın kurtuluş savaşı piyesi URFA, (Milliyet) — Halkevi si nema salonunda Urfanın kurtuluş savaşına aid üç perdelik bir piyes temsil edilmiştir. —Piyesi yazan ve temsil edenler savaşımızın genç kumandanlarından Urfalı muallim Bay Ahmed Şemseddinle Gazian- tepde tahsilde bulunan Urfalı tale- belerdi. Salon tamamile dolmuştu. Piyesten evvel halkevi namına Bed. ri Alpay tarafından savaşa aid bir konferans verilmiş ve piyes başla- mıştır. Piyes muvaffakıyetle, teııııl & dilmiş ve piyesten sonra gösteri- len zafer tablosu fevkalâde alkış lanmıştır. çıkaramamıştım. Fakat dün, ÇAM BN n ee Reler