a . Askeri teşkilât (Başı 1 inci sahifede Amerikan ordusunun yüzde 40 artması VAŞINGTON, 24 (A.A.) — Filior dunui mevcudunu yüzde 40 nisbetin- de arttırmak için istenilen 400 mil - yonluk tahsisat, hem âyan, hem deme busan meclislerinin askeri encümen - İeri tarafından kabul edilmiştir. Alman gazetelerinin neşriyatı BERLİN, 24 (ALA.) — Havas mu- ahbirinden: Sir John Simon'un ziya - vet gününün yak! üzerine, ga- zeteler, Almanyanın haklılığı ile bora ber hüsnü niyetii de tebarüz ettiren neşriyatta bulunuyorlar. Bunlar Al - manyanım, uluslar arası mühim teah- hüdierinden kaçınmak niyetinde ol - madığını ısrarla kaydetmetkedirler. Börsen Zeitung gibi bazı gazeteler, muzir mahiyet arzeden eski ittifaklar sisteminin ihyasından korktuklarını ih #as ediyorlar. elk Beobachter) gazetesi, İon Simon'un uzun bir inin yazarak kendisinin li- beralizminden bahsediyor ve diyor ki: «Biribirine tamamile zıd iki âlem kar- #ılaşacaktır. Hepsi de gerek kendi memleketlerinin ve gerek Avrupanın azami hayrına çalışıyorlar, Ümid ede tiz ki, aradaki'farklara rağmen, müş- terek bir çalışma İrme. bulacaklardır. 400 milyonlı blok PARIS, 24 A y Frank- lin Bouillon mecliste söylediği nut - kunda sulha, muabedelere taraftar 400 milyonluk askeri blok teşkili za- ruretini söylemiş, ittifaka girecek mil- İetlerin yalnız isimleriyle nüfuslarını zikretmiş ve Türkiye için tanıdığım 8n iyi asker demiştir. İngiliz gazetelerinin mütaleaları LONDRA, 24 (A.A.) — Şir JohnS$i monun seyahatinin ehemmiyeti dola « yısile matbunt, onun mesaisini güç - leştirecek her türlü neşriyattan tevak ki etmetkedir. Gazeteler, Ingiliz na « zırının tavassut vazifesinin ehemmi « yetini kaydediyorlar. Sunday Times, diyor ki; «Ne denirse densin, Avrupa devlet adamları, yepyeni bir hakikat fikrile mücehhez olarak işe koyulmuş- larrır. İngilterenin bu alanda vazife- si, çok mühimdir, Zıd iddialar ve muh lelif endişeler arasında tevazün temin edecektir. Ingiltere kendine düşen me #uliyet hissesini deruhte etmek ve kol lektif sistem lehinde en egniş bir hal sureti elde etmek ve kollektif sistem lehinde en geniş bir hal sureti elde et Mek için boütün kuvvti ile çalışmak ar Zzusundadır., Observer gazetesi do Almanyada asker devşirme kararmn heticeleri noktai nazarından umumi - yetle hâsıl olan endişelere. tercüman olmaktadır. Baldvin'in temennileri LONDRA, 24 (A.A) — Dün Lon- drada bir nutuk irat eden Bay Bald- vin, ezcümle demiştir ki le Sovyetlerin, büyük sulk üzerlerine düşen vazifeyi yapacakla- rma güvenip güvenmiyeceğiri bu hususta yegüne salâhiyet sabibi olan kimselerden öğrenmek üzere, bugün, sulhporverane bir maksadla yola çi « kan Sir John Simon ile Bay Edene kal ben en hararetli temenniyatımızı su * harız.,, LONDRA, 24 (A.A.) — Albert - Hall'de bir nutuk irad eden Bay Beld vin, İngilterenin muslihane arzularını Ve uluslar kurumu prensiplerine kar- Yt inancını bir kere daha teyir eyle - Baldvin siyasi hayattan çekiliyor mu? LONDRA, 24 (A.A.) — Bay Bald vin bir nutkunda, sıyasal hayattan çe- kileceğini iyma etmiştir, Bununla bera ber Baldvinin dostları nu.xu bu mâna- da tefsir etmemektedirler. Bay Suviç döndü PARİS, 24 (A-A.) — Bay Suviç, dün akşam Romaya gilmiş ve hare - keti esnasında Bay Lavai tarasından uğurlanmıştır. Tebliğ Londrada nasi karşılan!1? LONDRA, 34 (A.A) — Cumartesi günü Pariste neşredilen tebliği Ingiliz resm mahafilinde memnuniyete karşı bumıştır. Zira, tebliğin kagiitere, Kran- #n ve italya arasında müttevit cephe im- könun: tekra: tesis ettiği kanaatini izhar ve bunun Sir Con Süymenin mülüm ya- Zitesine takaddüm etmiş olunası hayırlı olarak kaydedilmektedir. Macaristanın vaziyeti BUDAPEŞTE, 24 (A.A.) — Salâhi yettar mahafilde, hariçte dolaşın şayin- lar izlüfına olarak, Macaristanm Alman» Yanın yaplığı gibi mecburi askerlik hiz- Meti usulünü bir taraflı olarak tesis et- mMiyeceği bildiriliyor. Salâhiyettar voa- hafilin kanaatına göre, Almanyaya des Kihat halde müsavatınım tanımaması, si» İstan tecrit edilen diğer uluslar için de müsavat hakkının tanınmasını imtaç © Con Saymen ne diyor? LONDRA, 24 (A.A.) — Sir Con Say- men hareketinden evvel matbuata beya- iii Almanyada yeni Atina Divanı harbinde (Başı 1 inci sahitede) rim aileleri ve gerek müseltâh kuv - vetlerin takviyesi için açılmış olan ia- nelere vasi mikyasta iştirak etmek sü Tetile kendini göstermiştir. Meselâ Proia gazetesinin donanma, için açmış olduğu ianeye birkaç gün zarfında üç milyon drahmiden fazla miktarda kaydedilmiştir. Tayyare için Birek i ii İer ve hususi eşhas âlicenablık saha leriyle âdeta müsabaka irler. Atina ve Pire şehirleri ile diğer şehirlerin her biri birer tay- yare hediye etmişlerdir. Otomobil förleri sindikası da bir tayyare he ye etmiştir. Amele ve genç talebe rafından verilen inde mikdarı, bir mil yon dramiye baliğ olmuştur. Başbaka nın zevcesi Madam Çaldaris de isyan kurbanlarının ailelerine yarina bu- lunmuştur. Hellenikon Mellon, başb: kan Çaldarisin bir heykelinin dikil - mesi için jane listesi açmıştır. Muhalefet reislerinin vaziyetleri ATINA, 24 (A.A.) — Atina Ağan - amdan: Gazeteler Kavalada müsadere €- dilen muhabere evrakile diğer vesikalara nere devam ediyorlar. Bu vesikalardan birçoğu harp diva - nmda okunmuştur. Vesikalar suikastın teşekkülünü Atinada ve taşrada fesat ha- veketinin icra plâmını, Venizelos ile di- ğer muhalefet şeflerinin suçlarını mey- leri ovan Papanastasyu, Kafandaris, Sofi- anolos ve Milanas'ın alikalarmı tesbit etmek üzere araştırmalara devam edil » | Iş Bankası genel Heyeti top.andı li i inci gi kanın gelecek on yıl içinde de verim- ii işler başaracağına olan sarsılmaz iman- € işaret ve ülke dışındaki ökonomi du- rumunun ana hatları kaydedilerek mem- leket içi ökenemi durumuna geçilmek - tedir, Bu durum etrafında verilen malüme- tn göre 1933 te düşme misbeti azalmış olan dış ticaretimizin kıynet bakm dan gerilemesi de 1934 te durmuş, kriz. den beri ük defa olarak | bir yükselme göstermiş ve bu yükseliş sekiz milyon İiraya varmıştır. Ulkenin genel alışveriş akışındaki bu canlılığın iyi tesirleri devlet gelirinin | tahsriande de kendini göstermiştir, Ölsononrnin değişik alanlarında ulu - #nl varlık ve kazanç artumça devet ma liyesinin de kuvvetisnmesi ve göniğle - amesi ile 1934 yılında bülçensiz hem denk gitmiş ve ham da İabsülie miktarı geçse yıla göre 24 milyon lira fazla olmuştur. Gerek bu gelir fazlası ve getek bütçe « pin denk yürümesi Türk parasının sığ: lamlığını da artırmıştır. $ Bilhassa arazi ve kazanç ve istihlik veryileri il< inhisarlar geirerinde görü len fazlalıklar ökonomik durumumuzun 1604 de gösterdiği kalkınma ve irleş » meyi tebarüz ettirmektedir. 1934 de dışarı ez malların krymeti 92 milyon lira, içeriye koyuver- diğimiz malların 86.5 müyon lirayı geç- miştir, Bu suretle dışarıya bu yıl da beş buçuk milyon biralık fazla mal çılsartınış yoruz. 220) da gkardağumız çalar 96 ve 74 milyon lira, iaracat faz. kei ir İl milyon lira idi, Dışari- ya sattığımız malların bu yl 4 zeilyon bra kadar eksilmesi 1933 de ihracat ay- ları dışında bilnassa eski yıllardan ka - lan stokların satılmasından deri gelm j- tir. Ihracat ayları olan ağustos « birinci- kün, sı aylarında her iki yılda yapılırış ihracat kıymetleri gözden geçiril diği takdirde de normal #hracatm arttı. ğı görülmektedir. Gene 1934 yumda mallarımızın satış Ginierindeki yükseliş ve bazı rekolteler- deki fazlalık yurttaşlarımızın o yüzünü güldürmüş, uzüm inracatı geçen yıldan yüzde 25 razla olmuş; incir tamamen sax tılmaş, tütün ürününün &z oumamasına karşı Gatinin yüksekliği daha fazla kıy- met elde cdi mümlsün kılmıştır Dış ticaretimizin bu sevindirici duru- muna karşılık iç pazararımızdaki can. ilik ve gemişiik de artmıştır. Raporda bundan sonra bankanın uzum- mi taaüyetinden bahsedilmekte ve hal- | kın Iş Bankasına karşı gösterdiği göven VE medi maal Olara 1938 | de bankaya yatırılmış olan 49.006.224 Uraya karşı 1934 de bü miktarın S1 oil yon 694.199 liraya vardığı işaret edile- vek beş yiliık sanayileşme prograrımda bankaya verilen vazifeserin başarımızı hususunda bankanın yaplığı işlere dair | izahat verilmektedir. Bankanın alakadar bulunduğu muhte- N£ şirketlerin fasliyeilerı hakkında wa- bat verilmekte ve bu meyanda 1934 de bankanın ortak olduğu Türk iş 72.543, Kömür İş 73.550, ve o Kilimli Maden we e 8.590 ton fazla kömür çıkar- muşlardı Genel heyet S1 birinci Wânün 034 ta- rihli kar ve zarar ve idare o meclisi ile müralaplerin ibrası, itibari kiymet: 10 lira olan beher hisse senedin eyüzde 8.50 besmbile 88 kuruş ve boher mücasin bis- sesine de 10 ra temettü tevzki ve bun- ların 15 misan 935 den itibaren verilne- si, idare meclisi üyeleri için bütün ver- giler hariç olmak üzere her yıl 2400, ve 43 ıçın SOYU lira muzur halda ve gene bunlara mit temettü hisselerinin, saf ola rak tediyesi, Trabzon saylavı B. Hasan Saka, Tekirdağ saylavı B. Şakir Kese dini 1 MİLLİYET PAZARTESİ 75 MART 1935 > |İMEMLEKE TTE Çamlıca tepesinde prizi Kütahya halkevi köycü- leri 2 durmı 8 ar | Sandal bedestenine gidipte bakınız Ş Z yüzlerce liralık radyolar kaça? Gramafondan da bıktık, zadyodanra.. Şu televizyon geisin, bir onuda görelim " /Tedkik ettikleri köylerden bahseden “ bir. broşür çıkaracaklar. Tedkikleri te- zelden ve > atlı miri li edi'di b Kütahya holkevi köycüleri KUTAHYA, (Milliyet) — Hal- kevimizin Simav köylerinde tetki- katta bulunmak üzere halkevi köy- cüleri ile Kütahya Hsesi izcilerin- den mürekkeb yirmi kişilik kafile Kütahyaya ( döndüler. Kafile 14 mart günü Kütahyadan hareketle Simava varmış, İ5 mart cuma gü- nü şehir gezilmiş ve 16 mart cu- martesi iki kafile halinde köylere çıkılmıştır. Birinci kafile Simavın garb istikametinde (yola çıkarak Çavdır, Değirmenciler, Beyce, De- miirciler ve Göl köyüne uğrayarak bir münhani e ğa Göl si ünden kayıklarla Çiti köyüne gel- mişlerdir. Time LA gm şark istikametinden hareket etmiş, Naşa ve Çoküler köyüne uğrayarak bir mi çil Çi. ti köyünde birinci kafile ile birleş- mişlerdir, Geceyi Çiti köyünde ge- girerek 17 - 3 - 1935 Çiti köyünden" ayrılmışlar, Ilıcılara ve Semer kö- yüne uğrayarak Simava dönmüşler. dir. O aksam Simav ve Hapisanede Ordu Halkevi kli için dershane açtı ORDU, (Milliyet) — Halkevi- miz, hapishanedeki mevkuf ve mahkümları okutup aydınlatmak için bir dershane açmış'ır. Burada haftada dört saat ders verilmekte- dir, dersler, alfabe, hesak ve yurd- bilgisi dir. Halkevimiz larafından mahbuslerı kitab, deftei, kalem dağıtılmıştır. Ayrıca ulusal tarih, hesab, yurdbilgisi ve ulusal konu- lar üzerinde yazılmış kitablar alı. barek hap'shane müdürüne veril- miştir. Okuma yazma bilen bitün mahbuslar bu kitabları okuyacak- kardır. Henüz okuma bilmiyenle. rin istifadesi için de bu k'tabların yüksek sesle okunması ve diğerle. ri tarafından dinlenmesi temin olunmuştur. mahbuslar, kendileri- ne karşı gösterilen bu yakınlıktan dolayı çok derin bir sevinç duy: muşlardir. Halkevimizin tertib ettiği konfe. ranslara halk tarafındın Büyük bir alâka gösterilmektedir. Bu konferanslardan © “Ha'kevleri - mizin amacı” adımı taşıyan birin- cisi Halkevi başkanı Vahab Bu- cak tarafından verilmiştir. Ikinci konferansın konusu “Çocuk terbiyesi” muallim Beyan Saime vermiş ve çok beğenilerek alkışlanmıştır. Halkevimizin, yeni açılan “Halk dershaneleri ve kurslar” şubesi de proğrammı yapmıştır. Pek ya- kında hazırlıklarını bitirerek ça- lışmalarma başlıyacak olan bu şu be, halka ulusal tarih, yurdbileisi, kaliğrafi, çocuk bakımı, dikiş, fransızca, defter tutma usulü ders- lerini verecektir, e SY DIŞ idi. Bu “konferansı da | | Çavdarhisar harabelerinde... köylülere bir müsamere verilmiş, 18 -3 - 1935 pazartesi (sabahı Si- maydan hareket edilerek Gedize ve Çavdarhisar harebelerine uğran mıştır, Kafileler gittikleri köylerde köylülere gazete, meomua ve ilâç dağıtmışlar, köylülerin dertlerini ve dileklerini dinlemişler, içtimai ve iktisadi o durumları hakkında notlar almışlardır. Bu köylerle be- raber bu sene Kütahya halkevinin tetkik ettirdiği köy adedi 15 i geç- miştir, Hazirana kadar bu kadar köy daha tetkik ettirdikten sonra bütün bu tetkikler halkevi neşriyat kolu tarafından bir broşür halinde neşrettirilecektir, Kütahya halkevi tide vilâyet sınırları için- in köyleri tetkik ettirme- Yi bir gaye edinmiştir ve bu gaye- ye varmak için de bir atlı spor ko- İ teşkil edilmiş ve köycülük şube- sil&' birleştirilerek hem spor ve hem de köy tetkiklerinin bir koldan ve “tez elden yaptırılması için İâzrmge- len tedbirleri almıştır. Deve geçidinde Okuma a öğretiliyor Mektepsiz köyler İlk tehsii mecburiyeti karşısında köylü babalar sıkıntı çekiyorlar DİYARBEKİR, (Milliyet) — sir olmaktadırlar. Alâkadar maka. mın buradaki bazı köylere mek- tebler yaptıracağı ümid edilmek. tedir. Nahiyenin srhhi vaziyeti iyidir, Sârihastalıklar yoktur. an- cak hazı zamanlar sıtma ve göz g:e dinin çok verimli olan toprak- l ia halk koyunculuk ve çifci- yeti mıktarda pirinç yetişmekte. dir. Deve geçidinde bir yılda 80 bin liralık mahsul ihraç edilmek- tedir. Nahiye dahilinde ve köylerde pek çok domuz vardır. Sürü ha: linde dolaşan ve ekinlere mühim zararlar veren bu hayvanlarla e- sasİr surette mücadele yapılmakta- dır. yakmlerde tertip edilen bir sürek avmda 70 kadaz domuz öl dürülenüştür. Tertib edilen sürek avları köylüler arasında derin bir altka uvandırrırstır.. Nahviyenin köy yolları da muntazamdır.. Bu- ranın çalışkan Nahive müdürü de Nahiye ihtiyaci“ —ire icab e dentedbirleri almaktadır, nerede bulacaksın? Tozlu kutusu içinde uyuklayan kocaman bir salon gramofonu... U- zerinde yazıları okunmaz olmuş bir etiket: İşbu gramofon satılıktır! Aylardanberi, önünden her geçi- şimde, biraz daha boyasını uçmuş gördüğüm bu muhteşem gramofo na belli ki modası geçen bir kıya- fet gibi, kimsenin baklığı yoktu. Dün, bir aralık, sahibine uğraya- rak sordum: — Hâlâ, bir alıcı çıkmadı mı? Yüzünde hafif bir tebessümle; — Hayır ama dedi, çok yakında, tali gramofona yeniden gülecek... — Nerden biliyorsun? Anlattı: — İşlerin gidişi öyle gösteriyor. Gramofon, gramofondur bayım... Radyo, bir salgındı. Geldi, geçti, Malüm ya, sel gider, küm kalır de- mişler. Gramofonda, istediğin da- kika, istediğin şarkıyı dinlersin. Radyo, öyle mi ya, bekliyecek- sin ki, keyfi gelsin... O, senin em- rinde değil. Sen onun emrindesin. Bir akşam, Kırımı açarsın. Türk» çe bir şarkı diliyeyim diye... bakar- sın, çakıl çukul | herif, bir şeyler söyler durur, Anlamadığım dilden konfe - rans! düğmeyi o çevirirsin. Mısır renkli karpal lu Mbadi zırıltı: Yalel da yalel.. Satlerce, hep o nağme... İstanbul desen, büsbütün kuru- du. Nereyi dinliyeceksin ? Avrupa müsiğinden hoşlananl-r için Buda- | peşle, Viyana, & Varşova iyi ama, bizde bunlardan anlayan kaç kişi var? Memleket havası arıyor, her- kes... Sözde, halk şarkılarını Avru- pa tekniği ile harmonize edecekler. di Hani ya... Aylardanberi bekler dururuz. — Demek, gramofon satıcıları- na gün doğdu! — Yok, daha o kadar değil ama, yavaş yavaş halk radyodan bilkma- ğa başladı. Bugünler, sandal ( Bedestenine uğradığınız var mı? tanımış marka radyolar, 30 - 40 liraya ha- raç mezat satılıyor. — Yapma, canım... İnanmazsan, git de gözünle gör... Ben bile, bir aralık radyoya merak saldımdı da beş lâmbalı bir makine almıştım, Bir ay, iki ay, üç ay... Derken, bıkmağa m. Parazitten kafam, kazana döndü. Evimiz, tramvayın dönemeç ye - rinde olduğu için parazit büsbütün fazla yapıyordu. Hava, bulutlu ola cak, rüzgâr, karayelden esecek; et- rafta gürültü falan kesilecek ki sen de radyoyu, rahatça di: in, Eşref saat ( beklemek gibi bir şey... İnanır mısın, bir akşam âğız bir yeri dinliyemedim. Kısa dalgaları 2 gultu... Uzun dalga- ları aç, inirlerim, tan. büra teli gibi gerildi. Baktım, olmayacak, götürdüm, Sandal bedestenine, iki yüz lira- lık radyoyu, 68 liraya sattım. Şimdi, canım çalgı istedi mi, ku- rarrm gramofonu... o Koyarım be- ğendiğim e plâkları... o çalar, ben dinlerim. Ne takırtısı var, ne gürül. tüsü... Anten koptu, yok lâmba yan. dı, kondasatör bozuldu. Bobin iş- lemez oldu. Çekilir belâ mı bu? Bu kadar zahmetine karşı bari, el attı- ğın yeri, pürüzsüz, arzuladığın gi- bi « ne gezer? Tam ku- lak vermiş, o dinlerken, bir telsiz muhaberesi girer: dığ dığ, dığ, dığ! Yahut, bir hava ğ Zan sil) bir başka ses peyda olur. Onu mu diliyeceksin, ötekini mi? Ağız dolusu küfür ederek, ma- De kapatmaktan başka çare Dedim ki; — Uzun lâfın kısası; gramofon satışları arttı demek oluyor? — Eh... Şimdilik, yüzdeon beş, yirmi fark var. Yazın, daba da artacak! — Yazın, neden satışlar artıyor? — Gramofonlar, portatiftir. Eli- ne alır, istediğin yere götürürsün. Radyolarm da portatifi var ama, gün ortasmda neresini dinlersin? Yanma alıp kıra götürdün diyelim, özge Çamlıca tepesinde prizi nerede bulacaksın ki takasm. De. dim ya radyonun külfeti çoktur. — İyi ama, gramofonda bir plâ- ğı en çok on kere dinlersin, Ondan sonra gelsin yenisi... di kendini kötüledi. Radyo mu ala- caksın. Beş sene daha bekle! He:- gün, yeni bir model çıkıyor. Hele bakalım, şu baş ağrısı ğe or. tadan kaldırsınlar.. ondan sonra... Gramofoncunun sözlerinden rad- ve pabucu dama atıldığı neti- cesini çıkaramamıştım. Fakat dün, Sandal bedestenine uğrayıp ta, her biri (300), (400) liraya mol olan koca radyoların 50 - 60 liraya satıl dığını görünce bu kanaatim değiş- ti. Yalnız şu da var ki, radyonun pabucu dama atılmakla, gramofo- nun eski itibarmı elde edeceğine pek inanamıyorum. İnsanlar, gra- mofondan da, radyodan da bıktı. lar. Şimdi bir başka yenilik lâzım... Televizyon mu, olur, başka bir şey mi olur... herhalde bizi oyalıyacak bir yeni icat ister!.. Salâhaddin GUNGÖR Diyarıbekirde yiyecek şeyler bu yı son derece ucuza ve yok pahasına satı ıyor DİYARBEKİR, (Milliyet) — Diyarbekirde geçen yıllara nisbe- ten bu yıl zahire ucuz satılmakta- dır. Zahirelerin bu şekilde ucuz satılması yüzünden köylü hiç — vakit emeğine mukabil para mamaktadır. Diyarbekir ve havalisi Ziraat bankasımm köylüden borcuna mu- kabil buğday alımı mmtakasmdan hariç bırakılmış olduğundan köy- lü bu cihetten de bir şey elde ede- smemektedir. Her nekadar Zıraat bavkası köylüye bir iyilik olmak üzere buğdaylarını buradan Mer- sine kadar sevkettirip orada gü- nün piyasası mucibince sattır makta ise de hu satış bütün masa. rif çıktıktan sonra Bankaca köylü- nün borcuna mahsup edilmektedir. ki bura satışından daha aşağı düş- mı ir, Diyarbekirin zahire pazarı diğer yerlere nisbetle daha fazla faali. yettedir. Van, Muş, Bitlisden de Diyarbekire zahire almak için bir çok kimseler gelmektedir. Mardin, Derik, Siverek, Urfa havalisi buğ- dayları daha iyi olduğu için piya- saya gelen buğdaylar içinde bun- | lar biraz fazla fiyatla satılmakta dır. Hergün zahire pazarında sa- borsası buraya zahireleri tartmak için bir baskül ve bir memur koy- durmuştur. Tartılan © zahireden karar mucibince binde iki kuruş resim alınmaktarır. Birgün içinde zahiresini münasip bir fiyat bulup ta satamıyarak akşama kalan köy- lü ya azhire pazarında yatmak we yahut buradaki dükkâncılara 24- hiresini ucuz bir fiyatla satmak mecburiyetide kalmaktadır ki bu son satış artık hiç babasına gi seydir. Urfanın kurtuluş savaşı piyesi URFA, (Milliyet) — Halkevi si nema salonunda Urfanın kurtuluş savaşına aid üç perdelik bir piyes temsil edilmiştir. £ Piyesi yazan ve temsil edenler savaşımızın genç kumandanlarından Urfalı muallim Bay Ahmed Şemseddinle Gazian- tepde tahsilde bulunan Urfalı tale- belerdi. Salon tamamile dolmuştu. Piyesten evvel halkevi namına Bed. ri Alpay tarafından savaşa aid bir konferans verilmiş ve piyes başla- muşta. Piyes muvaffakıyetle, temsil e dilmiş iş VE PİE sonra len zafer lanmıştır,