MILLIYET'in Tefrikas Nakleden: M.F. Merdivenlerden ayak sesleri aksedi-| yordu derken içe Hülâsa (Fantoma - Hırsız © Jan Marten Da t garip bir hırsızlık n şey ev sah Bam Koverlihin yeşil isminde bir ge vai bu yeşil el ği gece bunun © üstünde $ Ve elmasın bir parçası da cinayetin kurtarmak istiyordu. Halbuki mücev ber tekrar ortadan esrarengiz bir Şe - kilde kayba Bunu acaba ev s- bibi Koverlih aşırmasın? Fakat neden adam böyle bir hırsızlığı yapacak- kıza bir yar - arkasını gece Cimi İşte Dal, şimdi genç rm olmak üzere Koverli takip cim - Ben, dedi, Barenjer'in im- dat çağırmak için telefon ahizesi ne el uzattığına inanamıyorum. Çünkü evvelâ biliyordu ki imdat ında gelmiyecektir. Sonra eyecek tabiatta O eğer imkân avizin üzerine doğ- vet, doğru... Bu vaziyet ken- disinin telefon ettiğini isbat ede - bi ir, Fakat imdat istediği doğru değildi — Hayır. Öyle işe ne demeğe te- lefon ediyordu? Çiçekçiye kendi cenaze merasimi için çiçek ısmar- lamıyordu ya, — Evet böyle yapsaydı daha i yi olurdu. Çünkü katil şaşırır ka - İir ve tabancayı çekmeği unutur - du. Fakat çiçekçi dükkânları da bu saatte açık değildir Dal düşünceli bir tarzda tele - fona baktı. Barenjer'in ölmeden evvel istediği telefon numarasını bilme ği çok isterdim. Telefondaki kız - lar size bu hususta hiç bir malü - mat vermediler mi? Tahkikat yaptım. Fakat bir netice elde edemedim. Kezalik Ko- verlih meselesine dair de hiç bir malümat alamadım. — Yazık!.. Acaba Koverlih'le Barenjer ayni numaraları mı iste- di dersiniz? Fakat bu bir ibtimal- dir. Korkarım ki telefona dair faz- Ja malümat alamıyacağız. — Evet, ben de buna kaniim. Barenjer imdat istedi. İşte o ka- dar. (sesini inceltti ve Dal'e baktı.) Aradığım yegâne delil yeşil elmas- lı broştur. | Dal bu söz karşısında höyretini saklayamadı; | — Azizim dedi. Öyle ise yanlış | kapı çaldınız. Sumers sert bir eda ile: — Göreceğiz, (dedi, bu yeşil elmaslı broşü bulacağım; bu sa - bah eksik olan parçayı (o gördüm. Üzeri rırlantalı altın bir kutuda i- di. Ne oldu ? — Bunu Kondonn sorun. Ge - çen günü üzeri pırlantalı altın bir kutudan bahsediyordu. Zanneder- sem bunu misafirlerinden birine hediye etmek niyetindedir. | Roma büyük elçisi,Reuter ajansı | sanda Mısırı bağlıyacak riiki adam girdi ru kapıya doğru geldi ve tabanc sını çıkardı. ir e nayak sesleri Derken dan biri ce di Mi; iyordu. iri dam girdi. ştır: eri iki Bunl rini kar dı ved K ra pis eli i tı, Ve arkadaşına - Bu olacak. benziyor. Gel Jerry! İki adam odanın bir köşesine doğru ilerlediler. Köşede büyük ve parlak bir kasa vardı. Sumers müdafaa e İ Hey ahbaplar, Ne yapıyor. | sunuz? Evvelâ izahs3 verin. İ İki adam geri geri çekildiler. Sumers şüpheli bir nazarla k ida baktı. Ve Dal omuzların üstünden içinde ne yazılı olduğu- vu okudu. Bu kasayı nakletmek i- çin yazılmış bir emirdi.. Kâğıdın üzerinde Cardigan otelinin dam- gası vardı. Bu otel Est-End'de kü çük bir müessese idi. Altında El Barenjer imzası görünüyordu. Dal: | Barenjerin amca zadesi mirascısı idi. Ben onu başka | nnediyordum... Ağır bir şeye ve bir mem — Ben de... Sumers gelen adöma dördü ve hüviyet varakaşını gösterdi Kasa burada kalacaktır. Dedi, Siz gidebili — Nasıl isterseniz bayım. Ha- di gel Jerry! te siniz. bilime ) Italya - Habeş İşinde (Başı cek olan General Graziani de Vul. | kania vapuriyle hareket edecektir. General Graziani, İtalyan general lerinin en genci ve en çok nişana sahib olanıdır. Trablus garbda bu- lunmuş, sazzan hareketlerini idare etmiş ve Kufra vahasını zabdeyle- miştir, General, gitmeden evvel, İtal- yan veliahdı tarafından selâmlan- mıştır, Japonya yardım etmiyecek ROMA, 22.A.A. — Japonyanın 1 inci mubhabirine,İtalya ile harb halinde, Japonyanın Habeşistana her hangi bir suretle yardım etmesinin mev- zuubahs olmadığını söylemiştir. Akdeniz müstemlekeleri ROMA, 22. A.A. — B. Musso- lini, Akdeniz İtalyan müstemlekesi meselesinin bugünkü vaziyeti hak- kında kendisine geniş izahatta bu- | lunan Trablus garp ve havalisi va- lisi mareşal Balbo'ya, gelecek ni- olan sa- hil yolunu açmak üzre Trablus garbe gideceğini söylemiştir. Avusturya BaşbakanıPariste (Bağı 1 inci sahifede) testo etmekti. Pariste münteşir Humanitâ gibi sol taraf gözeteleri bir müddetten beri bu ziyaret aleyhinde neşriyatta bulundu - ğundan garın civarı çok kalabalıktı. Fakat polis derhal müdahale etti. Ve gar civarına yeni yeni kuvvetler sevke. - Burası doğru; biliyorsunuz ki Barenjerin © öldürüldüğü gece Brina Norton burada idi. — Norton mu? Demek ismi Nor- ton imiş. Bakım ben bunu bilmi - yordum. Ne zarar var ? — Evet, doğru. O gece burada idi. Eğer size hakikatin ne olduğu- Bu izah etmiş olsa idi muhakkak inanmazdınız. Polis memurları | kalp ve çiçek meselelerini bilmez- | ler, N — Külp ve çiçek meseleleri! Bakın şu işe! o Bıçak ve tabanca kurşunu demek © istiyorsunuz! E- vet, bir kurşun Barenjerin hay, tına mal oldu. — Siz bu kurşunun Brina Nor- ton tarafından mı atıldığını zan - nediyorsunuz? Barenjerin bu kı - | zın geldiğini gördüğü zaman kork-| tuğumu ve imdat istediğini mi tah-| min ediyorsunuz? Hadi carirm e- | fendim. Sumers düşünceli bir tarzda çenesini kaşıdı... | Tam düşünceye dalmıştı ki s0- | derek nümayiş yapmak isteyenleri da- İittı, Ve 800 kişiyi tevkif ederek muh- telif karakollara götürdü. Şuşnig'in ziyareti münasebetile fev- kalâde tedbirler alındı ve şüpheli mu - hitlerde her hangi bir hadisenin önüne geşmek için muhtelif taharriyat yapıldı. Vaziyet evvelce malüm olduğundan A yusturya Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şark istasyonuna gelmediler ve Paris tirarmda Nesilly istasyonunda trenden inerek otomobille doğru Parise geldiler ve nsisafir edilecekleri otele indiler. Kendileri garda Başbakan B. Flan - ven ile Dışişleri Bakamı Bay Laval tara- fından karşılandılar. Bugün mutat resmi ziyaretler yapıla tak ve sonra siyasi temaslara girişile - cektir. Avusturya devlet adamları, AL manyanın Avusturya — hakkında tatbik etmek istediği plebisit hakkında Fransız ricalile görüşecekler ve Avusturyanın muhtariyeti ve istiklâli için Fransız cep- hesinden de vaziyeti tarsin etmeğe çalı- sacaklardır. Avusturya nazırlarına Lejyon donör nişanı verildi. PARİS, 22.A.A. — B. Löbrün, A- vusturya bakanları B, Şuşnig ile Ber ger Aldenez şerefine bir öğle yemeği ver- miştir, Reisicümhur yemekten evvel A- vusturya başbakanıyle dış işleri bakanı- Da B. Flenden ve B. Laval hazır kak kapısının zili çaldı. Bir müd- det tereddütten sonra polis m: ğu halde Iejyon donör nişanının büyü salip rütbesini vermiştir, ül Geni kl ck Öle ekl a MİLLİYET: CUMARTESİ 25 (Ba ahifede) ulu venıtğazım on başında, garodan, ber | şeyden evvel, en başta, bilgi lâzımdır. “İk her bucağında bilen a umu, 3 adamlara ur. Hiç olmazex Ha ve kü ında tarla ekmekten büyü letmeye kadar bütün adi hayatın ber alanında kültürün anlara, bilgi hü inan ihtiyacımız lanmış özel bir Her sene bu toplan: güzel sanatlar için emek » çalışmak bile ma sık sile göstererek ve a Bun tadını vatandaşlara tatterdıkt alar hayatın başlıca üzel sanatsız hayat bayat (şeklin ürk cemiyetini yül meralın: artırmak, verimini Yalnız moral sa büşra bir ve en Ozun içindir ki halkevlerinde natlara sarfı Bu hususta emek hizmet etmeye çalışan adamlar dir nrfedenler, aygı ile munmele görmelidirler. Arkadaşlar evimize yeni mekte old: adlarım dan başl'ya in Be Ayvalık, Bı Şehremini, B , Burdur, İnegöl, Söke, halkevleri bugün açılmış i Halkevle sileleri toplamak için haiz | olduğu bütün sartlar ailelerin (yüksek ülküde CR lerine çok yardan etmek- müsbet ilim- oluyor. ek 2 almış Üsküdar Mudurnu, Tire bulunuyo: rekse içtimai alanlarda vatandaşların bir sile gibi beraber bulunup yaşama'arın. da, her şeyden evvel vatanperverlik his- leri kuvvet bulur. Ailelerde kuvvetlene- cek vatan fikri memleketi ger dan, gerek içeriden gelecek haditelere Onun için halkevlerinin ç doğrudan doğruya kahramı yaptıkları hizmeti aynca olarak zikretmek borcumdu, tığım halkevlerinin eyi vazife yaparak kendilerini ulusa sevdirmelerini isteriz. Bütün Türk uluslarından yüksek bir ül. kü için feragatla çalışacak veni" halk. evlerine de yardım etmelerini onların hizmetlerini teşvik etmelerini bekleriz. Simdi Ankarn hafkevinin sünlerdenbe- ri hazmlamıs olduğu güzel proğramı bep bersber zevkle dmliyeceğiz.,, Bay Necip Alinin söylevi Sürekli ve devamlı alkırlarla karşıla” nan Başbakanım bu söylevinden sonra halkevleri başkanı Denizli | saylavı B. Necip Ali şu söylevi söylemiştir: Bayanlar. Baylar, Buün halkevi kurumunun öcüncü yıl dönümünü yüksek huzurunuzla kutlayo- ruz. Üç yıl önce ilk defa blarak yur- dun bazı bucnklarında 14 halkevi açrıs- tık. Bugün büyük Başkanımızın açtığı evlerle halkevlerinin sayısı epi oluyor. Yurdun 103 yerinde açılan bu kül cakları büyük “Türk devriminin kendisi- | ne emanet ettiği tarihi vazifeleri haşar- mağa çalışmaktadırlar. Her gün inançlı adımlarla yeni bir alanda hız alan Türk devrimi ulusun maddi varlığı kadar iç yaşayışma da büyük bir kıymet ve eber iniyet vermiş ve yurdun yaaddi kudr: devlet eliyle yeni perçinlerle kuvvetleş- #irirken her yerde (fabrika ( bacala- rı gittikçe artarken başka | bir yol- dan da halkın iç yaşayışını ol. gunlaştırmak güzellik ve iyilik Daş e larını büyültmek ve yaymak için halk- evlerini yapmışlardır. İşte ormuzları - | mıza yüklenen tarihi sorgumun bü - yüklüğünü ve derinliğini iyice kav - Tadığımız halde verilen vazifeyi yap- mağa ve ülküye ulaşmağa sarsrlmaz bir enerji ile koşmaktayız. Arkasından koştuğu ülkü il ka dünya devrimlerinden ayrıl lan Türk devriminin dayandığı büyük esaslar metafizik esaslarından ziyade mi bet ilimlerin verdiği kanaatlerdir. zi daha açık ve daha geniş ilmek için bu nokta üstünde biraz durmamız gereletir. Bazı uluslar kurumların yaşa - yışlarma yeni bir biçim vermek için metafiziğin o oırarlı derinliklerine da- larak © onun karanlık kaynaklarına baş vururlar. Bu nevi kurum tiple - rini sayıp dökmek ve başka kurum- lar yaşayışma saygısızlık göstermek istemem. Yalnız şunu söylemek is terim kl, biz yaşayışın akışma — k- sa bir anlatış ile — hayatın realite sine dayanmaktayız. Maddi prensiplerimizde olduğu ka- dar manevi prensiplerimizde de bu esası göz önünde tuttuk. İşte bu pren- ipler ki bizim tarih ve'dil tezlerimi- zin ortaya atılmasının hakiki sebep- lerini yaratmıştır. Yeni Türk kurumunun manevi var kığının iki büyük temeli bu iki öz- dür. Büyük önderin son yıllarda aç - tığı soysal devrimin birinci sayısını vücuda getiren bu yürüyüşe halkev - leri de candan karıştığı ve bu işte bir rolü olduğu için bu iki te: Tumumuzda ne geniş ve derin bir de- klik yaptığını ve yapacağını kı- sa bir kalem çizgisile anlatmak iste rim. | Eskiden imparatorluk devrinin yan- hş düşüncesile büyük Türk ulusumun İ uluslardan bir çokları ken | de bile Sü İ miş düşün İ nu kuvvetle iddin et uluslar arasındaki ulusal benli; ŞUBAT (1935 yapmacık u « idi, Okullarda y ın devirlerde eski rençliği kendisini uluslar a. tinin en yakı iş duy ile üyesi sayar. gusu se he ve enerji kaynağı bulmak i- yecan yapmak mecburiyetinde ka- şin tarih İyorlar. Türk ulusunun buna ihtiyacı yol» tur. Onun tarihi çok derin v gindir. Geçmiş zamanlardan ye kadar geçen her bir devir #il bir kaç ulusa gurur verecek dere- gede kuvretlir. (İslâm). (Osmanlı) devri dar bir görüş ve düşünü: eymaniye — gibi dünyanm abidemni, İtri gibi bir m Yunus niri ya büyük bir © Bugünkü yeni o görüş Türk gencine çok ve m ve enerji ve ge şok n ili alite wmza göre Türk imedeniyetteki r inden daha çok Buz: Türk bu sevimli ve çe- J Bizim inan: nun ulusları ve İzi umud ziyade olacaktır. gençliğinin yüküm kici ülküye kısa bir zaman: mak olmalıdır Arkadaşlar, Türk © ulusunun yer yüzündeki eskiliğini ve büyüklüğü - nü yalnız toprak altımdan çıkan bel- « ulaş - gelerle değil, ayni zamanda tari ilk günlerinden bugüne kadar ay ta duran en canlı müessose edebiliriz. o Bugün dil bilginlerinin anlatışlarına göre Arya familyasm - dan olan dillerin anası Sanskrit değil, eski Türk dili olduğuna dair kuvvet li emareler elde edilmişti Bazı bilginler Hindu Avrupai dil. lerin teşekkülünde Uzuronltaik dil denilen eski Türkçenin çok tesir yap» tını bu dillere geçen türkçe kökle rin sayılamıyacak kadar çok olduğu - ktedirler. Şu halde insanlığın düşünüşüne yeni bir kuvvet ve heyecan — veren | Türk soyunun dili başka uluslar dil- lerinin meydana gelmesinde en büyük âmil olduğu (halde son kurunlarda kendi öz benliğini kaybedecek dere- | cede yabancı sözlere | boğulmuştur. Türk tarihinin ve dil ilimleri araştır masının ilik iyi ve verimli | tesirleri dilimizdeki bu yabancı sözleri atmak olmuştur. Ulusun duygularına © dilmaç olan halkevleri Türk dili tetkik cemiye- | tinin direktifleri içinde iki yıldan! ri bütün kudret ve variıklarila halk arasında yaşıyan binlerce söz topla- mış ve halkevlerinin önderliği ile dil bayramı memleketin her köşesinde coşkun bir sevinçle kutlulanmıştır. | Bir ulusun yüzlerce yıl yabancı bas- | kısı altında kaldıktan sonra âsil bir kalkınma ile silkinip | yabancı söz - leri atarken göster görünüşün ve yüksekliği karşısında im irkilmemesine ve ürpermeme- yurdun her köşesinden coşan bu iz kımıldamış karşımda göğsü - müzün kıvançla dolmamasma imkân yoktur. Arkadaşlar, dil, bir ulusun ta ken- Yaşayış ve düşümüş biçimini an- layıp görmek mümkünd dilleri ancak Lâtin tesir tulduktan sonradır ki şedö rebilmiştir. Çünkü bir dil yabancı baskısı altmda bulundukça sahibi - nin hakiki dilmeci olmadığından yük- sek ve derin sanat eserleri yaratma - sna imkân olmuyor. Şimdi artık Türk milleti kendi soy- sal varlığında en esaslı noktalardan birine daha parmağımı koymuş bulunu yor. Büyük Önderin önderliği altın - da giriştiğimiz bu büy k savaştan da üstün çekacağımızdan en ufak bir şüphemiz bile yoktur. Halkevlerimiz bir taraftan ana lin güzel sözlerini toplarken diğer ta- raftan da yürüdüğümüz yol üstünde halkı aydınlatmak için çalışmaktadır. Bu smaç (etrafında bu yıl bütün halkevlerinde verilen © konferans ların | sayı (1537) dir. Bu yıl içindeki müzik kımıldanışı (da geçen yıllardan daha çok kuvvetli ve esaslıdır. Uluslararası müzik © tekniğinin ulusal müzik yaşayışımıza uydurulmağa çalışıl. ması bu yıl her zamankinden daha çok geniş bir ölçüde yapılmaktadır. Mürik kompozitörlerinin vukuflu anlatışlarına göre saf ve temiz türkçe uluslararası müzik tekniğine son dereced? miş kompozitörlerimizin bes- teledikleri eserler gün geçtikçe çoğal - makta ve güzelleşmektedir. Ankaradaki senfonik orkestradan başka Istanbulda Istanbul valil Bursa, İzmir, Ada- pa Halkevlerinin © teşebbüslerile birer orkestra vücuda getirilmiştir. Çok erki zamanlardanberi müzik acununda hu - #usi bir rengi olan Türk ulusunun ya - kında kendi ulusal atmosferi içinde ulus- lararası tanılan ve sayılan müzi venler yaratacağında asla şüphemiz yoktur. B rimizde ski merasim de) © hdenümü kut an Halkevle- etle memi verinin mecmuu (103) | halkevlerinde ber k ile dinlendi, Nutkun bandosu İsti ye daimi evi idare heyeti vket bir nutuk ndan ve Ha sından Bay ismail ledi. Bay İsmail Şe nan bu natkunda ezcümle dedi k 'Bugün bu saatte yüz üç nda toplanan idaealist cumhuriyetçi arın yürekleri erlerinin üçüncü | İ yurtda, yıldönümünü kutlulamak kıvancile çar- ann © Ankara ufuklarından | eleri gibi | yardun her köşi ruh okşayı ki le, du çınlıyor. Bu dakikaları kültür alanımda Evimizin başa füsunlu, | kulaklar. © yayılan söylerinde, Halkevlerini şöyle tarif et mişti: (Arkadaşlar, Halkevi yeni Türki ye bay: ls ba Bir unsuru, | başlı başına bir remzadir.) Cumhuriyet çağını yaratan Atatürk'ün cihanda ben- zeri bulunmayan © yüksek doğan Halkevlerinden istanbul Evi bu ulusal duygunun kâbesi olmuş ve soysal atışların kaynağı olmaktan bir ân bâli kalmamı Alt oklu bayrağın bize gösterdiği altı ana yolda yürüdük ve bu oklarla ce- bil zehmetlerini deldik. Tanssup harab ştile ve yaktık. altında ekonomik, soysal, si- yasal hadiseler en derinliklerine kadar k dinleyicilere anlatıldı. Çalışan kafaları dinlendirmek için konserler verildi, Gene bu Evin bir par- çası olan Alay köşkünde büyük bir ka- Biliyet ve büyük bir inkişafla milli pi - yesler oynandı. Tiyatro okulumuzda ye- tişen genç bayan ve baylardan birkaçı Şehir tiyatrosuna maaşlı aktör olarak kabul olunmuştur. Bu, bizim için ünlü bir muvaffakıyettir. “Gençler Evimizde muhtelif dilleri öğ- renmekte, akşamlar: Evimizin odaları arı kovanları gibi dolup boşalmalta. dır. Neşriyat ve kütüphaneler bölümü de her gün yüzlerce genci işıklandırmak» tadır. Futbol ve idman — teşekkülümün yaptığı jimnastilhaneler ve idman sa- İonunda gençler çalışıyor. “İçtimai yardım komitemiz, savaşa atılmış gençlerden 700 üniversite ve lise talebesini yoksuzluğun yıkıcı ve kırıcı elinden kurtarmıştır. “Diğer köycüler ve müzeler şubeleri de uhtelerine düşen vazifeleri iyi ba - sarmışlar, köylerde dört (okuma odası kurmuşlardı Bay İsmail Şevket bundan sonra bü- yüklere teşekkürlerini sunarak nutkunu bitirmiştir. Altı Halkevi daha açıldı Bay İsmail Şevketin nutkunu mü- teakip, şehir bandosu milli havalar çaldı. Kİ parçalarile de orada «hâsından halkının Yıl içinde bütün Halkevlerinde 402 kon- #er verilmiştir. Temsil hayatımızda da geçen yıllara nisbetle daha büyük bir ilerleme ve daha geniş bir çalışma var. dır. Bu yıl bütün Halkevlerinde verilen temsillerin sayısı 511 dir. Köycüler şu- ! besinin her taraftaki çalışyıaları çok gö- ze çarpacak derecede kuvvetlidir. Birçok Halkevlerinin köycüler şubesi soysal dertlere göre kollara ayrılarak köylerde | çalışmaktadır.Bir yıl içinde 120 köy ge- Zen ve onların soysal dertlerini inceleyip araştırdıktan sonra tesbit edip ona çare bulmağa çalışan Halkevlerimiz vardır. Köy incelemeleri bize çok geniş bir ça- İma ve didişme alanı verecektir. Bu - nunla beraber yurasını da itiraf ede, henüz genel bir kımıl. danış değildir. Köyün binlerce derdine cevap vermekten benüz uzaktayız. Yü- rekleri inan dolu Halkevi çocuklarının nihayetsiz bir aşkla sarıldıkları bu ülkü yolunda uzun ve fakat sevimli ve çeki: bir çalışmadan sonra muvaffak olacak ları tabiidir. Kimsesizlere ve zavalllara #0fkat kolunu aşan ve muhitte icma ve yardım duygu ve teşebbüslerini telkin &- 'den içtimai yardım şubesinin ve hayat kavgası dolayisile okul dışında kalmış- ların umumi kültürlerini çoğaltmak için çalışan halk dershaneleri kütüphane ve maş riyat ile müze ve sergi şubelerinin daha geniş bir alanda bu yıl daha verimli ol- Yalnızım Krtmpla, temayla Far halli evinin çalışması üstünde durarak bir yıl içinde neler yaptığını sevinçle öğünerek saymak isterdim. Fakat bu yıl halkevi- nin sayısı 80 dir .Bütün çalışmayı kısa- ca bildirmek için en az bir kaç saatten ziyade vaktinizi akmak korkusu beni bu zevkten mahrum etti. Bütün çalışmayı buş dağıttığımız broşürde kısaca tes- bit etti. Sözlerimi bitirmezden evvel balkevlerinin her şubesinde candan bağ- blıkla çalışan muallim, doktor ve diğer mesleklere mensub arkadaşlara yüksek huzurunuzda derin şükranlarımı arzet- meği bir yurd borcu sayarım.,, Bu söylevden sonra, gayet güzel mu- iki parçaları dinlenmiş Gotenin “İfijeni,, piyesinden bir perde temsil edilmiştir. “Gerek musiki parçaları gerekse piy temsil eden gençler halkın şiddetli alkış- larını kazanmışlardır. di hazır bulunanlara güzel bir İ dinletti, dan yet Bokman tara t Halkevi n: bittikten ren. binasında yapıldı. i Program mucibince evvelâ kan İşmet İ leri bayram Halkevinde söylediğ b necekti. Fakat İstanbul rady9 bu hususta tertibat almamış a dan nutku dinlemek kabil olü ve programın tatbikine başlanır Evvelâ 1 ilk. mektep. Mig sinden bir grupun munlfimleri My: nm idaresi altnda okudukla” tiklâl marşı dinlendi. Sonra Beyoğlu kaza idare başkanı ekki Haşim davetlilere takdim ett £ Refet halkevlerinin bayramı v8 4 oğlu halkev müns# güzel bir mutuk söyledi Bay Haşim Refet nutkundâ evlerinin gaye da izahat verdi sonra şarkta büyüklüğünü soysal inkil zifesinin buzünün ve yarının rine düştüğünü söyledikten mun için toplulukla 'ç duğunu ve halkevlerinin z le kurulduğunu izah etti. Bay Haşim Refet, Ami ğer memleketlerinde bulunan & bil kültür semiyetlerinin gö işleri anlatarak, bunların faa kmda Macaristan, Çekoslovi talya, Almanya ve li Halkevlerinin dil, tarib, © güzel sanatlar, temsil ve spor» yardan gibi bir çek kollara 2 ğin: ve halkevlerinde Me halkevinde çalışmak için müri den gençlerin bütün bu kollari yacak kadar çek olduğunu sök Bay Haşim Refet, Atatürk'ü, bakan İsmet İnönüne, genersi » Ozalp ile Bay Recep Pekere, © ve sevgi telgrafları ekilecek Ankara, Afyon, Antalya, Çarui iy bi yerlerden gelen tebrik o rna telgrafla teşekkür bildirdi. Programda bir Atatürk vardı. Mini mini yavrular heykelinin etrafında toplanmı!” larını ona doğru uzatmışlardı. Yavrular bu vaziyette Ata (Ey Türk genci, birinci va: istiklâlini, Türk cumhuriyeti! ya durdukça korumaktır) yano refakatile okudular. Bundan sonra gene ayni (Ankara, Türkelinin coşkun kara!) şarlcısnı okudular. Bu tablolarda yavruları # yan Ayhan idare edi; Bu tablolar herkeste he? yandırdı. Yavrular şiddetle dılar, Beyoğlu Halkevinde gençler namına Mücteba, bir nutuk söyledi ve meml pılan inkilâpları saydıktan oğlu halkevinde toplanan sok. çalışacaklarına söz yan Eymen (Sakarya adlı bir şiir okudu. Onu Be) metin (Halkevi açılırken) gifi, etti. Bu şiirler heyecanla söyÜgf herkes bu heyecanı kalbinde bunda hissetti, * © Bay Ferihin orkestra ref kuduğu (Ayrılık tangosu) neşe verdi. Bundan sonra umeheziyel mahfili tarafından “Ta yesi temsil edildi. Teri vasi yesti. Mütareke senelerinin rinden sonra Türk yurdunun Xi ve nura kavuştuğu tasvir Gençler temsilde çok muvaffak ve alkışlandılar. işli halkevinin açılış “yil işli Halkevinin açılış nahiye merkezi binasında | Yö Merasimide Bayan Muhittin azır bulunmuştur. v evel gi ef ge 7 Program mucibince © © marşı ve cumhuriyet yemini tur. Bundan sonra | Şii Bay Hezin Selimi biz nutuk ye Halkevi lerini. e . e ınçlerden Bay Tahir Şişli çalışacak gençler mara bif il etmiş, arkasmdan mektepli 99” ir okumuştur. e den sonra Şişli le i teşkil sin e da getirdiği orkestra tarafı parçalar çalınmıştır. “Halkevi kütüphane Cağaloğlundaki Halkevi Ki sinde yeniden bazı değişikliği cağı için kütüphane önümü", tesi güzlme kadar kapalı b Denizlide . ge DENİZLİ, 22 (A. A. Halkevinde Milas orta zi Bay Ihsan ve Denizli lisesi gk limi Bayan Mübeccel tarafı" ser verilmiş ve çok ellaşla””.