a Milliyet'in Romanı: 64 Yazan: Marthe Richard Tercüme eden: M. F, Gemideki düşmanlar: Marsilyalı kadın ve müz'iç gemi komiseri Hülâsa IMarthe Richard Fransa casusluk teşkilâtı tarafından İspanyaya gönde“ rilmiştir. Vazifesi orada Alman casus teşkilâtma girmek ve iki cihetli casus-,| luk yapmaktır. Marthe bir sürü mace- ralardan sonra Alman casuslarının rei- si Baron Fon (o Krohn ile tanışmıştır. Bundan bir çok malümat almış ve bun- larr Bransaya bildirmiştir. Şimdi Baron kendisini Arjantine göndermiştir. Marthe'in yeni vazifesi bir takım kâğıtları ve Fransaya gön- derilecek büğdaylara (o konacak muzır böcekleri orada M. Muller isminde bi- risine vermektir. Fakat (daha evvel Marthe böcekleri öldürmüş ve bu kâ- ğitları bir Fransız mülâzmına tes- Him etmiştir.) Zaten buraya geldim geleli Ma- rie'yi hiç görmemiştim. nerelerde idi? Çok merak ediyor- dum. Fakat Buanos Aires'te ne bü- yük bir tehlike içinde bulunduğu- mu bildiğim için ne onu ve ne de kendimi ele vermek istemiyordum. Yarın onu gene vapurda bulacak- mıydım? Gece bir apartımanın 12 inci ka- tında bulunan ve o mükemmel bir manzarası olan büyük'bir kahvede oturuyordum. Her halde çoktanbe- ri beni takip ettiği anlaşılan bir a- dam yanımdaki o masaya olurdu. Az zaman sonra kalktı ve önümden geçerken fransızca olarak: — Aluet, dedi, bu gece yarısı Avenue del Mays'nın nihayetinde- ki Fransız otelinde beklenileceksi- niz. Geceyarısı randevuya gittiğim za man ayni adamla karşılaştım: — M, Marie'nin yarm hareket edebilmesine imkân yoktur, Hasta- dır ve yatıyor. Ondan sonraki va- purla i Bu ne aksilikti. Marie Fon Krohn un mektuplarını Fransaya götüre- tekti. Fransa gizli teşkilâtmm ba- na yaptığı muamele pek açık de- ğildi. Bundan başka düşman stok- larını imha etmeğe yarayan Alman metodunu Paris daha bilmiyordu. Kurtları taşıyan adam yalniz ben olmayabilirdim. Yüzbaşı Ladoux' nun derhal bu işten haberdar edil mesi icap ediyordü. — Ya kâğıtlar? dedim, eğer mülâzim gidemiyecekse lütfen ba- na kâğıtları iade etmesini söyleyi. niz; ben onları gönderirim. Adam benden ayrıldı. Bir kaç a- dım ilerledim ve acele ile oralarda d ş olan mahut düşmanım gemi komiserini azkaldı yere de- viriyordum. i —— Gemide düşmanlar Hayret! ertesi gün mülâzim Marie vapurda idi.Çok zayıflamıştı. Ateş. ie. ire Frasaya bir ceset- başka bir dey» götüreni ğinden korktum. Gelirken olduğu gibi dönüşte de vapurumuz dolu i- remaamaarereeeeremesesessasazsaaaskakee. di. Kadım yolcu çok azdı. Lüks mev- kide i Jımdık. Arkadaşım Mar. silyaya dönen bir Fransız kadmı idi. Buenos Ayresteki tehlikelerden Madritteki tehlikelere düşmek için kurtulmuştum. Ne diyorum daha Madrite kadar vapurdaki tehlikeler vardı. “Gemi konseri,, geldiğimi gör- dü, selâmlamadı. Fakat peşimden bir türlü ayrılmıyor, ocanımı sıkı yordu. Hiç olmazsa bu seyahatte biraz rahat kalmak istiyordum. Vapur hareket ettikten sonra Marsilyalı kadın peşime düştü. (Beni yalnız gördüğü zaman yanıma geliyor ge- vezelik ediyor. Bin tane sual soru- yordu. Çok geçmeden o kadar sa- mimileşti ki mülâzim Marinin kim olduğunu sordu, zevklerimi anla- mağa çalıştı, erkeklere karşı nasıl davrandığımı anlamak istedi. — Biz biribirimizle anlaşmak i- çin yaradılmışız diyordu. Gemi hiç yorulmadan, durmadan denizi yarıyordu. Marsilyalı kız ne- rede gizlenmek istersem beni bulu- yor her dakika, her saat karşıma çıkıyor bazan geceleri uykumdan uyandırıyordu. Ondan kaçmağa muvaffak ola- bildiğim zaman gemi komiseri ile karsılaşıyordum. i Hattrüstüvaya yaklaştıkça, sıcak gitgide yakıcı olmağa başlıyor ve mülâzim Mari fenal, sa Fenala- şıyordu. Âdeta bo; , Ona çok acıyordum. Benim himayeme sığınmıştı ve bana itimadı o kadar fazla idi ki kendisini kurtarabile- ceğimi o umuyordu. 30 - 34 yaşla. rında vardı. Mevcudiyeti bana hep harbi hatırlatıyordu... Kardeşleri. mi, ölen kocamı düşünüyordum. Mülâzim ümitsiz ve ne yapacağını bilmez bir hale düşmüştü. Cehen- mem gibi sıcak olan kamasma gi- riyor... güverteye çıkıyor... boş yere hava arıyor hava peşinde ko- şuyordu. Bir gün öğleden sonra ona: > giriniz, ben eczahaneye gidip vantüz alacağım. gelir size koyarım... dödim. Hastaları tedavi etmesini pek beceremem ama yol arkadaşımı bu vaziyette tam son vantozu koymuş- tum ki ihtiyaten aralık bırakmış ol. duğum kapınm aralığındaki kemi komiserinin kocaman yuvarlak yü. zü belirdi. Bu sefer kıpkırmızı de ğil sapsarı idi. Boğuk bir sesle; -— Burada ne yapıyorsunuz? di- . a; i yal, de lim, Küçük bacakların üzerinde layarak yumruklarını sıkarak de; ALELHUSUS, den üstün, hepside «İLLİYET SALI 18 KANUNEVVE! 1934 JJHalkevinde” © © Kış çalışmaları Bir spor ve bir de konfe- rans salonu yaptırılacak biyesi kursları açılmıştır. Ayrıca vo - leybol oyunları da yapılmaktadır. Bu Dun için bir de program hazırlanmış- bır. Bu programa göre Halkevi bütün mektepliler arasında bir voley müsa- bakası açmıtşır. Bu müsabakaya İs - tanbulun bütün orta ve lise dereces'n- deki mektepleri dahil olacaktır. En mükâfatlar verilecektir. Halkevinin Beyoğlu şubesi yalnız spora tahsis e- dildiği için bu binada birçok sıcak ve soğuk su duş yerleri de yaptırılmılşır. Ucuz bir fiyatla Halkevi azaları bu duşlarda nistifade etmetkedir. Beyoğ- lu merkezinde ayrıca bir do kütüpha . le mü - yük bir salon olmadığını nazarı dik - kate alan Halkevi idare beeyiin | Hal. kevi bahçesinde büyük bi aç mağa karar vermiştir. Bu salon iki kat sem tindeki gençler n spor yapabilmeleri için büyük bir beden terbiyesi bulunacak, üst katı da büyük bir kon- ferans salonu olacaktır. Bu yeni salon ların keşifleri yapılmıtşır. İdare heye. ti ilk fırsatta bu binanın inşasına baş: lattıracaktır. Halkevinin diğer şubele gi de kış için hazırlamış oldukları prog ramları tatbik etmektedirler, Her şu- be azası umumi bi rtoplantı yapacak. caktır, Bu toplantıda o şubenin d yapması icap eden esaslar görüşüle - cektir. Köycülük şubesi pek yakmda toplantısını yapacaktır. Bu toplantı - da azalar köycülük ülküsünü güden ar rın #kirleri tesbit edilerek bunların tahakkukuna çalışılacaktır. Diğer şu. belerde şubat nihayetine kadar top - Jantılarını yapacaklardır. vam etti: — Vapurun içinde bir doktor var... Sizin yeriniz burası değil... Geminin içinde aynı zamanda doktorluğu da şahsında birleştiren bir papas vardı. Kelimelerin üze- rinde dura düra (sükünetle cevap verdim: — Efendim, bir kaç vantoz koy- mak için ne diye papas efendiyi ra- hatsız edeyim. Mülâzim harpte gaz- la zehirlenmişti ve şimdi de ıstirap içindedir. Onu tedavi ne gibi bir fenalık olduğunu bilmiyo- rum, İİ imi -— Fuera... Fuera ( ! lp haykırdı. Şe kudurmuş adamı büsbütün çi- leden çıkarmamak için hırsımı Şa dim. Vakit gecikdikçe Almanların işküzar bir adamile karşı kaı olduğuma ve İspanyaya sebe) sar basmaz beni de mülâzim Mari- yi de ihbar edeceğine kani oluyor» ma, Marsilyalı kız bir kedi sokulgan- ha sokuluyor ve kendisinden hiç bir sır saklanılmayan eski bir dost imişim —— muamele ediyordu. Di- ——ğ—ğ—Ç——çj ALE Ağrak, 2. Ayrıca, 3. Başkaca, 4. Hepaia- prinden artık, Bak: ALELİNFİRAT, 1. Ayrı aş Me « Bilhassa, Hassaten) birer, 8. Teker teker, 2. Tanlayın, üstüne 2. Düzü (Bak: Mütesa. mek, : KORE Arzor0); Düsen yim “ AKORTLU, 1 > ALREKADEÇ pre Yolayle, (Bak: Kaldeten, & — Ködaş Soğ 5 ALERRESİ VELAYN, Baş üstüne Sk Ün leş e azl la Ye ALESŞEMRR amil Yağa Yamak la MALIN Ak ESSEVİYE, 1. Birr BALIK. 1. Hisnhir, 2. Kün yakmlığı, Yağın, (ak Karal Bari alp) e Tera MALETTAHKİK, 1. Dosdoğrusu, 2. Gerçek olrak (Bak, 'RAN, 1. Arkadaş, 2. Başdaş, 8. Bektaş, Bikteş, 4. Den. EİN ö dn , ALETTAHMİ! ,. Sez” Pe Orür, Özür, & AYEITAHMIN, 1. Aşağı yukarı, 2 Oranlima, Yoranla- MUAMELESİ ETMEK, 1. davran kir ni yle TA Bir anmak, 1 Taya, Çilak: Emsal, Re 5 EPİ ürü, Kuyrukörü, e 2. Vera, ucrak. Ey 7 p mü, Alçı Mz pm 3 Oflaz, Ullar, 4. Yakşi, 5. Ya- ALİYYOLALA, 1, Daha yüksek, en yüksek, en güzel, en «(Aşağıdaki tabirlerin ilk cüzüdür.) olsan. Oldukça, ANA TERKETMEK, 1. Boşlamak, 2. Olduğu gi- iyi, çok İyi, çok gürel, AE 1, 1. Nasil olsa, Nasil olursa ALAKULLİMAL, 1. Elden ALAMALIMI, Oluğu giz, << Si kadar, 2 ALAMELEİNNAS, Açık ALAMERATİBİMİM, Berisiyiz v0 ALEDDEVAM, 1, An : uğ Ni Şiz ATAMIZ, Göceli gündüzlü, Sürek- 2 Bir dürüye, 3. b ALELACAİP, (Bak: Acayip) ALELACELE, 1. Sıpandak, 2. Si, A ALELAMYA, 1. Kör körüne, 2. Kürlemedern, 3. Kutursa, ALEL! 1 Çoğu, en çoğu, (Rak: Ekseriyz) İNİK Apa. öm. & " sap, 3. Ter, Tes elden, 6. Yı Acele. Böyü, Büyü, 2. Çayban. , Çayan, 4, Çiyan, 5, AKUR, 1. Keli, (Sarhoş man) 2 Kadurgun, 8. Küğur. çok puvan kazanan metkep takımına kütüphaned T neşriyat şubesi dar iştir. merkezinde bü- Istanbul salonu erhal Ulus kurultayında kültür işleri (Başı Xinci, sahilede)... 'da yetişiyor. Acaba İstanbul, İzmir gi- bi yerlerdeki imuzllim mekteplerine bir iki sınıf daha ilâvesile orta mek- tep muallimleri temin edilemez mi? Bana öyle geliyor ki orta mektep mu- allimlerile lise muallimlerini ayni se- viyede yetiştirmek zordur. Lise mual- limlerine naazran orta mektep mual- İimlerinin daha az malümatlı olmasın- da bir zarar tevellüt etmiyecektir. Ted ris usullerinde belki biraz daha çok vukuf geregeçektir. Buna imkân olup | olmadığının bildirilmesini rica ede » | rim, | imtihanlar işi İ Bu vesile ile başka bir noktaya da ilişeceğim. Tatilde gazetelerde oku - muştuk; bu sene çocukların imdihan - | larda muvaffak olamamalarının sebep | İerini bakanlık araştırmış ve neticede muallimler tarafından bazı kere çok sürati , bazı kere çok yavaş ders veril mesinin buna sebep olduğu anlaşılmış tr, Bunu gazetelerde okuduk, Benim ö bundan ibarettir. Bana asil şin temelini biz ihdas geliyor. Bu kanunun Mecl se geldiği tarihe baktım. Hükümet tarafından 26 'eşrinisanide bize gönderilmiş, mek - tepler Teşrinievvelde açı'matşır. Bu iki ay içindle ne yapılmıştır. Niç'n bu ka Eeç tar? Bay Hüsnünün beyanatına Kültür Bakanı cevap iştir. Tahsin (Aydın) vermiştir. Bundan sonra Bay — Bu müzakere etmekte olduğumuz kanun görülüyor ki bir idarei masla- hat kanunudur. diyerek iâve etmiş - tir. Esaslı bir mesele — Iht'yaç mübrem bir hale gelmiş ve buna cevap verebilmek imkânı madığından dolayı naçar en asgari bir .apabilmek için yapılmış bir ka - Mele Ve bittabi kabul edeceğiz. Fa kat bendenizi öledenberi düşündüren esaslı bir mesele vardır. Hükümetim - zin teşekkülünün 14 senelik bir haya- ta vardır. Maarife olan ihtiyaç her ta- rafat ve her kesçe anlaşılmış ve hü - kümet bunu mütemadiyen teşvik et - mış ve propaganda etmitğir. Halkımız bir taraftan metkplere, maarife hü - cum ed yor. Evlâtlarını cahil bırak - mamak istiyorlar ve bize; (Nur, ziya veriniz) diyorlar. Bu vaziyet karşısm- da Maarif vekâletinin senelerden be- ri bunu derpiş etmesi ve ona göre tol- bir alması lâzmgelrdi. İşte vaktile her sennin ihtiyacma göre yapılma - yan şeyler, düşünülemyen neticesidir ki bugün bu «lim vaziyet karşımda bulunuyoruz. Milli Müdafaa Vekâleti bu müddet zarfında ordusuna 10 binlerce zabit yetiştirmiştir. Niçin? Çünkü onun ba- şında hesaba, riyaziyeye istinat ede - rek çalışan ve yaptığını bilen ve ge - lecek senenin ihtiyaçlarımı vaktinde bilhesap tayin eden bir heyet vardır. Mesele budur. Talebe niçin kalıyor | alınacak muallimlere verilecek maaşların kanının şimdiye kadar bu gibi dışarıdan yetginsizliğini Heri sürerek bunun art. trımasınin enütnkün olup olmadığını gör düğünü ve görülen zaruret karşısında bu muvakkat musâtimlere | verilecek maaş miktarın üçte iki nisbetine çıkarıldığı" nr ve bunun muvakkat mahiyeti dolayı- sile daimi bir kanun olarak teklifinde zararet görülmediğini bildirmiştir. Bütçe eacümeni mazbata muharriri Mükerrem Unsal kültür bakanı A. Oz- mew'in ileri sürdüğü askerlik yülcümle muvakkat olduğunu o ve bundan soyra kanunla tesbit edildiği gibi asker Hik hizmetlerini görmemiş olanların de let hizmet alınmayacağını ve artık dışar- dan muvakkat xmuallini alınmasına ihti yaç kalmıyacağını bildirmiştir. Bu görüşmelerin sonunda kanun hük- münün 1934 - 935 senelerine şamil ol- duğuna dair madde, verilen bir takrirle kanundan çıkarılmış ve diğer maddeleri olduğu gibi onanmıştır. Yardımcı muallimler Orta tahsi okullarına heyeti vekilece tayin olunacak miktarı yani 60 lirayı geç incek üzere ahnacak yardımcı mual - İlmler bakkımdaki kanunun görüşülme- sinde de bazı saylavların sorgularına kar yılık olarak Kültür Bakanı A. Ozmen ortamekteplere alınacak munllimler için kanunda muayyen şartlar bulunduğunu ve bu muallim ihtiyacını karşı. lamak için bu tekliflerin yapıldığını söy- ledi. Bunda zaruret bulunduğu nokta - sında ısrar ederek okularımızda çocuk” ların muallimsiz kalmaması için sunulan kanunun onanmasını istemiştir. Kültür Bakanı A, Ozmen bu fırsattan istifade ederek okullarımızda © okuma programlarının verimli olması yolunda alınmış kararlarla imtihan şekilleri otra- fında izahat verdi, Geçen yıl imtihanla rında lizelerin son sınıflarında bulunan 1260 talebeden 456 talebenin smıfta kal dığını, 17 talebenin imtihanı girmediği- ni ye geri kalan 759 talebenin de geçli- ğini, ortamekteplerde ise 2128 son sınıf mevcudundan 1110 unun sınıf geçtiğini ve mütcbakisinin kaldığını söylemiş ve bu neticenin neden ileri geldiğin ianlat- muştır. Kültür bakanı yeni okullar açılırken bina, okuma vasıtaları, muallim gibi ih- tiyaçları gözönünde bulundurmakla be- vaber her yıl artan talabe sayısı karşısn- da mevcut okullarda sınıf adetlerinin art turılmasındanı kaçmmanm imkânı olma dığı ve ber yıl da bunun tabii bir seyir takip ederek artacağını söylemiş, 1933 ders yılımda 141 ve 1934 ders yılında da 127 sinif açıldığını bildirmiştir. a İmmsası için verilen bir takrir kültür en- cümenine verildiğinden diğer maddele- rin görüşülmesi bu yüzden başka toplan teya baralkılmıştr. Kurultay bundan sonra ölen Bursa Bay Tahsisi beyanatma €devam - la) — Vekil dediler ki 2 bin talebe- den 1000 şu kadarı geçmiş, 900 şu kadarı dönmüş, Bu korkutacak bir şey değil midir? Bu memleketin evlâdı, Türk çocuğu o kadar gabi midir. Dün — Atm bunu dışarıya... Baylar, bu vatanın evlâdı, bu mem- devam ediyorlar. Bu kadar sene oldu. Hâlâ talebeye kitap vermedik. Hâlâ arif içi nesask tetbirler alınması lüzu- munda israr etmiştir. VE ANKARA, 17(A.A)— İtalyan - Habeş Savaşı (Başı 1 inci sahifede) kümeti nezdinde teşebbüsatta bulu - buna cevap i haledeceği bir mesce buunmadığını söyemiştir. İtaya hültümeti, bu cevabında hâ- disenin çok sarih şerait atmda vukua İ San fişek, 70 baş mekkâre, 98 kaltak, 126 çadır, 400 çuval erzak, bir de kamyon bulunmuştur. Adirababedaki Kalan sefiri Romaya geldi NAPOLİ, 17 (A.A) — Adisaba - badaki Italyan sefiri M. Vinci, buraya gelmiş ve hemen Romaya hareket et- mişlir. Her ne kadar resmi bir beya” nal yok ise de bu seyahatin Valval sam takasında Italyanlarla Habeşiler ara- sında zuhur etm'ş olan vaklarla alâ . kadar olduğu zannedi li mektedir. ISTANBUL BELEDİYESİ ILANLARI | Darülâceze için Sakarya mahsülünden bin kilo pamuk? zarlıkla alınacaktır vermek ist eyenler 75 liralık teminat m Buz veya imöktübiyle 20-12-98 4 perşembe günü Daimi Encümeninde bulunma ları. (8543) > 4 Galata İthalât Gümrüğü z Çevirgenliğinden! | Takriben Üç binden fazla Adet 3000 Mevcut taşların cümlesi a çık arttırma ile satılıktır. teklilerin bu taşların hepsini almak Kayserin yatı Milyonerlerle dolu olarak geliyor : Almanya İmparatoru in altmant yarı, Büyük Y kpa | salonlar ayBf. ier, dünyayı dol. »n sit bütün eşyalar, ralılmiştir. İmparatorun yemeli SENİ yatakodası vesaire hali aslisi He m faza edilmektedir. Yalnız, impariiiş | ait dans salonu, bilâhare, seyyahinfti; mek salonu olarak ayrılmıştır. €i impareterin yemek salonu sayili kâfi gelmemiştir. Hehenzollern | adını taşıyan Dİ. A dünyanm en lüles ve müzeyyen geri, dir. Tarihi kıymeti olan bu yat $ ilk haftasmda içinde milyonerler *€ seyyah olduğu halde limanımıza cektir. gi Bitaraf aza gidiyor Kaldırılan muhtelit mübadele Kg yonu bitaraf âzasından M.A! dün Atinaya gitmiştir. Diğer biter M. Holstadt yarn gidecektir. Bu 79 Yunan hükümetine veda edec<klf yy ondan sonra komisyon işlerine dei 4 zırladıkları raporu Milletler vermek için Cenevreye gideci di İngiliz sefiri Bergamalı, legiliz Sefiri Sir Percy Lorajne atika tetkikatı için Bergamaya Sil tir. Sefir oradan avlanmak için GÖN Gayrimübadiller” Toplandılar (Başı 1 inci sahifede) tasfiyesi ber ne şekilde yapılırsa sın, bunun için bir müddet tayin li ve bu müddet zarfında bu iş bitirilmelidir. ji 2 — Muhtelit mübadele komi? 4 tarafından hükümete devredilen 30: Ingiliz lirasınm gayrimübadiller tılması, e ğ kalmış olduğunu yazıyor. ATINA, 17 (ALA.) — Türkiy, riciye Bakanı Bay Tevfik Rüştü. sonra Romanya iü imnbulk ale hareekt | saat 15 Granit parke taşı sartile 3-1-935 perşei”