Yazan: Marthe Richard Hülâsa (Marthe Richard Fransa casusluk teşkilâtı tarafından o İspanyaya gönde- rilmiştir. Vazifesi orada Alman casus teşkilâtma girmek ve iki cihetli casus- luk yapmaktır. Marthe bir sürü mace- ralardan sonra Alman casus teşkilât reisi Baron Fon Krohn ile ya Bundan bir çok malümat almış Fransa- YE Gimp tekrar İspanyaya dönmüş- rl Marihe Richard Pirenedeki gizli yollan Fransaya dönmüş ve ora- dan talimat alikta sonra tekrar İs - panyaya avdet etmiştir.) : — Orada ne yapacğım diye sor- dum. — Cadix giddiğiniz zaman bildi- receğim. Rena Viktoria vapurile gideceksiniz. Şimdilik size bundan fazla bir şey söyleyemem. Derhal M. N.haber yolladım. Be- nim Arjantine gidişimi yüzbaşıma haber versinler. Yolda bana mu- hakkak yardımı unutmasınlar de- dim. Tamamile rahat ve emin değil dim. Yolda beraberdik. Cadix'e kadar Baron bana hiç bir malâümat ver- medi. Cadix'e geldiğimiz zaman çe nesi açıldı, ve bütün talimatları- verdi. O sırada otelde idik Baron bavulundan bir deste kâğıt, iki ter- muz i bir küçük torba buğday, ve bir sürü de mektup çıkardı: — İşte götüreceğiniz şeyler bun- lardır, dedi. Hâlâ itiat edemiordum. — Peki bu şieşler ne için?... Von Krohn gözlerini zaifafif yüzünü bir tebessüm dalga- sı kırıştırdı.Madriden uzak oldu; iii ni akl küçük kurt doludur. Se alk a iy veriniz. Mektupluk zarf tertemiz örü- m Ran a largoriüm ile yazılmıştır. İlk sarmi kullanm. Çünkü bu bir Kon trole uğrarsânız arr bir hare - olur. Şayet yolda itilâf devletleri - edinecek yep me çeki Yal herif çıldırmış mıydı? lenin durürken şişelerden birisini açtı. İçinden cunu çukuruna dü, vakirik si- yah böcekler... BN Hindistin- dan getirilmiştir. b oneaim mi mi içi — Sizin harp tarzınız çok âlima ne! Yalnız, nasıl bu küçük böcek- ler Alman zaferine yardım edecek işte bunu anlayamıyorum dedim. Baronun keyfi üstünde idi, Al - man zekâsmm Fransız zekâsını aş tığına ve iftihar ediyordı Bu küçük böcekleri siz sade- <e Buenos Aires liman idaresinde M. Müller'e vereceksiniz. O'da | ları lüzumu ilân olunur. (5767) Tercüme eden: M. F, Bu böcekler her hangi bir zahireye hücum etti mi hepsini kurtlandırır bunları Arjantinden Fransaya gi- den buğday çuvallarma serpiştire cek. İşte böylelikle Fransada bir taraftan erir bir taraftan bomba harbi... Biz de harbi kazanmış ola cağız. Güya, bütün bu izahat ve bera - berimdekiler ki çıktık. Biraz dolaştık. Ondan son- ra tekrar beni vapura getirdi. Ayrıl <img son talimatlarını da aya Rayol'deki Royal oteline inersiniz. İsminizi sordukları az - man sadece: 5: 32 M. Muller diyi- niz. Liman idaresindeki M. Mul - ler derhal sizi görmeğe gelecek - tir. Mari ismindeki milâzım Reina Yictoria'da o kadar çok yolcu vardı ki lüks kamaraların bile hepsi tutulmuştu. Hâlâ anla - madığım bir şey varsa o da, har - bin en civcivli zamanmda bü ka - dar yolcu nereden gelip nereye gi diyordu? Iki gün beni dehşetli deniz bittu. dan çıkamadım. Bu'iki gün azrfında beni arayıp soran kimse olmadı. Yüzbaşım herhalde bana bir muavin yollamış olacak- tı. Buenos Aires'de yardıma, hi - e mühtaç olacağım şüphe - ey e Ratiba ile Von Kalley be- nim bu ve niçin gittiği mi bütün tafsilâtile hiç şüphesiz biliyorlardı. 48 saat sonra deniz yatıştı. Fr- tma durdu. Benim de baş dönmem geçtiği için güverteye Yü- züme vuran güneş ve hava derhal rengimi yerine yetirdi. Dolaşryor- dum.. Oturuyordum. Fakat bütün bu esnada uzun boylu, hafif mavi gözleri şıldır şıldır parlayan bir a- damın etrafımda dolaştığını gör - düm. Fransıza Benim le konuşmak içini fırsat kollayor giri bir hali vardı. Fakat güvene bir sürü yolcu vardı. Nedense cesaret edemiyordu. Rüzgâr kaske tini uçurdu ve tâ benim yanıma ka dar getirdi. Onu almağa gelirken eğildiği Gayrimübadiller Heyeti döndü (Başı 1ihti sabifede) dl ii ii a (Başı 1 inci sahifede) sinden Bayan Nezihe'nin (Buhran) adlı piyesini o oynadılar ve çok beğe- nildiler. Başbakan general İsmet İnönünün söylevi General İsmet İnönü sürekli alkış- lar arasmda kürsüye geldi Bayanlar, Baylar, sevgili dinleyici- Ökonomi ve arttırma haftasını ye - miden açıyoruz. senedenberi yı ln belli başlı günlerinde bu toplantı- lar bütün memlekette, memleketin ö- konomi ile alâkasmı, ökonomi işlerin- de hevesle çalışmayı ve imi ökonomik varlığını gözden geçirmeği kolaylaştıran bir fırsat duyor. Bu ge- çen yılın ökonemik vaziyetini size go niş yürekle ve kıvançla söyliyebilecek Yaziyetteyiz. Bütün ülkelerde Bütün dünyada ökonomik vaziyet bu sene yer yer bazı iyilikler denileb lirse de genel olarak mene darlık devri geçmiş ve genişliğe müş denilemez. Bütün ülkelerde ah min bu yoldadır. Bizim ze gelince, bu geçen yıl içinde mem- leketin ökonemi durumunun iyiliğe döndüğünü söyliyebiliriz sanıyorum. Bu son beş altı senelik dünyaya ema ola pukıntının bizin ülked. döndüğünü zannetmek, böyle bir EN nı söylemek bir cesaret olduğunu bi - Ürim, Arıma bumu âti, riyazi bir şekil de ileri sürmek ve mübalâğalı rakam- lar söylemek aklından geçmez. An - cak alınan tedbirler ve memleketteki alış veriş hali bunu söylemek için im- kân verdiğini siz de biraz sonra kabul edeceksin 2. Ticaretimiz Bu yıl diğer milletlerle uluslar arası ticaretimiz geçen yıllara nisbetle azal mamıştır. Aksine olarak genel mahiye ti ile daha iy. bir istikamet göstermek tedir. Diğer taraftan iç pazarının ol dukça canlı mikyasta artması dış tica ret ile beraber olarak memlekette fi- tesir husule yliyeceğ hâsıl olan yahut hâsl almağa yüz tu- tan genişlik için ümit verici bir delil ank siz de göz önünde bulunduracak Başa dışarıya çıkardığımız mal. lardan üzüm. zahire geçen seneye mi3 betle daha fazla para etmiştir. Üzerin de çok söylenen incirin değeri benim aldığım son hesaplara göre geçen se neye nisbetle yüksek ; addolunabilir. ğeri üzerinde çok Zindendir. Üzümde ve pen fiyat İar münakaşa götürmez surette geçen senekinden daha elverişlidir. Yün ve pamuk fiyatları geçen seneden çok daha iy'- dir, Meselâ yünün kilosu geçen sene 17 kuruşa kadar satılırken buşün 120 kuruştan aranmaktadır. Tiftik geçen tene 28 kuruşa satılmakta iken bu se me 115 kuruşa kadar aranmaktadır. Rk den aşağı yu denkleşme ile memlekete girecek mal mikdarı çok artmıştır. Şu halde geniş mikyasta, denkleşmeğe müsait klirink MİLLİYET PERŞEMBE 13 KANUNEVVEL 1934 yorlı olarak fiyatlar üzerinde yükseltici | tesirini göstermektedir. Kendi mahsulle- pimisin dakille elat yö” ona değerleş- tirici müşterisi olmak ilk maddelerimizin satış fiyatlarını da kıymetlendirmekte- dir. Görüyorsunuz ki memleketin ökone- mik durumumu düzeltmek ve yükseltmek için hem dışarı işleri hem içeri işleri i- çin ayrı ayrı tedbirler alma ve bu tedbir. ler arasında yakınlık, karşılık ve uygun- huk bulundurmak gerektir. Okonomik sağlığ Bütün dünyanın darlık ğ ve hastalıktan kurtulmak, mek alametleri dünyanm iyice belirmediği zamanlarda yet Türkiyesinde ökonomik W İe görünür bir şekilde fark Cameriyet ökoncmik politikasının esa3- lı bir muvaffakiyetidir. (Sürekli alkışlar). Bu ökönemik vöylemede vatandaşların vazifeleri ve çalışma | istikametleri çok genişlediğini ve çok ehemmiyetlendi- ğini ayrıca zikretmeliyim, Müşterimi: Arkadaşlar bir çok memleketler raalı- sullerini gerek fabrika gerek toprak mah- sullerini istok halinde görmekten, mal. Tar satı elm ellerinde birikmiş ol maktan çoli sıkıntı içindedirler. Amma size ben rakkıam üzerinde söyliyeb'lirim ki burün yetiştirdiğimiz mahsnllerei-x e- mizde birikmiş hiçbir çey olmadıktan başka ilerde yeğştireceklerimizelen iyon liralık bir aniklarını satmak müşterimiz kapımızda bekler vaziyeti. yiz. Yani biz ilerde yetişecek malları" inizi satmak için şimdiden - mülüm bir miktarda bağlanmış > bulanuyoruz. Bu, mahsul yetiştiriciler için çek teşvik'edi. &i ve çok ehemmiyet verilmesi lüzum ge. len bir vaziyetlir. Aynı zamanda olanlar için çok çalışına ve çok yetiştirme icabet- tiren bir vaziyettir de. Cumuriyet hükümeti fabrikalarda ve tarlalarında çok mahsul yetiştirme ihti yatındadır, Hükümetço ve ulüsca bütün güyretimizi kazarmak ve mahsul yetiş- Hirmek, gayretimizi, en son imkânlarına kadar iakatımızı sarfedip, mahsul yetiş- trmele çalışmalıyız. Çalışmamızı, öko- nomik sahada verimli olmamızı çok cr- armalı mecburiyetindeyiz. prn Bu seneki mahsullerden bahsederken tütünden de bir isi kelime ile bahsetmez sem eksik kalır. Bu sene tütün mahsu- para en çok tülün İMMiLİ ettğüne se melerde elimize geçen paradan eksik değildir , bazladır. 5 Ba geçirdiğimiz le e ketin mali vaziyetinden de 'debileceğini emniyetle vadetmektedir. Zaten ökonomik vaziyet, alış veriş i illerin Başbakan yurdun ökonomik varlığını anlattı sarruf erbabı için, tasarruf yerlerine yauracakları en emin para baü Tün Türk) parasıdır, (alkışlar) Bu konuşmalarını, bu sözlerimi dış sıyasası alanda bir iki görüşümle tamamlamak isterim. Evvelâ uluslar arası vaziyeti: bu son yıl içinde bazı günler çek gergin olmuştur. diyebil riz. Ancak bu son günler içinde uluslar a- Tası havası gerginliğini ve şurada bu- rada patlıyacakmış gibi gösterdiği is- tidatları oldukça yumuşatmıştır. Gar- bi Avrupanın son zamanlardak” bü < yük meselelerinde mileltlerin iz'anı ve aklı selimi nihayet üste çıkarak bü - yük meseleleri, uyuşulacak ve sulh ha vası içinde hallolunacak, bir istikame te götürmüştür. Bu cemiyeti ükvamın son bir kaç yıl içinde çok rarsmtılara uğradıktan sonra bu sene bütün-insa niyete verebileceği en kıyınetli hedi- ye addolunabilir. Hürici Doğrudan doğruya T Türkiyeye tani. Vik eden harici siyatete gelince, biz doğrudan doğruya Türkiyeye tanilük e- den ağır bir mesele içinde bulurmuyoruz Bizim sulh hayası için görterdiğimiz, kaygu, daba ziyade wlüslar arasmda Türkiyeden oldukça uzak bulunan mo selelerden dolayı dünyanın bariş için- de yaşayışı bozulmasın end şesinde - dir. Türkiyefin vaziyeti, kornşuları ile iyi münasebetleri, komşulariyle yaptı ğı munhedeler bilhassa son yıl içinde bütün bu meleketin memnuniyetle bay raminı yaptığı Balkan antlaşması, wi zim komşularla münasebetlerimizi hava içinde olgun bir hale öğleye tir, Umit ediyoruz ki bizim zihniyeti- mize ve takip ettiğimz politikaya gö- re komşularla msbetimiz, gelecek yıl içinde daha iyi bir istikamette yü- rüyecektir. Ama eğer uluslar arası ha vas bu memleketin kendi harici siyase tini büsnü niyetine, uzlaşma fikrine olduğu kadar milli müdafaasına da is tinat ettirmesini zaruri kılıyoram bu, bütün dünya politikasının tabii ve za: ruri bir neticesidir. Türkiye bütün mem | leketlere şamil olan müşterek bir kana atın müşterek bir ihtiyacın izinde yü rümekten başka bir şey yapmamakta dır. Biz bu istikamette gene yürüye - ceğiz, dikkatli bulunmak © yolundan ayrılmıyacağız. Okenomik ve mali alan da olan inkişafımız, wuslar arasmda salh fikrini sağlam bir temelde olma- dna'en emin ve en müessir yardımer- idir. Sulbün, inkilâbm ve lemenin e iyi bir ys onan sahibi olan Türk milleti ai hoş görecek ve sağlam tutmağa çalışa <aktır. (alkışlar) İçeri siyasette ülke emniyet kei içinde çalışmağa de- dığı içinde .. Benin güzel eserleri ile de ayrıca süs- lenmiş ve genişlenmişti Miliet lenmiştir. Meclisinin son kararı ile Türk cemi- yeti daha çok yükselmiş ve daha çok için yeni aşrtlar uygun bir söyleme alacaktır. Altın mikdarı Cumhuriyet Merkez Bankasının or- tada altin miktarı bu sene zarfında da artmıştır. Geçen sene ba vakitler mev- cet altın, ortada dönen tedavül eden kâğıt paraya misbeile yüzde 15 tutu mmiktan Yüzde 168 n ” ir zik heye ve sisin vanlı da | Yeni Soyadı Alanlar * Yavuzdan yüzbaşı Suat ve sile lâkabı olarak #abiti Turhan &ile Zi tem) i kabul etmişlerdir. adi Esbak Ist. merkoz müteknit miralay Atıf Hayim mesul muhasiplik merkez tabaklaM murü Kâmil soy adı olarak Isak, Sara, Jozef, Salomon, Sö Sami (Benven), Fener hekimi Kemal (ilgaz), Zir: despuyuar Hakkı (Ark), üçü ordu hayvan hastanesi eczacısi şı Süleyinan Ruhi, adını (Yam ği adını (öztürk doğan), Mülkiye tesi müdürü ölen Bay Nazmn Leman (Akan), Sümer Bank mallar pazarı İstanbul şubesi ve dosya memuru Behice By iş kendisine (Ulus) u seçi: * Devlet demiryolları eski aile soy adı olan (Evli), şirketi memurlarından kızı Keriman Zühal (Oçal), polis memurlarından 1009 Fumt kan) soy adlarını almışlardır. > Eminövü kaza ye Hakder ÇE r a ca, Alcalı, Aldış, Alpa, Alpsguk pavut, Alpu, Altaş, Alınan, Altas Altıntaş, Al; Biz öz değerimizi, kökel düşürmek!” gin olara br düze gere içim İçinde yaşadığımız ökonomi er para ökenemisidir. Tal an ak b ararım sin ver ir ti Çünkü bu kurumlar, ai i bi, gelecekte de ulus varlığımın yaşat” Üzeldenberi bir ulusun varlığının öf” am ana, SİS amman, kendi başına deği, off sal, varlıklar arasmda prn t iğ ii i gi! 1 ii Ti il dü r vw : ; i j ; | i Hi 1 i İ £ Hi İ olmalıdır. Yetginlik - kifayet, kabiliyet, görü i irade, yetre - kader, zekai silel - askeri, O kökel - cezri, iaşe insani, yüküm - vazile