11 Aralık 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

11 Aralık 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

«Düşündüklerimizin hep- si, bildiklerimizin hepsi, var- liğımızın hepsi, bağırsakları- mızda çürüyen âzıklardan 0- uiyor.> CMoris Meterlen) ayru olsun, sağlam olsun, semizlik ve si ile uğraşan kişilerin sayım Yoktar. Bunların içimde kimi gerçekken semizdir; kimi iz ; semizlikten korkar; kimi ince kalmak diler; kimi boyum, biçimim bozulacak diye taşalanır; kimi de doğru- dan doğruya esenliğim gidecek diye kor- kar, Bunlarm her birine karşı ayrı ayrı sözüm var... Arıklamak (1) için yemek, içmek 0- turup kalkmak yöndemleri (2) yukarıda dizdiklerim hep birden bir yöndeme bağ- lanamaz; şişmanların hepsine, hepiniz iz — denemez; ve, simanların hepsi bu kümeye toplana- maz. Şişmanlık türlü türlü olur, Şiş manlık vardır ki dışarıdan gelir yenlerde, oburlarda olduğu gibi, Şişman- İsk vardır içi içerden gelir, iç düzenin bo- zulasından... lerin bıraktıkları artıkların (4) dışarıya atılmasındaki bozukluklar... Bunlarin hepsi kişiyi / semirtir. Ve bunlar başlı başıma sayraluk olur. Semiz kişiyi arıklatmak için bunları seçip ayırmak gerektir. Bunlar ayrı ayrı olur, bir kişide hepsi birleşmiş bulunur. Kolay mı? bunları ayırt etmek... İlk ön- ce bunları kestirmeli. işte Hişiği olana gereken öğütleri verme- K. 'Her arıklamak isteyenin dileğini yerine i mi? Adem oğlunun yapısı bir örneğe göre kurulmamıştır. Oyleleri var-| dur ki tartıları, yağları, gövdelerine gö- te, ortadan üstündür. Öyle olmakla bera- ber sağlıkları, esenlikleri denktir. Onları arıklatmağn kalkıpta bu denk- leşme bozulursa sağlıkları, esenlikleri öneki gibi iyi olmaz. Dirikleri tatlı geç- mez. Hekim her kişinin keyfine uymamalı. Biraz ayak diremeli. Yüz. çizgilerinin, boyun bosun inceliğini değil, sağlığı gö- Bununla beraber şişmanler vardır ki gerçekten sayru sayılırlar. Daha doğru terimle (5) öyle kişiler vardır ki gerçek- ten sayrudurlar, Ve onlarda — semizlik sayruluğun doğrudan doğruya ve açrk- tan açığa dışarıya vuran kılığıdır. Kamu görmüştür, bilir, öyle kişiler © vardır ki önlerine ulan tabakları tez elden si- ilerler, süpürürler, Keskin istekleri var. dır. Öyle ki, gene (oarık ve cılizdırlar; | Bir deri bir kemik denecek gibi... Oyle temizler de vardır ki bakılırsa i gövdelerine göre, devede kulaktır. Bumu” la beraber gene yağlıdırlar. Sürüde göze çarpan yoğon (6) şişman- lar bunların arasından çıkar. Bu şişman. ık'arm çoğu çocuklukta başlar. Hemen hemen hepsi beynin içindeki hipofiz de. silen ufacık bezin bozulmasından ileri gelirler, Bu bezin işi hormon adlı nesne- İri kanm içine atmaktır. Bu harmonlar | beslenmek, azıklanmak (7) işlerini yolu- na kovarlar. Bu Beze komsu düşen,beyin | parçalarının sıkışması, baskı altında kal- iması da bu aşırı şişmanlığı yapar, Fununla kalmaz. O bezciğizin bo zulmasile döl döş getirme avadanlıkları 18) da büyümeden kalır.Bu yozon şişmen ları, meraklarını wcrllamak için para (9) mun da eli babası da şişmandır. Artritizm adı verilen yapılış türlü türlü görünüşlerinden bi- ri de odur, şişmanlıktır. Yemek, içmek Ulğü (10) leri,günlerini oturmakla geçirmek şişmanlık yönünden gerekli iş görmektedir. Şişmanlık yönünden gerekli iş görür- ler. Çok şişmanlar arıklamalıdırlar. Yağ. lar yalnız gövdenin dış yüzünde birik. mez; derinlere de saldırır, yüreğin, böb- reklerin işlerini de işlemelerini bazar.Ore- lar için sonu yaman bir engel olur. Tez gelip gidici sayruluklar şişmamlarda kor- kunç olur. Arıklamak Ondan #onra bu | ten özge tutulacak bir yol yoktur. işman kişinin ilk önce tutacağı yol, kan dolanma kurumunun (İİ) ve soluk kurumunun (12) işletme becerikliklerine göre ölçülmüş fizik bir kültürdür. İlk önce kolların eler boş sonra ellerde halter olarak argılanması (13) kişi sırtı üstü yere yatmış olarak ayaklarını bir Besmeye dayayarak gövdesini kaldırmak; ve derin derin soluk almak; argılanma- ları, Kişi sırtı üstü yamyassı yere yata» rak bacaklarını kaldırmak. Bu savaş on beş dakika, yarım saat sürmelidir. Bun- ları yaparken terlemek te ayrıca arıkla- mağa yardım eder. için özel yönden sayılmaz, hızir yürümek, koşmak dağa tırmanmak, özel kurumlar bir kurula göre sıkı bir özen ile (14) yapılırsa yağları eritir. Sporlar arasmda kürek çekmek, yüzmek, tenis oynamak, futbol & genclere yarar. Şu var ki içleri sağlam olmalı; arada bir, yüreklerinin, böbreklerinin işlemesi yoklamalı... Suya girmek, su dökümmek sanıldığı yı düşürüyorsa da, bu ( düşkü sürmüyor, Bir de yorgunluk v. sonra teni kuru kuruya veya ispirto ile ıslatılmış eldivenle oğuşturmak, jimmas- bikten sonra deride kanm (dolaşması ve derinin solumasını kolaylaştırmak i- | gin yardım eder, İ Sürgüçleme (18) ancak gövdenin öte- sinde berisinde yer yer tümsemiş yağları düzeltiyor. Yoksa bir düzeye yağları © ritmiyor, Yemek, içmek arıklama — yöndeminin köşetaşıdır. Bunun için burada genel bir iki kural söyleyeceğim .Semiz kişi arıklar mak için şu veya ba kümeden olan azık- ları büsbütün kesmemeli. Ve azıkların tartılarını son kerteye indirmemeli, İşte örnek olarak, genel kural olarak değil, orta, çok yiyen, sağlam bir şişmana ya- rayacak yemekler : Sabah kahvaltısı bir fincan kahve, bir biskuvi, öğle yemeği : 50 gram et veya başlanmış salata; biraz peynir (kaşar ve Gravyer gibi pişmişleinden) yemiş, (çiy veya komposto), bir fincan ihlamur ve- ya sıcak su. Ikindi kahvaltısı; Bi rfincan hafif çay ye bir bisküvi, Akşam yemeği: Bir çor. ba, iki yumurta yahut 50 gram balık ve- t, 200 gram hamur, Yeşillik yahut veya unlu kuru taneler; ve ye- er. Bir fincan çay ve ufak bir bar» dak şarap... Tartısının artıp elesilmesine, tansiyo- muna Metabolizm bazala göre kişman ki- şinin yemekleri arttarı'ı, ekeiltilir. Dr. Rusçuklu HAKKI UZEL (1) Ariklamak — zayiflamak, (2) yön- dem — usul, (3) Azık — gıda, (4) ve.(5) Terin —tabir, (6) Yo- g kalın, (7) Azıklamak — tagad- di, (8) Tenasül öletleri, (9) Birmgu — miras, (10) Ulgü — âdet, (11) Systeme circulatoirş (12) 5. respiratoire (13) hareket etmek (14) dikkat (15) Sür- güçleme — masaj. TEPEBAŞINDA ŞEHİR TE ATROSU Kisnbet Befödiyisi Bu akşam ŞehirTiyatrosu © Saat (20) de Klm Apr ET Lİ IN OZAN OPERETİ Şehzadebaşı Ferah Ti- yatrosunda bu akşam 20,30 da Muhlis Saba» battin, Fabri Gülünç, İsmail Dünbüllü GÜL FATMA Operet 3 perde J Pek yakında £ SÜPPE GİTTİ Yazan: W. ŞEKSPER Tercüme eden: E:tuğrul Mizan 7. il No. arabacılık ehli. yetaamemi zayi ettim. Yemisini alaca Çok yoğon kişilerin arıklanması içi yemeyi içmeyi, azıllanmayı düzeltmek. Artık dışardakiler © fena halde sabusızlanmışlar, bağrışıyorlardı. Kilit tekrar çıkırdadı. Ve bu sefer kapının iki kanadı birden e na dayandı. Abidin beyin “Akt, diye seslendiği esmer genç avazı çıktığı kadar bâğırdı: — Beyler! buyurun! Ve beyler, itişe kakışa saldırdı. lar, bir han katının dar koridoruna | alıştılar, | apkirli derhal Aliye yanaştı. Eline beş liralık bir kayme sıkıştır- dı; — Beni unutma... Burma bıyık'ı da onu taklit et- vine Top sakallı efendi de eline ir şeyler tutuşturdu. Cüce, birinin bacakların arasından geçerek A- Enndan eskisinin hükmü yoktur. Raşit oğla Şevket. (5706) Müelifi: Nazmi Şehap Tiyi dürttü: — Cebine attım... —dedi — — Peki Şakir bey ... peki... Asıl kalabalık, üzerine tebeşir. le rakamlar yazılmış iki kara tah- tanın başına birikmişti. He:kesin e- ye > Kale, bir defter vardı. u tahtalara bir şeyler not ediyorlardı. meğer Sonra kımisi cebinden bir beş li- pi m izdanından bir kaç ira çıkarıyor ve doğı lardı Alinin yanma... ir i ie nasıl keramet vardı bu A- ide Şivesinden Trabzonlu olduğu an Yavaş yavaş gezinti yürüyüşleri ark: | kadar arıklatmayor. Buğu banyosu tartı. 1 uk ve ılık su dökünmek ve dökündükten | balık; 200 gram patats, yeşillik yahut | MİLLİYET SALI İl KANUNEVVEL 1934 A BIR TELEFON KAFIDIR Malınızı Sigortasız Bırakmayınız 5 — Şu Aliye Allah artık yürü ya kulum!,, dedi, — diye homur- dandı — çocuk her histe günü beş yüz liraya para demiyor. — Evet ayda en azdan iki bin li- Ta vuruyor. — Bu bizim bhesaplayabildiği- miz... Aslma bakarsan bir o kadar da vesikadan çıkarıyor. — Vesikada alabiliyor mu? — Elbette... Odadan ikinci sı- nıf tüccar o şehadetnamesi aldık. Tavsiye edenlerden biri benim. Fa- kat doğrusu altımda kalmadı, çok yardımını gördüm, Merdivende saatlerce bekliyen- ler, bağrışanlar, dedikodu yapan - lar, para verenler, itişip kakışan. lar, umumi harbin dürüst kazanıl. mış hiç bir refah bırakmadığı bu devirlerde, yüzlerce binlerce lira- ları kolaylıkla cebe indi: in yo lunu bulmuş olanlardı. vela memleketten mal ihraç etmek ticaret odasında kayıtlı tüccarlara vesika dağıtan bir komisyon vardı. Bu açlık ve kıtlık günlerinde de ihi- laşılan kırbıyıklı biri, ie kap kılları koparan ar. racat ticaretini, ancak memleketin Bir delinin attığı taş... Geçende bir deli, Vilâyet kona- ğı önünde ortalığı kana boyadı. Bir polisi, iki çocuğu, bir avukatı yaraladıktan sonra, kendi de atı - lan bir kurşanla öldürüldü. Böyle apansız çıldırarak önleri. ne gelene saldıran zirzopların et- tikleri kötülük yanlarına kalır. Bu deli adam da öldürülmemiş olsaydı, tomruğa (hapishane) gi- recek değildi. Yeri olsa olsa timar hane idi. Orada da, birkaç ay ka- lp çıkacaktı. Töre (kanun) lerin suçla say - madığı delileri başıboş bırakmak umıza buna benzer olmadık iş- ler açabili İster ki böyleleri; sıkı sıkı göz altında bulandurulsunlar. Yalnız olarak bir yere bırakılmasınlar. Ev- lerinde bir takım delileri, bunak - lar besliyenlerin kuşkuda bulun - maları gerektir. Bütün deliler sal- saldırırlar. Ondan ötürüdür ki böy- lelerine karşı, tetik bulunmak, kü- çük bir sarkıntılığı görülünce po - lise koşmak ister. Yer yüzünün hiç bir yeri yoktur ki, orada delileri bizde olduğu gi- br başıboş bıraksınlar. Tanınmış atalar sözlerimiz ara- kelle) çıkaramaz! Şimdi, bu sözü söylemenin sırası geldi. Bir deli, böyle gözümüz ö « | kıttiğı hanı, bütün İstanbullular, bir araya toplansa yerine koya - mazlar, Delileri, usluların arasında do - laştırmıyalım... M. Salâhaddin GUNGÖR Neşeli mus Boraalar, 21,301 Orkestra. irani 545 Kir. BUDAPEŞTE, 580 m. 18,30: Piyano yardımiyle şarkılar. 19: Ders, 1900, Vagmerin “valküre, operas, 20/40: Spor. 225: Son habürler, dor Bura çingene İ otalumu Zi: Casband. Ks. ELİ Za, 15: Plâk. 2348: Sözler, masikisi, Khr. LEİPIG, 18.20: 24051 Dame 33: Haberler ve «por. 24.20: Plâk. 24: Hafif parçalar, dans musikisi. Kr: PRAG, 470 m, 18,05: Plük. 18.35: Almanca ders — Şiirler, — Ziraat, 1920: Mesikili » Piyı abes sma e 23: Haberler, ZâçiSi Plâk, 23,30: Jax haberler, > MOSKOVA, (Stalin) 361 m. 17: Senfonik konser, 18.30; Amele konseri. Milli Okranya musikisi. 22: Dans ve ka- rışık musiki parçaları. 24: İspanyolca neşri” yat 18,20: Plâk. 19.30 Reportaj, 19,45: Popü- ler, konteri. 20:35: Kore konsari, 31; Söller, Edebiyat 2130. Radye orkestranı, 2216: 23: Söeler 234 Şarkılar. ROMA, NAPOLİ, BARI 18,10, . xe 502 Ki. BERLİN 357 m 15 Hafik mnsiki, 19,30 Hafif masiki, 2030 Stukuki bahisler, 20.40 Aktünlite , hal 21.10 Lanf ine Glück opereti, 22 Koreli mut rogram. 23 Haberler, 2350 © Askeri 802 Khz. VİYANA 307 Karo konseri, 19 ihtiyacı temin ettikten sonra arta- cak eşyaya inhi: ttirmekten da- ba tabii ne olabilirdi? Bu komisyo- nu kuranlar hiç te yanlış düşünme. mişlerdi. Fakat iş yürüdükçe tered- di etmiş, düzeni bozulmuştu. Evve- lâ sırf ticaret odasmda kayıtlı bu- Jundukları için, ihracat işini çöl» tan bırakmış olan bazı tacirlere de | vesika verilmişti. o Bunlar dürüst hareket edip; — Efendim biz artık ihracatla uğ raşmıyoruz. Diyerek bu vesikaları iade ede- ceklerine, istediği kadar çok mal ihraç etmesine müsaade edilmedi. ği için kıvranıp duran diğer tüccar- lara o satmışlardı. Bu epey kârl bir iş olmuş ve gitgide bir nevi ha- va oyunudur — başlamıştı. Büyük toptancılar ötede beride dolaşan bir takım serseriler bir yolunu bu- lup ticaret odasına kaydettirmişler, sonra bunlara üç beş kuruş vere- rek namlarına çıkan vesikaları el lerinden almışlar, kullanmışlardı. dırmaz. Ancak, saldırırlarsa, kötü | sında şu söz de vardır: Bir deli, | kuyuya bir taş atar, kırk uslu (a - | pünde dört cana kıyar; boş yere a- f| edecektir. Heyecan ve dehşet filmi?.. Merak ve korku filmi GÖRÜNMEYEN ADAM” fir İİ minden daha kuvveti, “daha | müthiş bir şaheser İİPEK men Telefon : “YENİ NEŞRİYAT Faydalı neşriyat Akşam refikimiz «Faydalı Neşriyat ismi altında bir kitab serisi çı ğn vi okuyucunun zevkle okuduğu güzel nın ölmez şaheseri, 25 kuruş. Meşhur fenni romanlar (o müellifi Jül vi Duran'ın çok rağbet gören ve bize pek istiindeli kitabı: 75 kuruş. eseri: 40 kasruş. COĞRAFYADA İLK ADIM. — Fa- ik Sabri Duran'm çoculdar için yazdığı çok resimli ve nefis bir kitabı: 50 kuruş. TARİH OĞRENİYORUM. — Ahmet iyeleri: 50 kuruş. vE değeri ve faydalı olan be kitap- ları karilerimize tewsiye ederiz. Tevzi yeri: AKŞAM KITAPHANESİ. 121 Anlenra caddesi. fir Herr Augost Krl tarafmdan Türkiye huriyetinin kuruluşumun tarihi eehemleri, Mr emre İZE Beri venlre, 10 He berler, 20,40 Sarpiye dair, 21 Don Karlos 5 parsamdan sahneler, 21,58 Sözler, 2215 İs Yar mlli er Maker 283 yol havaların devamı, Bu koridoru dolduran kalabalı- ğın içinde bir tane bile hakiki ih- racat tüccarı yoktu. Bunlar bir ta- kım mankenlerdi ki aldıkları vesi- kaları doğru Abidin beyin yahut Rüstem beyin yazıhanesine getirip ucuz pahalı devrediyorlardı. Şüp- hesiz bu yüzden çok, ama pek çok kazanıyorlardı. Nazmi, işte bun- lardan biriydi. Kapıcı Ali onu kori- dorda seçince hemen yanma koş is: — Beyefendi sizi kâtibin odasın- da bekliyor... Ve gencin önüne düştü. Biribiri ne yapışmış gibi duran yetmiş sek- sen kişiyi itip kakarak yol açtı, bir kapıdan içeriye soktu. Duvarlarda raf raf şişeler, kava- nozlar o dizilmişti. Üstü camlı bir. masanm başında pos kara bıyıklı kalm kaşlı bir adam oturuyordu. Abidin bey bir iskemle gösterince genç : Karakaşlı adam gülümseyerek sordu: Nihayet bir gün işe daha yukarda kiler el atmışlar ve komisyon dost- ların kayrıldığı bir imaret haline ireiigti — Bu kadar üzümü sevkedebile cek misiniz Nazmi bey? Alay ettiği sesinden belliydi. TRK AŞIM MELEK SİYEMASİ Hiç bir filmde görülmemiş bir zenginlik ve ihtişamda binlerce dansözln, binlerce figüranın iştirakile ve Metro - Goldwya - Ma- yer şirketinin 3 milyon dolar sarfile yapılan Dans rüyası Fransızca sözlü büyük Baş rollerde halkımızın çok sevdiği JOAN CRAWFORD - CLARK GABLE a a ISIMSIZ ADAM sinemasının bu perşembe takdim edeceği muazzam Fransızca sözlü süperfilmdir . Ere 1 ERİ İttihadı Milli Türk Sigorta Şirketi Herik ve hayat üzerine sigorta muameleleri icra eyleriz. Sigortaları halk için müsait şeraiti havidir Merkezi idaresi : Galatada Ünyon Hanında Acentası bulunmayan şehirlerde acenta aranmaktadır, 4.4887 başladı. Bu eserler büyük küçük her ne- : DON KIŞOT, — İspanya edebiyatı » ARZIN MERKEZİNE SEYAHAT.— Vern'in çok meraklı bir eseri; 25 kuruş. HAYVANLAR ALEMİ, — Esik Sab Ingiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan. | daki seyabatmı anlatan çek resimli ve | NEREDEN GELAYORUZ?, — Bize | nereden geldiğimizi öğreten çok merakı bir kitap. Fransada Bourges Rasatha - | nesi müdürü Abboe Th. Moreux'nun bir Refik'in çocuklar için yazdığı tarih hi. | İ e ———— süperfilmi takdim 1562. Deniz yolları İŞLETMESİ Acenteleri : Karaköy Köprübaşı — Sirkeci Mühürdarzade KARADENİZ YOLU KARADENİZ vapuru 11 Bi- rinci Kânun SALI günü saat 20 de Rize'ye biyer (8410) e e BARTIN YOLU Yalnız bir sefere mahsus ol- mak üzere BURSA vapuruli Birinci Kânun SALI günü saat 17 de Sirkeci rıhtımından kal- kacak gidişte Ereğli, Zongul dak ve Filyosa uğrayarak Bar- tına kadar gidecek ve avdette Filyos hariç olmak üzere aynı iskelelere uğrayarak dönecek: tir, (8448) alanla di, A İŞE SEE e ALIK YOLU LÜFER va; in puru le şamı saat 19 da Ayvalığa kadar.| (8436) 10018 YURTTAŞ ! Çocuğunun sağlam ve kır- vetli olmasım istiyorsan, ona bol, bol üzüm, incir, fındık, fıstık, portakal elma, kayışı yedir. Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti işman Rüstem söze karıştır > — takılma... Sonra Abidin beye döndü! — Nazmininkiler değil mi ? Sen bilirsin... İkinci kalite için öbürlerininkilerden istifade © deriz. Kâtip sigara içiyordu. Derin bir nefes çekerek üfledi; — Banaş üstüne! — dedi — “ Hemen aleme sarıldı. Penbe bir kâğıda bir şeyler yazıp imzaladı. Sönra yeşil bir kâğıda da bir imza kondurarak gence uzattı: — Biri üzümün, biri de incirin. Bir sigara almaz (mısınız Nazmi Bey? — Teşekkür ederim efendim.» O kadar uykusuzum ki ayakta du- ramıyorum. Gideceğim. Oturanlar ellerini uzattılar. Ka- pıya doğru yürürken Abidin be yanına yaklaştı: Mutabıkız değil mi? Ti: Kâtip yazıhanede seni bekli- (Bitmedi) razaki olsun GA STEEEEŞE EE Lİ İZE AZ İ v7 DEŞ YERE ŞERİT EELİE ŞTİ FE Sere vesrimeğ EEİYErER Pore EEE

Bu sayıdan diğer sayfalar: