MİLLİYET CUMARTESİ 8 KÂNUNEVVEL 1934 Bir fodulla ne görüştüm? Gezgin ya m. arabalarında sekiz | vardır. . Bunlar tek ya:| ider. Sekiz de ikinci va Ükişer ikişer yani dört ke ie şer yı Hemen hemen umu ineler boştur. Her keler. Zira ü yatak olmaktan başka farkı olmayan bu birinciler fiater bizim para ile kırk ki- | 3a daha pahalıdır. Bu farh yatak para Menm değil birinci mevki hınder.. Anlamıyorum. ları — | İren parası. birinci ka- | ları tek ya | iye de çit | yataklardan Meselâ on lira daha pahalı olarak sat- Şalar da hem onlar para kazansa hem sik rahat yolculuk etse olmaz me Kim bilir? belki olmaz... Bununla bera- ber dünyanın vaktile en kâri: şirketle rinden olan yataklı vagon kumpanyası Man hisse senetleri düşmektedir. Çünkü taraftan vapur, tayyare, otokar re- | i ve diğer taraftan da şimendifer | #evlunlarının yüksekliği bu yataklı a- Tabaların işini çok bozmuştur. Yolculukta insan görüşecek adam a- ir Ya balur, ya bulamaz. Bulduğu se. la daima seçme adamlara düşme- Yebilir. e Şi Arabamızda İstanbuldan Parise gi- den bir madamla görüşüyordum. | — Söz (soyadı)na © geçti. Madam Rumların, Ermenilerin de soyadlarını | değiştirmeleri icap etti, Anlattım. mâ göre ya (Kiryako)yahut ( Oğlu) olacak, Bu silenin Y lunan ve ister hicret iner başka lerle Yunan tabiiyetin: z €ükları da (Kiryakidis) Gaklar.. O zaman «: de büyük bir cizsikti Mamlıyoruz. doğuracağı günerek icap eden tedbirler Zaten Üaşka memleketlerde de tabilyet değiş- mesi soyadlarma © tesir'yapar. M Singer adı Almınyada Zinger ok Fransada Senje ola Biz bu sözleri arabanın koridorunda görüşürken yanımızda durup sözlerimi- zi dinleyen şişmanca, y gözlüklü bir fa iza © bir adamın kendini tanıt hişinin görüşmesine burnunu sokmasın- dan anladım ki; terbiyesi kıt bir adanı- , Dedi hi: |, Bvet! görecelesir hki, : Bir y Ansızın önümüze çıkan bu ukalâya | Sevap vermeye mecbur oldum. li Hiç bir güçlük yok herkes ad bu- iyor. — Buluyorlar da neden gelip bana soruyorlardı... Bize bir ad bulsana diye? Ben de benim adımı alın diye cevap ver- dim, — Sizinle şakalaşmışlar keş istediği adı al — Evet ama ,Anadoki köylüler Yapacak? — Onların çoğunda Beriki sözü birdenbire değiştirdi — Sizin memlekette den iş yapıyorlar. Dos (bilmem kim) geçende memleketinize Birerken üstünde elli lira Türk parası var Muş. Gümrükte yirmi O beşini almışlar, Yalmız yirmi beş X Tıya para çılmamasın ti girmesini neden yasak Sonra paranızı dışarıda — Söylediğiniz usulü bilmiyorum.Fakat #ânıyorum ki; bu, Türkiyeden kaçak o günkü her- larak dışarı çıkarılan Türk paralarının bir daha içeri girmesini (yasak ederek bu gizli çıkışlarm önünü almak içindir. Hem o sizin dostunuz Türk parası ye Zine çenebi parası getinseydi, bu söyle. | diğiniz güçlü; ramazdı. Esasen biz bu #dbirleri kendimiz icat etmiyoruz. Av, | Tupalılardan öğreniyoruz. Bunlar bep harbin doğurduğu şeylerdir. — Evet ama! Bunların | kötüsünü bırakmalı! ! — Affedersiniz! siz mektep hocası mı | mez? İ — Hayır! Niçin sordunuz. öz söyleyişinizde ta- azarlamaya alışmış bir hoca ivarda.. — Benim karakterin — Pek hoş bir karakteri birlerin iyisini alıp kötüsünü ce bu öğütle ema aa ŞEHİR MAHKEMELERDE a Abdüllamidin Bırakktığı mallar Veresenin açtığı davaya dün de devam edildi Türk « Yunan Muhtelit hakem mah- kemesi evvelki gün Abdü Yı hükümeti aleyhine, nda bulunan mallarının geri v 2 ete muştur. Yunan ajanı M. Stavropulos bu- Da itiraz etmiş ve bu mahkeme tarafın. dan tayin edilen mühletten sonra veril- miş bir istida olduğundan nazarı dikka- te almmaması lâzungeldiğini söylemiştir. Bay Süleyman Ali de Türk tâbiiyetini | mubafaza eden verese tarafından serde- dilen bir talep olduğundan kabul edile bileceğini söylemiştir. | Bundan sonra verese avukatı Bay Gad Franko Lozan muahedesinin ak a- amda Abdülhamit veresesinin Türk tö- büyetinde bulunduklarını ve hattâ bütü veresesinin 24 eylül 1914 te Türk töbi- yetinde bulunduklarını hiç bir zaman inkâr edilemiyeceğimi, bu sebeple Türk #mehikemeleri nezdinde haklarının muha- fazaşmı isteyebileceklerini söylemiş ve bu sebeple Türk - Y: m de Türk mahiemel le mükellef oldukları haklar- ollit davalara bakmasını icap ettiğimi a Bund leyman A kümetinin 1924 kanmunuma rağmen Türk tâbiiyetinde kalmış olan verese alikadar olduğumu ve bu noktai nazar, Türk ajanı sıfatile değil, bir hukukçu st- fatile yle miştir. Bay Süleyman Ali bu mütal nın zapta geçmemesini istemiş ve bu söz | mahkemed mıştır. Yunan ajanı M. Stavropular mah- keme esnasında söylenen her düzü, ta geçmemesi lâzrmg: di tar. Bunun üzerim: rkiye ajanı Bay Sü almış, Türkiy, leaları- karar vermiştir. Bundan sonra Yüurem ajanı bütün dülbamit veresesinin bu davada vaziyeti, | mailendderatı 24 tormmuz 1923 tarihli ve | 9 munaralı beyanname ile tayin edilen malları elde etmek olduğunu, fak kabil mallar haldumda 10 haziran 1 tarihli Ankara mukavelenamesinin 5 inci | maddesnde sarahat bulunduğunu ve bu sebeple »kemenin bu davaya b ği keme aynı zama tâbiyetini kaybetmiş olan verese hakkı da da karır vermek salâhiyetinde deği dir. Mahleeme, salihiyet meselesi hakk üzere muhakemeyi baş- | bir ka bir güne drrakmıştır. z Tutum haftası Cemiyet hafta için güzel bir sürpriz hazırlayor Mülki Htısat ve Tasarruf Cemiyeti, 2- yın on İkisinde başlıyacak © olan tutum haftası hazırlıklarını bitirmiştir. Tutum haftası içinde tayyare ile lstan- bula atılacak yerli nalı hediyeleri toplan» mıştar. Bunlar 200 parçadır. Aralarında çok kıymetli ipekli ve yünlü kumaşlar da | vardır. Bundan başka mekteplilere 150 hediye verilecektir. Bunlar için müraba- kalar açılacaktır. Tasarraf Cemiyetinin, için güğel bir sürpriz de hazırladığı söy- leniyor. tutum haftası Haydarpaşada hastane Haydamaşada eski | tp fakültesinde Sıhhat bakanlığı tarafından bir hastane kurulacağı yazılmıştı. Eldeki talmsisat ile hastanenin mutfağı ve çamaşırbamesi il Je edilmiştir. Bunların yapılmasa yakın- da başlanacaktır. Hastanenin bir saat ev vel bitirilmesine çalışılıyor. Mamafih De zaman açılacağı belli değildir. genizi yükseltip duruyorsunuz. — Almanlarda şii metelik yok!, — Öyle ise neden harp borçları herifleri sıkıştırıyorsunuz? — Çünkü halkı da ir. Fransa galip- Evet 2ma istemek ve galip gelmek kâfi gelmiyor, Iş da vermediler! — Ben birisine nu atarsam, o da parasını vermezse doğru bir iş yapmış 0- İur mu? Almanlar borçlarını vermediler. —Bu misali fena seçtiniz. Çünkü Almanyaya bir şey satmış (değilsiniz Sonra Almi nu vermediği için onu doğru pmamış sayıyorsunı Siz de A ya olan borçlarınızı ve: mediniz, Ve borcunu veren bir tek mem Yeket varsa o da şu demin; işlerini ten- kit ettiğiniz Türkiyedir Bu «nada yemek Ben de fodul herifi pen- cer önünde ve gözlüğünün ardında bıraktım, çekildim. Bir zaman lar şarkta diğer milletlere göre en yük sek ve parlak biri olan Fransanın git- gide yerini başkalarına bırakarak ge- rek kültür, gerekse ökonomi yüzünden neden gerilerde kes rüştükten sonra daha iyi anladım. Bu herif Pikar isminde bir gezgin komis- Allah — cızartışını vers NİZ. Şamli” Çeliği.” yoncu B. FELEK une ba fodulla gö| Triyeste — 4 Birinci Könen 1924 | Dilsizler dün topla — o.m..— Bir yılda yapılan işleri görüşt üler, hiç bir yardım görmediklerini söyleyorlar | Sağır ve dilsizler kongresi dün cemiyetin $ demiştir ki «Dilsü se inik ğin bir felâket olduğunu kim. edemez. Ifadei meram edemedi. ğimiz için derdimizi kimseye anlatamıyo. ruz. Hayatta kimsemiz olmadığı için | günlerce aç, perişan, sefil sokakta kalı- yoruz. Bizi tutacak, himaye edecek bir el yok. Çalışmak, hayatımızı kazanmak istiyoruz; alil umuz için kimse bi 3e iş vermiyor. Cemiyetin deliletile temin ediyoruz. Bütün eziyetlere taham- mül ediyoruz. Bunlara mukabil 40 - 50 kuruş alıyoruz. Sefelete düşmemek bütün bunlara katlanıyoruz. Amâ ları da fena yollara sapmaktan icu mal için biz, onlarla evlenmeliyiz. Fay dalı birer uzuv olmak ve semleket nüfu. tunu arttırmak lâzımdır. Evlenecek olan | iaşe ve istirahalleri cemiyet | emin edilecektir. «Arkadaşlar; sekiz ay evvel çalışmak işin İzmire giden yedi arkadaşımız bir meseleden dolayı . üç ay hapis yatlıla Her şeyden mahrum, alil kardeşlerimiz; imdada koştuk, istirahat ye iaşeleri için | icap eden yardımı yaptık: Yaptığımız di. | ğer işler şunlardı | 1 — Muhtelif rnshikemelerde 18 dilsi. | 7e lercümanlık ettik. İ MAARİFTE | Kız sanat mektebinin üçüncü | şutesi | meletebinin biri Be- | istanbulda ili şubesi | Akşam kız yoğlunda, diğar Nezareti biması bu işe elve- iş, fakat bu binanın İstanbul ir sergi açılacak, talebenin vü- diği eserler teşhir odilocektir. dar mektep yalnız talebeye iyordu. Bu # sipariş almağa başlamıştır. Trahom yok Istanbulun bazı mekteplerinde trahom valensı görüklüğü yazılmıştı. Trahonu gö rüldüğü haberi doğru değüdir. Yirmi yir- mi beş günden beri menenjit vakası da olmamıştır. Sıhhiye Vekâleti, İstan trahom hastalığı olup olmadığınm tetkik edilmesini emrelmiş, bunun üzerine sih- hiye müdürlüğü göz hekimleri vasıtasile mektepleri birer birer teftiş ettirmı başlamıştır. Bu muayeneler dovam etmek ie beraber şimdiye kadar trahom vaka- sna tesirdüf edilmemiştir. | Taleba birliği idar3 hayelinda | Milli Türk T: yeti dün toplanac zum üzerine toplantı gelecek haftaya be- yakılan ştar. 6 tinriçti e hariçten Kurultayda Türk kadını Hiçbir inkilâp kadın. için bu kadar verimli ve değerli olmamış- tır. Daha dün denecek yakın bir geride kafesinin arkasında, gerge- finin başında kendine karanlıktan bir eş bekleyen Türk hadını bugün ulusun sıyasal işlerini çeviren ku- raltaya giriyor. Bu, Türk kadınının özündeki varlığın ve onu birkaç yıl içinde çözüp yetiştiren inkılâ- bın bir verimidir. Kafesten çıkan, gergefini bıra. kan Türk kadını kurultaya girecek kadar erişti mi? Buna inanmak için onun bir bir- kaç yıllık yaşayışını gözden geçir mek yeter. Türk kadını © yüzlerce yıl kendinden öne geçen Avrupa kadını ile boy | ölçüşmek için her şeyi yaptı. Kültür yola onun ko- laylıkla ve istekle yürüdüğü bir yol oldu. ER pi Operatör Türk hadını, bisturisini ustalıkla kullanmasını bildi. Hava- da Türk kadını isçmasını öğrendi Karada Türk kadıni at sürmesini, makine kullanmasını erkeklerden daha iyi kavradı. İş başında Türk | kadını adam kullanmasını, pare ka| zanmanını, alış veriş elmesini pek | iyi bildi, içecek yol, yiyecek, hususundaki bütün m. temin edilerek memleketlerine gönderi. | diler. 5 — Hayatla ikimsesiz beş dilsizi ye « | dirdik, içindik, giydirdik ve kendilerine iş temin ettik. 6 — Her gece cemiyet binasında ö- zalarımızı okuttuk. 19 âzanm ilikmektep talebeleri ay nda okuma yazma öğrem- melerini temin ettik. 7 — Cemiy: bir senelik azami varkdatı 181 lira 85 kuruş, bütün masrafı | 227 bira 31 kuru | Senelik rapor okunduktan sonra, âzalar bazı dileklerde bulundular. Anadolada birçok dilsiz ve sağır arkadaşların peri- şan bir balde kaldıkları, bunlar için kim. sesiz ve aliller yurdu namile bir yurt &- çılması, aynı zamanda bu akilere kundu» | racılıke, marangozluk, terzilik gibi anat. | ların öğretilmesi, cemiyete yeni bir ve- | cep tak» istendi, Cemiyetin ka panmasını isteyen on beş Âzanın cemiyet- ten çıkarılması kararlaştırıldı. Bundam | sonra Cemiyele reis olarak takrar Süle: man Gök intihap edildi. Genel yazıcılı Mehmet, mahasebeciliğe Turhan, vee darlığa Ayni, idare müdürlüğüne Sabri seçildiler. Saz vlan gi | | P | İ Golediyü dalları #aşyaçraklamı kurumuş ağaçları tanzifat amele- si tarafından O temizletmekte ve bu kurumuş yaprakları aysddat maktadır. Yukarıd. levha, bir | âmelenin ağacı sarsarak kuru yap- rakları düşürdüğünün resinidir. 150 Yunanlı gitti Küçük sanat erbabından olmaları dole- yisile kamınen işlerini bırakım 7 bur olan 150 Yunanlı dün Rem Pire'ye gitmi, Viyana vapı En zorlu, en hünerli, en mes'uli- yetli işlere giren Türk kadını alm- ran akı ile çıktı. Bütün bunlar Türk kadınının cevherindeki değeri gös- İ terdi, İnkılâbın sert ve çetin kolları | Türk kadınına destek oldu ve o sar» sılmad. ndelemeden açılan yol. da yürüdü. Bugün onu devlet işleri- nin en üstün yerlerinde görüyorsak inanalım ki bu onun hakkıdır. İngiltere gibi kadınları erkekleri kadar yetişkin, Fransa gibi kadınla rı daha iki yüz yıl evvel erkeklerle | yarışmış ölkelerde kadına sryasal | işlere karışmak hakkı verilmiş de- ! Gildir. Fakat evrensel kadınlık bu yo- lun sonuna yaklaşmıştır. Yüzlerce yul evvel babasının kızı olduğu için ulusların başına geçip kraliçelik. eden kadınlar bugün kültür ve kültürde erkeklerle birleştikleri i- çin bu yeri bir hak olarak kazanı- yorlar. İnkılâp ölkenin ce ulusun hergün | beliren erişikliğine göre yeni yeni yasalarla onu besliyer. Umutluyuz- ki Türk kadını bu kıvançlı kayır. maya değerli ve uygun olduğunu gösterecek bir omurla işi benimse- ndılar | teşkil etmektedirler. yecektir. HABERLERİ i POLİSTE Eli kamalı Bir sarhoş rup dururken kahvede | İ birinin karnını deşti bir İeahvede Hamdi adın- | tururken Alımet adında | kendi. | ştür, Bundan kızan Handi sarboşa söylenmeğe başlayınca Ahmet belinden bir kama çıkarıp Hlamdinin kazığa ve gö- beğine saplamıştır. Hamdi yere yuvarlanıp bayılmış, Ah- met bunu görünce kaçmıştır. Biraz sonra gelen polisler Hamdiyi söz söyliyemiye- | cek halde hastaneye götürmüşlerdir... | Cmayetten sonra kaçan Ahmet aran- muş ve bir kaç saat sonra Galata tarafın- da bir kahvede saklandığı anlaşılarak o- rada yakalanmıştır. Yankesiciler Ortaköyde Vatman sokağında oturan Moizin evvelki akşam Ba: Çrağan saray mrasında tramvay içinde cebinden yankesicilik suretile sabılınlı Şakir ile ar- kadaşı Irfan tarafından 5 lirası çalr sa da yankesiciler yakalanarak üç lirası geri alınmıştır. Elbise hırsızı Fatirte Rdahiyo sokağında oturan Na- direnin kızı Müleerremin bir takım elbise- sini çalan Atpazarında Hacı polisçe ya- kalanmı iseyinağa mahal- | disi gece saat 24 te Nalmcı sokağına bırakılmış atkıya sarılı 3 -4 aylık bir erkek çocuk görmüştür. | Çocuk Darillâcozeye gönderilmiştir. Bir romorkör siste bir sanda- | hı devirdi «t bir balıkçı sandalı Hayırsızad rinde dolaşırken önüne birdenbire bir ro- morkör çılmuşlır. İsmail, sandalını yana| a vakit bulamamış, il ile ar ramokördekiler dal az son-| ün şehrimizde Yapılan kongreler! Fatıh fırkası ilkmek- tepli gençler kongrelerini (o yaptılar C. H. F. Fatih mahiyesinin yıllık kon- gresi dün Şehzadebaşında Letafet apar. tmanındaki merkez salonunda yapılmiş- ur. Kongreyi avukat Celâl Feyyaz açmış ve kongre reisliğine Lâtife Bekir, ikinci #eliğine de doktor Ziya seçilmiştir. Kongrede evvelâ nahyenin bir yllik çalışma raporu okunmuş ve bu rapor talı- dirle kabul edilmiştir. Bundan sonra na- hiyenin yapacağı işler görüşülmüş ve ye- re heyeti seçimi yapılmıştır. ve erkek liselerinden yetişenler Ankara kız ve erkek kiselerinden yeti- #oaler cemiyeti dün yıllık o kongresine Halkevinde kongre reisi Mümevverin reis diğinde devam etmiştir. Cemiyetin kapanınasmı isteyen baz âzaların bu istekleri üzerinde — şiddetli münakaşalar yapılmış ve bu istek kabul edilmemiştir. Cemiyetin yaşıması için cemiyet Sizaları ellerinden gelen ber şeyi yapacaklarına söz vermişler ve yeni ida- ve heyeti seçimi için gelecek bafta tek- rar toplanılmak üzere kongrey enihayet Ankara Amasyalı gençler Dün Halkevi salonunda, Amasyalı yük sek mektepler ve üniversite tabebeleri bir toplantı yapmışlardır. Toplantıda öz türkçe konuşmak için tedbirler alınması, Amasyada çıkan ge- zetenin bütülmesi ve memleketin bütün ihtiyaçlara cevap verebilecek bir şekil de çıkarılması, konserler, konferanslar, müsömereler tertibi, Ticaret Odasile ma- habere edilmesi, müze ve kütüphaneye yardım edilmesi görüşülmüş ve bu işle uğraşmak üzere bir heyet seçilmiştir. Ik- bise mektebinden Hdi, Universite coğ- | rafya şubesinden Sebahat, Tabiye şube- sinden İsâ, Vefa lisesinden Celâl heyeti | Küçük haberler | Anglikan kilisesi papaslığına tayin edilen Austen Oakley dün Istanbula gel- miş ve İngiliz konsoloshanesinde şerefi- ne bir öğle yemeği verilmiştir. * Alman ceneral konsolosu Her Toep- ke dün akşam, Sefir Her Rosenberg ile bazı mesail haklanda görüşmek üzere Ankaraya gitmiştir. * Almanya'nın Barselon Konsoloslu- Zuna tayin edilen İstanbul Vis konsolosu Her Dr. von Grsewenitz bugün şehri - Burhan Cahit KÖROĞLU | mizden ayrılacaktır. Günü : İK Rnesi Cumhuriyette İmparatorluk 1789 ihtilâl ile krallığı devi- ren ve bütün dünyaya yeni pren- sipler, yeni düşünceler aşilıyan Fransada, bugünkü cumhuriyet ve demokrasi telâkkilerinin b i olan Fransada bundan dört gün evvel yeni bir konferans İan. Bu konferansın ismi, “Fran. sa imparatorluğu konferansıdır ve buna Fransi re: yaset etmiştir. Konferansın amacı İngiltere nin Ottawa konferansmda takip etmek istediği gayenin hemen ay. midir: İmparatorlu; bütün top- rakları arasında bir ökonomi bir. liği vücude getirmel, Ve bittabi bunu, bu birliği “ana vatan” ın menfaatleri daj- resinde tanzim etmek. Bu sayede Fransanın deniz aşırı müstemle- kelerinde Fransız mallarmın kulla. rulması temin olunacak ve bu mü: temlekeler ip: maddeleri Fran saya göndereceklerdir. Pact Colonial'in yeni bir teza- hürü olan bu usulün Fransaya el bette büyük menfaatleri dokuma- caktır. Çünkü dolayısile Fransa sanayii istifadelenecek, işlenmiş maddelerin fiatları ile iptidai mad de fiatları arasmdaki geniş fark Fransada kalacaktır. Müstemlekeci milletler arasın- da ilk saflarda bulunan, ve hattâ bütün dünyada ikinciliği muhafa- za eden Fransa şimdiye kadar müstemlekelerile fazla alikadar olmuyordu. Çünkü nüfusu müstakardı. K sularında duruyor, » ne artıyordu. Onun top- milyon eksiliyor, için Fransa İ nüfus noktai nazarından müstem- lekelerine müteveccih bir “ana vatan çocuğu muhaceretini” teşci edemiyordu. Diğer taraftan müs- | temlekeler haricinde bütün ulus- lar arası ticareti kendisini adam akıllı besleyebilecek mahiyette idi. İ Fakat harpten sonra insanlar arasındaki mücadele bitince, mü- badeleler arasında bir mücadele b » Dünyadaki ökonomi buhranı, hudutlarda yükselen du- varlar, kontenjantman sıyasaları bu mücadelenin zaruri başlangıç ları ve neticeleri idi. Fransa niha- yet gördü ki, bu müşkül vaziyet. ten ancak, müstemlekelerile ya- pacağı sıkı bir anlaşma ile kur » Çünkü Fransız ihracatının üçte birini 100 milyon adamm meskün bulunduğu bu deniz aşi. rı müstemlekeler çekiyordu. Eğer Fransa bunlarla daha sıkı bir teş- riki mesaide bulunursa hiç şüphe- siz buhrandan müteveilit fena va- ziyetleri daha kolaylıkla ıslah e- debilirdi. Bunun için derhal vazi- yeti tetkike koyuldu, “İmparator- luk konferansını” topladı, Bu konferans şimdi vaziyeti düzeltmeğe çalışmakta ve müs- temlekelerin ıstıraplarını tahfif ekmek için bulacağı ilâçlarla ken- di ökonomi bünyesini de tedavi etmek istemektedir . Çünkü ana vatanile müstemle- keler arasındaki ticaret şimdiye kadar çok karışık bir manzara gösteriyordu. Cezairin şarapları Fransanın Midi şaraplarile reka- bet ediyordu. Hindiçini pirinçleri muadil diğer Fransız pirinçlerile mücadele halinde idi. Şimdi top- lanan yeni konferans bu gayri ta- bii vaziyetleri kökünden halletme- ve Fransa ile müstemlekeleri arasında ökonomi bötünlüğü vü- cude getirmeği düşünüyor. Frama o cumhuriyetindeki im- paratorluk konferansının gayesi budur. Netice ? Bize kalırsa, deniz silâhlarının tahdidi, ve Washington muahede- sinin feshi mevzuu bahsolduğu şu sıralarda Fransanın bu ökonomi birliğinden başka gayeler de ta- kip etmekte olduğu zannolunabi- , I Fransa öteden beri, bu müstem- lekelerinin müdafaa ve muhafaza- , sı için, her halde faaliyeti yalnız Akdenize münhasır kalan İtalya- dan, fazla bahri bir kuvvete malik olmak o istiyordu. Müstemleke konferansınm arkasında acaba bu talebi oOmuhik gösterecek bir delil saklandığı görülemez mi? Mümtaz FAİK emniyetle kullanabilirsin: Umumi deposu: Cağaloğlu No. Telefon : 20264.