17 Kasım 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

17 Kasım 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

APRAKRAE A K K ORUIYEZAIN D KLODI " K KAJEKEINK LA axa el Mıllıyet’ın Romanı: 35 Yazan: Marthe Richard Tercüme eden: M. F, Fransız kadınının tabagını başkasile * karıştırmayın sonra felâket olur! Hülâsa (Marthe Richard Fransa casusluk teşkılatı tarafından Ispanyayı Sen iyen'e gönderilmiş Vazifesi orada Alman casus tcşkılzum gırmek ve iki cihetli casusluk yapmaktır Ora- da kendisine kur yapan Walter ismin- de şişman bir Almanla tanışmıştır. Bu- nunla bir parkta gezerken Stephan is- minde birisine rast gelmişlerdir. Ste- phan bir Alman casusudur. Onu Al- man casus teşkilâtı reisi Baron Fon Krohn'a tanıtmıştır. Kendisini bü teşkilâtın içine almış- lar ve casusluk yapmak üzere Fransa- ya göndermişlerdir. Marthe — Richard B d berk he velik ÂN Ladoux'tan izahat almış ve tekrar İs- panyaya Sen Sebastiyen'e ve sonra Fon Krohn ile beraber Madrite gelmiştir. Genç adam selâm verdi ve “Gut! (pek iyi),, dedi. Hâlâ sü- künet bulmamıştım. Gene hırsla: *— Niçin beni kabul etmek için bu kadar tedbir alıyorıunuz7 de- dim. Baron gülerek: — Kapıcının yüzünden, dedi. — Kapıcının yüzünden mi?.. — Evet. Karım hâiâ Saint Se - bastien'de. Derhal haberdar edil- mesini istemiyorum. Hayretler içinde kalmıştım: — Karmız mı?.. diye bağırdım. —— Baronun karısı ve yemek ziyafeti Baron fikriai değiştirdi. Ve ka- rısı Saint Sebastien'den döner dön- mez beni ona takdim etti. Baronun karısı da gençti. He - men hemen benim yaşımda idi. Ve. güzeldi. Hattâ çok güzeldi. Esmer- di. İri, mânâlı gözleri vardı. Ve tam bir Yahudi tipini oldukça iyi can- landırıyordu. Von Krohn'un şah - san çok zengin olmamasına rağ - men karısının hudutsuz bir serveti olduğunu işitmiştim. Acaba niçin bu çirkin ihtiyarla evlenmişti. Her halde Baron karısı olmak ve Al - manya smyııu girebilmek - için Buon'lı karısı Madritte diğer Almanların kıskançlıklarını tahrik eden bir lüks içinde yaşıyorlardı. Bütün Almanlar arasında onlardan başka bir otomobil ve çofor sahibi olan kimse yoktu. Almanya'nın bü- yıık ulelennden birinin kızı ile ev- i la iftihar e- den Von Kıolm'ım kıympeden da- madından hiç bir şey esirgemiyor- du. Baron, tabit beni karısına tak - dim etmeden evvel, bu vaziyette o- lan bütün erkekler gibi benden ö - zür dilemeyi kendine bir vazife bil- mişti: — Bir kız çocuğumuz olduğu za- mandanberi, demişti, karımın sıh- hati bozuktur ve yalnız ismi bana bağlıdır. Omuzlarımı silktim. Ben yalnız benimle Baron da ka- lan genç güzel ve her halde akıllı kadını düşünüyordum. Baronun karısı beni çok iyi ka - - bul etti. Bana Paristen bıhsem Sonra k dönerek al — Hans, dedi, Marthe'ın almın- ca bilmediğine emin misin? Eğer kendisini yarın öğle yemeğine da- vet edersek almanca bilip bilmedi- ğini öğreniriz. Hiç kımıldamadım. Hiç bir şey belli etmedim. Soıım bana geldi ve £ d | vetlileri içimden saydım. On üç ki- şi idik. Bu iyiye mi işaretti, fenaya mı? Etrafımda sivil giyinmiş Al - man zabitleri ve İspanyollar vardı. Hepsi de iyi bir mevkii içtimaiye sahipti. Sağımda saçsız başı lâm- banın altında pırıl pırıl yanan bir Alman vardı. Elleri kıldan gözük- müyordu. Ve çok fena fransızca ko nuşuyordu. — Solumdaki — gençti. Dimdik oturuyor ve hiç fransızca konuşmuyordu. Yalnız arada sıra- da şüphe dolu nazarlarını üzerime dikiyordu. Sofrada üç kadındık. Bir Baronun karısı, bir mânâsız bir Alman kadını ve bir de ben. Fon Krohn, Metrdotele alman- ca olarak: — Johann, dedi, mutfakta Fran- sız kadımı için hazırlanmış husu- si bir tabak vardır. Sakm biribi - rine karıştırmayım. Sonra büyük bir felâkete sebebiyet verirsiniz. Metrdotel : — Gut dedi ve diışarı çıktı. Biraz sonra geldi. Ve önüme için de yemek dolu birtabak — koydu. Bu yemek te tıpkı öbür yemekle- re benziyordu berayı nezâket ö- bürkülerin önüne de tabakları ko- nuncaya kadar — bekledim. Etra- fımda ne geçiyordu? Başıma ne gibi bir çorap örüyorlardı? Her - kes Alman usulü hapur hupur ye - mek yiyordu. Bazısı almanca, bazı- sı ispanyolca konuşuyordu. Bir tanesini anlamıyor, ötekini de an- lamıyor görünüyordum. — Yemeğe başlamıştım. Çorbanın hiç bir gay- ritabit tadı yoktu. Niçin Baron benim için Metrdotele böyle husu- si bir yemek ısmarlamıştı ? — Bitmedi — , Geçen cuma İsi Dünkü Lik maçıarı (Başı 1 inci sahifede) ulspora karşı çok güzel ve tetnik bir oyun çıkarak 4 — 2 maçı kazanan Fenerbahçenin fazla sı- kıntı çekmeden Vefa'yı da mağlüp ede- ceği tahmin olunuyordu. Fakat; Fener takımında hücum hattının fena bir şe- kilde, yapılmış olması ve Fenerbahçe- min geçen haftaki ile kıyas edilemiye- cek kadar bozuk ve ekseriyetle şuur- suz oynaması, tahminleri altüst sarı lâcivertlileri de mağlüp etti. Kemal Helim Beyin idaresi aktında oynanan maça Fenerbahçe takımı şu şekilde çıkmıştı: Bedi; Yaşar — Fazıl; Cevat, Ali Rı- za, Esat, Niyazi, Muzaffer, Reşat, Fik- ret, Şaban. Uzun zamandır oynımımuı dolayı- sile esasen idmansız olan Reşadım ma- lüm olan ıgılıgı noktasından da takı- ma da iktifa ed:;. Dünkü maçtan bir enstantane miş oldu. Futbolde gol fırsatlarmı mü- temadiyen kaçırmak karşı tarafa gali- biyet fırsatı vermek demektir. Netekim dün Reşat ağırlığı ve idmansızlığiı yü- zünden üç dört mükemmel fırsatı ka- çırınca Vefalılar, biraz da fazla gayret- le galibiyeti temin ettiler. Feni €e oyuna iyi başladı. Sol iç Fikret sağ iç Niyazi hücumların e- sas noktaları idi. Vefalılar bu hücum- ları ilk devrenin sonlarına kadar kurma- ğa muvaffak oldular. Devre bitmezden biraz evvel Fıkret güzel bir şütle Fe- erbahçeni âne yaptı. İkinci dcvrede, müdafaanın da hü- cum hattındaki bazı oyuncul.ır kadar lâkayt oy in Ali R ve za- ıuelıl darı b i h ) ” gerek yardım B La Hir " Vefalıl V MAARİFTE Ankara Ucaret İisesi Ankara ticaret lisebinin iktisat fakük tesi haline gelmesi için tetkikat yapıl- maktadir. Ankara ticaret lisesinin 300 ılen fıılı talebesi yardır. Bu sene irki diğer b Sarı lâciver lerin Vefanın havadan oyununa kapı masına sebep oldu. Pek teknik olmâ. makla beraber musallat oyun tarzı ıb Vefa hücum hattını sürükleyen ve F& nerbahçe müdafaasını müşkül vaziyı lere düşüren Gazi Vefının ilk golünü yapmağa muvaffak ol. Büâr - bir vaziyete cınlütcı sonra çılan talebe kooperatifi dolayisile lıııur, Trabzon, Adana gibi vilâyetlerden de buraya talebe gelmesi temin edilmiştir. Bu nırelle ticaret hıqı, yalnız nehari y değil, ayni da uzak vi- lâyetlerden gelen talebeye tahsit imkân- larını veren bir müessese haline gelmiş- tir. Talebe tarafından idare edilen bu koo peratifte yemek ve yatmak gibi masraf- ları 20 liraya temin etmek kabildir, bu gibi talebe arasındaki teşebbüsler artar- sa, diğer ihtisas mekteplerine de vilâyet lerden gelen talebe ucuzca hayatmı temin edebilcektir. Ticart İisesi talebe koope- ratifi buna bir misal teşkil etmektedir. VAPURCULUR TUÜRK ANONİM ŞİRKETİ İSTANBUL ACENTALIĞI Liman Han, Telefon: Trabzon yo'u T A RI 18 ş:ş::umm PAZAR günü saat 20 de Galata rıhtımından kalkacak. Gidişte Zon- guldak, İnebolu, A n &© Vefalıl: gayreti çok arttı. Biraz san- ra bir frikik esnasında güzel çekilmiş bir şütü Vefa sol açığı biraz tesadüfi ol- makla beraber çok güzel bir kafa vuru- şıı ile Vefaya ;ılılıyeı :olııını lıızın . Bunda Fener bırmhr Çünkü; eğer Vefa uılıçıgı kafa vurmamış olsaydı, top avuta gidi- yordu Avuu gıdaıtnpumtmık üzere ve kale- sini boş lıırakmımnn lazımdı. Bu ikinci goölden sonra vakit Fene- vin beraberliği olsun temin edebilmesi- ne mani kadar daralmıştı. Esa- sen Fenerbahçenin oyun tarzı gol çı- karmasına da mani idi. Oun bu suretle Vefanın 1 — 2 galibiyeti ile bitti . Beşiktaş - Beykoz maçı Şeref stadında Beşiktaş Beykoz bi- rinci takımları karşılaştı. Beşiktaş ta- kımında, Hüsnü, Feyzi, Nazım, krşei eksikti, Beykozlularda dı bir iki oyun- cu yoktu. Oyun başladıktan üç dört dakika sonra Beşiktaşlılarım sağdan gelen bir akını Beykoz müdafileri favulle durdur- hıklarından Beykoz aleyhine penaltı veridi. Hakkı hunu gnle lıhvıl elh. Bun dan sonra lar ve yârmi beşinci dı.lnlnyı kadar, ©- yun mütevazin denilebilecek şekilde devam etti. Bu müddet esnasında Bey- kozlular bir iki fırsat kaçırdılar. Yirmi Ünye, Ordu, Gireson, Tirebolu, Gö- rele, Trabzon ve Rizeye. Dönüşte bunlara ilâveten Of, ve Sürmeneye — Eger yarın bize gelmek ııter- seniz kocam da ben de çok mes'ut oluruz. Bazı dostlarla beraber ye- mek yiyeceğiz. Paristen ıelırtmek istediğim birçok elbiseler var. Si - zin de boyunuz benimki kadar. Pa- rise gittiğiniz zaman bana gönde- | rirseniz öyle memnun olurum ki... | Kabul ettim. Ertesi gün Calle Orfila'ya biraz | geç geldim. Özür diledim. Davetli- ler sofrada idiler. Hepsi beni baş- tan aşağı kadar dikkatle süzdüler | ve gülüm-ediler.Bu vaziyet,bu şe- kilde kabul edilişim biraz garipti. | Baronun beni kimseye takdim et- memesi de bu garabeti fazlalaştırı- yordu.Demek dost olarak samimi bir şekilde davet edilmemiştim. Başımla hafifçe selâmladım. 1- çimden hiddetten kuduruyordum. Fakat bir şey belli etmedim. Her - kes beni inceden inceye tetkik edi- yordu. Sofraya oturur oturmaz da- [ı.- f 'gray Karabiga yolu CUMARTESİ ve ÇAR- ŞAMBA, günleri saat 20 de Top- hane rıhtimından bir vapur — kalkar. Gidiş ve dönüşte — mutat iskelelere uğrar. İzmit yolu CUMA, PAZAR, SALI, ÇAR AMBA., sünleri bir vapur saat 9 da Tophane rıhtımından kalkar. beşinci dakikada yine Hakkı şahsi bir gayretle Beşiktaşın ikinci golünü yap- tı. Üçüncü golü de yapti Uçüncü gol devrenin bitmesine beş ddnka kala Eşref üçimcü golü de yap- lluıı:ıdevreye:i—Oıııglupç*ul mın:vıkııvvedenkı'ıl hâ- TÜEA Ğ “kü yazımda Ateş Güneş dokuzuncu, yine Fazıl onuncu golleri yaparak, Galatasarayın büyük bir sayı farkile galibiyetini temin etmiş oldular. Galatasarya takımı heyeti umumiye itibarile güzel oynıdı.lar Top kontrolle- ri, nefesleri ve sür'atleri iyi idi. üçlerinde bek Lütfi, forvette, Fazıl “we Danyal bilhassa nazarı dikkati cel- bedecek derecede iyi idiler . Buna mukabil Süleymaniye takımı antrenemansız bir halde idi. Kendilerin- den en çok iş umulan Blent, Ali ve Necdet bile idmansız bi rvaziyette buku- nuyorlardı. Gal, tebrik ederk Süley- mıniyeülere de gayret ve çalışma te- menni ederiz. Herkes soy adı almağa baş!'adı (Başı 1 inci sahifede) nunun tayin ettiği müddet ıı,:ıııll'ıı di. Bu kanunla artık hepimizin de birer | nüz soy adını nüfus kütüğüne loçd 80y adma sahip olacağımızı biliyoruz. miş vatandaşlara, mahallin en büyi Fılnıııııımıınııyıbılnlmı.hıth mulkıyemnhıradulııuıkhr ü kesin kendi istediği ismi, zevkine J debaküıhnz Ç:updıç&mum- ıeçrmııçın,bıı muddchıı M belel ği Soy ıdııuıı alınması, lıır çok lldınıı omme geçu:akhr Bü madta ve bunu nüfus kütüklerine ge- y ayJ çirtmektedirler. diğimiz bir arkadı ,f.a. Başlryan cereyan hrzmı aldığı için ıçmçokddızorluk çekmez m kııumuıedulaıçinrçlm,ç&ko- Yeni kanun bütün bunları balletn laylıkda tatbik edileceğine şüphe yok- | dir , * tur. Meselâ iktısat Vekili Celâl Bey “Bayar”, dergiye göre «Celil», Harici- ye Vekili Tevfik Rüştü Bey “Aras” Dış limanlara vapur işle! Ateş Güneş - Dün Fenerbıhçe stadmdı Fener - bıhçe Vefı mıçmdııı evvel Aıe; Gü- bul; giye göre «Pazar günü» isimlerini mek içîl aldılar. Bn'çokmuhuslarımızvedmı— TÇ Ş z Ş Iırınız da ayni yoldan giderek daha Türkiye deniz yolları işletme gİ iden soy adlı seçiyorlar. Triyeste, Hamburg, Londra, gi neş birinci bu- susi bir maç yaptılar. Ateş Güneş ta- kımı şöyle çıkmıştı: Hüsamettin, Faruk, Münip (A - sım), Rıza, Reşat, İsmail, Celâl Şe- fik, Refii, Rasih, Necdet, Rebii. Oyunu anlatmadan evvel bir şeyi işaret etmek isterim. Perşembe gün- takımında Rasih, Rcfu, Dınyı.l ve Kadrinin oy - J göne yazmıştım. Bir gazete beni tekzibe kalkmıştı. Hiç düşünmedi ki benim — yazdığım (rivayetlerin) bile yüzde ellisi tahak- kuk eder. Nitekim dün Ateş Güneş takımında Rasih ve Refii oynadıktan maada fazla olarak Celâl Şefik te dı. Danyalla Kadriye gelince; gene dün işittiğim (rivayetlere) göre, Ga- latasarayın Süleymaniye karşısına pek zayıf çıkmamasını istiyen Ateş Gü- neş futbol kaptanı bu iki oyuncuya gelecek haftaya kadar mezuniyet ver- miş. Refikimiz gelecek hafta bir te- lefon muhaveresile beni tekzibe yel - tenmekte serbesttir. Gelelim maça; Ateş Güneş dün ilk defa Istanbulda — kuvvetli ve genç bir takıma karşı bir maç — yaptı ve bu maçı 3 — O kazandı. lİlk devrede biribirine — alışmamış ve bir kısmı antrenömansız bulunan Ateş Güneşliler devreyi O — O bitir- diler. Ikinci devrede daha iyi oyna- dılar, güzel kombinezonlardan son- ra Refii iki, Rasih te Rebiiden aldığı gayet güzel bir pastan vole bir şütle bir gol yaptılar. Ateş Güneşin dünkü oyununda €en memnun olunacak cihet daima yer- den ve teknik bir şekilde oynamağa çalışmalarıdır. Bu oyuncular form'la- rmı bulunca takım hayli kuvvetli olacaktır. Esat HAMDUN Bundan başka «Bey» kelimesinin de | ve saire gibi limanlara işletmek için ? “Bay” şeklinde «Efendi, Bey ve Ağa» | ni vapurlar satın alacaktır. Bu baf yılqnılııl’qııyı'(:uıenl denil- | Gzerinde simdid ll b g ae ea z G Yadiden nn balsin $ H T ! na Mm diğer ıııılleü.e:;ıe ::::: Bu maksatla İzmire, idarenin esli n;iı.hşnııuçııhndımhlem müâr acentası Tevfik Bey göndel düzene oyulması da du;ıımiııyor Tevfik Bey ecnebi limanları sendâ * liyen ve İzmir limanma da uğrıyani " purların senelik işleri ve takip ettil? yollar hakkında tetkikat yapacak " tetkikatını bir raporla idareye b ? cektir. | Soy adı seçmek için baş vurulacak en iyi kıyııdt dil tarama dergisidir. Soy adı almak, takmak hakkındaki ka- Selimiyede Askeri Satın alma Komısyonundan:ı 1 — 12000 kilo hoşaflık kuru üzümün 25-11-934 pa?z günü saat 14 de açık eksiltme — usulile münakasası yapı gından taliplerin teminatlarile birlikte Selimiyede Askeri » tımalma Komisyonuna mürac aatları. : 2 — Şartnameyi daha ev vel Komisyonda gorebilır(l;z'- ! (T Jandarma Umum Kumandanlık Ar kara Satınalma Komisyonundan: | Mevcut evsafına uygun ve teneke kutulara konulmu; olarak kapalı zarf usuliyle on bin kilo vazelin yağı satım nacak ve münakasası 5-12-93 4 çarşamba günü saat on bird” yapılacaktır. Şartnamenin bir sureti İstanbul Jandarm muayene hey'etine de gönderilmiştir. — İsteklilerin temir makbuz veya Banka mektubu ile gün ve saatinde komisyor'| muza gelmeleri. (7695) ©- İngiltere siyaseti (Başı 1 inci- sahifede) vam etmektedir. Ve bundan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bü- yük Brîtın?'a:ıın ikh_ı'-ıa_cat ticaretinin num. Buna birçok leketlerle | DEVLET DEMİRYOLLARI İDARESİ lLANLARJ Devlet Demiryolları Umum Müdürlüğündeni İstanbulda Sirkecide kâin Antalya nakliyatı umum " 1 tarafından Devlet De miryolları Umum Müdürlü£" * yapılan ticaret mukaveleleri yar- dım etmiştir. Dahili ticaretin mü- tekabil tercih esasına dayanarak inkişafından da memnunum. Kral, üç devletin deniz murah- larının muvaffakiyetli bir neti- ceye varacaklarını ciddi surette ümit etmektedir. Böylece dünya, son senelerde alâkadar devletler tarafından serbest bir surette ya- pılan milletler arası taahhütlerle faydalı bir surette önüne geçilmiş olan gayri mahdut bir silâh reka- betinden kurtarılmış olur. Kral bundan sonra oğullarının Dominyonlara ziyaretlerinden,Ter Növ'ün idaresine ait kanumun ka- bulunden, Hindistanım müstakbel idaresi için iki menlis tarafından yapılan tavsiyelerden bahsetmiş- tir. POLİSTE Kadına tecavüz — Yetmeyormuş gibi koca- sını da bıçakladı Topl aa de Karayalı çıımumı. (3) mumaralı da B e ) namına yapılmakta olan Mes ajeri Nakliyatı için - tatl arasında mevcut mukavele mü ddetinin hitamına mebni me kür Şirketin badema Umumi müdürlük namıma hiç bir m! mele yapmayacağı ilân olunur. — (7820) v İnhisarlar U. Müdü lüğündem' Umum Mudurlugumuz inşaat Şubesi için yüz yınnı liraya kadar bir mimar alımac aktır. Taliplerin güzel San lar Akademisi Mimari kısmın dan mezun ve Aıkerlîîini etmiş olmaları şarttır. Bu evsafı haiz olanların 22-11-9 j tarihine kadar inşaat Şubesi müdürlüğüne muracan_!tlvıır;) p d 4 R | " &| | Selimiyede Askeri Satır” Alma Komısyonundanı 1 — 800 ton Lavemarin kömürü kapalı zarf usuliyle y pılan münakasada teklif edilen fiat pahalı görüldüğünd” 22-11-934 Perşembe günü — saat 14 de pazarlıkla pazarlı*, satın almacağından isteklilerin teminatlariyle birlikte 5 miyede Askeri satmalma komisyonuna müracaat eylem leri ilân olunur. 2— Şartnımeyı daha evvel Komisyonda görebilirler. ; (7782), evde oturan arab li Efendinin zev- MHıbeıHınm,enlhmmün* Gll!l Tatar Nuri ile karşılaşmıştır. Tı. tar Nuri, Hatice Hanımın kohundan tut- kim bir vaziyei ıldı Bu devreni nyirmi beşinci dakikasında da Hakkı gol ya- parak Beşiktaş maçını dört sıfır bitir- di. Galatasaray - Süleymaniye maçı Taksim sahasında oynayan Galata- saray — Süleymaniye maçı sarı kırmı- zıların (0 — 10) lık galibiyetile netice- yarak Nurinin evine Çikan Karyada Nüti de ) lnçızını çek- miş Ali Efendiyi yaralamıştır. Hâdiseyi müteakip Nuri karakola lendi. Birinci d de Süley iye — takı- mı bütün gayretini sarfetmesime l'il men antrenemansız bir takım olduğu i- Mudanya yolu Bir vapur CUMA, PAZAR, SALI günleri saat 9,30 da ve Perşembe gü- nü saat 9 da Tophane rıhtımından kalkar. Perşembe postaları ayni gün- kendisindı ıhha iyi oy Ga- lat üç g mani ©- lamadılar: Bu gollen, Nihat, Münevver ve Necdet yaptılar. İkinci devre başladığı zaman, ilk golü yine Necdet attı. Bunu Nihadin at- tığı bi rşütle takımına kazandırdığı gol takip etti. Bocda sonra Süleymaniyeli Bü- de Mudanyadan saat 14 de İstanbı la döner, lendin yaptığı bir ent penaltıyı Danyal güzel bir şütle gol yaptı. Fazlı, yedinci, Lütfi sekizinci, Kadri iderek teslim ol Ak Efendi, Gureba hastanesine yınnhıugur Tah- kikata devam edilmektedir Çarpan otomnhıl Fener caddesinde şoför Şükrü Ef. bil Cibalide oturan Hasan kızı 8 ya- şında Seher ismindeki çocuğa a Hırsız Eminönünde K da otu- ran Haydarın 10 lirasını çalan Şaban S ü Jandarma Umum Kumandanlığı M kara Satınalma Komisyonundan: Satın alımacak olan (1250) adet altlı üstlü demir karyolanın kapalı zarf eksilt mesinde verilen fiatın görülmemesinden pazarlıkla satın alınması lâzımgelen ” pazarlığının 20-11-934 salr günü saat 11 de yapılması V rarlaştırılmıştır. İsteklilerin o — gün saatinde teminatlariy”” Komisyona gelmeleri. (7766 ) Jandarm Umum Kumandanlığı A '3 kara Satınalma Komisyonundan: wl' Mevcut evsafına uygun (2 841) adet arka çantası kap&#” zarf usulile satın almacak ve münakasası 8-12- 934“ şartnamesini görmek üzere — her gün İstanbul'da Jand: muayene hey'etine've Ankara da Komisyonumuza ve almak için de münakasa gün ve saatında ilk teminat ma zu veya banka mektubu ile komisyona gelmeleri. (7593)

Bu sayıdan diğer sayfalar: