ie . mi i K Hi ö # # " i i E # w ö & ö . Salzburg'ta İtal- ,, yanca opera! n Giovanni,, Her sene olduğu gibi bu sene de tortayı zarfında musiki âlemin © Faust şehri tabir edilen Salz - Tg'da en müntehap opera temsil- en ve senfonik ile serenatlaı lan mürekkep müsamereler veril Mektedir. Bu temisiler ve büyük onserler dünyaca tanınmış reji - #örler, artistler ve musikişinasların İştirakile verilmektedir. - Avusturyanın en müntehap klâ- musikisini teşkil eden bu Salz- burg musiki ziyafetine dünyanın her tarafından musiki tiryakileri Belirler, Bu sene Avusturyanın si- Yasi karışıklıklarına rağmen gene #rupanın her yerinden Salzburga | Selenler eskisinden noksan olma - Miştir. Esasen Salzburg operasın- da bir kaç ay evvel bir yer peyle- Mediği takdirde gidildiği gün yer Pulmak imkânt yoktur. Bu yüzden Saret edenlerin adedi az değildir. ir takım kimseler çok evvelinden tedarik ettikleri yüzlerce biletleri len ele satmak suretile hayli ti- $aret ederler. Ve yabancılara bir bilet hakiki fiatinden bir kaç misli daha pahalıya malolur. Bu konser ve operaları idare e- enler meyanında Bruno Walter, Oscanini, Richard Strauss ve Ke- İG tanınmış bir şahsiyet olan Josef | olzer bulunuyor. Bütün bu verilen temsiller daimi vak Viyana radyosu tarafından Naklen neşredifmektedir. Bir kısmı bazan beş altı bazan da bütün Avrupa radyo istasyonları tarafın. dan naklen neşrediliyor. Bu tak - dirde operaları daha iyi dinlenen merkezlerden dinlemek daha iyi Olur, Dün akşamdan başka bu haftaki Programda gene Salzburg'da veri- lecek bir filharmonik konser ile bir Müntehap opera temsili verilecek- ir. Zamanımızın en yüksek musiki Tejisörleri arasında olan | Arturo #gpcanini'nin idaresindeki Viyana ilharmonik takımının Salzburg'ta Kurultayda tezlerin okunması bitti, | Fransız radyolarında Almanlardan sonra Fransızlar da bir çok merkezlerinin kuvvet - leştirilmesine karar vermişler Bu merkezler 60 ile 150 kilovatlık anten enerjisi arasmda olacaklar- dır, Tayyarelerdo radyo Beynelmilel Tayyarec 2000 kilogramdan daha ağır tay- yarelerde — vapurlarda telsiz tel graf olduğu gibi — bir radyo veya telsiz alıcı ve gönderici cihazı bu - hundurmak mecburiyetini kabul et- miştir. Breslau radyosunda reportaj Şimdiye kadar güne ait mühim vekayi ile programa dahil edildiği veçhile aktüel neşriyat icra edilir- di. Breslau radyosu bu usulü deği tirmiş ve yeni daha pratik bir usül tatbikine başlamıştır. Şöyle ki; bu işi bir memur deruhte ederek şeh- rin her tarafında dolaşarak naklet meğe değer herhangi bir program haricindeki fevkalâdeliği en yakın bir telefon hatlı vasıtasile naklen neşredecektir. verilecek bu konseri bütün Avrupa istasyonları tarafından nakledili - yor. Bilhassa bu yüksek musikiyi dinlemekte ihmâl etmeyip bugünkü perşembe (23. 8. 934) akşamı sa- at 21.15 te en iyi dinlenen bir yer- den dinlemelerini tavsiye ederiz. İkincisi de önümüzdeki cumar- tesi akşamı (25. 8. 924) saat 20.15 te verilecek olan Mozart'ın en iyi operalarından biri olan “ Don Jü- an” dır. “Don Juan,, ın italyanca (ismi “Don Giovanni, dir. Bu opera ital. yanca olarak söylenecektir. Çünkü Alman Mozart bestelerini İtalyan şairi olan Daponte'nin kafiyelerine göre yapmış ve 1788 den şimdiye kadar muhtelif lisanlara tercüme edilen bu operaya diğer lisanlarda ayni ruhu vermeğe hiç kimse mu - vaffak olamamıştır. İşte bu sebep ten dolayıdır ki Salzburg'da da al- manca yerine Don Juan italyanca olarak veriliyor. Turgut MİTHAT PİYANOFON Yeni sistem musiki aleti Herr Pollak icat ettiği yeni musiki artetini çalıyor. Son senelerde gramofon radyo ve sesli filmlerin taammüm etme- sile güzel ev mus'kisine (o günden güne daha az rağbet gösterilmekte. dir. İlerde musiki sanatine tesiri dokaunması ihtimali olan bu key- fiyet bir aksülâmel yapılmak icap ettiğinden herkesin o musiki dersi alması için Avrupada propaganda- lar yapılıyor. Pek zevkle dinlenen bu ev musikisi (o merakının tekrar canlandırmak için muhtelif çare- lere baş vurulduğu işitiliyor. Geçenlerde Herr Leopold Pollak ismindeki ev musikisini seven A- vüsturyalı sanatkâr musiki aletlerin de bir reform yapmıya kalkmış ve muvaffak olmuştur. Herr Pollak bu sayede ev musikisinin - daha kıy. metleneceği kanaatindedir. Çünkü bu nevi aletlerde sada kulağı daha fazla okşamasından dolayı herkeş- te öğrenmek için merak uyanacağı aşikârdır. Mumaileyh radyo tertibatile her hangi bir musiki aletini tevhit et- mek imkânını bulmuştur. Resimde, başında Herr Pollak'ın oturup çal, okunmayanlar encümenlere verilecek (Başı 1 inci sahifede) Soldu. İkinci celsede profesör Salih Mu- İt Bey “Fizik bakımından dil, mevzu: ül, tezini okudu. Salih Murat Bey fizik dil arasındaki münasebetleri araş - Şark kosuşurken çıkardığımız sesle ha Dühtelif mahiyetleri üzerinde iza - verdi. Fonetik meselesinin tabia - ie diğer sahalarındaki tezahürleri ile pan ğ çıkan şeklini rms vererek sesin masıl ve ne şekilde geldiğini anlattı. Salih Murat Bey siyah tahta üstün- gok şekiller yaparak ( izahatımı ladı. Salih Murat Beyin tezi de- bir alâka uyandırdı. şiddetle alkış- rolesör en eski Türk dili memba- hepi birer birer sayarak, bunların ©- Tüşgeiyetine işaret etti. Profesör eski ap, metinlerinden bir çok nümüncler Ye uzun boylu izahat verdi. 'eni Türk dili meydana gelirken bu öz membaların ehemmiyetle tet- değer hazineler olduğunu söyle - On dakika iştirahatten sonra üçüne Sale ye açıldı, Üçüncü celse başımda kin, Murat Bey Asilograf aleti ile, i- Selsede verdiği ses ve mahiyeti i İzahatımı, müsbet tecrübele- aletim mikrofonuna © söylediği Se Ko, aletin elektrikle mücehbez, bir su içinde, hecelerin şekil ve Me hiyetlerine göre muhtelif münhani - lang yordu. Bu tecrübe çok iyi al - madan sonra, harp akademisi ku- dil savaşının Behice mina elde edilen mühim Ken, gri, anlattı. Jatılahlar bulunur - tin ne 7 Önünde bulundurulan esasla - Ballar, olduğunu verdiği açık, güzel mi- AE zak etti tn çı, İnt Paşa, Osmanlı ıstılahları « Tayeç ven askerlik ıstılakları için ki- büyayıyetmediğini - söyliyerek, bütün lerip, eymen asker yaşamış olan Türk- te, her şeyden evvel atkeri il glumduğuna işaret etti, vat Paşa şiddetli alkışlar ara- “özüne nihayet verdi. Ali Fuat Paşa tezini bitirdikten son- ra, Başkan Paşa: — Bir takcir vardır, bu takrir oku- nacak, dedi. Kâtip taleriri okudu. Talerir , üni- yersite rektörü Cemil Bey ve arkadaş- ları tarafından veriliyordu. Takrirde ezcümle deniyordu ki: > “Kurultayda bugüne kadar okunan tözler çok | İkiymetli ve istifadelidir. Bundan sonra okunacak olan tezlerin de istifndeli olacağını şüphe yoktur. Fakat bu tezlerin hepsini okumak uzun #aman kaybettirecektir. Tezlerin okun- masına nihayet verilerek, bunların tet kik edilmek üzere ilmi encümenlere ha- valesini teklif ederiz.,, Bu takrir reye kondu ve kabul edil- di. Başkan Kâzım Paşa Hiz, — Takrirde söylendiği gibi burada okunmayan tezler encümenlerde tetkik edileceletir. Yarın sabah evvelce seçi - len ilmi komisyonlar toplanarak, maz- batalarımı hazırlıyacaklardır. Öğleden sonra da içtimaa bu maz- hatalar. arzedilecektir. Yarınki içtima. da ayni zamanda merkez heyeti inti- habatı . yapılacaktır. Bugünkü müza - keratımız bitmiştir. Kurultay yarım sa- at 14 te toplanacaktır. Başkan Paşa Hz. nin beyanatmdan sonra, içtima nihayet buldu. Kurulta- yım bugünkü toplantısında işlerini bi tirerek, dağılma kararı vermesi çok muhtemel görülmektedir. Tezler ISTANBUL, 22. AA, Ikinci Türk dili kurultayı beşinci toplantı » Dolmabahçe sarayında yap timadan evvel kurultayın seçtiği idari komisyonlardan takrir - ler komisyonile ilmi komisyonlardan ıstılahlar komisyonu toplandılar. Ve rine devam ettiler, Öğleden sonra saat 14 te kurultay umumi heyeti toplandı. Reisicumhur Hazretleri do, refakatlerinde dahili ye vekili Şükrü K, Cumhuriyet i Rece, ler olduğu halde müzakeratı 4 yuruyorlardı. Kurultay başkanı Kâzım Paşa Hz , celseyi açtıktan sonra yazgan İsmail Müştak B. 4 ncü celsenin zaptını okudu ve umumiyetle tasvip edildi. Hakkı Nazihi Be İlk sözü Hakkı Nezi Hakkı Nezihi in tezi “Dillerin men #ei ve Türk dili” adını taşıyordu. Hukkı Nezihi Bey bu tezinde, Türk 4öz köklerinin bazı muayyen harfler- le başladığını, ikinci sadasız harfin (r) veyahut (1) olduğunu, bu harfle- tezi Bey aldı. rin bazı kökle'rde meydanda, bazılar rında da düşmüş bulunduğunu ve ay- köklerde (e) ile bittiği zaman aksi mâna hâsıl olduğu nu ve bu (r) yahut (1) in başka harf- lerle tebdil edildiği vakit manada de- Zişiklikler vücude geldiğini, ezcümle (5) ve (2) harfine inkilâp ettikleri va- kit manaya daha ziyade şiddet ve in- tizam verdiklerini söyledi. Bö Türk köklerinin tam bir dizi halinde ve tam bir ana diline yaraşır nizam- da olduğunu ilâve eden Halkı Ne » xihi Bey, tezini “türkçenin tabii ve u- mumi bir insanlık dili olduğunu,, söy- liyerek bitirdi, Salih Murat B.in tezi Murat Beye gelmişti, Salih Mu Bey “fizik bakımmdan dil, adı- yan tezini kuvvetle, alkışlarla zaman kesilerek müdafaa et- Sali rat nı Teze, konuşma makanizması (di < lin menşei ve tekâmülü lıyan Salih Murat Bey dedi “Dil meselelerini ikine baş * lanıldığı zaman evvelâ şöyle sualler karşısında kalırız: A — Neden insanlar bir dil ile ko- nuşmuyorlar? B — Kelimeler nasıl meydana gel işi C — Neden falanm adı filânda fa lan değil? Bu bahiste dilin menşeini tetkik et- mekte ve “konuşma dilinin tekâmü Jünden evvel pandomim £ dediğimiz İ- şaret usulünün cari olduğu ve bu işa- retlerin tekâmül ede ede dil dediğimiz şekle inkılâp ettiği kuvvetle muhte - sesli harflere göre izah olunmaktadır, Salih Murat Bey, Bu çok enteresan bahsin tetkikini söylece bitirmiştir: dığı piyano sadasını doğrudan doğ- ruya sağ tarafıma ters tarafı gü nen hoparlörden çıkartmaktadır. Bu suretle sada çıkmasında mik- rofonun bir rolü ( yoktur. Pollak bulduğu bir tertibat ile piyano sa- dasmı doğruca hoparlörden verme- ğe muvafafk olmuştur. Bu hoparlörden çıkan sada tama- mile hakiki musiki aletlerdeki ses temiğliğindedir. Bunların bir iyliği vardır: ki pi- yano sadası arzu edildiği yükseklik bilir, Meselâ büyük yerler- | n yüksek sesle çalınır. İcap ettiği yerlerde de sesi yanındaki odalardan işitilmiyecek kadar indirilebilir. Umumi mahal- lerle pek büyük salonlarda da sesi hakiki piyanoda olduğundan beş, altı misli arttırmak kabildir. Langenberg 100 kilov: Önümüzdeki ay zarfında şimdi- ik 60 kilovatlık Langenberg mer- kezi 100 kilovatlık yeni kudretile neşriyata başlıyacağı haberi veril- manmızda söz sesleri elektrik le suni olarak teşkil edilmek i hançereler vasıtasile mi - haniki surette de sesler hâsıl ediliyor. Üçüncü bahis (363 dalgaların ka rakteristikleri) dir. “Ağızdan çıkan söz sesleri havada tazyik dalgaları ile naklolunur.,, dedikten sonra bu dal » galarn kayıt suretlerini göstermek - te ve galvanometreden, esiloğraftan bahsetmekte, bunların esaslarını kısa ca anlatmaktadır. Bu suretle kayde- dilen seslere ve harflere ait misaller, sesin fiziki hassaları, tipik ses dal - gaları, setlerin terkip ve tahlili ku - rultayda projeksiyon ile gösterilecek tir. (Sesli harfler naazriyesi) bahsin de sesli harflerin teşekkül tarzına ait (armonik, inarmonik) nazariyeler - den bahsetmekte ve bunlarm izahla - rını yapmaktadır. Ezcümle bir yerinde diyor ki: “Meselâ mat-taki (a) nm pes karakteristik tekerrürü 800 ve tiz ka rakteristik tekerrürü 1843 kadardır. Met » teki - (€) nin karakteri: te - kerrürleri 691 ve 1953 dir. Gramo - fon plâğının devir süratini azaltmakla muayyen bir süratte (ma) olan ses iğer bir süratle (mov mi sökmlabiği ( ) veya (mu) Sözün umumi karakteristikleri te - zin sonuncu kısmıdır. Bunda bir sesin perdesi bu sesin fordemantal dalga- sınm perdesidir. diyerek bunu izah et mekte ve grandall'ın çıkardığı neti - ceyi tetkik etmektedir. Profesör Samoiloviç'in tezi le okuduğu tezi “cuci olusu edebi di- li” adını taşıyordu. , Tez dört kısma ayrılmıştı. Bu ede- in tarihi ve diğer dillerle eçirdiği safahat ve tekâmü bu dil üzerinde yazılmış bulunan asa rın tahlil ve tenkidi gibi ana hatlar tezin ilk üç kısmının bünyesini teşkil etmekte idi. Son kısmı, bu tetkik mü- nasebetiyle, profesörün Türk bilginle- riyle müştereken çalışan Sovyet bilgin lerinin mesaisinde müstakbel araştır. ma ve tetkik yolalrı etrafındaki yeke linde tavsiyeleri teşkil ediyordu. Profesör Samciloviç, bilkasın Hü: Tev ve şirin romanı ve muhabbelna. meyi ve bu eserlerin dilini tetkik ede- rek cuci ulusu edebi dilinin asırdan asra geçerek yeni lehçelere kada 1 ettiğini söyledi.ve bu eserler et- rafında yapılmış tetkiklerin beazı btlerde noksanları bulunduğunu #aller göstermek suretiyle ispat ve i- zah etti. Profesör, bilhassa muhabbetname i- le Hüsrev ve şirin eserlerinde bu di daha fazla mütebariz olduğunu söylü- yerek dil bilginlerini bu sahadaki tet- M. Kemalpaşa'da Cahit Beye : Geçen sene Galenli çalşan aletlerin bir şemasını neşretmiştik. Bu şemanm mez- dinizde bulunduğundan bahsediyorsu- nuz, Bepim bir zamanlar kullanmakta olduğum bu şemadaki alet ile kış mev- simlerinde Moskova ve Varşovayı bul- duğum vakidir. Şema | elinizde bulun- mamakta ise bir yenisini takdim etme- miz için bildiriniz. Usküdar'da Cevdet Beye : hakk venlerin in Muhtelif fabrikaların iyi aletleri var- dır, Şüphesiz bunlardan | hangilerinin Saka in olduğunu sütünlermmızda bil- diremeyiz. İzmir sergisinde bu seneye nit modellerden bir alet bulamıyacaksı- nız. Çünkü önümüzdeki mevsim için ba- gırlaran yeni model öletler henüz Av- rupa sergilerinde teşhir edilmekte olup daha Avrupa piyasasma bile çıkarılmış Sl odeller Türkiye üç ay sonra gelmiş olacak- ki şimdiye kadar bir alet al- mamış, sabretmişsiniz, yeni modellerden bir alet olmanızı tavsiye ederiz. Model. lerin geldiğinde hanşisinin tercih etme nizi, adresinizi bildirdiğin; — takdirde memnunen tavsiye ederiz. izmirde Asaf Mısırlı Beye : Sormuş olduğunuz guallere mektubu- nuzdaki numara sırasile cevap veriyo- ruz 1— Kısa diye bahsettiğiniz Roma, Mısır, Bükreş vesair istasyonların çalış- tıkları dalgalar orta dalga kısmıdır ki 200 ile 600 metre arasındaki mevceler- dir. 16 metre ile 75 metre arasmda ça: ışan merkezler kısa dalgalardır. Orta dalgalarda ayni zamanda Lon ra, Moskova, Varşova gibi uzun dal ılunan merkezlerinde | çıktığı Bu merkezler yüksek dal- galardaki ri müstakil birer merkezdir. Yalnız yük- sek tuli mevçlerdeki merkezlerin neşri- yatını bu istasyonlar bir kablo vasıta, le (Ankaranın ietanbuldan yaptığı gi bi) nallader ve iki veya üç merkezden bir yerd» nesrodilen program işidilir. 434 metre dalga uzunluğunda çalışan Kahire radyosunun program: da bunlar gibi 215 metrelik İskenderiye merke. zinden nakledilerek neşredil 2— Ending sesin kendiliğinden aza- kıp çoğalmasma denir. Fakat bunun ne- den tehaddüs ettiği henüz fennen anla şılamamıştır . Bu hususta muhtelif hazariyeler mevcuttur. 3.-- İhtimal İzmirin uzak veya maki- nanızın kuvvetsizliğinden saat 13 ile 15 Arasında yapılan Bükreşin gündüz neş- killere davet etti, Profesörün, tezinin sonunda 9 madde ile telhis -itiği tek- Mfleri yalnız cuci ulusu edebi dilinin ve buna müteferri umumi | İisaniyat tetkiklerinin esaslı şekilde tebarüzünü temin edecek ana hatları ihtiva etmek tedir. Profesör bu tavsiyeleri yaptık- lan sonra Reisicumhur Hazretlerini ve kurultay aazalrın selâmlıyarak kürsüden çekildi ve şiddetle alkışlam- dı, Askeri istilahlar On dekikz aradan sonra, akademiler kumandanı Ali Fuat Paşa kürsüye geçti. Ali Fuat Paşanm tezi askerlik ıstılâhla- kkında idi ve şiddetle alkışlandı. Tezine ulu haşbuşumuz, hanımlar, bey- ler... sekeri istilâhlarm öz türkçeleştiril. mesi için ordunun iki yıl içinde nasil ça- lıştığını, ne yaptığını yüksek kurultaya arzedeceğim” diye başlıyan o Ali Fuat Paşa, bir emir ve kumanda dili olan öz türkçenin asker bir millet olan Türkün bu sahadaki ihtiyaçlarını karşılayacak derecede geniş ve özlü olduğunu mü- tenddit misailerle izah etti. Binlerce» ye- köna varan nskerlik istilâblarından mü- him bir kısmının karşılığı bulunduğunu ve bunun Osmanlı istilâhları nevinden tercüme kelimeler olmayıp maksadı ifa de odecek mahiyette sözler | olduğunu söyledi. Bütün askerlik ıstılâhlarının türkçe leştirilmesine mutaç olan ordunun, her kilâpta olduğu gibi, ulu başbu- irmmetiyle bu neticeye de vardığı- anlatan hatip “ son tetkik makamı büyük erkânı harbive reisliği- dir. Bütün ordu ve donanma, büyük er- kânı harbiye reisliği baş olmak üzere, bir çok koldan hedefe doğru ilerliyen bir kütle halindedir. Hedef ülkümüz olan öz türkçedir. Bu hedefe mutlâka va» racağız...,, dedi ve şiddetle alkışlandı. Askeri tabir ve wtılahıların araştırıl- ması esnasında göz önünde bulunduru- lan esasları anlatan Ali Fuat Paşa bir ta. birin askeri ıstılah olup olmadığında te- reddüt hasıl oluren © tabirin askeri ist. lah olacağını söyliyerek sözü büyük Türk ci İerinin, bir mukayese esnasında, Atilla, ve tmürlenk gibi Türk cihangir- lerinin İskender, Sazar gibi garp cihan- girlerine her noktadan £ faik olduğunu kabul ve teslim ettiklerini söyliyen Fuat Paşa, tezni şu çok kuvvetli cümle ile bitirdi “ Türk Cumhuriyet ordusunun dileği Türk dili ile talim ve terbi- ye, Türk dili ile sevk ve idare, Türk dili ile emir ve kumandadır. Türk ordusu, yüreğiyle ve kanı ile olduğu kadar dili ile de öz Türk olmayı istiyor. Büyük başbugumuzun öz dilimi- zi yabancı istilâsından kurtarmak e makletti. Ve Alman eser. | Dünya sali ! Aboneleri miktarı Amerika İngiltere Almanya Avusturya Arjantin İtalya Macarintan orveç Fenlandiya Yeni Zelânda Romanya Çenubi Amerika birliği Yuşonlarya Litvanya İrlünda Danrig Ki Madagaskar 201 bone miktarları resmi östatis tertip edil riyalını işidemiyorsunuz. Buradan pek iyi dinlenebiliyor. 4— Güneş elektrik teli hassasiyetini azaltır. 5— Televisyon şimdilik ancak neş- riyatm yapıldığı ayni şehirden ahzedile iyor. 7 — 12 kilovatlık Büker, vatlık Budapeşteden daha 5; ir hakikattır. Bunun muhtelif sebep. İeri vardır. Bir kere Budapeştenin hud. xinden en misli fazla olmakla bu nispette fazla ses gelmesi icap etmez Öyle olacak olsa Fransanın 2 kilovatlık (Jowamles-Pins) cenup istasyonunun iç işidilmemesi lözimken 100 kilovatlık Poste Parisien'den daha iyi gahit olmazdık. Bu hı haftaki nusbamızda ayrıca bir yazı bu- lacaksınız. mevçlerinin ve dilimizden de yabancıyı söküp çıkarmak için açtığı savaşta zafer gerçekti; Ali Fuat Paşa şiddetle alkışlandı. Yarınki celeede merkez heyeti azası seçilecektir. Bu vaziyete göre perşembe günü kurultay içtimalarma nihayet ver- miş olacaktır. İlmi komisyonlar ISTANBUL, 22.A.A. —T.D.T.C. Umumi Kâtipliğinden : İkinci Türk dili kurultayının ilmi ko- misyonları yarın (perşembe) sast 10 da behemehal Dolmabahçe sarayında toplan- mak üzere gelmeleri rica olunur. Idari komisyonların da öğleye kadar mazbatalarını umumi kâtipliğe tevdi et- meleri rica olunur. Kurultayın İstanbullulara teşekkürü Kurultayın gçılması o münasebetile İstanbul vali ve belediye reisi Mubit- tin Bey kurultay başkanlığına tebrik ve muvaffakiyet temennisini bildiren bir telgraf göndermişti. Kurultay başkanı Alp Kâzrm Paşa dün vali ve belediye reisi Muhittin Be- telgrafı göndermiştir inci kurultayın. münasebeti ile tebrik ve muvaffakıyet temenni eden ve İstanbul halkımın i- çinden gelen yüksek duygularını bildi- ren mektubunuz kurultayda okundu. Kurultayın samimi - teşekkürlerini kendi sevgi ve saygılarımla bildiririm efendim. sa Kurultay Alp Kizaş T.D.T.C.ne hediye ISTANBUL, T. OD. T. C. umumi kâtipliğinden: İnci Türke dk kurultayı münase- betile heykeltraş Kenan Bey, T. D. T. C. ni kuran va koruyan büyük a mımız Gazi Mustafa Kemal hazretlerini bir büstünü cemiyete bağışlamıştır. Cemiyet merkezinde bir yüksek saygı yeri tutacak olan bu değerli sanat ese rinden dolayı Kenan Beye teşekkür mektubu yazılmıştır, Tel ve el yazılarına teşökkür İSTANBUL, 22 (A.A) — İkinci Türk dili kurultayı başkanlığından: İkinci Türk dili kurultayınn — açıl masını kutlulamak üzere dışardan ve içerden binlerce tel yazısı gelmiştir. Bunlardan her birine ayrı ayrı kar» şılık yazmayı çok tel ve el yazılarma içten teşekkürleri « mizi sunarız.