oxsw 2 3 2 I u i : i , e i » â e TAAA TAR e ekeni i i e e m e şi m Şehir Meclisi “bugün de toplanıyor (Başı 1 inci sahifede) I bence hayret edilecek nokta, taş - kanlığı mucibi hayret görmektir.,, Tahkikat inkişaf ediyor Esnaf bankası hakkındaki rer- mi tahkikat seyrini takip etmekte dir. Alâkadar vekâlet müfettişle- ri, tahkikata ehemmiyetle devam etmektedirler. Öğrendiğimize gö- re tahkikat çok kısa bir zamanda ikmal edilecektir. Esnaf Bankası hakkında tetkikat yapmakta olan müddelumumi muavini Ahmet Muhlis Bey, tahkikat komisyonu- nun hazırlamakta olduğu rapo - run, bir suretinin müddelumumi- liğe gönderilmesini istemiştir. Tah kik heyeti raporunu ikmal edince bir suretni de müddeiumumiliğe verecektir. Müddeiumumilik, Banka müdü rü Hamdi Rasih Beyden de evrakı müsbiteye müstenit yeniden iza- bat istemiştir. Müddeiumumilik banka mürakıplerinden Emin Ze- ki ve Abdürrahman Naci Beyle - ri de davet etmiştir. Bu zevatın da malümatına müracaat edile - cektir. Bu zevat bugün müddeiu - mumiliğe geleceklerdir. Bankanın ilk müdürü Faik Be- yin nerede bulunduğuna dair müd deiumumiliğin polisten istediği ma Mei het sg gelmemiştir. Faik Be yin İzmirde old. dığı tak nde, in desinin İzer elden mumiliği vasıtasile ve istinabe su retile alınması mecburiyeti hâsıl olacaktır. Diğer taraftan mata göre, mü aldığımız malâ- deumumilik, Şe - müzakerelerine ait zabıtların su- retini de belediyeden isteyecektir. Müddeiumumilik ayni zaman - da Esnaf bankasından verilen pa ralarla kurulan süt şirketi, su şir keti gibi yarari —i tarzlarına tatili faaliyetleri ve ların muamelâtının iç yüzleri hak kında da tetkikat yapacağı anla şılmaktadır, iz Vali Beyin müdafaası için neler söyleniyor? di Şehir meclisinin evvelki günkü mü ğer alâkadar hatiplerin sözleri türlü şekillerle mütalea ve tefsir olunmakta dır. Bazı kimseler Muhittin Beyin beyanatı kendini müdafaa için kâfi ve müskit addetmektedi-ler. Meselâ idareli im pa Sali b 3 germ siyet sddedilmemektedir. Diğer ta - raftan Vali Bey'in, bankanın fena vazi- ve mâzeret sebebi olarak telâkki edil memektedir. Muhittin Beyin, banka vaziyetinin kötü gil dair hiç bir rapor » rağmen, 1931 mücssesede birkaç gün tetkikat "Afi€ Besim Beyin bir A ve bu rapo - ru iye muavini Hâmit Beye ver - mesi kat'i bir hakikat olarak tesbit edilmektedir. Afif Besim Bey bun, hususi vastıa ve vesilelerle Muhitti Beyin bankanın vaziyetinden Mebel ildiği G MR le hâdiseyi unutamazdı. Unutmaması lâ zımdı. İcra mevkü olmak itibarile her şeyi bir tarafa bırakarak komisyonu iş başına çağırmalıydı. Denmektedir. Kadınları çalıştırma yurdu bahsi Bundan başka, Muhittin Beyin, ken disine yapılan hücumlara karşı, mu- kabil taarruza geçerken, kadınları ça telâkki olunmaktadır. Muhittin Bey Şehir Meclisinde bu noktayı şöyle an datıyordu: — Burada gene belediye ile alâka- e ilen elimdir. Belediye kasasından 160 bin lira alan kadınları çalıştırma yurdu da ayni âkıbete uğramıştır. O da ay « ni hale düşmüştür. Bu müessese, bir anonim şirket değildir. Bu müessese, fukaranın beş on kuruş olarak verdi- ği vergilerden toplanan para ile ku - rulmuştur. Belediyenin kasasından çıkmıştır... Muhittin Beyin bu sözleri, fırka ka nalından gelen bir ilham zannı ile kendisine hücum edenleri zaafa düşür mek için kullandığı silâh olduğu zehabmda iken, bilmiyerek, gene ken di aleyhine bir meseleyi ortaya atmış bulunur vaziyette görülmektedir. Bu hususta alâkadarlar diyorlar ki “ — Belediye Katasından çıktığını söylediği 160 bin liradan belediye re- isi fatile, gene Muhittin Bey mesul görülmez mi . Muhittin Bey, eğer fır ka müessesesi olan Kadınları cai ma yurdu çatısı üstünde bir mal havası yaratmak istiyorsa, bir şey varsa belediye bu paranın kaybolduğu, diye kadar mevzuu iştir? Bir fırka azası sıfatile şimdiye ka - dar susmamalıydı. Bir belediye reisi i ortaya böyle in | belediye kasasından para vermeme « diydi. Bundan dah& bir mesuli « yet olur mu?. Nerede kaldı ki, kadın- ları çalıştırma yurdunda böyle bir va siyet katiyen mevzwu bahis değildir. Onun bütün hesabı, kitabı firka mü » essetelerinin tabi olduğu şartlar daki linde kontrol altındadır. Dün Yurt hakkında tahkikata bu- lunduk. Bu müessese bundan sekiz Cumhuriyet Halk fırkası himâye ve teşebbüsü ile kurulmuştur. Nizamnamesine göre” ı teşek - külü ticaret, kâr temin etmek değil, dul, kimsesiz kadınları çalıştırmaktır. Bu müessese, kutuculuk, kese kâğıt- çılığı gibi inatlerini ö hem de işçiler için iş olmayan ilk devirler de, şehit aileleri ve kimsesiz kadınlar için bir maişet vamtası olarak tesis edilmiştir. Evvelâ Saraçhanebaşında bir kira evinde açılmış, bilâhara Ak- üden inşa edilen binaya esnese hiç bir vakit bir kâr müessese - si olmamış, daha ziyade içtimai yar - dım müessesesi olmuştur. Bugün cum huriyetin, her sahada feyizli inkişafı lup tatili faaliyet etmeğe hazırlanmak tadır. Sekiz senelik ömrü olan bu müesse- se, vazifesini tam olarak ifa etmiş, he de Şehir meclis ikararile yapmıştır. Avni Bey diyor ki. Yurt hakkında, daimi encümenler azasından, ve müessesenin ilk mü - essislerinden Adalı Avni Bey dün bir muharririmize şunları söylemiştir: ami yandan liye iğ Lapa pat tar. İdarci hususiye de yardımlarda bulunmuştur. Evvelce hususi idare be lediyeden ayrı idi. Yurda şimdiye ka- dar yapılan yardım 160 bin lira ka » dardır. Yeni binası inşa edilirken, hatırımda kaldığma göre 48 bin lira bir yardım yapılmıştı. Bazı seneler de yapılan yardımla kaybolması mev « zuu bahsolamaz. Parâ esasen, dul ka dınlara, şehit kız ve çocuklarına yar dım için veriliyordu.,, Gene bu hâdiseden bahsedenler di yorlar ki: Bankası için ortaya galiba böyle bir mesele attı. O Esnaf Bankası isine bir bar - suda fırtına demişti.Bu da sabun köpüğünden âdi bir balon! 30 bin liralık hisse senedi Muhittin Bey Şehir Mec mali itibarını isbat için bir misal miştir. O sene bir tüccarın 30 bin li- ralık hisse senedi satın aldığını söyle miştir. Dün öğrendimize göre bu o - tuz bin liralık hisse senedini alan tüc car, daktilo meselesi kahramanı meş- hür Alman yahudisi Volftür. Volf bu hisse senetlerini Alâiyeli Mahmut Bey den devren almıştır. Öğrendiğimize göre Volf, Alâiyeli Mahmut Bey aley hine, bu meseleden bir a açmıştır. Şayanı dikkattir ki Volf, 1929 senesinde 30 bin lirayı hakikaten şayanı dikkat birinektup gön dermiştir. Tabii mektubun mündere - catındaki iddiaların sıhhatini bilme - mekle beraber sırf resmi bir müraca- bun bir suretini aynen dercediyoruz: “— Esnaf Bankası züu bahsolurken | gazetelerde benim bankadan 90 bin bira aldığım ve muka inde taahhüt ettiğim yazı makine- iğim zikredilmektedir. Mesele! biraz izah ve tafsile müh - taçtır; ankadan bı İma- en ka nn ini Alâiyeli zade Mahmut Beyin ga - mahirane bir manevrasma kurban oldum. Mumaileyh, süt ve su meselele rini bana yükletti. Banka Bar 1000 tane yazı makinesi rsmarlamıştı. Bu na mukabil Mahmut Bey bana üç, dört ay vadeli 25 bin liralık bir bono ile 27 bin liralık hisse senedi verdi. Bonoyu kırdırdım. Bu suretle bankaya 52 bin lira borçlanmış oldum. Şimdi bunu fnizile beraber 90 bin lira gösteriyor- lar. Halbuki hisse senetlerinin bir kıs mı İki sene evvel geri verdiğim gi - bi borcumun mütebakisini de oşya il ödedim. Banka, ısmarladığı 1000 maki neyi, satacak yer bulamadığı için alamadı. Yalnız yüz tanesini tesel - Tüm etti ki bunlardan 70 tanesi İstan- bul belediyesince alınmıştır. Elimde kalan 900 makinenin bedeli ise 170 bin lira tutuyordu, bundan dolayı ne kadar ziyana girdiğim tabii tah - min olunabilir, Neticede tanbula 100.bin mark sermayı gelmiş ve 50 bin mark ta akrabamdan istikraz etmişken, dönerken hu para- MİLLİYET (Başı 1 inci sakifede) l riyaset makamını işgal ettikten sonra şu sözleri söyledi: — Beyler, Hanımlar... Kongre- yi resmen ve kanunen. Ben tamamile bitarafım. Riy: tekrar intihabımdan dolayı cüm » lenize azim teşekkürler ederim. Maamafih beni kabul etmeyenler varsa, ellerini kaldırabilirler. Re- ye koyuyorum efendim., Kabul et meyenler ellerini kaldırsınlar.” Neticede ancak iki el kalkınca: Ziya Bey tekrar itiraz ederek: — Ekseriyet yoktur. dedi. Celâl Nuri Bey — Buradaki ek seriyet, kongrenin içtimama kâfi- dir!.. Bunun üzerine Hüsnü Bey, ida re heyetinin altı aylık mesai rapo runu okudu. Raporda, yeniden bo no çıkarılması, takdiri kıymet ko misyonunun İstanbula nakli, moh telit mübadele komisyonu emrin - de bulunan paralarm gayrimüba dillere tevzii hakkındaki temenni lerin, hükümet nezdinde yapılan sat sayesinde intacı temin edildiği, 20 milyon lira kıymet takdir edilen firari Rum emlâkin den on milyon liralığının Ziraat Bankasına devredildiği, müzaye - deye çıkarılacak emlökin, on iki milyon liraya baliğ olduğu, istih - kak 36 milyon olduğuna gö * re, bu mikdarın yüzde 25 - 30 nis- betinde çıkarılacak bonalara teka bül ettiği, hâmiline muharrer bo- noların tevziine başlandığı, takdi- ri kıymet komisyonunun mesaisi- ne İstanbulda devam ettiği bildi- riliyordu. Bundan manda, raporda Anadolu- da meydana çıkarılacak otabli emlâ- kini tesbit için taraf taraf heyetler teşkil edilmek üzere olduğundan bah sedilerek bu heyetlerin meydana ye- niden birçok mal çıkarması memul — Ben, heyeti umumiyeyi kasdedi- iyi bi 1 de başka gayrimübadil cevap ver ; — İş ona kalan. Ben daha iyisini yaparım... Bundan sonra söz alan Ziya, Bey, i- dare heyetini siddetle tenkit etti: — Bundan iki sene evvel Maliye Vekili, hükümet namma Gayrimüba- dillere ait olan emvalden bir kısmı - vermişti. Bu mallar karşılığı © aki e vermek esası, gene devlet çe iki sene evvel kabul edilmişti. Hat- tâ bu prensipler, filiyat sahasma da intikal etti. Etabli Rı m İstanbul harici malları için yüzde 15 hesabile 150 bin İngiliz lirası almaları da mal- ların mühim bir yeküna baliğ oldu - gösterir. O zaman İngiliz lirası İn 1020 kuruştu. Halbuki yeni idare heyeti anlaşılmaz sebeplerle tered - düştü. Zevahire heyeti ne yaptı? Yüzde 25 bono alı- yoruz. Bunu da bir zafer gibi ilân edi yorlar. Bu âkıbetin bizim için ne ka- dar zararlı olduğunu düşününüz.,, Bu , samiin arasmda bulu - nan Şevket Efendi isminde bir zat, ye ni idare heyeti aleyhinde söz söylen - mesine tahammül liğini göste- rir İs bulundu. Reis Celâl Nuri Beyin sükünet tav siyelerini dinlemiyerek bağırmakta de vam etti, Sözünün kesildiğinden mütesssir © Gayrimübadiller kongresi toplandı vet edildi. Ziyi Bey sözlerine devam ederek dedi kiz ; — İdare ie dört ra ahati yaptı. Gazetelere beyanatta |» bahenili” İiakie tevzi sdileceğinden bahsetti, Bu seyahatlerde, şahsı başı- na 300 lira masraf edilmiştir. Sonra da elde edilen netice hiçtir. Bu vaziyet - ten ancak büyük kıymette emlâk bı - rakmış olanlar istifade edecektir. Şevket Efendi, bu sefer gene daya- namadı — Ha... Bu da bolşevik! diye ba - ğırdı. Ziya Bey, bu sözü duyunca hemen salonda bulunan polis efendiyi zabıt tutmağa davet etti. Şevket Efendi tek» rar bağırıp çağırmağa başlamıştı. Sa- londa gürültüler arttı. Şevket Efen - di, kendisini davet eden polislere: — Söz aldım. Bitireyim, ondan son ra giderim... diye mukabelede bulun- du. Ziya Bey, sözüne devamla şimdiki idare heyetinin İsmail Müştak Bey za manından evvel yedi sene iktidar mev kiinde kaldığını, mallarma güzel kıy metler koyduklarını, hattâ hısım ve akrabalarını kayırmış olduklarını söy ledi. İdare heyetinin kendilerine mü- eden gayrimübadillere izahat vermek istetnediğini, kendisinin müracaatımın: Ben sabrk bir valiyim. Kayma - kam benden nasıl hesap sorar? diye karşılandığını ilâve etti. Bundan sonra kürsüye Şevket Ef. arkada, geldi: — Posta oluyorum Yaşasın millet! Yaşasın, varolsu re heyeti!... diye bağırdıktan sonra ilâve etti: — Bir milyon liralık adamdım.... Bugün perişan bir haldeyim!.. Arka- daşlarımm yardımile yaşıyorum... Ve hüngür hüngür ağlamağı baş - yapı Reis Celâl Nuri Bey: |, — İsimlerini söyleyiniz! diyince: siz varsınız. Malümu âli- bir koltuğa sığmaz. hem idare heyeti aza bere ” Le ğe ei e değıtrel ema li Mn örülü böylece bağıra çağıra karakola git - i, Bu esnada kongreve de kifi a mağ 6 Başan karam e ünlmişi Celâl Nuri Bey dedi ki: i “Benim mebus olduğumu bile - intihap ettiniz. Hattâ söyleyen- lerin lâkırdılarını tartarak söylemele- kg deri raporu, konarak ittifakla kabul edildi. "sisicümbur Ha Başvekil İsmet Paşa Hazretlerine, Maliye ve- kili Beylere ve şahsen müzaherette bu lunduğundan dolayı Adliye vekili Sa- raçoğlu Şükrü Beye fırka grupu reisi Çankırı mebusu Abdülhalik Beye ve fırka umumi kâtibi Recep Beye ayrı ayi teşekkür ve tazimat telgrafları çekilmesine karar verilerek celseye nihayet verildi... : Bono (evzialı b: ş'adı Gayri mübadillere istihkakla - rma mukabil yapılacak olan yüz- de yirmi beş bono tevziatına dün- den itibaren başlanmıştır. , Dün akşama kadar bir numa- radan 104 numaraya kadar olan rı verilmiştir. Dün yapılan tev - ziat 200 — 300 bin lira raddesin- dedir. Tevziata bugün de devam edi- lan Ziya Bey, bunun üzerine heyeti umumiyeye hitap ederek: — Bu adam, ğrıp çağırmıştı. Sonra da bana daire ye kadar geldi. Elli lira mukabilinde bağırdığını söyledi, Kendisini ya sus- turumuz, ya dışarı atınız. Şevket Efendi, tekrar sükünete da- iyeli zade Mahmut Beyin bu mahira- ne manevrası yüzünden elden çıkar- mak mecburiyetinde - kaldım. Tahkik komisyonuna da bu mektubun bir su- retini gönderdim. Bütün bu yazdıkla- rımi, Esnaf bankası meclisi idaresi - nin zabıtlarile, orada o zaman bulu - nan zevatı işhat ederek isbat edebi - lirim. Her zaman hakikate tercüman olan güzetenizde bu mektubumun neş rini hürmetlerimle birlikte rica ede - rim efendim.,, Düzeltme Dünkü nüshamızda Vali Muhittin Beyin refikası Hanmefendinin evvel. ki günkü belediye meclisi mü için mu samiin İk Ea allam Be yanlış olduğunu anladık. Bu vesile ile Hanmmefendinin ismini mevzuu bah - işe mpülkeniriz, Ba yanlış - lecektir . Günde ancak 20 — 25 kişiye bono verilebilmektedir. Hekimler ve Memurlar (Başı 1 inci sahifede) sui şöhret sahibi sayılması pek ta- bit olan irtikâp ve irtişa ile şaibe dar olanlardan ve memuriyet va- zifelerini suiistimal edenlerden başka ehliyetsizlik gibi nisbi ve takdiri sebeplere ve evvelce mâ- nii memuriyet sayılmayan mahkü miyetlere ve bunlara benzer s€ - beplere binaen tasfiye edilmiş ve edilenler de bulunduğundan bun ların cümhuriyetin onuncu yıldö - nümü mânasebetile çıkarılan af- tan istifadesini istemektedirler. Teklif, memurin kanununun mu vakkat maddesine göre tasfiye su- retile rin kanuni va- 20 - 25 kadar bono sahibine bonola M. Yevtiç'in Sofya seyahati (Başı 1 inci sahifede) inkişafı için lâzım gelen hava elde edilmiştir. Her iki milletin, arala- rında mümkün olduğu kadar sıkı bir teşriki mesai lüzum ve arzusu | imanını istikbale telkin edeceğiz.” M. Muşanof'da gazetecilere be- yanatta bulunarak M. Yevtiç'in seyahatinin kendisinde hasıl etti- ği sevinçten, harpten beri ilk defa olarak vuku bulan böyle bir ziya- retin büyük ehemmiyetinden bah- “ Bu suretle hükümdarların son mülâkatlarında — çizdikleri yolda mühim bir adım daha atılmıştır. Bu yol, itilâf ve yaklaşma yolu- dur. Bizim şimdiye kadar takibet- tiğimiz ve bundan böyle takibede- ceğimiz yol da bu yoldur. Bu tarz- da hareketle milletimizin menfaat- lerine ve Balkanların sulluna en e- yi bir surette hizmet ettiğimize kaniiz. Bulgar.Yugoslav münase- batındaki yeni eyliklerin iki mem- leket arasındaki dostluk bağları- nı kuyyetlendireceğine eminim.” M. Muşanof, Sofya âkatlarında bir sureti halle raptedilecek bütün me- selelerin dikkatli bir surette tetkik edil- lemiş ve elde edilen ilk neta- yicin ehemmiyetini tasrih ederek beya- natına nihayet vermiştir. Resmi tebliğ SOFYA, 9. A.A. — Bulgar ajansı ödiriyor 2 Sofya müzakeratı hakkında dün ak- şam aşağıdaki resmi tebliğ neşredilmiş” ür: Bulgar başvekil ve hariciye nazım M. Muşanof ile Yugoslavya hariciye na- — M. Yevtiç, pa senesi ye inde Belgrad'da Bulgaristan ve lavya krallarının mülâkatları vesilesiyle başlanan müzakerata ayni itimat ve sa- i (Essi SARAY Glorya ) sinemasında Hastalanan artistleri iyileşmiş olması hasebile EDUARDO BİANKO idaresindeki O ARJANTİN REVÜSÜ bugün saat 6 dan itibaren temsillerine başlıyorlar. 1929 Türkiye güzeli FERİHA TEVFİK HANIM ber seansta bu beyete iştirak edecektir. SON 4 GÜNDÜR Sinemada: VATANDAŞ SİLÂH BAŞINA, VİLMA BANKY, LOUİS TRENCKER ve VİC- TOR VARCONY nın muhte- gem tömsili (16585) Kari mektupları Harem va Salacaklıların bir ricası Bu seneki tarifenin neşrinden son ra tatbik edilmeğe başlanan Salacak tan sabah saat 8,10 da kalkan pos - taya gelmek bizler için imkânsız ol - duğundan (Haremden « Sal Üsküdara veya Haydarpaşaya kadar yürümek mecburiyetinde ( kalıyoruz. Muhterem müdiriyetten tarifede ol- duğu gibi Salacaktan şimdi 8,10 da kalkan vapurun 8,30 olarak kaldırıl masımı rica ederiz. Profesör Dr. Raşit Tahsin Bey Bir kaç gün için Ankaraya gitmiştir. Bugünkü program ISTANBUL, 18,30: Plâk meşriyakı. 19.20; Ajans haberleri. Ka 18,15: Solist ez be, 21,88: Ma saklen: Mü le Mere 5 ları halen da e bu- lunmaktadır. Pasaport mesailini ve iki mi zi ya ve Bulgaristan mev- cut ve istikbalde vücut bulacak oln me- #aili her iki millet arasında samimi dost- luk hissiyatını takviye ve il İri Dalar Kaimlameyileiğ lit edecek mahiyette bir niyet ve gaye ile müzakere etmeyi der. "ermiştir. ve Kraliçe dün Sofya sarayında M. Yevtiç şerefine bir öğle ziyafeti ver- mişlerdir. Bu ziyafete Prenses Evdok- iya, Prens Kiril, M. Muşanof, mebusan reisi M. Malinof, Yugoslavyanın Sofya iri, Bulgaristanın Belgrad sefiri, M. Yevtiç'e refakat eden zevatla saray er- Kra) kânı hazır . Sabahtan saat 13 e kadar M. Muşanof ve M. Yevliç, Y m Sofya ve i sefirleri ve diğer bazı lerde bulunmuşlardır. M. Yevtü Belgrada döndü — M. Yevtiç ve re“ fakatindeki t dün akşam saat 20 de Belgrad'a mütevcccihen hareket etmiş” ii bütün mazırlar, kralın mümessilleri, sefirler kümet erkân: tarafından teşyi olunmuş” Mardır. M. Muşanof M. Yevtiç'e Bulgarista- nin Yugoslavya ile hudut istasyonu 0- lan Dragonan'a kadar refakat etmiş ve trende Yugoslavya hariciye mz ve Ya- İş aranıyor Sanatim berber; yeni türkçe okur yazarım. Ehven fintla hizmet deruh- te ederim. Kasımpaşa Camiikebir No. 1 berber kalfası İsmail. vw Bilcümle müsssesatta iş deruhte €- ilir, biraz fransızca da bilirim. Lâlelide Talâtbey sokak No. 19 Mustafa heyeti ve diğer hü- -——————— ler. Ancak irtikâp ve irtişa sebe bile memuriyet vazifelerini sulis- timalden sapse mahküm olmaları yüzünden tasfiye edilmiş olanlar yukariki fıkra hükmünden istifa de e . Tasfiye kararların- da ehliyetsizlikleri sebep gösteri- lenler imtihan vermedikçe avukat -lik yapamazlar, ri — Kenferana, Zir e e orkestram, 72: Komlerans, 22165 rkestrası. 22,45: Haberler. DAPEŞTE,Sö0 m. nim pena eme ear 2250, Kah: — musikisi. 20: Plâk. (Romen musikisi.) Kilise R 180: j Neşeli maşriyat. KONIGSVUSTERMAUSEN, 19,15 Askeri konser. 20,15: Plâk. 20: Spor 214 Dame 24: Dana, memisikini MOSKOVA,IZiM. 20,20: Müsahabe.. Allanca möğtiyet 2 Fransizen neşriyat, 2405: Espamyolca. BELGRAT, m 20: Plk, 200: Smetanamın eserlerinden “Dalibor,, isimli opera temsili (Pragtan mak” len.) 2848: Dama ROMA, NAPOLİ, BARI 18,10; Konser. — Müsahaba, — Plük; 2148 Karışık konsar. ŞIMALİ TALYA GRUPU, 18.10: Dame mewisüküsi, — Mi Plâk, — Müsakabe, 2155: Skala di Milâno” dan: MEFİSCTOFELES,, opernsi. PRAG, 0m. ve halk parçaları, 22: Plâk. Ali'nin vacizeleri Tahranda, Alinin vecizeleri na” mı allında güzel bir kitap meşre dilmiştir. Bu vecizeleri toplayan Muerrihuddevle A. A. Sephr'dir. itibarile çok şayanı dikkattir. Holivut s Holivut'un 9 Mayıs nüshasr birçak” resim ve sinema havadisleri ile çık muşter. 3 Asrın umdesi “MİLLİYET” &£ ABONE ÜCRETLERİ $ ie Türkiye için Hariç iğ UR 3 aylığı.