Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Şark tütünü almak için iki ecnebi heyet geldi. Gavrimübadillere dünden itibaren bono tevziatına baş- landı. FİATİ 5 KURUŞTUR Beynelmilel Münasebetlerde Tezatlar S yen Beynelmilel politika hayatı tezatlarla doludur. Eskiden milletlerin bazı müş- terek evsafı vardı. İnsaniyet ve medeni- yet telâkkisinde,sulh ve harp telâkkilerin de, hürriyet ve müsavat telâklıileı?nd_? göze çarpan bu iştirâk sonraları büsbü- tün ortadan kalktı. Şimdi her millet, bu mefhumlara yalnız kendi zaviyesinden ' ? L d: zatlar vardı Şimdi bu tmllır son dere- cesini bulmuştur. Bütün dünya; ne va- kit biteceği meşkük olan iktrsadi buhra- nın tazyiki altında — ezilmektedir. Her memleket, milli kalkınma yolunda yeni yeni tedbirler alıyor. —Alman bütün bu tedbirlerde; başkalarının aleyhine tahdi- di, takyidi hükümler vardır. Bir yerde alıman tedbirler, başka mernİEkıtlerd'e onlara zıt mukabil tedbirleri davet edi- yor. Londra iktısat konferanıımnlakau- mete uğraması beynelmilel iktısadi mü- nasebetlerde hüküm süren tezatları en güzel izah etmiyor mu? K ya Zaman zaman tebellür — eden siyasi grupmanlara bakılınca; umumi _P“l'“ı_m' da harpten evvelki müvazene siyasetine dönüleceği zehabına — düşülmektedir: Fransız cöphesi, ltalyan cephesi, bi(arn_i- hk manzarası altında Ingilterenin her i- ki tarafı gözeten hâkim — ve müvazeneli CeT politikası, küçük itilâf grupu, orta Avru- dövletlerinin veziyeti, Balkanlılar an- laşması... Halbuki günün birinde müva- zene politikasına en çok görü- nen ve bu maksatla etarfına bazı siyasi " n büyük devl den biri birdenbire fikrini değiştiriyor, bütün milletleri; dört büyük devletin diktatöriyal idaresi altına koymak ıı.hı. tatbik kabiliyeti n bir formüle taraftar oluyor, Dörtler misakının doğ- madan ölmesi; büyük ve küçük bütün devletlerin siyasi temayüllerindeki tezat- ları ne güzel gösteriyor! Her millet; siyasi idealini sulh ve em- niyet formülüne bürüyerek müdafaa et- mekedir, Hakikatte sulhün tek, mutlak bir şekli vardır. H i beynelmilel sulh telâkkilerinde görülen aykırılıklar; O ka- dar derin ki, milletlerin asıl hakiki sulh VN eli | üiueri her gün biraz daha gönüllerden silini- yor. Senelerdenberi dünya efkârı umumiyesi ni işgal ve hattâ iğfal eden silâhsızl. Sahip ve Başmuharriri : 9 uncu sene No. 2961 Ceneral Kondilis ve Erkânı harbiyei üumumiye reisi Haydarpaşa istasyo nunda karşılanırken : Cümhuri yet âbidesine çelenk konurken.. CI. Kondilis Ankaâradan geldi Askeri anlaşma lüzum hissedilirse yapılacak Ceneral dün abideye çelenk koydu, patriği ziyaret etti, bugün gidiyor Muhterem misafirimiz Yuna - nistan harbiye nazırı ceneral Con- dylis ve Yunan umum erkânı har- biye reisi ceneral Katenyotis re - fakatlerinde bulunan diğer zevat ile birlikte dün sabah Ankara - dan şehrimize gelmişlerdir. Misafirler Haydarpaşa istasyo- nunda vali muavini Ali Rıza Bey, Kolordu kumandanı Şükrü -Naili Paşa, merkez kumandanı Fehmi Paşa ile diğer zevat tarafından kar- şılanmış ve bir müfreze polis res- mi selâmı ifa etmiştir. “> Haydarpaşa istasyonu Türk ve (Devamı 5 inci sahifede) M. Yevtiç'in Sofya seyahati teşebbüslerinin de mânâ ve mahiyeti şim- di daha iyi anlaşılmış bulunuyor, Daha ziyade büyük devletlerin arasında geçen bu silâhsız!anma müzakerelerinde feci tezatlar göze çarpıyor: Devletlerden biri €n evvel harp tayyarelerinin kaldırılma- sını veya asgari bir hadde indirilmesini istiyor. Başka biri, daha evvel denizaltı gemilerinin ilgasını teklif ediyor. Bir baş- kası büyük top ve zehirli gazlar aleyhin- dedir, Hasılı her devlet; kendisini en zi- Yade tehdit eden, kendisinde bulunma- Yan silâhların kaldırılmasile işe başlan- Ması fikrindedir. Milletler arasında mutlak bir müsavat Mevzuubahs olurken, bu müsavatın da- evvel silâhlanmakta tatbik edilmesi tezi ileri sürülmektedir: Müsavi millet- r arasında silâhlanmağa hakkı olan Millet, silahlanmaktan memnu olan mil- k_'ı nihayet galip ve mağlüp gibi bir tas- d“: zAiıliilı:mez. Ah;ıueâ:;m ılııv'_ııı * Almanyanın bu iddiasına, !-"'"’_ ha hariç, aşağı yukarı diğer mülletler ta B" olmaktadırlar, müzakerelerinde e yne aa Pa L Çok ihti- Pek çok münakaşa NC lafları davet eden meselelerden biri de muahedelerin tadiline taraftar olanlarla olmıyanların tezleridir. Bu mevzuda ve- rilen hükümler, adalet hissinden mül- hem değildir. Bugün muahedelerin tadi- line taraftar olanlar, yarın herhangi bir politika mülâhazası veya bir anlaşma ve- silesile aksi tezi tutabiliyorlar. Politika ihtilâfında buna benzer dönekliklere ce- Vaz vardır. Italyanın orta Avrupa siyasetine, Fran- 8a yan gözle bakar. Halbuki Avusturya- Din istiklâli meselesindeki Italyan mü- dahalesini haklı görür. Çünkü bu müda- ale; Hitler Almanyasının Anschluss po- Yugoslavya nazırı temas- larından çok memnun İki memleket arasında geçen sene B_elgriıtta başlı- yan müzakerelerin yakında iki taraf için memnuni- yetbahs bir şekilde neticeleneceği ümit edilmektedir M. Yevtiç SOFYA, 9. AA. — Bulgar a- jansı bildiriyor : Dünkü siyasi müzakerattan sonra l Yugoslavya hariciye nazırı M. Yev liç gazetecileri kabul ederek aşa- ğgıdaki beyanatta bulunmuştur: “ — Sofyada' bana karşı göste- rilen samimt hüsnü kabul ve ziya- retimin kardeş Bulgaristanda uyan dırdığı alâka milletlerimizin - bir- birine yaklaşması fikrinde hasıl ;l_uı büyük terakkiyi göstermekte- ir. Bu!g_nı- hükümdarları tarafından kendisine karşı gösterilen alâka- ya karşı minnettarlığını izhar e- den M. Yevtiç sözüne şu suretle dex&m etmiştir : -— Sofya mülâkatları beni te- mamiyle tatmin etmiştir. Ge- Ççen sene sonunda Belgrad'da mev- zuu bahsolan bütün meseleler — is- tikbalde iki memleket için en ha- yırlı hal suretlerini bulacaktır. Şim diden bilhassa şunu söyliyebilirim ki mütekabil ve tam bir itimadın (Devamı 4 üncü sahifede) itikasına karşı koyan bir siper oluyor. Akvam Cemiyeti hakkında da tezat- h"ı_a_dolu telâkkiler var: Fransa, dünya- Politikasının mihveri, Cemiyeti Akvam talıdır, diyor. Akvam Cemiyeti fikrini m'_'i'lce ortaya atan — Birleşik Amerika ükümeti cemiyete girmedi .Maddi kud- Yeti ve coğrafi vaziyeti itibarile cihan Politikasında büyük bir rolü olması tabii *lan Rusya, cemiyet haricindedir. Al- Manya ve Japonya gibi iki büyük devlet te; bu müesseseden ayrılmış bulunuyor- * İçinde kalanlar da, sırası geldikçe Syrılmak tehdidini savurmaktan geri kal- Miyorlar. k Bütün dünya nüfusunun yarısına ya- ün bir kısmını sinelerinde taşıyan ÂAme- : Japonya, Çin gibi memleketlerden d:"bi"iı başlı başına tezat ve garabetlerle lu birer âlemdir. di var: Milyonlarca insan, iş ve yaşayış imkânını bulmak için dünya vaziyetinin düzelmesini bekliyor. Bilhassa Fransada şöyle bir fikir var: Şahsi teşebbüslere ön verilmiyor. Sermayeler, iş ve teşebbüs sahasından hergün biraz da- ha kaçıyor, muayyen — merkezlerde planıyor. İş ve teşebbü haları da- raldıkça, işsizlerin — sayısı da ao kadar artıyor. Buna mani olmanın çar.s:, hususi sermayelere, hususi teşebbüs- lere daha çok meydan bırakarak iş hacmini arttırmak, bu suretle işsizle- rin sayısını azaltmaktır. Bilhassa son ıa_m.'ı”rılıarda bu cereyana tâbi oluyor gi- bi görünen Fransa, bu — vadide yalnız kalıyor. Dünyanm her tarafında iktısadi Japonya; Çinde tatbik ettiği po zi bütün dünyaya meydan okur, bir va- ,3" almıştır. Uzak şarkta bir nevi (Mon Yoy) düsturunu takip ve tatbik etmek ?ı“ndıdır. Roosevelt'in Amerikası; ke_ıı_- .Yurdunda giriştiği büyük tecrübenin Üspet ve menfi sarsıntıları arasında be lara bakamıyacak haldedir. Bununla ıir-.b"' Japonyanın Çindeki hareketle- hir yasabi ve dikkatli takip ediyor. Tari- y: l.'"ğ bir devrinde hiç bir devlet Japon- bu î'b'ı kuvvetli rakiplerin gözü önünde Ma, adar serbest ve korkusuz at oynat- Dişlir | llet'erin basında bir de işsizlik der- işler ve teşebbüsler; hükümetin ve büyük tına girmekıedirler.’ a Tlim mahiyetini almış, coğrafi telâk- kilerde bile milletler arasında tam bir te- zat hüküm sürüyor:“Rus Ukranya - sında (küçük Rusya) ismi memnu- dur. Ukranya ismi de Polonyada ya « saktır. Avuüsturyanın cenubi Tirol dediği yer- lere Italyanlar, (Yukarı Adige) ismini veriyorlar, Arnavutların cenubi Arna- vutluk dedikleri yerlere Yunanlılar (E- pire) ismini veriyorlar, Bulgarların Ma- kedonya ismile andıkları yerleri Sırplar cenubi Sırbıya diye tanıyorlar. Demek ki, politikada coğrafi tabirlerin de tehli- keli ve oforozlu olanları var!,, .. Harpsonu dünyasına yeni bir çok re- jimler doğdu: Bolşevizm, Faşizm, Nas- yonalizm, Nasyonal Sosyalizm vesaire.. Her memleket tatbik ettiği rejimi; öz ta- indi PERŞEMBE | reket etmişlerdir. | Hariciye vekiline EÖNAYERE/, VAA YA Siirt Meb'usu MAHMUT iğe bitler var. 10 MAYIİS 1934 Tel: "îbnisuud kuüvvetleri 1ve.id - aşiretlerinin yardımı ile tak- iye edilmektedir. İmam Yah- yanın ordusunda ecnebi za- Müdür : 24318, Yazı işleri müdürü : 24319, İdare ve Matbaa : 24310. Hariciye vekilinin Seyahati 3 Tevfik Rüştü Bey bugün geliyor, Bükreşe gidecek ANKARA, 9 (Telefonla) — Hariciye Vekili Tevfik Ri:-'5 Bey ve yefikası Ha - nımefendi bu ak- şamki trenle ha - vekâlet — umum dürlerinden Ce - vat Beyle hususi kalem müdürü Re fik Amir Bey re- fakat — etmekte - dir. Tevfik Rüştü Bey İstanbul - dan Bükreşe gidecek ve M. Titü- Gene Eçıa f JBankası Meclis bugün de toplanıyor Esnaf Bank lesini gö - Mühiddin Beyin izah ve müdafaası meclis haricinde nasıl karşılandı? 160 bin lira meselesi için deniyor ki: “Muhiddin Bey Esnaf bankası işine bir bardak suda fırtına demişti. Bu da sabun köpüğünden bir balonl,, rüşmek üzere şehir meclisinin ev- velki gün yaptığı fevkalâde içti - ma, dün, her tarafta hararetle gö rüşülen, konuşulan yegâne mevzu idi.Uzak yakın,alâkadâr olan alâ- kadı:'_r olmayan herkes gazetelerde leskonun ziyaretini iade edecektir. Hariciye vekili Bükreşten Viyana ya giderek gözlerinden rahatsız bulunan refikası hanımefendinin tedavisi ile meşgugl olacak, ora - dan Cenevreye hareket edecek - tir. Tevfik Rüşte Bey, istasyonda Başvekil, vekiller, sefirler”ve ve - kâlet erkânı tarafından teşyi edil- imiştir. BÜKREŞ, 9 (A.A.) — Türki- ye Hariciye vekili Tevfik Rüştü Bey, M. Titüleskonun, ahiren An- yaptığı ziyareti iade etmek üzere 11 Mayısta Bükreşe gelecek tir. Sait ve Hasan Fehmi Beyler Hakimler ve Memurlar Meclise yeni bir kanun teklif edildi ANKARA, 9 (Telefonla) — Gümüşhane mebusu Hasan Feh - mi ve Kayseri mebusu Sait Beyler meclis riyasetine bir kanun tekli finde bulunmuşlardır. Teklif sa « hipleri hâkimler ve memurlardan tasfiyeye tâbi tutulanlar arasında (Devamr 4 üncü sahifede) Insull hapiste Tahliye için 200 bin do- İar kefalet istiyorlar Ş"(AĞO, 9. A.A. — Samuel İnsül buraya gelmiş ve hapse ko- nulmuştur. Mak- keme, muvakka- | ten serbest kala- bilmesi için 200 bin dolar para ke- faleti vermesi icap ettiğine karar ver- miştir. | ŞİKAGO, 9. A. A, — Banger İn- sül buraya gelmiş ve hapsedilmiştir. Kendisi hastadır. Mümaileyh, — hü- kümet tarafından istenilen 200 bin dolar kefaleti vermeğe imkân bu- lamadığından hapse razı olduğu- İnsül rihinden, milli temayül ve kabiliy aldığı iddiasındadır. Rejimlerin ayrılığı, biribirine aykırılığı beynelmilel siyasi ve bilhassa iktısadi münasebetlerin düzel- mesine, normal bir hal almasına mani o- luyor. Dahili ve harici tezatlarla müca- dele kudretini bulamıyan milletler; dik- tatörlüğe, doğru gidiyorlar, Otoriter ve- jimler; beşeriyetin yüzde seksenini ha- kimiyetleri altına almışlardır. Galiba alı- DE ae nu göz yaşlariyle oğluna bildir- miştir. nsülün oğlu, hükümetin bu ka- dar mühim bir para istiyeceğini hiç bir vakit düşünmediğini, 100 bin dolar vermeğe amade ise de 200 bin dolar tedarik edemiyece- ğini söylemiştir. nan tedbirlerin en doğrusu de devlet otoritesini — hâkim kılmaktır. Aksi halde hürriyetin anarşisi içinde mil- letlerin ve inkılâp müesseselerinin ayak- ta di ına imkân bulı d Beynelmilel politika hayatınım bu k_ı- rışık, anarşik, tezatlarla dolu şeraiti için- ' BUGÜN 2 inci sahifede Ecnebi matbuatında gör- elerini merakla ta *kip ediyor; mütalealar yürütülüyor, hükümler veriliyordu. Bugünkü içtimada banka işi- ne dönülecek mi? Herkes Meclisin bugünkü içti - Esnaf Bankası müzakeratı bitmiş olmakla beraber, bu mevzuun tek rar konuşulmasına imkân veren - ler, hattâ taraftar olanlar pek çok tur. Belediye azaları arasında da, bugünkü içtimada tekrar Esnaf işinin görüşülmesini müm kün görenler vardır. Daimi encü- men azasından Avni Bey dün bir muharririmize demiştir ki: — Yarınki (bugünkü) içtima - da Esnaf Bankası işinin tekrar eh l FöR'er z çok “ dür. Fakat belki dünkü kadar ha raretli ol Mecliste yapılan taş kınlık yerindedir. Esasen hiç bir liste ideal müzakere ol maını da merakla beklemektedir. - mahi- yeti teşekkülü ve sarfedilen para Kadızları çalıştırma yurdunun F kmda izahatta bulunan Şehir Mec- lisi azasından ve mezkür müessese mü Avni Bey Hatip heyecanını zaptedemiyebi- lir. Sağa sola sapar. Herkesin duy duğu teessür aynı değildir. Bazı- ları taşkınlığa hayret ediyorlar, (Devamı 4 üncü sahifede) Gayrimübadiller kongresinde polis tarafından Karakola götürülüyor. Gayrimübadiller kongresi - ĞK aN posta edilen Şevket Ef. Gene epeyce gürültü oldu ve rapor kabul edildi Gayrimübadiller cemiyetinin se nelik kongresi dün öğleden sonra, Halkevi salonunda toplandı. Aza dan Hüsnü Bey, geçen defaki iç- timada ekseriyet olmadığı için | | kongrenin tehir edildiğini söyle - | |dikten sonra: " | — — Bugün de ekseriyet yoktur. Fakat nizamname mucibince ekse riyet olsun olmasın, toplanaca - ğız. Riyaset makamına Gelibolu Şevket Bey isminde bir zatı da po- lisler posta etmeğe mecbur kaldılar mebusu Celâl Nuri Beyi teklif edi yorum, dedi. Gayrimübadillerden Ziya Bey itiraz etti: İ — Celâl Nuri Bey, bitaraf de- ğildir. Bugün de kendileri feda - kârlık göstersinler de riyaseti ka bul buyurmasınlar... dedi. (gürül- tüler) | Celâl Nuri Bey, kürsüye çıkarak (Devamı 4 üncü sahifede) de en sağlam politika, her milletin kendi- düklerimiz Mendise yetecek hür bali ge GU eç Ct 3 üncü sahifede kikalara kadar sinirlerine hâkim oln:ıl::.l , K B ŞECE ne taraftan gelirse gelsin, siyasi ve iktı- : sadi mıırruzl'arı heran karşılayacak kadar || - Esnaf bankası — İskele madd. kuvvetli bulunmasıdır. Bu bal Ga- a : Felek zi Türkiyesinin umumi politikasını teb- 5 inci sahifede cil etmeliyiz. SİMAHMUT SPOR —a ni 3 İ Galatasaray) Cema Kar ş # irlanıyor ,