MİLLİYET PAZARTESİ 7 MAYİS 1934 Elektrikle adam yetiştirme ŞEH ERİ Yasak mı, Âyıp mı? Şimdi bana y Rma si:|i temin ederim — ki; yalan 'oylenuyo",m Pek yakınlarımdan b_""". Almanyada bir ziraat sergi- sinde elektrikle 8 günde misr ye- tiştirip ineklere verdiklerini gör- Müş, yazdığı bir mektupta bana anlatıyor. Vaktile meşhur hokka- b?zhrdaıı adı aklımda kalmıyan bir usta, halk huzurunda kranfile Çiçek açtırmış diye — işitiyordum. Biz onu Hir hokkabazlık diye din- ler, herifin hokkabazlık hünerine $aşardık. Lâkin sekiz günde mısır Yetiştirdiğini hokkabazlık diye i!eğil sanafte tekâmül eseri olarak Öğrendim ve tabii — hayret ettim. Su halde kabul etmemiz lâzım ge- liyor ki: tabiat kanunlarının koy- duğu hükümleri gene tabiatte gizli bir takım kuvvetleri keşfetmek su- retile insanlar değiştirebiiliyorlar. Bizim bildiğimiz misir en aşağı üç ayda kemale erer. Demek bu mü detti on ikide bit derecesine indir- Şimdi düşünüyorum. Tabü şart- lar içind. yetiş hsulleri sata- cak yer bulamıyan — dünya böyle (ölaminut DSRK SN hönl'al Maya başlarsa tallii fazla istihsal olacak fakat bunu nereye satacak? Bana öyle geliyor ki; galiba gitgi- € dünya tersine dönüp malı satın alacak olan değil satacak olan üste Para verecektir. Harpten evvel armarada biribirile rekabete dü- $en ufak tefek vapur kumpanya- trı vardı: İzmite müşteri almak li- bit rekabeti o dereceye götürmüş- badi ki; içlerinde birisi yolcuyu ve,, a aldıktan başka bir de simit *Teceğlini ilân etmişti. Böyle elektrikle bir haftada mı- !T yetiştinme usulünü, yetişmesi ;'z"" zamana bağlı olan bütün şey- ere tatbik etmeye kalkarsak dün- yanın nizamı muhakkak bozulur. 5-“-d G yirmi beş — sgenede yetişen ,-" iInsanı elektrikle sekiz ayda ye- iştirmeye başladılar mı o zaman he mektep, ne medrese, ne profe- Sör, ne üniversiteye — lüzüm kalır. âkin bu kadar — çabuk yetişen a- 1:";"'" beşeriyet nerede kulla- e P ! Sanıyorum ki; o zaman insanlar €rasında gene — ayrılıklar başlar. Bunu size izah edebilmek liçin bir Y'nisal alacağ Ç Tei / lerde bir inci davası okumuştum. Şimdi tafsilâtı pek aklıma gelmi- Yor, Birisi Hirinci — almış ta sahte çıkmış, iş mahkemeye mi, eksper- lere mi ne, düşmüş? İnci muayene « unmuş, sahte olmadığı fakat Cul ."’“ yani (ekilmiş) denilen cins- €en olduğu onlaşılmış netice neye 'ağlanmış orasını pek bilmiyorum, €ncak tabii inci hiç bir sun'i müda- ale olmadan yetişen incidir. Cultı v8e denilen (ekme) inciler ise, lin- Peren istiridyenin içine bir ec- madde sokarak yetiştirilen inci :;:z." _Eu iki incinin, şekil, renk, Ö P itibarile biribirinden hiç bir cil, ka olmamasına rağmen ekme in- tine hiç bir zaman tabü inci kıyme Bi laşamamış ve zoraki yediş- tÜrilmiş olmaları daima bir ayıp teş kil iştir. ' " e ea Sanıyorum ki; kanunların tayin ettiği müddetlerden — evvel sun'ü k tlerle yetiş ü lar da, tıpkı ekme incinin tabü inci önün- deki telâkkisine uğrayacaktır. Ama bana sorarsanız, o da indi- dir, öteki de. FELEK MAARİFTE —— Üniversitede mtihanlar Ecnebi dilinden imtihan yapılmıyacak Üniversitede imtihanların 20 Mayısta başlayacağını yazmıştık. aber aldığımıza göre bu sene ec nebi dili imtihanları tedrisatın az Rusya tıftık Almıyacak mı? Yâpılan son tetkikin ne- ticesi henüz anlaşılmadı Tiftiklerimizin büyük müşteri- si olan Rusya artık mübayaatı dur durmuştur. Piyasada büyük ümit- ler uyandıran, geçen haf İstan - bula gelip te satılık tiftik stokları nı muayene eden Bradford tiftik ipliği fabrikalar itihadı mümessi- H sadece malları gözden geçirmiş ve hiç bir yere fiyat vermemiştir. Bu muayeneden ne netice çıkaca- ğı hakkında sarih bir fikir yoktur. Aldığımız malümata göre şehri - mizde tiftik stoku bin balye var- dır. Bir taraftan da dahilden mü- temadiyen mal gelmektedir. K Ticaret odalarında Gazi köşesi Ticaret müdürlüğü borsalara ve ticaret odalarına yaptığı bi_r ı: İR HABERL dırdan bir metre Askeri taş l;poya yerleştirilmiştir demir de kendi tak dahil ki borsalar ve ticaret odalarında birer Gazi köşesi vücude getiril - mesini bildirmiştir. Milli İktısat ve Tasarruf cemyeti de Ticaret mü - dürlüğüne yazdığı bir tezkerede Gazi Hazretlerinin büstlerinin on beş Hiraya cemiyet tarafından sa- tılmakta olduğunu bildirmekte - dir. Kauçuk müstahsili memleketler arasında itilâf Dünya kauçuk istihsalâtı hak- kında kauçuk müstahsili memle - ketler arasında bir anlaşma yapıl mıştır. Bu anlaşmnın şekl_ıae dair Ajans telgraflarının verı_iıgı ma - lümattan fazla olarak Ticaret o - dası telgrafla malümat almıştır. Lâstik fabrikaları son zşmnnlu:- da memleketimizde inkıçafı etti- Sinden oda bu malümatı getirmiş ğır İtilâfname hazirandan itiba - " ren mevkii tatbika girecek ve 938 kânunuevveline kadar devam ede cektir. Berezilyaya ihracatımız ilha- || lâttan eksik Türkiye ile Brezilya arasında- ki ticari münasebat günden güne inkişaf etmektedir. Bu tezayüt, taş dep neferleri yangına karşı dürülmüştür. ler değildir. Bunlar Yeniçeri zabitlerine ait nöbet ildi. b Ko ihti Askeri müze bir yangın tehlikesi geçirdi Dün akşam saat 6 da askeri müze bir yagın tehlikesi geçirmiş iki ça- T n;ıııbbnkkdı; bir ye':. yandıktan sonra söndürülmüştür. müze her günkü gibi saat ü. memurlarınd. sman Efendi tarafından kapatılmıştır. 'Aııcııh Faberişi di vi M » mak üzere top bahçesine .çılıırılım 25 çadır toplattırılmış, müzeye mülâsık evvel havalandırıl radan bir saat geçtikten sonra kapı önünde nöbet bekliyen nefer bu a kapaklı pencerelerirnden bir yanık kokusu hissetmiş, bah çivan Nazmiye, o da nöbetçi memuru Enis Beye haber vermiş, Enis Bey de itfaiye ile sair alâkadar yerlere telefon etmiştir. Esasen müze hademe ve talim ettirilmiş oldukları için derhal taş deponun kapıları açılmış ve ütfaiye gelinceye kadar yanan çadırlar ıslatılarak sön - Yanan çadırlar gerek para, gerek tarih itibarile o kadar kıymetli şey - çadırlarıdır. — Yangının neden çıktığı lüm değildir. En şini düşürmüş olmasıdır. ziyaretçilerden birisinin top bahçesinde gezerken havalandırılan çadırların üzerine sigarasının ate - .ş"' tu. Kâğıthaneye gidecek boğazın önünde tuğla yüklü bir mavna bat tığından vapurlar Kâğıthaneye iş lememiştir. Bundan dolayı Eyüpten kalkan kayıklar hep doluydu. Eğlenceler akşam geç vakte kadar sürmüştür. M. Suriç gitti Sovyet Rusyanın Türkiye sefi- ri M. Suriç iki ay mezuniyet ala - Hidirellez nasıl geçti? rak Rusyaya gitmiştir. M. Suriç | | Haziran d leketimize |. AM AA (4 | | dönecektir. Dün Hidrrellezin biriydi, Ha - Bugün gelecek mi? vanın müsait ol dolayısile gez Polonya münakalât nazırı M. meğe gidenler ve kırlara çıkanl Rabkavski'nin bugün h tay- KM hem mübadele edil $y kıy metinde, hem de mikdarında göze çarpmaktadır. İstatistiklere göre Türkiyenin 1932 senesinde Brezil yadan vâki olan ithalâtı 2,330871 kilo sikletinde ve 1251765 lira kıy metinde iken 1933 senesinde bu ithalât 4274524 kiloyu ve 1503429 Hirayı bulmuştur. Evvelce Türkiyenin Brezilya- ya ihracatı sıfır iken 1933 sene - sinde bu ihracat 128032 kiloya ve 32334 liraya baliğ olmuştur. Va - kıa Türkiyenin Brezilyaya ihra-a- tı pek azdır.. Bu rakamlar Türkiyenin Bre- zilyaya ihracatının pek az old ğ ça kalabalık teşkil ediyordu. Bilhssa Kâğıthane çok kalabalıktı. Yer yer sofralar kurulmuştu. Çal- gılar zurnalar çaldıranlar, göbek yaresile şehrimize gelmesi bek - lenmektedir. M. Rabkovski şehri- mizde Tayyare Cemiyeti erkânı ve tayyarecilerimiz tarafından karşı- l ktır. atanlar, içki içerek eğl ler çok BU z Biz bögyle Mektep kitabı maarif haya - f ae dakikat htai bir ne- düşünüyoruz, Siz acaba ne dersiniz? “Üniversite talebesini muayyen bir kitabın hudutları dahiline sokmak seledir. Fakat bunu bir kaç cihet- ten tetkik etmek lâzımdır. İlk, or- kteplerle , liselerde talebe - nu göstermektedir. Al_lkara meb'usu Halit Ferit Beyin Cenaze merasimi ANKARA, 6 (A.A.) — Anka - ra mebusu Halit Ferit Bey, uzun bir zamandan be ri muztarip bu - lunduğu septise - vefat etmiştir Mü teveffanın bugün yapılan cenaze merasiminde ve- killer, cümhuri - yet Halk fırkası kâtibi umumisi Recep Bey, me - bus arkadaşları, Halit Ferit Bey Riyaseti cümhur ' kâtibi umumi vekili Hasan Rıza Bey, ve kendisini seven bütün ar- kadaşlarile C. H. F. Ankara vilâ- yet merkezi, belediye meclisi ve bulunduğu Ankara avcıla- Yapılmsamdan — aypılmıyacaktır. ncak üçte bir lisan derslerine de Vam etmiyen talebe diğer imtihan :—a" girmek hakkını kaybedecek- lr, ; Pendik kaza mı oluyor? Dolaşan bir şaytaya göre Geb- Ze ve Kartal kazalarının lâğvile endik merkezinin bu iki kasabaya Famil bir kaza ittihazı kararlaş - tırılmıştır. ki emin edildiğine nazaran tet - ikat ikmal edilmiş Pendikte bir Za teşkili iktısali faaliyet nolf - B indan müuvafık — görülmüştür. ._;:_,"i'_' haziranda belli olacağı rı klübü azaları hazır bulunmuş- l!rdır. Cenaze alayına başta mu - zika olmak üzere asker, jandarma :ie polis müfrezeleri iştirak etmiş - r. —& Fimem Gayrimübadillere tevziat Gayrimübadillere bono tevzia- tı, henüz hazırlıklar ikmal edile - mediğinden, bir iki gün için tehir edilmiştir. Temin edildiğine göre tevziata perşembe günü başlana - bilecektir. Onar bin liralık büyük kıt'adaki bonoların gelmesine in - tizar edifmektedir. Küçük kıt'ada mi neticesi dün | ta le nin dersleri lâyıkile takip edebil - mesi için icap eden kitaplara ma- lik bulunması bittabi zaruridir. Şim |diye kadar epice ihmale uğrayan bu mühü eşgtlla SAA ŞŞ R fında hemen tamamile tanzim o- lunmuş ve bu mekteplerdeki bü - fün dersler için lâzım gelen ki - taplar neşredil: iştir. Bu #ikâyet edilecek nokta yoktur. Gelelim Üniversite kitaplarına: En belli başlı şikâyet bundan çıkmaktadır. Filhakika ekser fa - kültelerde kitap yok gibidir. Ta - lebe, tuttuğu notlarla iktifa eyle- mekte ve bunlardan — çalışmakta - dır. Eskidenberi ekser “Darülfü « pun hocalar,, ıren kitap yazmak hususunda fazla bir gayret gös - termedikleri muhakkaktır. Acaba neden? Meseleyi iki — noktainazardan tetkik etmelidir: 1 — Acaba ihmalcilikten ve alâ- Kü e ine iardır ? 2 —! Yoksa bir Üniversite tale - ihett | ve onu her hangi bir ilimden de - ğil, ancak muayyen bir kitaptan muatip tutmak hiç te doğru de - gildir. Üniversite derslerile lise dersleri arasındaki büyük bir fark buradadır. Çünkü ikincisinde ders- ler tamamile akademik mahiyette verilir. Öğretilen sade ders değil, ilimdir. İlimde galip olan vasıf ta tekâmüldür. İlim bir menediyet â - bidesidir ki her âlim ona bir taş i- lâve eder. Kitap, ilmin muayyen bir za - mandaki çehresini arzeder. Neşir - den sonra vaki olan hâdiseleri içine almasına, ondan sonra — kurulan nazariyeleri ihtiva etmesine imkân yoktur. Diğer taraftan profesör, bütün yeni hâdiseleri tetkik edip ona gö- re dersini vermek mecburiyetin - dedir. Bir sene verdiği ders ile er- tesi seneki ders arasında bittabi fark vardır. Ve olmalıdır. Bunun i- çin talebe Avrupa üniversitele - rinde olduğu gibi bizde de not tut- mak ve hocasının göstereceği mü- teaddit kitaplara müracaat e- dörek malümatını tevsi eylemek AT besini her hangi bir ilim h da bir kitabın muayyen hudutla « rı dahiline sokmak istemedikle - *el Fakat bu, profesör kitap yaz - musın demek değildir. Talebe tet - rinden mi kitap neşret! - dir. Bu ikinci şıkkın varit olabilece- ğini hiç zannetmiyoruz. — Çünkü, H eef SK e ÜnrE « cinde de fazla bir ilmi nmeşriyat yapmış değillerdir. Bizim fikrimize kalırsa bu i - kinci şık, üzerinde durulmağa lâ - yik bir keyfiyettir. Filhakika bir ki bonolar tamamen hazırlanmış- tır. Biz böyle düşünüyoruz, Siz acaba ne dersiniz? kik yaparken, hocasınen yazdı- ğı kitaba müracaat eder, ve aldı - ğı notlarla yolunu ikmal ederse, tabüt daha çok iyi olur. Maalesef bizde, bazı Ffakültelerde eskiden kalmış bir kaç tercüme kitaptan başka bir şey yoktur. Bu hakik bir k Yeni Üniversite elbette bunu yakın zamanda telâfi edecektir. di Ci d! 'e $ŞİRKETLERDE Yeni Vapurlar Yelkencilerin Erzurum ve Vatan vapurları alınıyor İki yeni vapur almak için tet- kikat yapan Denizyolları idare - > sadeler İ Sık kullanılan emirler çok defa kaymetlerini kaybediyor. 'azı kelimeler bu yüzd! ânâü: larındaki kuvveti - kaçırmışlardır. Bunların başında (memnudur) ke- limesi gelliyor. Tramvaylara asılmak memnu- dur. Yere tükürmek memnudur. Bunların bir çok nevini, çeşidini sayabiliniz. Hele resmi dairelerde hemen her kapıda, her koridorda talik yazıya benzer Uir garip hatlar ü Yel Er- zurum ve Vatan vapurları üzerin- de yaptığı tetkiki bitirmiştir. Bu tetkikat neticesinde Denizyolları heyeti fenniyesi bu iki vapuru mu- vafık bulmuştur. Şimdi pazarlık cereyan etmek - tedir. İspanya seferleri münasebeti - le Yelkenci firması bilhassa Va - tan vapurunu yeniden denilecek bir halde tamir ettirmişti. Bu iki vapur da çok az masraflı olduk - larından Denizyolları idaresi bun- ların seferlerinden senede 164 bin Kralık bir masraf kârı temin ede - cektir. Esasen bu âki vapuru Deniz - yolları idaresi şimdiye kadar kira ile tutmakta idi. İspanya seferleri niçin tatil edildi Bundan bir müddet evvel Yel- kenci firması Bulgar Seyrisefain i- daresile beraber İspanyaya vapur seferleri tertip etmişti. Bu yolda ancak iki posta ya - pı!dıktın sonra maalesef tatil edil- miştir. Buna sebep İspanya ile aramız- da ticaret mukavelenamesi ol - mamasıdır. Bulgar Seyrisefain i - daresi İspanya postalarına devam etmektedir. Liman şirketi heyeti umumiyesi Evvelce iki defa toplanan fa- kat ekseriyet olmadığından yapı - lamıyan Liman şirketi heyeti u - mumiyesi bugün Liman hanında yapılacaktır. (Geçen defa yapılan - toplantı - da şirketin ayırdığı amortisman meselesi mevzuu bahsolmuştu. An- karada bulunmakta olan şirket u - mumi müdürü Hamdi Bey bu me- sele ile de maşgul olmuştur. Hamdi bugün şehrimize dönmüş olı;':l’rhr. "Aldığ—n ma- lümata nazaran heyeti umumiye - de en büyük hissedar olan Maliye vekâletini maliye müfettişlerin - den Abbas Bey temsil edecektir . Abbas Bey geçen heyeti umumi- yeden sonra şirketin — vaziyet ve muamelâtını uzun boylu tetkik et- miştir. GÜMRÜKLERDE Bir kaçakçı Kadın yakalandı Romanyadan gelen bu kadın nasıl tutuldu? Dün Gümrük muhafaza memur ları Galata yolcu — salonunda kaçakçılık yapan bir kadını yaka- lamışlardır. Samatyada oturan ve Nikoli kızı Vaterina ismini taşı - yan bu genç kadın Romanya Sey: risefain idaresinin Regel va purile limanımıza gelmiş ve salo- na girmiştir. Kadın salondan ge - çerken yapılan aramada sırlında- ki mantonun astarı içine dikilmiş olarak ve bavulda hususi yaptı - rılan bölmeleri içinde ipekli ku - maşlar bulunmuştur. Kı_tennn ih- tisas * Bir kaçakçı motörü yakalandı Nisanın son gecelerinden birin de Çanakkale Boğazı haricinde İmroz adası açıklarında bir deniz takibi yapılmış ve kaçak eşya ile dolu bir motör ele geçirilmiştir. 27 -28 Nisan gecesi İmrozun Kö mürburnu açıklarında gezen bir nu maralı muhafaza açık deniz ta - kip motörü uzaktan adaya doğru gelen bir motör görmüştür. Muha faza motörü derhal karasularımız dahiline giren bu motörün üzeri - ne gitmiş ve motöre durması bil - dirilmiştir. Motördekiler durmak tan başka çare olmadığını görün- ce motörü durdurmuşlardır. Muha hafaza memuurları yaptıkları araş tırmada motörde 32 parça kaçak eşya bulmuşlardır. Motörün kap- tanı Pandeli isminde bir Rumdur ve motörün ismi Panayadır. Motör de bulunanlardan Yani ve Haça- doplo ile birlikte kaptan İmroz ih tişas mahkemesine verilmiş ve mo tör müsadere edilmiştir. la lmış yeni türkçe levhaler ne kadar çoktur: — İçeriye girmek memnudur. — Yere sigara atmak memnu- dur. Parklarda: Çiçek koparmak memnudur. Velhasıl nereye baksanız, nereye girseniz, nereden geçseniz bir (memnudur) levhası kharşınıza çı- kar. Bu levhalar terbiyemizin kıtlığı- nt yüzümüze vuran birer lihtar ol- ığmen o kadar - kanık: mışızdır ki dudak büker geçeriz. Memnuiyete karşı hürmetsizliği- miz azami dereceyi bulmuştur. Bunda lUÜiraz da bu memnuivetlerin ciddi bir takip görmemesi âmildir. Yasak, artık bizi korkutmıyor. (Yere tükürmek memnudur) lev- hasını okuya okuya salyasını kal- dırımlara boşaltanlar, (içeriye gir- mek memnudur) ihtarını heceleye heceleye hapıları omuzlayıp giren- ler (yere sigara atmak memnudur) levhasına baka baka'izmariti yere atıp ayağı ile de tahtalara çivile- yenler o kadar coktur ki belediye- nin bütün teşkilâtı onları takip et- $e gene arkasını alamaz. Zaten bu “memnudur,, ihtarı artık tadını kaçırmış, tesirini kay- betmiştir. Bat bunun yerine (a- yıptır!) kelimesi kfıllıınıak, biraz da halkın haya ve hicap damarları- ni tahrik suretile terbiyeye alıştır- sak! . Ayıptır, denince insan daha ziya de çekı'n'*yor. Derlenip !oparlq,;ı. yor, aman gülünç olmıyayım, pot kırmayayım diye temkinli oluyor. Fakat bu da tesir etmezse ne yapa- biliriz, onu bilmem! Burhan CAHİT Terkos suyu bollanıyor F Terlms borularının yenileşti - Si için j dal enin genişletilme- lar getirilmiştir. ğ borum Terkos şebekesinin ıslahı 924 sonbaharında bitmiş ve şehre isa- le edilen suyun miktarı 40 bin to- na çıkmış olacaktır. : Evvelce geceleri su veri'mi - yen bazı semtlere su verilmeğe baş lanmıştır. Gelecek sene yaz mev - siminde terkos suyu ile caddeler - de yıkanabilecektir. Vehbi Bey öldü K Teessürle öğrendiğ'mize göre tanbul şehir meclisinde Üskü - dar azası hulunan Vehbi bey dün Üsküdarda Sultantepesindeki e - vinde zatürreeden vefat etmiştir. Merhumun cenazesi bugün sa- at on birde kaldırrlacaktır. Mera - simde meclis arkadaşları ve bele - diye erkânı hazır bulunacaktır. Üa İRILB AA | (İş Bankı dan alınan 5. Mayıs 934 AKŞAM FİYATLARI ISTİKRAZLAR TAHVİLAT İstikrazı dahili sasoâ T. askeriye 9,79 Kuponsuz Elektrik Haa 1933 İstikrazı 93 4 Tramvay —— Kupoasuz Tünel —— p iH ğî"ğg Rıhtim 17,75 ” L 31,25 4 Mümessil 58,60 Şark D.Yolları 2,60 » 48,858 Gümrükler B $ Kuponsuz Bağdat 9,78 w n 4710 ESHAM Iş Bankası Nama 8.80 $ Şir, Hayriye 1$ Kuponsuz Reji 4,15 » » Hamiline 8.80 Telefon 10,75 Kuponsuz Terkos 19,25 P Müessis S8 $ Çimento 12,25 MPORSUz Ittihat dey. 17 Türkiye Cümbü- Kuıonıut' riyet Bankası 57.50 Şark d 3 Kuponsuz el dey, »2 Tramvay 41,20 $ Balya 1,58 Anadolu Hisse 27,95 Şark m, ecza 4 ÇEK FİYATLARI Londra 640,50 Prağ 19,09 Paris 12,06 $ Berlin 2,02,12 Nüyork 79,90 Madrit 5,82,45 Milano 936 Belgrat 35,/07 Cenevre 24571 $ Zloti 4,20 Atina 83,69 $ Pengo 2.69 Brüksel 3.40 Bükreş 79,33 Amsterdam — 1,17,45 Viyana 4,22 Sofya 65,6360 9 Moskova — 11,00,50 NUKUT ÇSatış) Kuruş Kuruş 20 F, Fransız — 169 $ 20 |. İsviçre B08 1 Dolar 117 1 Pezeta 16 1 İsterlin 642 1 Mark 49 20 Liret 214 1 Zeloti 20,50 20 F. Belçika — 115 $ 20 Ley 19 20 Drahmi z24 20 Dinar 53 1 Florin B3 1 Çernaviç —— 1 Şile Av. z22 Altın 9,25 20 Leva 23 1,Mecidiye 35 12 21 Kur. Çek. 106 Banknot 237