Meydana çıkmalı! (Başı 5 inci sahifede) iş alevlenmiş, bazı aza: — Bu bir Stavi'ki rezaleti di- ye haykırmaktan kendilerini" ala- mamışlardır. Belediye reis muavini Hâmit Bey dün bir muharririmize: — Meselenin Şehir me -İ de müzakere edileceğini tahmin et | memiştim. Eğer bi im, evvel- den hazırlanır, mecliste izahat ve- rirdim.,, demiştir. Rapor Ankaraya gönderilecek Komisyonun hazırladığı rapor, Şehir meclisinin kararı mucibince Dahiliye ve Iktısat vekâletlerine gönderilerek lâzım gelen mun - Selenin yapılması istenecektir. Raporun bugünlerde Ankaraya ilmesi muhtemeldir. Maa - Ankarada bulunan bele > diye reisi Mahittin beyin şehrimi. ze avdet , bu raporu bizzat tetkik ve imza etmesi, ondan son- ra Ankaraya gönderilmesi muh - temel görülmektedir. Rapor teb - Şiz edilmektedir. Tebyiz edildik- ten sonra, Şehir meclisi divanı ri- yaset imzasile belediye riyasetine gelecektir. y z Belediye reis muavini Hâmit Bey bu hususta da şunları söylü ir? "Henüz raporu alıp tetkik et- medim. Raporu alınca tetkik e - deceğiz. Vekâlete göndereceğiz. Bir taraftan da biz, icap eden ted- irleri alacağız ve takibat yapa - gönderi mafih, Müddetamumilik te tetkikat yapıyor Diğer taraPtan istanbul cüm - buriyet müddeiumumiliği de bu meseleyi tetkik etmeğe başlamış - tır. Müddeiumumi Kenan Bey dün bir muharririmize: si — Bu mesele hakkında bugün bir şey söylenemez,, demiştir. Dün, Istanbul vilâyet ida- re heyeti Cevdet Kerim Beyin adliyeye gelişi ve müddeiumumi Kenan Beyi ziyaret edişi, bu me- e ile alâkadar addedilmekte - ir. ” Bankanın heyeti umumiyesi Diğer taraftan, aldığımız ma- lümata göre, Esnaf Bankası ya - kında senelik heyeti umumiye iç - timamı yapacaktır. Bu içtiman son derece ehemmiyet verilmektedir. Bütün hissedarların iştirak ede- ceği bu heyeti umumiye içtima - tada hararetli münakaşalar ola - cağı kuvvetle tahmin edilmekle - dir, Banka idareti yeni ve mufas- sal bir bilânço hazı tadır. Banka mürürü Hamdi bey me- sele için hummalı bir suretle ça- lısmaktadır. Eski müdür Faik B. Esnaf Bankasında yolsuz işle- rin vuku bulduğu zamana tesadüf eden, teşekkül tarihinden itibaren geçen ilk beş senede müdürlük ya- pan Faik Bey, şimdi İzmirde, İk - tısat vekâleti ölçüler başmüfettişi- dir. Ali da Bey diyor ki Şehir umumi meclisi azasıridan Halkevi reisi Ali Rıza Beye de sorduk: — Esnaf Bankası sermayesi- nin dağıtılması etrafında ne düşü- nürrünüz? Ali Rıza Bey dedi ki: — Sualinize verebileceğim ce- vap şudur: Meselenin tetkikine ine mur edilen kıymetli arkadaşları - mızın önümüze koydukları tablo - ya bir isim vermek icap etn'ş ol- saydı, ben kendi hesabıma buna rezalet demekte tereddüt etmez - dim. Bankanın bu hale gelişi, fev- kalâde bir vaziyetin doğurduğu bir hâdiseden ileri gelseydi esba. bı muhaffefe aramak zarureti ha- sıl olabilirdi. Fakat bu elim netice, gsfletli, © derin ve ihmalkâr yılların birikin. tisidir. Görülen fena'ığın vaktinde ted- bir a'mırak önün gecilmeme - sidir ki bu kadar acı akibete s6 - bep olmuştur.,, Abdülkadir Ziya B. diyor ki: S h'rme arasından Abdül- kadir Ziya Bey de şu mütslenda lunmustur: — Hâdis», yeni değildir. Aşa- #t Yukrı dö £ sen> evv>le ait bir yseledir. Seh'r meclisinde, mev- de Kahsedilme i de veni değil - © 932 sapınsinrin, ar'rataslardan NİN verdiği bir takrir üzerine, Esnaf ım vaziye'i hak - Acıklı hikâyesi (Başı 1 inci sahifede) lerine dayanan bir zihniyet mese. izim memlekette yalnız ca- hillerinç aklı ermiyenlerin değil, bazı münevverlerin de büyük bir kusuru vardır: Siyasi ve iktisadi muvaffakryetleri takdir etmez - ler. Onları talih ve tesadüfün ta- bii bir eseri sayarlar. Halbuki bu sahalardaki her muvaffakıyet mut- laka tekniğin, ihtisasın, iyi ida - renin mahsulüdür. Muvaffakıyet - li işleri taklide kalkışmak güzel arzu, takdire değer bir hevestir. Fakat buna kalkışırken, bütün mu- vaffakıyet âmillerile de techiz etmek lâzımdır. Yoksa akibet mut- laka hüsran olur. Esnaf Bankasının giriştiği iş lerin aykırılığı üzerinde durmak beyhudedir. Bu, kendiliğinden an- laşılmış bir şeydir. Acaba bu ban- kayı he lm iştigalât mevzuu olarak neyi düşünmüşler - di? İlâveye hacet yok ki sütçü - lük yapmak için, yazı makinesi ticareti yapmak içi tayyare pi- yangosu işlerile alâkadar olmak için banka teşkili lâzım değil - dir, Banka gibi, bir çok cihazları nazik bir müesseseyi ve yaşatmak için en evvel ele - manlarımı bulmak lâzımdı. Mües- sereyi teknik ve ihtisas esasları ü- zerine kurmak icap ederdi. Niha- yet kurulan bu müessesenin mua- melâtını kontrolsuz ve teftişsiz bi- rakmamak lâzımdı. Belediye mec lisinde geçen müzakerelerden an- İyoruz ki bunların hiç biri yapıl mamıştır. Bu vaziyet karşısında biz tabii İ olarak memlekette hakikaten mil. li bankacılığın temelini kuran, o- nu yükselten ve milli bir ideal ha line sokan İş Bankasının faaliyet ve inkişafını bugün daba derin bir memnuniyetle hatırlıyoruz. Hepi - mizin bildiği bir hakikattir ki İş Bankası bugünkü büyük muvaf - fakıyetini, her şeyden evvel, ihti- sasa, tekniğe, hakiki teftiş ve kon- trola, muamelelerindeki ciddiye - te medyundur. Banka erkânm, en kıymetli memurları müessese - ye getirmek için yaptığı fedakâr- İsğın ve takip ettiği politikanm lü- zum ve ehemmiyetini gün geçtik- çe daha iyi anlıyoruz. İş Banka- sı misali ortada iken, yeni tees - süs eden bir bankanın buna im « tisal etmemesi, ondan örnek alma- ması affedilir bir hata değildir. Iş Bankası ve Ziraat Bankası gi- bi büyük müesseselerimiz varken, İstanbulda Esnaf Bankası diye bir teşekkül vücuda getirmenin hik - meti var mı idi, yok mu idi? Bu da ayrı ve ehemmiyetli bir tetkik mevzuudur. Esnaf Bankasının mu- kadderatı bir iş teşebbüsünün mu valfakıyetsizliği değil, idari ve iç- timai hayatımızda zayıf ve sakat noktaya delâlet eden bir haleti ru- hiyenin tezahürü. Bu haleti ruhiyenin tasfiyesi lâzımdır. Ahmet ŞOKRÜ Avusturyada (Başı 1 inci sahifede) yafından büyük bir tezahürata ma Bi olmak istemişlerdi , Köylülerin alayı, iyona gel- diği zaman, birçok fişek'er patla mış ve Faşist aleyhtarı binlerce beyannamelerle sokaklara gamısiı haç işaretli kâğıtlar atılmış"- M. Dolfus'ün yanına birçok fi. şekler düşrzüşlür. Yarış yeri civarında bir bomba patlamıştır. Polis, sosyalist ve Nazi'lerden birçoklarmı da tevkif etmiştir. — kında mecliste münakaşalar ya - pılmış, makam O namma muavin Nuri Bey izahat vermişti. Bu işi tetk'ke memur edilen Galip Bahtiyar , İsmail Sıtkı ve Mehmet Ali Beylerin müşterek ra- porlarınm heyeti umumiye huzu- runda okunması üzerine, mesele tekrar ortaya atıldı. Esnaf m dört yüz bin liralık sermayesini ortadan yok edenlerin her halde kanuni taki - bata uğratılacaklarına eminim.,, Mehmet Ali Bey diyor ki: Bu meseleyi tahk'k eden kömis. yon azasından Mehmet Ali Bey de şunleri söylüyor : — Biz raporu b'taraf olarak yazdık. Bankanın vaziyetini, mu- amelâtın umumi ce-eyanımı tesbit İ için tetkik ettik. Mesul tabii var. dır. İşler yolsuzdur. Fakat mesu- lün kim veya kimler olacağını söy- lemek için ben alikadar ve sal hiye'tar makam değilim. M 1. leri ancak kanuni merci tayin ede. bili MİLLİYET SALI 17 NİSAN 1934 e Mecliste İnsull (Başı 1 inci sahifede) Surrı B. in itirazları ANKARA, 16. (Telefonla) — Adliye Vekili Saraçoğlu Şükrü B. in kısa izahati üzerine takrir sa- hibi Kocaeli mebusu Sırrı Bey söz alarak dedi ki : — Vekil Beyefendinin cevabı tamamdır. Fakat zamanımı geçir- miş olmaları itibarile gene mesele üzerinde bazı mütalaalar serdini memleketin hukuku namma fayda- İr gördüğüm için müsadenizle dü- şündüklerimi söyliyeceğim, Eğer sual ile cevap arasında ge çen müddet sualin mahiyeti üze- rine tesir yapar bir metele Oolma- saydi Vekil Bey beyani mazeret ederek veya bu mutallatla falan h vakit cevap vereceğim diyerek suü- limin cevaplarını arzu ettikleri gü- ne talik edebilirlerdi. Fakat öyle naenaleyh vaktinde verilmesi lö- zımdır bu mesele ile Türk efkârı umumiyesinin ve Türk hukukşinas- larının ne kadar alâkalanmış oldu- ğunu biliyoruz (hayir sesleri). Rasih Bey (Antalya) kimse far- kında bile oli bi Sir: Bey (devamla) — sonra arkasında 3 - 4 yüz gazete muha- biri olan bir adamın vaziyeti hak- kında söylenecek sözün bu muha- birleri yollıyan memleket üzerin- e ne kadar inikas husule getirece- ğini de düşünmek lâzımdır.. Onun için ki olduğu zaman suale mevkuf olduğu zaman cevap verilmesi lâzımdı. Çünkü Türkiye Büyük Mite Meelisi kürsüsünde bu meselenin şekli hukukisi hakkında yapı- lacık münakaşat edinilecek içtihat hiç şüphe yoktur ki bugün cihan hukukiyu nunun tetkik edecekleri üzerinde etüt decdeceğimiz içtihat ceza kanunlarına Türk tezi olarak geçecekti. Biz bu fır- satı kaybettik. İ Sunlimin şeklinden de anlaşılıyor ki lün tevkif edildiğine muariz de- ilim İnsul'ün bindiği vapur Kız kulesi karşısında demirli iken Haydarpaşaya giden vapur içinde bulunyor ve yanın- da simdi heyeti celileleri arasında bulu arkadaşım da hazırdı kendileri- ne bilmünasebe £ Binaenaleyh sualimin esasa taallüku yoktur, Yalnız acaba sefaret İnsulü is- tediği zaman hükümet hemen vermeğe kalkmaz olsaydi sofaret bu adamı kabul mevkide mi idir, Bence hayır. Hatta İnsulün Amerikaya sevki içinde sefaretin selâhiyeti yoktu, Çünkü Ame- rikada kanunlara göre Insulün kabulu için ayrıca Reisicümhurun bir iradesi lazımdı o irade biz İnsulü tevkif ettik. ten sonra sadir olmuştur. Sualimdeki maksadım şudur ki Ame. unlarındaki akkındaki sual | rad getirmek zahmetinde bulundurmaz. lm, Itiraf ederim ki satırlarında mev- melanie bunları anlamak mü: Beyefendi buyuruyorlar ki bu arkasında 400 gazeteci vardır. nlatmak istiyorlar ki teslim imiz adam mühim bir adamdır. Sır. rı Bey pekâlâ bilir, fakat bütün dünya da bilmelidir ki bir adamın arkasında is- ter 400 gazeteci ister dört süngülü ol- mivebilir. Veya tasdik edebilir. Sırrı Beyefendi sözlerinin yekünu tmumisi arasında geç kalmak gibi bir şikâyeti de vardır. Diğer taraftan niçin bu kadar acele edildi deniliyor. Yani kâ- fi derecede tenevviir ve tetkik edi üş ve bu dayanın kabiliyeti tem- olmadığı kararını vermiştir, on- m kepi adam başka bir cürüm için ğı iddiasmi dermeyan | edilmiş. irrı Beyefendi pekâlâ bilirler ki bütün O h bunların tetkik mere tektir. Türk mahkemesidir. Türk mahkemesi tetkikinden kararını verirve kararını verdikten sonra o kadar stratında ne münakaşa etmek, ne de her hangi bir açık kapı kaldığını düşünmek ihtimali yoktur. Türk mahkemesi tetkik et katafını vermiştir. Suri Bey pek- âlâ bilir ki bu iade keyfiyeti her hangi bir muahedenin hükmü ile değil, ceza kanununun 9 uncu maddesinin tatbiki neticesi husule gelmiştir. Acaba biz Amerikadan ayni şekilde bir| #dam istemiş olsaydık bunu verirler miydi ? Biz esasen bir mücrim teslim ederken mutlaka mukabelesi bize yapılam diye yapmış olsaydık halkında ceza kanunu- Bu tatbik etmez, muabedenin mevkii me- riyele girmesini beklerdik. Amerikanm samimiyetini gösteren delil de bizden gok evvel inde muahedesini — tasdik et- iş olmasıdır. miş , Muhterem arkadaşlarımızın söylediği sözlerin zanediyorum İçi hülâsanı bune alp. İnsül enezelesi, bizim memle. ketimize uğraması inkilâpçı o memleke tin temizlik ateşinin ne kadar i olduğunu ve e hangi şekilde e sun mücrimlerin burayi melce ittihaz 6- demiyecekleri kanaatının dünyaya yer leştiğini görüyorum. kadaşımın sülleri bu sözleri tek- rar etmeye vesile olduğu için o mucibi memauniyet cihetleri bulunduğuna ka- Bim, Maruzatım bundan ibarettir, Tütün kanunu Bu izahatı mütönkip ruznameye geçil. mir tütün vetütün inhisarı kanun lâyi- asmın gürarüke V8 ihbisarlar encümeni tarafından tekikakı izni edildiğinden evvel müzakeresinin ikmali için bu cn- cümenlerden seçilecek muhtelit bir encü- men tarafından tetkik edilmesi hakkin- da verilen takrir okunmuş ve kabul e ika hükümeti kanı noksanı | dilmemiştir. ikmal edinceye e e ey Umumi hıfzıssıha kanununda > tahti tevkifte bulunduracak mı idik, am- di derme lamak istiyordum. Peer imla Sonra ikinci bir mesele (eğer Insul günü toplanmak üzre celeeye nihayet tahti tevkifte ikeh Vekil Beyefendi bön- denize cevap vermiş olsalardı aceba hakkındaki tevkif müzekkeresinin mah- kemei temyizce kabiliyeti temyiziyesi © lup olmadığı hakkında bir karar verilin- coye kadar hükümet idareten; biz bunu teslim ederiz mi diyecekti «yoksax hu- kulü vaziyetin neticesi katiyesini bek» anlayamıyacak mevkide Diğer hukuki bir mesele; Insulün tev- Bu mevzuda Adliye Vekili Beyefendi- den soracaktım ki acabıt biz de kanun- in bu cürümden değil Başka bir sebeple tecziye elilecağkm Bu mu söylemiştir. Bu vaziyet karşısında acaba hatıra gel #nez mi ki teslim ettiklerimize i teslim ediyoruz fakat verilmiştir. M. Yevtiç bu Sabah geli or (Başı 1 inci sahilcae) tir. Bütün harplere iştirak etmiş olan mumaileyh 1917 de harici yeye girerek Stokholm , bilâhara Londra sefaret kâtipliklerine gön- derilmiştir. 1922 nisanında Yugoslav ha- tir. 1926 nisanmda Tiran sefirli - ğine tayin olunmuştur. Bilâhara | - Viyanaya nakledilmiştir. 1929 kâ- nunusanisinde hariiye (nezareti muavinliğine tayin olunmuştur. 3 temmuz 1932 denberi hariciye na- zırlığında bulunmaktadır. M. Yevtich hariciye nezare tne geldiği gündenberi Balkan - larda sulhun ve emniyetin kuvvet. lenmesi için en çok çalışan diplo- matlardan biridir. Türkiyeye kar- #4 olan samimi hislerini biliriz. Cümhuriyet hükümetinin Bal - kanlarda takip ettiği sulh ve uz- laşma politikarınn en hararetli mürevviçlerindendir , Yugoslav hariliye © nazırının tur. Muhterem nazırı sel ve kendilerine “hoş geldiniz, de- niz. M. Yevtiç Sofyadan geçerken 16 (A, A) — Ankaraya gitmekte olan Y. İavya Hariciye Na- i inde Madam Yev- begün va istasyonundan Gazi Hz. (Başı 1 inci sahifede) 18,10 da şehrimizi teşrif ettiler. On bine yakın bir halk kitlesinin çoşkun tezahuratı arasında tren ga ra girdi. Halk, şehirle istasyon a- rasında geniş ve uzun caddeyi baş- tan başa doldurmuştu. Büyük misafiri havada tayyare- ler selâmliyor, bütün Fabrikaların, lokomotiflerin, otomobillerin o dü- dükleri çalıyor ve binlerce | ağız- dan kopan “Yaşa Gazi” sesleri u- fuklara dağılıyordu. Sevgili misafirimiz, güler bir yüzle vagonlarından çıkarak hal- kı selâmladılar. Bu dakikada çok ulvi ve heye- can verici bir rhanzara canlandı. İhtiyar kadınlar, genç köylüler, mektep talebeleri, büyük rehberle- rini sevgiden ve prestişten kurul- muş bir kalp gibi sarmışlardı. Bun- lar kendi Gazilerini kucaklamak, doya doya görmek aşkiyle çırpını- yorlardı. Milletin babası milletin a- Yesinda dakikalarca vect ve şef- harle gezindi. Ve sonra vagonları- na avdet buyurdular. Katarın dört tarafını saran coşkun bir halk kit- lesini vagonlarının sahınlığından selâmladı. Vali, Kumandan, fırka ve bele- diye reislerini, şeker fabrikası mü- vagonlarına kabul buyura- Tren, saat 19 da hareket etti. Halk dağılmamış, heyecan sön- memiş, hasret dinmemişti. Kata- rın hareketiyle beraber muazzan bir kitle yekpare bir iman ve ülkü timsali halinde eller ileri uzatılmış kalpler bir tek sevgiye başlanmış, dakikalurta rayların üzerinde yürü rerek büvük rehberinin yolundan gitti. Bu kısa, fakat çok şerefli mi- safirliğin doğurduğu sevinç — halâ devam etmektedir, Kütahyada KUTAHYA, 16. -— Bu sa: bah Balikesirden hareket eden Gazi Hazretleri yollarda halkın çoşkun tezahürleri arasında saat 14,50 de Tavşanlı'ya ve 16 da vi- lâyet hududuna muvasalât ettiler. Hudutta Vali Beyin riyasetindeki heyet Gazi Hazretleri, Tavşanlı'da ve Kütahya'da Büyük Kurtarıcının teşrifle'inin müjdesi bir heyecan uyandırdı. | Kadın erkek bütün halk bir se- | vinç çağlıyanı halinde istasyona aktı. Büyük meydan akın akın ge- lenlerle | hıncahınç doldu. Gazi ili istasyonda 20 dakika ıktan sonra Eskişehir'e doğru seyahatlerine devam o Bi öyle. BALIKESİR, 16 (Milliyet) — Gazi hazretleri sabah 6,30 da ha- reket eden trenle Ankaraya av - det buyurdular. Gece şehirde fe- mağlnler. gerdi, zeybek oyun. Moskovada Zeki ve Ekrem B.lerih konserleri MOSKOVA, 16. A.A. — Dün Zeki ve Ekrem Beyler, Moskova radyo tiyatrosunda ilk konserleri- ni vermişlerdir. Halk, sanatları Türk masiki kültürünün mühim bir surette inkişaf etmiş olduğunu gösteren müsiki şinasları hararetle alkışlamıştır. Türkiye sefareti ve hariciye ko- Sovyet Rusya ter geni i münasebet cemiyeti, ânı, m memurları, Türk talebe- si ve matbuat mümessilleri konser. de bazır ğ Recep Bey Ankarada Arabistanda Hicaz kralının İbnissuuda sulh teklifatı p KAHIRA, 16. AA. — yemi ca ilerlemekte olan Hicaz kıtaatın durmalarını emretmiştir. . ” . Dil faa'iyeti | Adliye dilimizdeki yab-n- | cı kelimelerin karşılığı» | ANKARA, 16. A.A. — T.D.T. | cemiyeti umumi kâtipliğinden: Türk dili tetkik cemiyeti tara- ma reisi, adliye dilimizde kullanı. | lan yabancı sözlerin halk ağzında | ve kitaplarda bulunan karışıklı göslerir bir kitabın ilk fasi külünü neşretmiştir. Gerek bu fa- sikül, gerek bundan sonra çıkacak olanlar, şimdiden reyleri rica edi- len zatlara gönderilmektedir. Ce. | miyetin Ankara'da bulunan kol, bölük ve takım azalarının cemiyet merkezine, kendilerine mektup gönderilen zatların da İstanbul'da devlet matbanar satış yerine, baş “birinci fasikülleri almaları rica o- Ur, Balkan Haberleri i Yunanistanda diktatörlük harekeli i ATINA, 16 (Milliyet) — Yu « nanistanda diktatörlük tesis etmek için harbiye nazırı Mösyö Kon - dilis, bahriye nazırı Mösyö Haci Kiryaku ve Metaksasın çalışmak - ta olduklarını bugün (Kropolis) ve (Ankisartitüs) gazeteleri ha - ber mektedir. Hâ'â Balkan misakı meselesi ATINA, 16 (Milliyet) — Yunan hükümeti bir beyanname neşrede rek Balkan misakına merbut pro- tokolun dördüncü maddesinden mütevellit meselelerin (alâkadar devletler hariciye nazırlarının top- lanlısında tanzim edileceğini ve Balkan harici bir devletle bir Bak kan devleti arasında harp vukuu takdirinde Yunanistanın her tür lü tehlikeden azade bulundurma - ğa ihtimam edil bildirmek- Deniz yolları i MESİ Tal 42382 — Sirkedi Mühünlersiğe Han Tel, 22740 Trabzon yolu EGE 17 Ni il 20 de Gala nhtmndan çal kacak. Gidişte Zonguldak, İne bolu, Sinop, Samsun, Fatsa, Gi - Ayvalık yolu BANDIRMA vapuru 18 Ni- san ÇARŞAMBA 19 daSir keci rıhtımından kalkacaktır. j (1781) Ticaret İşleri mum i Müdürlüğünden: 30 Ikinci Teşrin 830 tarinir kanun hükümlerine göre tescil edilmiş olan ecnebi vapur şir- ketlerinden İngiliz | tabiyetli Ellerman Layrs - Ellerman Lines Şirketi bu kerre müra- caatla Türkiyedeki faaliyetini tatil eylediğini bildirmiştir. Mezkür şirketle alâkası olanla- rın şirkete ve icabında İstan- bul Mıntakası Ticaret Müdür- lüğüne müracaatları ilânolu- nur. (1237) 1859 Kömür Münakasası İstanbul Liman Şirketinden: 3000 ton Tüvenan kömürü satın alınacaktır. Şartnameler şirketin Liman Hanındaki tekaik büro- sundan alınabilir. Teklif mek- tupları 19 Nisan 934 perşembe gönü saat İl e kadar Umumi 7 Müdürlüğe varilecektir. Umumi Müdürlük (15776) Sultan Ahmet Beşinci sulh hukuk mah kemesinden * 3 Akıl hastalığı dolayisi ile vesayet al- tına alınan Gedik paşa Yahya paşa s0- kak 4 Na, hu evde ve elyevm Bakır köy- .emrazı akliye ve asabiye hastahanesin- de tedavide bulunan Emetullah hanımın vasisi Tahsin Bey işten el çektirilerek yerine İstanbul böyük Kınacıyan handa 38 No, da Avukat Hüseyin OKüzme Beyin kayyım tayin olunduğu kanunu Medeninin 371 inci maddesi mucibinca ilân olunur.