Mesih'in dirilmesi (Meryem) in oğla İsayı en iyi on iki dostundan yani havârisin - den biri bir akçeye horos ötme - den evvel yani gece yarısından sonra Yahudilere sattıktan sonra ne <p bittiğini insanlar iyice kes tiremiyorlar. Aradan da 1900 se - ne geçmiş; kolay değil. Bizim ta - rafın rivayetine, yani müslüman - ların inandığına göre İsa kurnaz adam imiş. Yahudilerden birini kafese koymuş. Ortalıkta da o za- manlar elektrik falan yok. Gece yarısı dağ başında karanlıkta İsa- nın yerine (Yahoda) ismindeki © adamı çarmıha germişler. Mesih te artık oralarda dolaşmanın tehlike Hi olduğunu anlamış, gökyüzüne çekilmiş... o Tehlike kalmayınca Şamda Akminareye inecekmiş.. Hıristiyanların inandığı nakle göre İsayı Yahudiler çarmıha çak. mışlardır. İsa sonradan dirilmiş ve tehlikeden kurtulmak için göğe çıkmıştır, İşte şu günlerde kırmızı yumurta ve yağlı çöreklerle tes'it | edilen paskalyanın esası İsanın bu | dirilmesidir. Yahudilere sorarsanız onlar İsa- nın o zaman başına adamları top- layıp asayişi ihlâl ettiğai için öl - dürülmüş bir adam olduğunu söylü yorlar ve artık geleceği gideceği yoktur diyorlar, Biz İsanın avdeti hususunda Ht- ristiyanlarla beraberiz. Onlar da Isayı beklerler, Lâkin eğer İsa şu bizim inandığımız şekilde Yahudi- yi kafese ko; mıha gerdiren adam ise bu sıra - larda katiyen dünyaya dönmez. Vakıa şimdi Yahudilerin İsayı tek- yar tutup çarmıha gereceklerinden korkulmaz amma “sana bir tokat atarlarsa öbür yanağını da çevir!,, diyen Mesih dünyayı tekrar özler e inmek isterse nâhoş ir (sürpriz) le karşıla i> gin bileti gidiş eri çok da - ha iyi etmiş olur. Çünkü dünyanın, e Hıristiyanlık dünyasının mü - vazenesi gene pek bozuldu. Valla- yi tanımazlar. Kim varduya gider. Jem işin fenası (ben Mesihim!) diyenleri şimdi hep timarhaneye gönderiyorlar, Elinde de resimli müfus kâğıdı olmadığı için kafi - yen hüviyetini isbat edemez. Serbest mıntaka Arar dururlar: Serbest mıntaka Istanbulda neresi olmalıdır? Res - men tayin edilmiş olan neresidir bilmem amma, bilfül İstanbulun serbest mıntakası Beyoğlu cadde- sile iki tarafına açılan yollardır. Baraları o kadar serbesttir ki; en Şürük mallardan en sağlamına ka- dar her türlüsü “serbestçe gelir ge- Ne ve kendisini gösterir. Hele on i rai rden sonra. Kimse ne sorar, ne &- rj FELEK BE REM, Nazım Bey affını istedi Tünel ve Rihtım Şirketi Nafia komiseri Nazım Bey Beyazıt vilâ- yeti nafia başmühendisliğine tayin edilmişti. Nazım Bey Nafia Vekâ etine verdiği cevapta rahatsızlığın dan bahisle affını İstemişi Tramvay Şirketi kömüseri Mus- tafa Arif Beye de Konya vilâyeti Elektrik şirketi komiserliğine ta- yin edildiği tebliğ edilmişti BORSA (İş Bankasından alman cetveldir) 9 Nisan 934 Akşam Fiyatları y , Tabvilât askeri Elektrik NR. Tramvay Tümel Rultem Mümessil Tatile; aralar e 153 İstikram 90,56 Unitürk 5 un 15 m iş Şark D. Yollar 260 Gümrükler Bağdat Şark m. sezai ATLARI 3156 420,84 er 702419 u, 1140040 NUKUT (Satış) Kuruş $ mr.r B. olar 1 Mecidiye 3512 Banknot 27 yup kendi yerine çar. | ( ŞEH EKONOMİ Açılıp Kapanma saatleri Ticarethanelerin ayni za- manda açılıp kapan- ması fikri kuvvetleniyor Şehrimizdeki © tcarethanelerin Avrupada bir çok şehirlerde oldu- ğu gibi muayyen saatte açılıp ka- panması etrafındaki cereyan son günlerde kuvvetlenmiştir İş kanunu lâyihası işci için do- kuz sâat mesai kabul etmektedir. Bu şekilde ticarethanelerin sabah- leyin aşağı yukarı ayni ğı nazarı dikkate alınır: zerine doğru mağaza ve hanelerin tam iş görece; müstahdeminin iş saati bitmiş ola- caktır. Bu vaziyette mağaza sahibi için iki şık vardır: Ya bu saatten sonra kapatmak, yahut işçiye saat başıma kanunun kabul ettiği miktar dairesinde ücret vermek. Ş icarethanelerin muayyen bir müddet açık olmasına taraftar olanlar, bu noktayı da ileri sürerek her yerde olduğu gibi bizde de tica- rethanelerin muayyen saatte açılıp kapanmasını istemektedirle, Ticaret Odası bu hususi rini vekâlete de bildirmiştir, Tütün kongresinde sergi 15 nisandan itibaren tütün kong- resinin de müddetince Anka- rada bir tütün sergisi kurulacağı dün alâkadarlara bildirilmiştir.Tür kiyenin bütün tütün mıntakaların. dan sergiye muhtelif şekilde işlen. miş, işlenmemiş tütün gönderile. cektir. İstanbuldan sergiye inhisar idaresinden maada 30 balya tütün gönderilmektedir. Ankaraya gönderilecek tütün raporu görüşüldü Dün sabah Ticaret Odasında İs- tanbuldaki bütün tütüncüler, kum- panyalar mümessillerinin iştirakile bir içtima yapıldı. İçtimada Türki- ye dış ticareti milli ofisleri reis mu- avinleri Halük ve Muhtar Beyler ve tütün kongresine gidecek Sam- İ sun murahbası bulunmuştur. İçtimada tütün kongresine gide- cek rapor okunmuştur. o Raporda ik tütünden kazanç vergisinin kaldı- rılması ve bunun yerine Yunanis- tanda olduğu gibi ihraç edilen tü- tünlerden resim alınması teklif e- | dilmektedir. o Eğer teklif veçhile ihraç edilen tütünün kilosundan 1 kuruş alınsa bugünkünün 3 - 4 mis- li varidat elde © edilebileceği sürülüyordu. İçtimada da bu teklif tasvip edildi. Bugün de bir içtima yapılarak raporun tetkikine devam olunacak- tr. Oda tetkikat ve istil pe şüeidirü Hakla ie ş grede Oda namına malini karar ezihi ünü telek ti rim günü Ankara. kani memurları rimizde bulumasi Türkei is muavini Halâk ve Mage re ler yarın Ankaraya gi dir İstanbul İhracat Ofisinden bi, çok dosyalar ve eşya Ankaraya gi derilmiştir. Türkofise tayin edilen örler de çarşamba günü Ân- ya hareket edeceklerdir . Çekoslovakya 1.200.000 kilo tütünümüzü alacak ANKARA, 9 (A .A.) — Aldığı- | mız malümata göre Çekoslovakya | tütün reğisi ketimizin muh- | telif mıntakalarından, — 1.200,000 | kilo tütün satın almağa karar ver. miş ve bir münakasa açtığını İktr- sat Vekâletine bildirmiştir. 1 Eylül 934 te kapanacak olan bu münaka- sa şartları, alâkadar Ticaret Odala- | rrile Türkofis'e tebliğ iştir. - leyin kon- müşabhit olar: verilmiştir. Hak ir. Prens Bibesco Bugün geliyor Bükreşten bu sabah tayya-, Bire ile haraket edecek eynelmi veni Ep er elayomu di tayyaresile Bükreşten hareket € decek ve öğleden evvel Yeşilköye inecektir. Romanya Hava klübü mumi kâtibi Binbaşı Banciulesko Prense refakat etmektedir. Prens, Yeşilköyde Tayyare cemiyeti ve Romanya sefareti erkânı ve daha birçok zevat tarafından karşılana - caktır, HİR HAB Bet eli e Pr ” MİLLİYET SALI 10 NİSAN 1934 üre. ia MEZ al Kim vurdu?..ya giden 4 asırlık koca sakız ağacının bomba ile delik deşik edil en gövdesi Dört asırlık sakız ağacı meğer bir servi imiş! Şu yerde yatan koskoca ağaç gövdesine bakın serviye benzer bir tarafı var mı? Dünkü mızda, Silivrikapı- sında yeni açılan yolun üstünde ta rihi kıymeti haiz dört asırlık bir a- gacın kesildi yazmıştık. Bele- diye reis muavini Nuri Bey, dün bu hususta demişt'r ki — Benim bi im kesilen bir kaç servi ağacıdır. Yapılması ta - karrür ederek inşaatına başlanan bu yolda ancak beş on servi ağacıa vardır. Bunlar, bittabi yolun açılması zaruretile kesilecekler, ancak yer- lerine, modern tarzda iki sıralı ye- ni ağaçlar dikilecek ve yol tama - | mile ağaçlandıracaktır. Kesilen a - ğaçların birinde güya eski bir ha- zine bulunduğu boş bir iddia olsa gerektir.,, Belediye reis muavininin sözleri ni yukarı yazdık. Ve muavin Be- yin servi zannettiği dört asırlık ko ca sakız ağacının bir resmini de derceltik. Herhalde bu muazzam gövde bir servi ağacına pek ben - zemiyor zannediyoruz. Hâdiseleri iyice tahkik edip ondan sonra be - yanatia bulunsak daha Mısır kralı Geliyor Mısır gazetelerinin verdiği ma- lümata göre Kral Fuat Hz. yakın- da Gazi Hz, ni ziyaret edecektir. Kral iptida Kavalaya giderek ced- di Mehmet Ali Paşa namına yapı- lan âbidenin açılış resminde bulu- nacaktır. Paris dişçi mektebi pro- fesörleri geldi Paris dişçi mektebi profesörle- rinden M. Furke, M. Pont ve M. Roye şehrimize gelmişlerdir. Pro - fesörler, dişçi mektebinde konfe » ranslar vereceklerdir, mı?ı. O zaman böyle servi yerine koca koca ağaçlar devrilmez... Ya- zak değil mi bu muhteşem gövde - Dünyanın her büyük şehrin - de böyle ağaçların üzerine titrer - ler... Etrafına güzel parklar yapar- lar. Yol ortasında ise yolu iki tara fından çevirip bir göbek halinde muhafaza ederler. Bir yaprak ko- İ parmak bile yasaktır. Fakat orada belediye erkântna kesilen ağaçla - rın ne ağacı olduğunu hiç olmazsa haber verirler. Müze idaresinin vaziyeti Diğer taraftan haber aldığımıza göre bu ağaç meselesi biray kadar evvel müzeler idaresine de haber verilmiş, tetkikat yapılmış, fakat burada bir eski ve kıymettar hazi- ne bulunmasına imkân verilmemiş vr. Müzelerce kıymeti olmayan, fa kat maddi İçiymeti bulunan bir al- tın definesi zuhur etmesi de pek müsteb'at olmadığı için ağaç kö - kile beraber, hedmedilinceye ka - dar muhafaza altında bulundurul- maktadır. Çocuk haftasına Hazırlık Fatih kazası Himayeietfal ye - ni kaza idare heyeti teşekkül et - miştir. Heyet başmuallim Sabri Be yin riyaseti altında Fatih belediye muhasebecisi Halil, muallim Tev - fik Beylerle, Leman Hanım ve ga- zetemiz muharrirlerinden Faik Gü- neri beylerden mü #kkeptir. Heyet 23 Nisanda başlıyan çocuk haftası- nın fevkalâde bir programla tes'i- dine karar vermiştir.Hafta zarfında kaza dahilinde muhtelif müsame - reler verilecek, filmler gösterile - cek ve birçok doktorlar konferans vereceklerdir. Biz böyle düşünüyoruz, Siz acaba ne dersiniz? Saçı sakalına z rı saçlarila Bili Ml ere firinden sapsarı kesilen bıyıkta. rı, kirden kararan dudaklarımı örtmüş bir adam! Ufacık kara - gözleini kanrlı gözevlerinde fır döndürerek etrafı seyrediyor... Üzerine esvap diye giydiği kirli bir çuval parçasının üzerin- de an iri |, er var... Çıplak etten yamalar var... Omuz başlarını yazın güneş kavuruyor? Kışın yağmur kam - çılıyor. Vücudü soğuktan kayış- laşmış, sıcaktan dövülmüş bir adam... Bir adam değil. Iki adam... Üç adam... Dört adam... On a - dam... Ufacık, gözlerini - kanlı gözevlerinde fırdöndürerek et - rafı seyrediyorlar.. Bunlar kim- lerdir?.. “Güyana giden kürek mahkâi mu2, Sibiryada buzların içinde ta - lileri kadar ağır zincirleri taşı - mağa mahküm kalebeniler mi?.. Çıplak ayaklarını Volga sahi- linin kumlarına göme göme ka» lin halatları sırtlarına vurup ko Biz böyle düşünüyoruz, ca gemileri çeken biçareler mi?. Hayır, bunların hiç biri de - gil... — “inkler yeseliri Gis Kürdi tan sonra Beyoğlu caddesinde sinemaların binlerce mumluk 1- şıkları altında dilenen serseriler dir... Etrafa merhamet yerine ta affün saçan, korku saçan, lekeli hümma saçan serserilerdir. Her gece bu serseriler yarasa gibi yuvalarından çıkar ve lime lime olmuş esvaplarının kolları- mu gene bir yarasa kanadı gibi gelip geçenin önüne sererler... Tekrar ediyoruz: Burasıne köprü altıdır. Ne izbe bir sokak tar. Burası birçok belediye erkâ nının, memurunun hergün yüz defea gçtiği Beyoğlu caddesi, İs- tiklâl caddesidir. Başka ne diye. lim?.. .. Yazmak bizden. Gayrt onlar dan. Yalnız temenni edelim ki belediye, nezafet vazifesini ga buk idrak etsin ve bizi böyle gulyabani tasavvr eden yazılar yazmaktan azade kılsın! Siz acaba ne dersiniz? ERLERİ Seyyahlar Yunan talebesi Bugün gidiyor Dün abideye bir çelenk koydular ve bir nutuk söylediler Paskalya yortularnı geçirmek üzere cuma günü şehrimize gelen Yunanlı avukat, mübendis, doktor- lar ve üniversite talebesi bugün A- tinaya gideceklerdir. Yunanlı misafirlerimiz (dün sabah Taksim Cümburiyet abidesi- » ne giderek çelenk koymuşlar, bü- yük Gazi'yi hürmet ve tazimlese- İâmlamışlardır. Bir Yunanlı telebe heyecanlı bir nutuk söylemiş | ve Türk: Yunan milletleri arasında kurulan samimi ve sarsılmaz dostluktan, iki mille- tin kardeşliğinden bahsetmiştir. Dün Yunanlı ialeledeni bala ve ayni la gelmiş ol ir. M. planla belle en aret etmişlerdir. e Yu- rlerimiz diyorlar Burada kendimizi o yabancı bir memlekette o hissetmedik ve gördüğümüz hüsnü (kabulden ve misafirperverlikten (o dolayı bütün Türklere karşı büyük teşekkürler ederiz.,, Dr. M. Hriso Vergi güzel türkçe konuşmaktadır. Buradan 16 sene ilen M. Hriso Vergi yeni harflerle de gazete okumaktadır. Bize demiştir ki; “— O eski harfler ne belâ Çalışırsın, çalışırsın, bir türlü öğ yenilmez, doğru yazılmazdı, Şimdi- ki Tü; besi dünyanın en kolay alfabesidir ve bu harflerle türkçeyi öğrenmek, her dilden kolaydır.,, Yunan talebesi abideye çelenk koydu - Paskalya yortuları münasebetile Romanya posta ve telgraf memur- | larmdan bir grup tenezzüh maksa- dile şehrimize gelmişlerdir. VILAYETTE Hilâliahmer pulları Dini ve'milli bayramlarla bun- lara tekaddüm eden arife günlerin de pasta ve telgraf ücretlerinden ayrı olarak posta ve telgraf idare- since kartvizitlere ve kart postalla- ra 20 paralık, adi mektuplara |, ta- ahhütlü ve kıymetli mektuplara 2,5 telgraflara 5 kuruşluk Hilâliabmer şefkat ve hatıra pulu yapıştırılma- sı hakkındaki kanun dün vilâyete gelmiştir. | | Muhacirlerin getireceği hayvanlar Muhacir ve mültecilerin birlikte getirecel'eri eşyalar, mallar, hay- vanların bir defaya mahsus olarak gümrük resminden muafiyeti hak- kındaki kanun vilâyete bildirilmiş- tir. ” Bir Çin diplomat ve muharriri geldi Çin muharrirlerinden ve Çin'in Brüksel Sefiri M. Chang Hai Yen Türkiye hakkında yazacağı bir €- için tetkikatta bulunmak üzere. iştir. Çin muharriri a sai 5 Eski bir gazeteci Arkadaşımız İlk ydl Bartın müddeiumumisi Sırrı Bey vefat etti Eski gazeteci arkadaşlarımız - İ dan Bartın müddelumumisk Sirri | Beyin Bartında on gün devam e - den zatürree hastalı; lamıyarak vefat ettiğini ber aldık. Sırrı Beyin gerek evvel- ce İstanbulda çalıştığı gazeteler - de, gerek Bartında son memuriye ti zamanında kem sevdirmiş ve İstanbul i gazete - ciler arasında samimi hâtıralar bı- kıymetli bir arkadaştı. Ev- velce gazetemizde de çalışan mer dan kurtu- İ hum mesleği bırakıp Adliyeye in - İ tisap ettikten sonra son defa Bar « | tın ağırceza müddeiumumiliğine İ tayin edilmişti. Bu vazifeşmas ar- ! kadaşın oradasda herkesin gön » lünü ve muhabbetini kazandığını | işitirdik. Muazzam bir cenaze ala- yı yapmak suretile merhuma karşı olan sevgi ve saygılarını izhar et mişlerdir. Kederdide ailesine be - yanı taziyet ederiz. ii İffirpan Operet.! “Operet,, sever mi iz? Zevk bu ya; ben yazıda nazmu temsilde operetin, resimde gayrit, birliğin düşmanıyım. Halbuki na zımla şöhretini dünyaya salan m büyük şairler, sahnede ne yüksei kudretler gösteren operet sanatki ları ve yeni kübizm ve fütürizn hareketleri üzerinde tanınmış n maruf ressamlar vardır. Buna şüp he yok. Ben sanati inkâr etmiyo rum, fakat tabii olmayan sözlere hareketlere ve çizgilere olan kos nutsuzluğumu itiraf ediyorum. Düşününüz bir kere şairin bir muhayyel veyahut hakiki sevgilisi ne (seni seviyorum) diyeb lmek v bunu vezne uydurmak için ne zah metler çekiyor. Vakıâ bu zahmet, mukabil herkesin söylemediği bü şekilde meramını anlatıyor, anla dıyor ama hayalın aslında mevcui olan tabilikten çıkıyor. Yeni ekol ressamların iğri, büğ rü çizgileri, göbekli aynalar gib. iran çehresini dünya boks şam piyananun mi ezilmiş, şis- mis, çevren ma- zifetleri belki de bugünün yahut yarının sanat eseridir. Fakat ayıp değil ya, ben bu sanatten de zevk almıyorum. Hele operet sahnesi seyretmeğe hiç tahammülüm yok. Bir insan ta savvur edin'z ki uslu uslu oturap konuşurken birdenbire vaziyetini, sesini, temposunu değiştiriyor ve şarkı söylemeğe başlıyor. Eğer sah nede olmasa bunu yapan adama ancak deli derler. Operet seyreder ken sanate hakaret olmasın d'ye gülmemek için kendimi zorlarım, ama mümkün mü? Geçen gün sinemada yeni bir milli operet | seyrediyordum, #4 “Leblebici Horhor ağa» inde âşık, maşukasını Kö- pike zi ei ora ayirip bir Ör kahvesine sokuyor. Masuka: — Aman, kimse görmesin! Diye telâş ederken âşık teminat veriyor: > Merak etme güzelim, kahve ciyi bile savdım! Güzel, kahveci savuldu, ağyar da yok. Binaenaleyh âşıkla maşu- kanın sessiz sadasız fiskos etmele-| ri lâzım değil mi? Hayır. Âşık derhal yüksek perdeden aşkını ilâ eden bir şarkı okumağa baş'ıyor. Maşuka da avazı çıktığı kadar mı Peki ama Böyle feryat ve figan edecek olduktan sonra kahe savmağa, yarı ve ağyarı uzaklaş | tirmağa ne lüzum vardı değil mi. Dedim ya, gayritabü şeyler bana tatsız geliyor vesselâm. zl Burhan CAHİT ODADA Benzin ihtikârı Meselesi iŞ Şe vi Oda idare heyeti sudan | bir karara bağladı Ticaret Odası idare heyeti dün öğleden evvel toplanarak nihayet benzin ihtikârı meselesini tetkik et- miştir. Bu içtima neticesinde ve- rilen karar bir hayli gariptir. İdare heyetine verilen komisyon oruz da benzin fiatlerine kumpanyaları yaptığı zammın sebebini birkaç ke- İimecik ile hallediliveriyordu: Be- lediyenin istihlâk resmine zam yap ma: İdare heyeti de bu zammın daha tatbik edilmeden yapıldığını nazarı dikkate bile almadan izahat, kâfi gördü. Komisyon, umumiyetle, benzin fiatlerinde ihtikâr olup olmadığını tetkik etmiştir. Komisyonun rapo- rundan anlaşıldığına göre benzin İstanbula © 2 kuruş otuz para esas fiatle gelmektedir. İlâve edilen re- sim 13 kuruştur. Bunun üst tarafı) masraftır, o Bu masraf hakkında başka başka rakamlar © vermiştir. Komisyonun kanaatince benzin atlerinde ancak 10 para bir fazlalıki vardır. Bunun da ihtikâra delâlet edip etmiyeceğinde komisyon mü- tereddittir, Oda idare heyeti bu işi üzün boy: lu tet etmiş ve bazı aza rapora itiraz etmişler, münakaşalar olm tur. Azanın ekseriyeti kumpanyz» ların verdiği rakamlardan şüphe et mek lâzım geldiği kanaatinde idi- ler. Neticede bu rakamların mali- yenin mürakabe ettiği rakamlarla bir olup olmadığını tetkik için İs- tanbul maliyesi mürakıpliğile id heyeti azasından bulunan Ticaret Mü Muhsin Beyin, maliye m rakıpliğile derhal temasa girm ne karar verildi.