a A YL KY GN ŞE, İstanbul Universitesinde... Yeni İstanbul Üniversitesi ilk ilmi verimini ve bununla hem- miyetli bir noksanmı meydana çıka- rıyor. Şarki Roma İmparatoru Jüstinien'in tanzim ettirdiği eni remmiya İdönümü olduğundan, İstanbul UÜ: Hiversitesi — beynelmilel ilim tarihin- de unutulmaması lâzım gelen — bu hatırayı kutluladı, Hukuk Fakü'tesin- deki muhterem ordinariüslerden biri “Hukuk ilminin inkişafı bakımından, bukuk tarihinde İstanbulun ehemmi- yeti” hakkında bir konferans verdi. Üniversitelerin talebeye öğretmek- ten başka, orijinal tetkikler yaparak, ilmin terakki: #ifeleri olduğundan, yeni kurulan ü- niversitemizin bu vazifesini de pek iyi takdir ederek meydana çıkardığı bu ilk ilmi verimini selâmlamak ve kon- fcrans yapan muhterem hocanın bize İstanbulun ilim tarihinde ehemmiyeti- ni tanıtmak istemesinden dolayı ken- disine teşekkür etmek borcumuzdur. İstanbulda kurulan üniversitenin ilk lerinden biri, içinde bulunduğu bu eni şehrini tetkik etmek olduğunu bu muhterem hoca bize ne güzel an latıyor. Birinci konferansa mevzu olarak, İmparator Jüstinien devrinin seçilme- si de ayrıca memnuniyet verecek bir şeydir. "Tatanbul Üniversitesi bu sene yeni açıldığı vakit Jüstinien kanunla- rı mecmuasının bin dört yüzüncü yıl- dönümü olduğu, doğrusu, o kimsenin hatırma gelmemişti. Belki imparato- run rubu bu iyi tesadüfe dikkat etmiş ve, imparator kendi sağlığında yapı" lan her şeyi kendi adma izafe etmiş olduğundan, yeni İstanbul Üniversite- sine de “Jüstinien Üniversitesi, adını vermiştir. Jüstinien'in her sahada eserleri © kadar çoktur ki bir kere bu impara- torun eserlerini kutlulamak o yoluna girilince, üniversitede sik sık kutlula- ma vesileleri bulunabilecektir. Mese- lâ imparatorun en dayanıklı lan Ayasofya binası 537 tarihi mamlanmış olduğundan Odört sene sonra bin dört yüzüncü yıldönümünü kutlulamak, yalnız üniversite için de- ğil, bütün İstanbul hattâ bu binaya âşık olan bütün dünya için parlak me- rasim vesilesi olal Halırımızda kalan doğru — ise, bu imparatorun kanuni eserleri de henüz kutlulanan kanunlardan ibaret değil- dir. İmparator daha 528 senesinde mahsus bir komisyon toplıyarak Had- rien zamanından beri çıkarılmış olan kanunların hepsini bir araya getirt- miş ve 529 da Höşrolunan bu ilk ka- nunlar mecmuasına kendi adımı koy- durmuştu. Yeni üniversitemiz o dört sene evvel kurulmuş olsaydı, o Code Justinien'in bin dört yüzüncü yıldönü- münü kutlulamak fırsat da kaçmıl- mış olmazdı. Bereket versin ki, imparator ilk mec muayı çıkardığından bir sene sonra yeni bir komisyon toplamıştı. Bu ko- misyon da Milâdın ikinci ve üçüncü a- sırlarında büyük kanuncuların eserle- rini, içtihatlarını bir araya getirdi. Hem de bu sefer iş daha uzun oldu- ğundan ikinci komisyonun çalışması üç sene sürmüştü. Bu ikinci kanunlar mecmuasma Pandectes denilmişti. Ün niversitemizin kurulması bu mecmua- nın bin dört yüzüncü © yıldönümü rastladığından, kutlulanan bu mecmua olsa gerektir. Jüstinisn devrinde © yıldönümleri “kutlulanacak kanunlar zaten bu ka- darla da kalmaz. Çünkü bu imparator ölünciye kadar mütemadiyen kanı un çıkarmıştır. 534 ten 565 sencsine ka- dar çıkardığı kanunlarda gene bir a- raya toplanarak bunlara da Corpus İeris civilis adı verilmiştir. Bu üçüncü mecmunda kanunlardan her birini ayrı ayrı kutlulamak yorucu iş olsa da 1965 senesinde hem bu kanunların topunu birden, hem de imparatorun ömünü kutlulamak mümkündür, O YİKIR ci CEĞİ Yazan: G.A. vakit konferans yapmak hangi muh- terem Ordinariüse nasip olursa ona ne mutlu! ... Üniversitede bu kutlulama vesilesi- le meydana çıkan ehemmiyetli nok- İn bir İstanbul tarihi se- bulunmaniasıdır. İstanbul tarihi için vâkıa İsviçre Ü- niversitelerinde ayrıca bir hattâ sadece bir kürsü bulunduğun- dan haberimiz yoksa da, başka mem- in bazılarmda, meselâ Paris Üniversitesin- tarihi hocası M. Charles Dichi bir ara lık İstanbula gelmiş ve eski Darülfü- nunda konferanslar yaparak İstanbul- da dahi bir İstanbul tarihi kürsüsü lü- zumunu zımnen anlatmak istemişti. Paris ve Atina Üniversitelerinde İs- tanbul tarihi kürsüsü bulunmasına ha- kiki bir sebep olmasa bile bu kürsüler oralarda baki kaldıkça İstanbul Üni- versitesinin bundan mahrum kalma» « — Frenklerin “Noblesse oblige” de- dikleri gibi — doğru olamaz. Bu lüzumu bir vakitler İstanbu! Be- lediye Meclisinde bile takdir eden bir zat çıkmıştı. Bu zat İstanbul Darül. fünununda bir İstanbul tarihi dersi tesisi için belediyeden tahsisat veril- mesi hakkında bir teklif yapmıştı. Tak- rire o vakit Belediye Mecisinde aza bulunan büyük bir edibimiz itiraz e- derek “bir şehir tarihi için bir ders kürsüsü olur mu?” mealinde bir nu- tuk söylemişti. İstanbul gibi bir tarih şehri için bir ders kürsüsünün fazla olamıyacağım o büyük edibimiz şüp- hesiz bilirse de, o vakit darülfünuna verilecek olan tahsisatı, bu nutuk ile, kendisinin himaye (ettiği başka bir müessese menfaatine çevirmişti. İstanbulun her köşesi tasih lar ve bu saklı tarih henüz imiz meydana çıkarılamamamıştır. Buna da sebep, İstanbul tarihinin tetkikine simdiye kadar İstanbul Üniversitesi- nin yabancı kalmasıdır. Bu tarih İs- tanbulun her köşesi üstünden ve al undan tetkik edilerek tamamlanacak» tır. Bunun ancak İstanbuliular tara- fından yapdabileceğini Paris Üniver. sitesindeki İstanbul tarihi hocası M. Charles Dichi, Ce'âl Esat Beyin kita bina yazdığı takrizde canlı bir misal ile ne güzel anlatmıştır! Bu hocanın gösterdiği misal Sultan ahmet camiinin etrafında bu'unan ev- lere yabancılar giremedikleri için bü. ralarda eski imparatorlar sarayına a- it bulunabilecek malümatın toplana- mamış olmasıdır. O vakitten beri, Sul tanahmet camisinin etrafındaki evle- ri yangm. yerli ve yabancı herkese aç- tı, fakat İstanbulun başka tarafların. da yabancıların giremiyecekleri daha nice 'arihi yerler vardır! Buzların al- ndeki tarih hazinesini kknse bil miyor. Bunları aramağa, İstaabı rihini tamamlamağa salâhiyeti o: dünyada yalnız İstanbul Üniversitesi vardır. İstanbul tarihinin tamamlanması a- rada sırada Avrupa ve Amerika Üni- versitelerinin buraya gönderecekleri — ve onlara çok pahalıya malolduğu için tabii pek nadir olan — heyetlere bırakıldıkça İstanbul tarihi daha pek çok zaman eksik kalacaktır. Bu tarihi tamamlamak için yabancı üniversitelerin ilmi salâhiyeli olama- masa başka bir sebep te İstanbulun yalnız Bizans tarihini değil, Türk ta- mühim bir kısmını da sakla- mbul tarihini tamamla» için hem Bizans tarihini vâ sana- tmı, hem de Türk tarihini ve sanatını bilmek lâzımdır. Bunu da ancak İs. tanbul Üniversitesi yapabilir. Hukuk Fakültesindeki muhterem hocanın yaptığı konferansı, İstanbul Üniversitesinin ilk tarihi ile ne kadar alâkası olduğunu pek güzel gösteri- yer, Ümit ederiz ki, üniversitenin kuru» luşunda hatıra gelmiyen bu eksiklik. böyle muhterem hocaların verecekleri BURHAN CAHİT. (nkılâp Komanı; — Yalıda şimdi bizbizeyiz. Misa | çi firler on buçuk vapurile gelecek- | dı. | ler. Ancak on bir buçukta burada | Fakat'elbise zaten (ona da uzun olurlar. | olduğu için bana çok iyi geldi. Yal. | Kadri Bey beni | kucakladı. En ; nız omuzları biraz & darca kaldı. | sevdiği güllerden beyaz bir gönce- | Fakat omuzbaşlarında farbelâ ol- | yi saçlarıma iliştirdi. İ duğu için dar olduğunu ben hisse- renginde (Apr& çıkar- Narin şaka etti: İ diyorum, — Ama kıskanacağım baba.. Dışardan belli olmuyor. Ben de kızınız Suat Bey beni yeni kıyafette gö- Bahçede, bü; arın | rünce elini çırptı: altına uzun bir sofra hazırlanıyor. pik O, mükemmel... Nar şurubu Ne yazık ki bugün elbise de değip | Vallahi çok Şık. İ gibi, (N meden geldim. Bunu Narine anlattığım zaman: — Üzülme, dedi. Gelecekler ya- bancı değil, Halam ve onun ihtiyar Bugünkü sakin, endişesiz ve hat- kocası. ir de teyzem.. Teyzemi | tâ neşeli halimi görenler on iki sa- özsan Öyle seversin i | at evvel ömrümün en müthiş kâbu-' ınra ilâve etti: sunu geçirdiğime ihti — İstersen odama çıkalım. Sana | ler. 4 pay iy göre bir elbise arayalım, Aşağıya indi zaman Lüzum görmediğim halde israr | hanım ve kini yy ii edeki yorgunluk izleri- ni silmeğe çalıştım. Beni boyun & Narinden fazla. | gile Arkalarından sürüklemek modellerini açmış, birer birer yap- raklarını çevirerek izahat veriyor- du: — Bu seneki roplar, çok kumaş yiyecekler.. İşte size (o (15) metre kumaşla meydana gelen bir balo el- bisesi... Hem de arkası ( tekmil dekolte olduğu halde.. Metresi on liradan olsa, yalnız kumaş için 150 lira lâ- zım.. Garnitürünü, kupür ve dikiş hakkını da koyarsak bir balo kostü- mü 200 lirayı bulacak... Dişlerimin arasından: — Müthiş şey... Diye söylendim. Terzi devam ediyordu: — Bu seneki mantoların önleri bilir misiniz, çok sade... Pilileri bi- le yok.. Fakat arkaları, öyle süslü öyle çok süslü ki.. Bir mantonun ar kasını biçimine sokmak için bazı kere üç gündelikçi sabahtan akşa- ma kadar çalışıyoruz da gene biti- remiyoruz. Yanımdaki (hanımlardan biri sordu: — Önleri bu kadar sade olduğu halde, arkaları neden bu kadar süs- M. SAZAHADDIN İSIHFİZ-g —.Z, ÖĞÜTLER Şişmanlığın sebep ve tedavisi Herkesin bil: bir seydir ki, Aİ laca bir adeli kuvet sarfedildi eman âlmdcsk gıdanın'da örü köre zi yade olması iktiza eder; nitekim çok kuvvet sarfına lüzum görülmediği.va tikler o kadar ziyade yemeğe ihtiyaç kalmaz. Bu demektir ki, çok çalışan ve ziyade kuvvet sarfedenler çök yox meli, az çalışanlar se az yemekle ikti fa etmeli fakat bunu bir hakikat bi kabul edip ona göre hareket eden- e ler ekseriyeti teşkil etmi e vücutça fazla küvvet sarf lerde bulunmadıkları halde bazı ka seler iştehası yerinde oldü'mu Bunu sıhhat alâmeti addederek İüzumun- dan fazla yerler. başlıca hata ve şişmanlığın sebebi buradadır; normal halde.işliyen bir hayat makinesinde yenilen yemekler derhal vücude sin dirilir, yenilen şeylerden bir kısmı nesiçlerin eksilen yerlerini tamamla- a sarfolunur, diğer bir kımsı da ücudün hararet ve etlerin enerjisi Cadeli kurvet) şeklinde harcanır; bu şartlar içinde tabii vücudün siklet ve vezni değişmez. Ancak her hangi bir sebeple vöcudün işlemesi azalır ise bermutat her vakit yediklerimiz vü- cudümüzün ihtiyacından pek fazla gelir, Bunun pek az bir miktarı vü- cudün enerjisini hasıl etmek için sar. fedilirse de fazlam zaruri vücutte yağ haline kalbolunur. Vücudün şişmanlığa başlamasının yaş ile alâkası olduğu bunda kırk ile elli yaş arasında bulunduğunu ka | bul edilmekte ise de evvelce sporlar | idmanlarla meşğul iken bilâhara ter kedip atıl hayat yaşayanlarda daha evvel başladığı da görülmektedir. Te- neffüs ile vücudümüze fazla oksijen sokmanın gıda maddelerini tamami- le yakmak hususundaki hizmeti dola yısile pek büyük ehemmiyeti vardır. Bunun içindir ki, şidedtli vücut hare ketleri esnasmda nefes alıp vermek arzu edilir bir halde olur, Atıl ve ha reketsiz zamanı ise teneffüsle kâfi miktar oksijen almamaz. Bu hal de vücudümüzdeki gıda maddeleri dım. Fakat Kadri Bey çok nazik MİLLİYET, ÇARŞAMBA 20 KANUNU! idareli.. Beni elimden tutarak onla- ra götürdü: kızımız, bakınız ismi — Sahiden Çiğek... Hem ne bili- yor musunuz, gelincik. leryi kait bir miralay. — Rengi. boyu, tıpkı gelincik. | Gelincik te tıpkı kızımız gibi siyah | mahremiyetinde zannettim, gözlüdür. Narin elimden tutmuş çekiyor: bir çiçek ismi verin bakayım. Teyze hanım ona da buldu: her zaman nilüfersin! Yemeğe otururken (o Kadri Bey beni sağma, Suat Beyi soluna aldı. Ne zamandanberi hasretini çek- tiğim aile sofrası. o Aile kokusu... İçimde azgım bir sevinç kaynıyor. Yemeğin orlasına doğru Kadri Bey sesine biraz ciddiyet verdi — Bugün ailemizin mes'ut bir günü oldu. Bu sofrada toplananlar yi ya kuruluşuna şahit oluyo: ZUMIZ oğlum Suat'le ni; ye uz etti, mişlerdi. Ötekile. kadar alışmı Gardrobu İni zengin... Nar- ,* tım ki i yabancılar li EE Etıbba odası kongresi Etibba odası heyeti idaresi dün top lanmıştar. Bu içtimada 29 kânenhevvel de yapılacak olan seneik kongrede mev zuu bahsoacak meseleleri müzakere et - miştir. Heyeti idare büteçi de azami tasarrufa riayeti nazarı itiba- va alar bütçeyi o suretle tanzim etmiş- lerdir. Etibba odasındaki | kongresinin Tuznamesi şu veçhile kabul edilmiştir. 1 — 1934 senesi bütçesinin müzake- re ve kabul 933 senesi hesabı kat'i cetvel- li heyetinin ünik intihabı ve muhasip- erin değişmesi dolayısile hesapların tet kik ve tasfiyesi iiçn heyeti umumiye ta- rafından iki mürekoben tayini, Hilâliahmer gençlik teşkilâtı Hilâliahmer gençlik teşkilât: hakkın- da bazı yeni vermek üzere ya. rm Hiüiahmer cemiyetinde Maarif mü- messilerinin de iştirakile bir toplantı ya pulacaktı, Bu taplanılr. her oy ilk perşembe günleri tekrar edilecektir. Himayeietfal kongresi Himayeietfal Cemiyeti nahiye şu- belerinin senelik kongrelerine yakın. da başlanacaktır. Kaza ve vilâyet kongresi de şubat içinde yapılacak» tır, “Yeni neşriyat Hazır hesap Memleketimizin en eski ve çek kıymetli riyaziye hocalarından Ab. dülâziz Beyin “Hazır hesap, zarp ve taksimler,, ismi altmda mühim bir e- ser neşrettiğini haber aldık. Bundan kırk sekiz sene evvel ki tap neşrine başlıyarak * Rehberi ilmi hesap, , “Mecmuai mesaili hesabi: ye, Talimi hesap ve “Çocuklara mah- 4us rehberi talimi hesap” İsimli eser. lerle bir kaç neslin çocuklarma he p hakkında esaslı ilk malümatı ve m eğ mea pamela zar cidden dikkatle tetkike değer mahi yettedir. Abdülâziz Beyin kitabını okuyan- lar, zihinlerini hiç yormadan, zarp ve taksim ameliyatını yaparlar. Mil yonlarca adedin hasılı darbını ve mil- yonlarca adedin harici kısmetini, cet- velde hazır olduğu için kolayirkla bu- lurlar, Neticeleri, hesap makinelerin- den daha çabuk elde ederler. Taksimlerde harici kısmet rakam- larını, gayet seri bir surette ikişer i- kişer çıkarırlar. Bankalara, tcarethanelere, güm- rüklere, fabrikalara, imalâthanelere, hasılı hesap işlerile uğraşan bütün müesseselere bu kitaptan tedarik et- meleri çok ameli netice verecek ve işleri yarı yarıya azaltacaktır. Bu mühim eser, Beyoğlunda Mon- den len kitaphanesinde, Galatada, Per- pazarında Rize matbaasında sereni Yeni Postane enddesinde Celâl Mahmut Bey mağazasında sa- tılmaktadır. Fiati 12 buçuk liradı bakılamaz ve yağ halinde kalırlar, bu itibarla vücudün sikleti artar, be- den hareketleri yapmak ta güçleşir. Kesik kesik nesef al imi hal alır, Bir kelime denilen şekli meydana gel Bunun önüne geçmek bakmak için yağlılarla nişastalı, şe- kerli ve ispirtolu şeyleri yemekten vazgeçmekle beraber münasip vücut idmanları ve beden hareketlerine de- vam edilmelidir. Harik Hayat K nının ei çekmiş, şerefi uğruna ıklar göstermiş te- miz bir evlâdıdır. İyi, mes'ut bir tesadüf onu aile- mize karıştırdı. Eminim ki yeni ai- le daima saadet yolunda yürüye- ceklerdir. Kadri Beyin sözlerine (o halanm kocası, ihtiyar miralay cevap ver- Teyzenin buluşunu hepsi beğ ;en-! di. Gençlikten, sevgiden, aile zev- Halanın kocası kinden tatlı tatlı bahsetti. Kendi- li, gü şakacı bir ihtiyar. Müte- | mi dünyanın bütün ıstıraplarından, hasis, maddi düşüncelerinden uzak laşmış, bir mebedin derin ve serin Karşımda oturan Narin ikide bir ayaklarımı dürterek beni güldürme — Vallahi kıskanıyorum... Bana | ğe çalışıyor. Yemeğin sonunda Kadri Beyin işaretile hizmetçi büyücek bir ku- tu getirdi. Narin bana göz kırptı. Bu alaycı, şakacı kız bent güldürmek için ne- İer yapmıyor. Kadri Bey (meşin kaplı kutu- yu açtı. Utancımdan bakamıyordum. Sesini duydum. nızı Galatada Ünyon Hanında sında Kâin ÜN N YON SİGORTASINA yaptırmız. Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte olan ; ÜNYON Kumpanyasma bir kere uğramadan sigorta air . Telefon : Beyoğlu 4.4888 Sulh zamanlarının gizli faaliyetleri, gizli heyecanları derin bir aşk macerasile süslenerek GİZLİ MUHAREBE Fransızca sözlü büyük heyecan filminde gösterilmiştir. Ayrıca programa ilâve HAZIM tamamen olarak: Darülbedayiden Beyin İPEKFİLM studyosunda hazırladığı Türkçe sözlü, 3 büyük kısımlık KARAGÖZ ŞAİR Yarın, matinel lerden it'baren İPEK SİNEMASINDA «1255 İlâve olarak: Paramount ga; Biletlerinizi erkenden aldırın. Bugünkü Program ISTANBUL: 1730 Gramofon. 18,15 Fransızca ders (İlerlemiş olanlara). 18/48 Zehir Tiyatrosu erüsileri tarafından misil, 21,30 Bedayii Masiki Hey'eti. 21 Gramofon. 21,30 Kemani Reşat Bey ve arkadaşları, ANKARA 1230 - 13,30: Üremefon. 18: Orkestra.18,45: Dans musikisi 20: Ajans haberleri, VARŞOVA Mil m. 16,40 Keman konseri, 17,15 Çocuk progra- mı, Müsahabe, 17,55 Caz musikisi, 18,50 Mü- saahba, 19,20 Gastrohomjn kahvesinden Sa- lon m 20 Muhtelif mürababeler, 21,05. Lembergten, Mütahaba, 22,15 Taşanni, 23,05 Ziemlanıka kahvesinden Dans musikisi müsahabe, dans musikisi. BUDAPEŞTE 550m. 1430 Oskar Şvayiser salon takımı, 17 Max #al satı, 18 Sky sporman hazırlık, 18,50 klari net konseri, piyano 19,05 İtal. ders 1930 Bela Racx Sizan takımı, 2035 müsaha- ba VİYANA 518 m. *17 komser, Margarita Gastaer, Rita Löbiseh. A Rose, 1735 Mürababe, Çocuk | meyriyatı, 1R25 Şimdiki Avusturya annatkârlermen eser lerinden "konser, İoh. Müller Hermann Sed- bi, Yiskiee Kazak Bel Paul U- 2108 Senfonik kanser, Osrala Kaba deli Borek, Viyane Senfonik heyet, 2025 Son haberler, 23.550 Palmhof 'den naklen : Dama esusikisi, MİLANO - TORİNO - FLORANSA » TRİYESTE, 18 Taganai, haberler, 20,30 Plâk, haberler, Müsahabe, 2140 Piyes, 23 Pik konseri, 2130 mailini. kahvehanesin- , Fransızca meşriyei ROMA - NAPOLİ - BARİ, 10.10 Radyo orkestra, di opera tama. BÜKREŞ 3M m. 13 Borsa, plik, 14 Haberler, plâk. 1420 ik, 18,05 Radyo orkestrası, Mozart, Grieg, Ksm Salmilasna, leri Motta, 19 Haz berler, 19/20 Radyo orkestrası Nottara, Dvo- rak, Dragol, 20 Üniversite radyosu, 29,20 lâik, 20,48 konferana, ZLA5 Pizetti, Trio Ro- ve aza Otomobil Elimi uzattım, Titriyorum. Kad- ri Bey parmağıma ince bir o altın halka geçirdi. Sonra Suat Beye döndü: — Haydi delikanlı. İşte istedi- ğin oldu. Uzat bakalım parmağını. Narin ellerini / çırpı. Ötekiler de karıştılar, Bu şakırtılar devam etti. Bahçevan Halim ağa önüme kocaman bir gül demeti koydu. Kadri Bey: — Bizim Halim ağa çok nazik Misafirler dört vapurunu kaçır- mamak hazırlanırken © hepsi ayrı ayrı yüzümden, saçlarımdan öptüler. Teyze hanım yanaklarımı sıktı: — Gelecek cuma hepinizi bekli- — Çiçek Hanım uzatelini kı- ile bal edeni a göl yorlar. — Kızarma yavrum. Bugün si- mn, çek Kahır görmüş Türk vatan kılacak gün değil. K yorum. Evime biraz gençlik, he- yecan ketirin e :mi ? Bu akşam MELEK Sinemasında « Büyük Sinema Müsameresi olarak mevsimin en büyük aşk fılmi AŞK FIRTINASI 2000 Pie | eaarlerilen Gizli Tesla amlar i . Fiyatlarda Telefo x 40868 ım yoktur. (11235) TÜRK Sinemasında Bir san'at harikası 42 nci SOKAK 14 yıldız 200 güzel kız tarafın- dan temsil edilen bir şaheser BEBE DANİELS - WARNER BAXTER 141237) İSTANBUL * BELEDİYESİ SEHİR TİYATROSU Bu akşam saat 21 de LUKS HAYAT Büyük opereli Yazan: Ekrem ve Cemal Reşit Umuma 9584 OX! 4 Milliyet Asem umdesi “MİLLİYET” tr. “ABONE ÜCRETLERİ : ; Türkiye için Hariç işin vE 0 işler için mldiriyete müz Gnzetemiz ilânlurın mes'ur Ramazan: 2 Imsak litar s5 D. S.D. 5 35 16 4 a m galeki piyano, Koganolf keman, Lupu m İnsel, 21,30 Konferans, 2180 Mme Anralina tnrefından tagasnl, 215 Nicel, eri, Givek it - Brake 37 Hafif meli, M8 30 Şimal ferans, 180 İokenn rinden dayama eyer, 1410 Zirek alsak kab m naklen, be, 19,30 die i Selim Sırrı Beyin konferansı Yarın akşam saat 6,15 de Selim Sır- rı Bey Radyoda mutad konferansı ve" recektir. Mevzu “ Kuvvet nedir ve na” sıl elde edilir? ” — Zarar yok. O gün yım. Onlar gittikten sonra Kadri Bey, anlattı: — Narinin teyzezi çok sinirli ve Reşit Beyin tutuğu pansiyona” mı? adamdır. Görüyorsunuz ya. Bunu İçime yeni bir sızıçöktü, Ne y&- herkes akıl edemez. pacağım. i Halim ağaya teşekkür ettim. Düşündüğümü gören Narin: Yemekten sonra . koltuklara da- — Biraz denize çıkalım ister mi- ğıldık. sin, dedi. 3 Artık bir gün evvelki hâdiseleri ,/ © Babası müsaade etmedi: yalnız onları değil, bugünden evvel — Yok, denize ne zaman olsa ki bütün hayatımı o unutmuştum. | çıkarsınız. Şimdi biraz işlerimizi İçimde fışkırmak için kalbimi taz- | konuşalım. Çiçek, artık ailemizin yik eden bir sevinç var. misafiri değildir. Suat'i çağır baka” Im, Ne oluyordu. Terasta dolaşan Suat Beye ses” lendiler, Kadri Bey: —Şimdi konuşalım bakalim çocuk lar, dedi. Nişan oldu. Bu ilk adın dır. Ye iel edelim... Bana Narin aramıza girdi: kalırsa Çiçek Hanım bugünden iti“ — Ama bahçeden bir şey kopa- | baren yalıda kalmalıdır. Ne dersin rirsak kızma teyze. Biz gelirsek | Suat? evin gi üstüne geliririz. (Bitmedi), il