Edirnenin Edirnede Türk Sanat Abideleri kurtuluşu Ustat Mimar Hayretti Türkün Avrupa toprağına ait kıy- Metli bir serhat şehri olan sevgili E- dirnemizin ra İımdığı tarih 1361 dir. Bu tarih; 'udak? Selçukilerin bıraktığı. örnekler bir kardeş elinden ir kardeşe geçtikten sonra - Türk sa matinin yeniden kuruluş esasına par - lak bir ufuk açmıştır. Edirnede bü - Yük eserlerden ilk (eski cami) yapılmış tır. Yıldırımdan Çelebiye kadar de - Yam eden taht fasiaları arasında ya- ıldığı için ayni Bursadaki Ulucami- indadır. Yalmıl Rume- Aşmmaz taşlarla al düz, sade gü el mi yüz kısmının menşuri ayak âheni. vaziyetine bir Türk buluşydur deriz. Eski camiin ardında Muradiye ge- Ur, Muradiye Bursadaki Yeşilimizin benzer, Muradiyede | bu- İanan muhrap çinilerinin renk güzel - ği terkip ve tezyini çok müstesna - dir, (1373) te ilk (iznik) şehrinde Mu- tadı Hüdavendiğârım kurandanların- dan Çandarlıhı Hayrettin o Paşaya at uzunluğu 24, yüzü 13 metre kadar - Yapısı Selçuk şekillerine benzemiyen “ephesi pembe granitten masnu ve Mermer başlıklı ili yuvarlak sütun Üzerinden ince maharetle çevrili eee havi (Yeşil) Mz güzel Vak geldikten sonra bir cami eseri 0420 tarihinde ayn: inşa e mimaride “ zel sanatlarimiz başlamıştır) Muradiyeyi yapan, Bursadaki yeşi İlimizi ikmal eden ikinci Murattır. E de ikinci Üç Şerefli... Dünya sanatinin başlı başma bır harikasıdır, Bu eşsiz Türk #scri Türkün sanat bilgisindeki bü - tün hünerlerini toplamıştır. Üç Şere- felide milli tarzın en güzel eri tamamlanmış ortaya yüksek bir (klâ- sik nümunesi) çıkmıştır. Camie giril- Mezden evvel “harim” denilen sütunlu Mabet içinde de “büyük si için ayaklar teşkili suretile (Köşeli plân) tatbik edilmiştir. Koca Sinan Üç Şerefelide “altı köşe” üzerinden en çok sad- Tazam Sokollu ve Rüstem Paşalara a- kıymetli plân etütlerini yapmıştır. Sonra bir sanat mahareti olan (Üç Şe Pefeli) inin her üç şerefeye ay # oylarla çıkan merdivenlerini Koca Sinan şaheseri Edirmedeki Selimiyesi- Muş olan milli sanati Kirdiği tarihle beraber mahsulü Bizans sanat âsil varlığımızı isbat eden yüksek ©- #erlerimizi yapmağa, dizmeğe başla - Mustıke. İstanbuldan E Türk akıncılarımızın zafer & lerden doğru gidersek yer, yer mede- Diyet ışıklarımıza, şahitlerimize rast ız. 1 — Büyük Çekmecede: İki sahil Yakayı birleştiren o ehram eşklinde Müsellesi kademeli ve çok sanatli o - in Koca Sinanın köprüsü, 2 — Çatalcada: Ferhat Paşa camii 3 — Silivride : Pir Mehmet Paşa Camii, 4 — Çorluda: Kanuni Süleyman Sami, 5 — Tekirdağında: o Rüstempaşa Camii, 6 — Saray kazasında: Samii, 7 — Hayreboluda: Güzelce Hasan Bey camii. . ” — Kırklareli merkezinde: Koca Ayaspaşa ide; Cedit Ali Paşa Ve Sokolluya ait köprü. 10 — Lüleburgaz ve Havsa şehir. lerinde baştan başa Soke'lu medeni - Yeti; (köprü, çeşme, han, hamam, Medrese, cami). 11 — Alpulluda: Sinan köprüsü, 12 — Ergene suyu üzerinde bir uç- Şan bir uca vâsi bir geçit teşkil eden 1700 metre uzunluğunda 175 adet göz lü meşhur (Uzunköprü). İkinci Mu - Pat zamanında yapılmıştır. Daha birçok istilâlar neticesi yıkıl #uş ve harap olmuş muhtelif sanat e: | *erlerimizi saymıyorum. Beyazıdereli zamanında Akzerman erinin ganimetile 1490 da Edirnede kapılan ve üstat Mimar Hayrettinin #* plân dahilinde toplu güzellik gös- | a Bree ndeki cam .. ak pfinda (Darülmecanin) ve (Medx Kıbba) binalarının ki bagün Tunca “ularma sert akisler yaparak yüksek m — in bir plân dahilinde toplu güzellik gösteren leyazıt ismindeki camisi ve etrafında Darülmecanin ve Medresci etibba manzarasına bakmakla doyamayız. (Darülmecanin) — plâmmın tertibat taksimatı bugünkü asra göre çok u - sullü ve hesaplı yapılmıştır. (Bu şekil , Fladelfiya ve Greneviçte inşa olunan Miller hanelerinde tesa - düf edildiğini o merhum Dr. Rifat Os- man Bey Edirne rehmumasında yazar). Cmiin plân: da İstanbuldaki Seli- iye ve Beyazıt cemilerımin aynidir. Hayrettinin bu üç mühim eseri farketmez. Edirnenin (Me- » Arda, Tunca) suları üzerindeki MİLLİYET PAZAR 26 T' İstanbul Belediyesi Bulgar belediye azası tet- kiklerini anlatıyor Şehrimizde, belediye müessesatı hakkında tetkikatta bulunmakta olan Sofya belediye | meclisi azasmdan M. «orf ve suya umuru Hayın riye müdürü Dr, A. Kl İstan. buldaki müesseseleri 5 r ielitadirler. Belge delinme eri” | velki gün belediye urmuru baytarıye müdürü Esat Mublis Beyle birlikte kanalizasyon tesisatını , dün de Ter - kos tasfiye havuzları gezmişlerdi M. Açkoff Robert Koilejde tahsil gi müş, İstanbulda uzun müddet bulun- muştur. Zararsızca türkçe konu Dün Novotni otelinde kendileri raretimizde M. Açkof, İstanbul mi ve vella ön Dual ez yeti bilhassa naza ti, Mezbaha çok bir modern mezbaba yapıldı, inşaat bitmiş olmakla bertaber henüz açıl - madı, F. Karaağaç mezbahası, Sofyadaki mezbahadan daha büyük - tür. Mezbhanm yanındaki hayvan bor sasmı çok (beğendik. Burada nazarı dikkati celbeden iyilik te hayvan satı- şında kaçakçılık yapılamamasıdır. Sof yada hayvandan bizim kullandığımız tabir ile intizap resmi alınmaktadır. Bu zannederim ki Türkiyede evvelce mevcut ve Türkç: len bir resimdir. simlerine hep bu isim veriliyor. Bizde hayvanat birkaç elden geçtiği için, kaçakçılık yapılabiliyor. Çalışan kadınların, çocuklarına bakmak için tesis odilen süt bakım €- vi, şayanı imtisal bir ir. Böyle bir müessese maatteessüf Sof - yada yoktur. Buradaki aygır deposu teşkilât bizde yoktur. Bilhassa burada tatbik edilmekte olan sun'i telkih usulü çok i yidir. Kanalizasyon tesisatındaki, kine ile tasfive tertibatı da iyidir, çok iyi düşünülmüştür, Kiti kanar lizasyon tesir” | temizleme tertibatı yoktan * Ben © esd Türkiyeyi pek iyi tanırım, fakat bu - raya gelince memleketi büsbütün ta- nınmaz bir halde buldum. On senede © kadar seri terakkiyat vücude getiril - (Edirnedeki Uç Şerefeli) Üç Şere- feli olan minarede: Her şerefeye ayrı gıkan üç yol vardır. İçindeki - ler biribirini görmezler (Burmalı) minaresi de çok enteresandır Türk üslübunu taşıyan köprüleri. O, kemerlerle ran zinetleridir. Edirmedeki köprü - ler: 1 — (Tunca köprüsü): Şehirden istasyona giderken Tunca Üzerinde birinci köprüdür. Defterdar Edirneli Ekmekçizade Ahmet Paşa Dy yaptırılmıştır. Çok sanâtli mili serdi. Mimarı Dalgıç Ahmet ys Fi (Beyazıt Köprüsü) Mimar Hay dir. Kendi toplu eserleri ö 3 — (Sarayiçi köprüsü) Mimar Ko &a Sinanındır. 4 — (Gazi Mihal köprüsü) 16 kı mer menfezlidir. Eski şekli İtalyan us taları marifeti tecdit edilerek değiş miştir. (Arda köprüsü) tarzı milli de- dildir, Abdülmecit | devrinde ikmale. | dilmiştir: Edime çarşıları: ; kiyat ve değişikliğe hayret etmekten kendini alamıyor. Bu gidişle bir çok komşularınızı: da geride bırakacaicti- nız. Türk misafirperverli; ha ve onu öteden beri bumız. belediye erkânımdan, vali Beyden gürdi perverliğe bri şükran mukabelesi ol - mak üzere, İstanbui belediyesi erkâ - nının Sofyayı ziyaretini arzu ediyo - ruz. Bu ziyaret bizi çok memnun ve minnettar bırakacaktır. Istanbul rek ae gıpta gözile gördüğümüz bir nok: ha: Memur arzı mesaileri lar mevkiinde bulu - sık değiştiriliyor. Bu hal de iş üzerin- de fena tesir yapıyor. Bulgar dostlarınız, bugün Pendik bir çarşıdır. Kos Sinan inşa etmiştir. 2 — (Ali Paşa çarşısı) Cedit Ali Paşanındır. Mimarı Koca Sinandır. 300 metre uzunluğunda, caddelere beş yerden antresi olan işlek, mamur bir çarşıdır. 3 — (Esya bedesti Çelebi za « manında yapılmıştır. Mamur ve me - #in bir eserdir, Güzel sanatlar kolenisi olan tarihi Edirnemizin koynunda bir sanat üs - tünlüğünü gösteren. Dağ gibi Türkün wz gövdesi gibi serhadde da - yanmış duran.. O köklü, çalımlı Koca Sinanın kocaman şaheseri; - bir değil i 1 — (Büyük Arasta) kubbe tonoz- arı, mesafe, mesafe 24 adel Çk; ik devarlar, * bağlayan kemer Kak matıdır. 255 metre uzunluğunda, 124 işte o Gazi Türk ülkesi işin dünyan ya haykırıyor, ses vı Türk Edirne, Tür kündür. Mimar: Kemalettin Atlıspor kulübü azasından Macar sefiri M. Tahi'nin Felemenk sefare- ( e nahli dolayısile şerefine Ankarada bir av koşusu etrtip edilmiştir. Resmimiz ava iştirak İlani koşuyu'müteakıp M. Tahi şerefine ve rilen zivafeti göstermektedi, RİNİSANI 1933 Kaybolan adam Hâlâ bulunamadı Hali vakti yerinde olan bu adam nereye gitti? Küçük Ayasofyada oturan ve Kum dükkânı kapıda © ciğerci bulunan ve Hüseyin Efendinin kardeşleri Şaban ve Hazur efendiler le görüşmüştür. Ha zar EC. diyor ki: deşiz, en büyü Hüseyin Efendi ban ve Celâlettin namında daha iki kardeşi vardır. Hepimiz evliyiz. Şa ban ile ben birlikte oturuyorum. Celi İettin de ayrı oturmaktadır. Üçümi . Karceşlerimden Şaban iyi deşler biribirimize bağlı vaziyetteyi Aramızda bir dargınlık falan yoktur. 8 bin lira kadar piyasada kredisi var- dır. Bütün esnafları para verirdi. Ken in dört beş parça da emlâki var- Bundan on sekiz gün evvel mez sabahleyi gü yül ; geldim. a sero son ra eve geldim yattım. Hastaydım ve dört gün sokağa çıkmadım. Dört gün | sonra yolda tanıdıklardan biribana Hüseyinin dört günden beri mezbaha gelmediğini özledi Mezbahaya gittim ve kardeşim Hüseyinin ortağı © lan Şükrü Efendiyi gördüm. Kardeşi- mi sordum. Bilmediğini s7yledi. Bu- nun üzerine kardeşimin Küçük Aya - sofyadaki evine gitem. Ailesile ve ka yınpederi Tevfik Etendi ile görüştüm. Hüseyin Efendinin dokur gömen beri. ortada olmadığını söylediler. Biz Hü- seyin Eendiyi sizin evinizde olduğu - Du zannediyorduk. dediler. Bunun ü- zerine kardeşimin resmini alarak poli se müracaat ettim ve resmini de ver. dim. Kardeşimin kayınpederi Tevfik Efendi polise haber verilmesini ve bu işin meydana çı sana kii du. “Belki birkaç gün sonra meydana Sıkar.” diyordu. Polise ancak dokuz gün sonra malümat verildi. Bu esrar» engiz gaybubet hakkında zabıta tah - kikatı devam etmektedir. Bu hususta merltezlere bir tamim gönderil miştir. Dün“Eyüpte deveran eden bir şayiaya göte Hüseyin Efendiyi Beşik- taşta görenler olmuş. Bakalım, ne çı- kutnk?' Vw Kilap hırsızlığı Suhulet kütüphanesi sahibi Semih Lütfi Beyin Çarşıkapıdaki deposundan ki tap çalan küfeci Ali ve Emin ve Ahme- din bu kilapları Beyazıtta ve Ankara caddesinde kütüphaneleri bulunan Ni yazi ve Karabet efendilerin dükkânla rma getirdiklerini yazmıştık. Kitap hırsızlarından küfeci Ali, ve Emin, Ni yazi adliyeye verilmiştir. Ahmet te ya kında Eskişehirden getirilerek adliye- ye verilecektir. Aldığımız malümata göre zabıta Yeni bir ipucu daha mey- dana çıkarmış ve bu deponun bulun- duğu civardaki bir handa bir şahsm bu hırsızlıkta eli olduğu anlaşılmıştır. Kitapçı Niyazi Efendinin adamlarm- dan Tahir bazı ifşaatta bulunmuştur. Zabıta bu iz üzerinde tahkikata baş- layacaktır. Tutuşan minder Yıldızın Harp akademisi efrat ko- şindan ot minderlerden birinden ateş çıkmış ise de derhal söndürülmüş tür. Bir çocuğun parmakları kesildi Vatman Esat Efendinin idaresinde- ki 83 numaralı tramvay arabası Ah- met Rahmi Efendi ismindeki çocuğa çarparak ayak parmaklarını kesmiş - tr. Çocuk Zükür hastahanesine kal durılmaştar. Hırsızlık Beyoğlurçla Kalaycı sokağında otu ran Osman Efendi polir& müracaat ederek odasında bulunan bavulundan 10 lirasını Mehmet namında bir şah - sın çaldığını iddia etmiş ve Mehmet yakalanmıştır. Havadan gelen ölüm Dün sabah saat 8,5 ta Tepebaşı Ga- lipdede caddesinde Angon İsakın 518 numaralı kında mi dükkân kilitlerini açarken o sera radan geçmekte Di henüz 1 büüyei e ei MI yaşmdaki bir çocu- üzerine düşmüş ik hastanı ye mekledilirken yolda vefat etmiştir. Otelde ölüm Sirkecide Şahinpaşa otelinde oturan Hopalı İlyas isminde bir an vefat polise bildirilmi Yapılan mu- ayesinde veremden öldüğü tır anlaşılmış. Makasla eniştesini yaraladı Fenerdö oturan Ziya efendi ile ka- yınbiraderi Celâlin araları bir mesele - den dolayı açılmış ve evde sık sık kav- gn etmeğe başlamışlardır. Evvelki akşam kayınbiraderle enişte evde otururlarken gene eski mesele ta- zelenmiş ve aralarında tekrar kavga çık- tar, Evde bulunanlar araya girerek bun- Yunanistanda gördük'erim Yunanistanla iktısadi münasebatımız İktisadi münasebatımız hergün biraz daha inkişaf bulmaktadır, fakat dikkat edilecek noktalar var! Komşu ve dost Yunanistan bizim | nistanın bize olan ihracatına gelinçez için son on sene zarfında iyi bir pa- zar olmuştur. Buhran ssneleri, her memleketi koruma tedbirleri almağa za etmeğe sevketmiştir. Bazı kayıtlarla diyorum. Zira her tin tediye ve ticaret muva- tanzim yolunda mesai sarfet- tiği şu devirde, Yunanistan da men- retini hissetmiştir. Bu kayıtlar hiç bir zaman ihracatımızı tahdit maksadına matuf değildir. Bilâkis istinat edilen nazariye şudur: Türkiyeden çok mal gelsin. Fakat mukebilinae kısmen ol- son Yunan malı alınsm. Ve hatırlar dadır, muhterem İktisat Vekili mal almanın bi- zim yüksek menfaatlerimiz iktrzasın- 'dan olduğuna bilhassa işaret eylemiş- ti. Filvaki çalışkan Elen milleti san, yide tasavvurun fevkinde bir tera ve inkişaf göstermiş bulunuyor. Bu in- şafı Atinada Zappeion'da açılan da- imi sergide kolaylıkla sszmek kabil- ir. Mütehassıs ellerin hazırladığı bu Elen sanayiinin kısa bir zaman- in aldığı muvaffak neticeleri anlatı yor ve gösteriyor. Ynaniakir aral > ali muvakkat ticaret #fmn Oo müddeti bu ay sonunda nihuyet5 eriyor. Önü- müzdeki aylarda tatbik edilmek üze- re devamlı bir itil†akti için bugün- lerde Ankarada temas ve müzakere- lere başlanacaktır. Ve çok muhtemel- dir ki, yeni itilâfnamerın imzasına kadar geçecek müddet zarfında mu- vakkat itilâf hükümlerinin tatbikine devam edilmesi kararlaşacaktır. Akti mukarrer yeni ım anahatları hal kında şimdiden kat'i bir hüküm ver- mek imkânı yoksa da, bu itilâfında muvakkat itilâf esaslarmdan mülhem olarak tanzim edileceği zannedilebi. lir. Yani bono usulü muhafaza oluna- cak demektir. Ancak yeni anlaşmada hazine bonosu ile navlun bonolarının ayrı bir mahiyet arzetmemesi, daha ziyade tek bono usvlüne gidilmesi timali vardır. Bu usulün, tatbikatta kolaylık ve sadelik temin ( edeceğin- den; taraftarları çoktur. : Yunanistana lunduğumuz senenin dokuz mütaleaya değer safhalar arzetmiştir. Eylül sonuna kadar komşu nsl te 129,821 baş hayvan, 6 parça ve 138 bin 919 ton mal ihraç ettiğimiz tespit edilmiştir. Bu ihracatın kıymeti 183 buçuk milyon drahmiye oaliğ olmak- tadır. 1932 senesinin ayni aylarında ise, ihracatımız kıymet itibarile lehi- mize MELE hemen on eğri drahmi- e idi. lik leri ayırmak istemişlerme de kabil ola - mamışlr. Kavga esnasmda Celâl ir aralık « lime geçirdiği sivri bir makasla Ziya e- fendinin üzerine atılmış ve makası eniş- tesinin koluna saplamıştır. , Hizla saplanan makas Ziya efendi- nin kolunun damarların: kesmiş ve Zi- ya efendi fazla kan zayi ederek düşüp bayılınıştır. Vok'a zabıtaya haber verilmiştir. Ziya efendi hastaneye kaldırılmış, Celâl yakalanarak tahkikata başlanmıştır. Kalp sektesinden Sundiyede oturan askeri mütekait- lerinden Cemal Paşa evvelki gün saat 17,5 ta Beşiktaş tramvayı ile Karakö- ye gelirken, üzerine fenalık gelmiş, der- hal bir eczaneye götürülmüş Cemal Paşa burada kendini kaybet- miş, düşüp ölmüştür. Yapılan muayene neticesinde ölü- mün kalp durmasından olduğu anlaşıl- mıştır. Namaza giderken Çubuklu sakinlerinden doktor Rifat Bey evvelki gün öğlen namazına gider- ken fücceten vefat etmiştir. İki hırsız ve Altın Diş Ali isimlerinde iki hırsız yakala tar. Hırsızların Çarpan otomobil Şoför Eminin idaresindeki otomobil Çarşıkapıda askeri tıbbiyo talebesinden Necdet efendiye çarparak muhtelif yer- lerinden tehlikeli yaralamıştır. Necdet Efendi hastansye kaldırılmış, şolör yakalanmıştır. Atlar gemi azıya alınca.. Evvelki gün Şişlide bir kaza olmuş, boş bir araba üç kişiyi yaralamıştır. üratle gelen çift atlı bir ara- ba Şişlide kestane satmakta olan Salih isminde birine çarparak devirmiş, bun- dan sonra sebzeci Selime çarpmış, onu da devirmiş ve ağır ceza hâkimi Asım beyin hizmetçisi Zehra hanımı da yu- varladıktan sonra durmuştur. Sebzeci Selimin yarası ağır ve teh- likelidir. Araba sahibi yakalanmıştır. k | bu senenin dokuz ayında 13 miyon 728 bin drahmiyi bulmuştur. 19v4 se- Desinin ayni aylarında apzak 5 milyon 360 bin drahmiye baliğ olan ınraş kıymetine nispetle iki memicket t caretinin bu sene Yunanıstan lehine bir inkişaf gösterdiğini kaydetmek iâ- zımdır. Biz bu o inkişsllan © ancak memnun olduğumuzu, ve Yunanistası Latmin etmek arzusunda bulunduğu- muzu ifade eylemek isteriz. Yunanistana bu sene olan ihracatı: mızı teşkil eden kalemler | arasnda bilhassa hayvanatıbakariye ve maden: kömürü esaslı birer r: sevkettiğimiz görülüyor Küçük hay- yanlara gelince, bu senenin dokuz a» tanla bir itilâf akdetmiz olmamamıza ve Yunanistanın ihtiyacını Yugoslav. yadan temin etmekte olmasına ham- İletmek lâzımdır. Madenkömürü ihracatımız ise bu sene hemen hemen bir misli artmıştır. Geçen senenin dokuz ayında Yuna- nisana 58,852 ton kömür ihraç etmiş olmamıza mukabil, bu sere ayni müd- det zarfı ihracat yekünu 106,692 tonu bulmuştur. İstatistiklerde Yunanistana olan ba hık ihracatımızın da mühim bir mev- ardır. Bu senenin dokuz ayında 241,423 kilo tuzlu balık ihraç eti miz görülüyor. z son aylarda balık fiatleri biraz tenezzül © göster. tir. Geçen sene okkası (60) drah- miye “yani 75 kuruşa,, satılan lâker- da bu sene bi ık (28) drahmiye kadar düşmüştür. Bu tenezzülün se. beplerini fazla mal göndermekte ara- mak lâzımdır. Son hafta zarfında ise fiat yükselme istidadı göstermiş | ve (30) drahmiye çıkmıştır. Bu münasebetle işaret etmek lâzım. dır ki, ihracatçılarınız zaman zaman ticaret kaidelerini ihmalde her neden se zevk duyuyorlar. Fakat bu ihmal, her hangi bir firma #leyhinde netice ler vermek şöyle dursun; bütün bir illetin menfaatlerini baltalamak gi- bi tamiri müşkül, mes'uliyetli ve ha- zin neticeler doğuruyor. Meselâ son zamanlarda bazı ihracatçılarımızın lodostan müteessir olan, iyi hazırlan- mamış balıkları Yunanislana sevket- tikleri görülmüş ve bunlardan 20 va. —. lâkerda Pire'de denize dökülmüş- lim hassas olmalarını tav- siye etmek milli bir vazifedir. Zira bu işler, Ahmedin, Mehsiedin şahsi işleri değil, memleketin müşterek bir davasıdır. Mecdi SADRETTİN Yerinde bir Teşebbüş Beyoğlu Halkevinde yapılan bir içtima Avukat Kohen Efendinin teşebbü- sü üzerine, şehrimizdeki Musevi, Rum ve Ermeni münevverlerinin iştirakile evvelki gün Beyoğlu Halkevinde, Hal kevi müdüsü Raşit Beyin reisliği al - tında bir toplantı yapılmıştır. Bu top- lantıdan maksat Türk dilini, Musevi, Rum ve Ermeni vatandaşlarımız arâ- sında yaymak ve daha doğrusu türk - çenin anadili olarak kullanılmasını te min etmektir. Bu maksat etrafında cereyan eden müzakereler n de (Türk dilini yayma cemiyeti” is - mile bir cemiyet kurulmasına karar verilmiştir. Müteşebbislerin yapacak - ları ikinci bir toplantıda cemiyetin nizamnamesinin tanzimine çalışıla - caktır. Halkevinin yeni tesis edilen Bey « oğlu şubesi, bu hususta pek kıymet - tar hizmetler ifasma namzet bulunu- yor. Buraya esasen bazı Musevi ve Rum gençleri devarı etmaktedir. Türk Musevi, Rum ve Ermeni gençlerinin bu milli kültür müessesesinde bir aras da bulunmaları, Türk dilinin bu vatan rasındı yayılmasına bü « le teşkil edecektir. Beyoğ- lu Halkevi, gençleri cezbedecek spor, beden terbivesi, lisan dereleri, mütalca salonları gibi gençler için çok faydalı teşkilâtı sinesinde toplamıştır. Bura - da otel veya pansiyonda oturmak mee maada ecnebi dil maştır. Bu müessesenin, türkçeyi (o diğer unsurlar arasında yayma vususun. - ki vazifesini ifa ederken en büyük ü- midi Türk gençliğinde olduğu şüphe- sidir. Bunu takdir eden bir çok genç lerin müesseseye aza olarak kaydedil. dikleri görülmektedir. i için kurlar açıl