Küçük kuyuda bir saat Midilli'nin karşısında yağ ticaretile meşgul küçük bir nahiye KÜÇÜKKUYU, (Ayvacık ) Milliye: — Şosesiz ve gayri mun- tazam yollarda otomobil ile seya- hat etmek pek müşkül oluyor. Bir binek otomobili ilk Ayvacıktan ha reket ettik. Bir çok yokuş ve iniş ve korkuuç uçurumlar indikten sonra Zeytinlikler arasmdaki yola çıktık. Buraları çok kalabalık, bü- tün zeytin tarlalarında bir çok a- meleler çalışıyor. Bir kısım amele türkü söyliyor, bir kısmı da oynıyor, bir taraftan da zeytin fabrıkalarının düdükle- | ri iş.diliyor. Yarım saat kadar sü- ren bu yodan sonra deniz kenarı- na çıktık. Burada Küçükkuyunun beyaz binaları görünüyor. Bir müduet caha gittikten sonra bü- yük bir yağ fabrikasmın önünden geşerek çarşıya girdik. Burası Ay vacığa 24 K. M. uzak. Yolların dağlık ve taşlık olmasından bura- ya ancak ikı buçuk saatte gelebil- ık. Belki Küçükkuyunun ismini i- şitmiyenier vardır. Küçükkuyu Mi İ dili Adasının karşısında 150 ha- ne ve 400 nüfustan ibaret Ayvacı- ğa bağlı, çarşısı ve evleri deniz ke | manda iki taraflı muntazam bir şexilde yapılmış, caddeleri geniş ve elektrik tesisatı mevcut olan kü çük ve şirin bir nahiye merkezi- dir. Merkez nahiyeye bağlı yedi bü yük köy vardır. Bura halkının ek- serisi Midilli ve Girit mübadilidir. Yerli pek azdır. Yağ fabrikaları.. Merkez nahıyede ıki büyük yağ fabrıkası var. Köylerde ae daha bır çok fabrika ve mengeneler mevcui, Koy fabrikaları zeytin za manında üç ay kadar çalışır. Nahiye fabrikaları yağ zama- mından sonra neft ve katran gibi mamulât çıkarırlar. Bunlradan «a geceleri Küçükkuyunun e- lektrik ihtiyacını gidermiş oluyor- lar. Ihracat Bu mmtaka vahilinde senevi bir buçux milyon okkadan fazla yezua yağı ile altı yüz bin okkaya sın armut, ayva ve sair meyve istihsal olunur. Bu istıhsalât Yunanistana ve sevkedil Bundan başka yağ posaların- dan sabun yapılır. Ve civar kaza- lara sevkedilir. Zeytinden çıkan pirineler de Yunanistana satılmak- tadır. Bu sene bu havalide 3000 ya- bani zeytin ile 1000 ağaçtan fazla muhtelir meyve aşılanmıştır. Bura da iktisadi t civar kazalara nisbeten çok iyidir. Halkı çok ça- en hiç boş durmak istemiyor- lar. Bura halkmın ekserisi zeytinya ğı ticaretiyle al ederler. Tica- ret odasına müseccel tüccarlar da mevcuttur, Halkın bir kısmıda bahçevanlık ile meşğul olmakta- dırlar. İnhisar ve Posta ve telgraf idareleri Burada İnhisarlar düiresi ile vz ve Telgraf idareleri de var. ır. Haftada ikişer defa Ayvacık - Edremit ve İstanbul postası gidip gelmektedir. Bundan maada tel- graf havalesi mevcuttur. Bu nok- tadan Küçükkuyu tüccarları çok bahtiyar, Yollar.. Bu nahiye yol cihetinden çok ta lisiz. Köy yolları her ne kadar muntazam ise de Ayvacığa ve Ed remide yolu yok gibidir. Yazın otomobiller pek müşkü- Iâtla gidiş ve gelişlerini yapmakta, kışın şose olmadığından otomobil değil,araba bile işlemez. Ayvacık- tan ve civar kazalardan Edremi- de ve İzmire gidecek olan yolcula rın ekserisi bu kısa yolu tercih et- tikleri için bu yolun yapılması is- | tenecek bir iştir. Mektep ve Nahiye müdürlüğü Burada üç dersaneli bir mek- tep var, Okuma hevesi de pek faz la, Bu sene yeni bir mektep yapıl- mış ve Cümhuriyet bayramında küşat resmi yapılmıştır. Yalnız burada beş sınıf teşkilâ tı olmadığı için mektebi bitiren çocukların bir kısmı kazaya gide- rek okumakta, bir kısmı da bun- dan mahrum kalmaktadır. Bunun için beş sınıf teşkilâtı yapıldığı takdirde bütün çocuklar okumuş olacaklardır. Bu ciheti Küçükkuyu halkı dört gözle bek- lemektedir. Burada çalışkan bir nahiye mü dürü var. Hamza Bey. Çok çalış- kan bir genç. Nahiyenin bütün ış leri ve temizfiği ile yakından alâ- kadar oluyor. Ve her şeyi kolay- nü kazanan bu genç takdire şayandır. Hava ve su. Buranın havası mutedildir. Kı. şın o kadar soğuk olmaz. Yazm da serindir. Odun ev kömür bol- dur. Haftanın Perşembe günleri pa zar kurulur. Suya gelince su için badır ve içilmez. İçme sularını bir saat mesafede bulunan Mahladan getirmektedirler. Lokantaları mun tazamdır. Bir de otel mevcuttur. Burada inkişaf gün ve gün ilerle- mektedir, AYAZI İzmitte kaçakçılar İZMİT, (Milliyet) — Şehrimiz in- hisarlar takip memurları son günlerde çalışmalarımı kat kat arttırmışlardır. İzmit, başmüdürlüğü ve mülhakatı içinde başmüdür Rasi il getirdiği kuvvetli disiplin sayesinde ka- çakçılarla yorulmak bilmiyen mücadele- ler yapılmaktadır. Zabıta kuvvetlerimizin de kıymetli yardımları ile yapılan bu müendele her gün faydalı randımanlar vermekte, gün ye kaçakçılık vak'aları azalmak- inhisarlar takibat şubesi &- miri Ridvan Bey, takip memurları, zabı- ta kuvvetleri, Kullar çiftliği kiracıların- i Bulgar tebaasından Aleksandr ve stemat namlarındaki adamlardan bir şek ışlar içinde şarap ve bir miktar da yakalamışlar, kaçakçılarla birlik- ie a getirilerek, Istanbul ihti- 128 mahkemesine sevkedilmişler, MILLIYET PERŞEMBE 23 TEŞRİNİSANI 1933 .Zonguldağın güzel bir mesiresi olabilir Yolları yapan şirketin müdürü ve arkadaşlar. ZONGULDAK, (Milliyet) — Vi lâyetin çok güzel bir nahiyesi var. Kozlu.. Kozlu nahiyesi Zongulda- ğa otomobille yarım saat sürüyor. Deniz kenarından nahiye merkezi- ne kadar devam eden yol o kadar güzel ki, insan kendini İstanbulun en güzel mesire yerlerinde sanıyor. Bu çok güzel ve * düz olan yolu Cümhuriyet inşaat şirketi yapmış.. Şirketin genç Müdürü Hazik Beyle | Zonguldakta tanıştım. Hazik Bey beni güzel olmakla beraber ayni za- mande kömür ocakları çok olan Kozlu nahiyesine götürdü.. Yollar- da sık sık tüten ocaklara tesadüf ettim. Bir tanesinin yanında dur- duk. Ve ocağı gezdim. Yer altında nefesim kesildi. Hemen dışarı çık- tım. Allah madencilere | sabır ve gayret versin... 15-20 vagonu bir lokomotif çeki- yor. Vagonlardan kömürler derhal sahilde bekliyen gemilere nakledi- liyor. Bazı madenciler madenleri- nin yanında Göztepedeki köşklere benziyen evler yapmışlar.. Oturu- yorlar.. Çok güzel bir hayat; fakat kömür tozunun korkusundan ola- cak, beyaz gömlek giyen bir kimse görmedim. Kozluya giderken dik bir dağın en havadar yerinde güzel bir hastahane var. Kömür ocakla- rından epeyce uzak.. o Madenden çıktıktan sonra amelelerle konuş- tum. — Onlar hallerindön memnun Haltâ uzun zamandanberi ocaklara alışan ameleler: 'Biz başka iş olsa amayız,, diyorlar. Kozlu nahiye yolu dönüşte bana * daha güzel göründü.. Meselâ yolun bir döneme cinde, bakıyorsumuz bir az ilerden siyah bir duman çıkıyor. Bu, hâli faaliyette bulunan bir ocaktır, Bir kıyamet, bir gürültü gidiyor.. Zaten Zonguldakta ocakların hiç durdu- ğu yok.. Her zaman faaliyet var.. Ötomobil (ocaktan uzaklaşırken gözleriniz deniz kenarında çok gü- zel manzaralar görüyor. OKoz- lu Zonguldağm çok güzel bir mesire yeri (o olur. Bu- nun için çalışmak, Kozlunun kon- for ihtiyacımı bitirmek © lâzımdi Zonguldak Valisi Halit Beyefiyidi- yaptığı yollar arasında ü hiç şüphesiz Kozlu yolu- dur. Günde belki yirmi defa insan başına 25 kuruşa otobüsler Zongul- daktan Kozluya gidip gelirler. Halk eğlence ve gezme ihtiyacını Bu yolda tatmin ediyor... Memlekette kısa müddet içerisin- de çok güzel yollar yapan Cümhu- riyet inşaat şirketinin mühendisle- ri arasında alınmış o Müdür Hazik Beyin bir resmini gönderiyorum. Zonguldaktan Devreğe odöndüm. Bu mektubu size devrekten gönde- riyorum, Galip FUAT İzmirde | Tasarruf haftası Seçilen komisyon hafta- nın programını tesbit etti İZMİR, 22.A.A, — Yerli mah ve ta- sarruf haftası hazırlıklarıiçin evvelce se- çilen tesbit komisyonu C, H. F. vilâyet idare heyeti reisi Hacim Muhittin Beyin i allında yaplığı itçimada bafta programı üzerine esaslı müzakerelerde bulunmuştur. Yapılacak olan alaya ilk mekteplerin son sınıflarındaki büyük ta- icbelerle orta mektep talebelerinin iştirak etmesi takarrür etmişir. Yerli malı haf- asmın devam ettiği © günlerde çarşılar donatılacak, hazırlanacak büyük döviz- Ier açılacaktır. Cümhuriyet meydanında | tezahürat yapıldığı gün, uçacak olan tay- yareler, vecizeler atacaklardır. Şehrin muhtelif ve münasip mahalle- ripe konulacak olan halk kürsülerinde, hatipler tarafından iktisat ve tasarrufa riayet edilmesi ve yerli mal kullanılma” 4« için hitabeler verilecektir, Doktorlarımız, kimyagerlerimiz ve sa- sında bir vitrin müsabakası (yapılacak, e. ktep talebeleri arasında yerli malı, ik- tset ve tasarruf mevzuu üzernis yazı müsabakaları açılacak ve birinciliği ka- zananlara madalyalar ve kıymetli hediye- ler verilecektir. Halkevinin büyük salo- nunda yerli mallarma ait büyük ve güzel bir meşher hazırlanacaktır. Komisyon bu esarlar üzerinde toplantılarına devam €- decektir, SARAKÖY, 22. A.A.— İktisat ve ta- sarruf haftası için kazamızda o hararetli bir bazırlık başlamıştır. Bu işlerle meş- gul komisyon, Cümhuriyet o meydanına yerli mallarından bir sergi açılmasına karar vermiştir. Sarayköyüs arazi iyi sulandı BARAKOY, Z2.A.A.— Kazamızın baş lıca ihtiyaçlarından olan eraziyi sulama #neselesi için bilumum halkım iştrakile kuymakam Fahri Beyn riesliği altnda bir toplantı yapılmıştır. Yapılan bu top- lantıda fenni kısmın Denizli vilâyetince temin edilmesi ve ahali tarafından ark- ların açılması süretile Menderes nehrin- den ovaya su akıtılması kararlaştır.lmış bır. Pek yakında işe baklanacaktır. Mersinde yeni bir cemiyet MERSİN, 22.A. A. — Mersinde türk dil konuşturma cemiyeti namile bir ce- miyet kurulmuştur. e Cemiyetin gayesi her türlü kanuni vasıtalardan istirade €- derek ailimizi Mersinde tamamen hâkim kılmak ve temiz dilimizi konuşmayanla- ra dilimizi konuşturmaktır. Cemiyet bu- nizamnamesini vermiştir. Halkın yerli mallarına karşı olan rağ beti gittikçe artmaktacır. Evvelce Bir vez gühı bile olmıyan kazamızda bugün ta- mam 100 tezgâh vardır vehepsi de iş” lemektedir, Zafrantoluda yeni mektepler ZAFRANBOLU, — Bu yıl Zafran- bolunun Aktaş nah'yesi dahilinde ye- niden dört mektep © yapılmıştır. Bu mektepler © Çerçiler, OoOKız - dap, Karaağaç ve mehterler köyünde- ü Zeki Beyin m«k- ası hususundaki e. Bu mektepler köylünün canla a çalışması net.ce- sinde meydana gelmiş eserlerdir. Mek İe şu adlarla tevsim edil- Çirçiler : Mustafa Kemal, Kızdap: Feyzi Paşa, Mehterler : İsmet Paşa, Karaağaç: Şükrü Kaya Bey. İzmit Ticaret odasının kitabı İZMİT, (Milliyet) — Şehrimiz ti- caret odası KUTLULAMA isimli İz- #nit ticaret hayatından bahseder faydalı bir kitap çıkarmıştır. Bu kitabın yazılış tarzı, basımı ayrıca dikkati celbedecek güzeldir. İzmit ticaret odasının bi Galip Beyi takdir ve İzmitte kahve Ve lokantalar Kahvehane çok amma, oturacak gibisi yok IZMIT, (Milliyet) — Milliyet'in muh terem bir okuyucusu ev: Azizim — dedi böyle ? Ağaçlardaki kahveleri, aşçıları bir defa olsun ga- zetene yazmazsım. , » Saygı değer okuyucumun bol bol Bu, balir etrafında, öte- madan bir kaç satır bir şeyler cizile- tirmek hülyasma kapılmış, her neden- se evdeki hesap bir türlü çarşıya uy- mayınca uyacak bir zamana bırak- meği yenilebi diyecek olsam; kızılca pacak : — Ammada yaptın — diyecekler — vu, sıra sıra kahveleri, aşçıları bir defa olsun görmedin mi ? Ve hatta daha ileri gidenlerde bu- anacak, senin bu, o cehaletine karşı müztehzi gülümsiyerek. İzmit” te o kadar kahve çok ki şek- rin dört köşe bucağında iki sandalya, üç masa, beş fincan bulan bir kahve açmış... İzmit'te o kadar kahve yok ki otu- racak, başmızı dinlendirecek, gazete- leri takip edebilecek bir köşe bula- mazsımız ? Evvelce bir “Mahfel” vardı. Mem- leketin tanınmış $ devam eder, boş v okumakla tavla ve sair makln geçirir, çok sami ler yapılırdı. Gün geçtikç müşterileri değişti. O kadar ki çok defalar buraya mektep talebelerinin bile girip çıktığını gördük. Mahfel bir müddet rağbetsiz kaldı. Şimdi memnuniyetle öğreniyoruz ki burasi tamir ediliyor ve haber veriliyorki ©8- ki, güzel halını bulacaktır. Üssübahri mahfeli çok kibar ve ne- zih bir köşe, Yalnız buranm devam- cıları zabilan olduğu için herkes gi- demiyor. Bununla beraber bu, güzel yer serbestir, İzmit'te mutlaka bir kahve var de- ımsa bu arada Turan kıratha- Şehirde bir çok aşçılar, köfteciler göze çarpar, Bu arada yarı lok; yarı meyhane ve yarı da lı ii tütsüleyüp, dün- Lokantaların içinde mahdut bir kaç tanesinin yemeği yenilebilir. Dai- ma lokantadan yemek mecburiyetin- de kalan bir çok bekârlarm lokanta» lardan çok şikâyetleri vardır. İsteriz ki, İzmit, aşçıları babadan, dededen görme usullere artık bir nihayet ver- sinler. Ifüharla söylemek isteriz ki bu, son zamanlarda İzmit, ctelcileri arasında bir temizlik ve müşterileri kat kat memnun etmek yarışı Ar, Bugün İzmit'te her sınıf ler Bursa otellerinde yerde olduğu gibi otel ismi altındaki otelciler bu çerçevenin içinde değil- dir. İzmitin kahvelerinden, aşçıların- dan, otellerinden bahsettikten sonra berberleri de araya katmak lâzımsa erkeklerin sacların sakallarını traş edenler pek , 4: ama hanımların saç- larmı keseni”;, ondüle yapan mı yok mu, bilmiyorum. Cevdet YAKUP — ——— Cellât gölü kurutulacak İZMİT, 22 (Milliyet) — Tor- balr ve o Kuşadasnın en kıymetli a. razisini verimsiz bir hale koyan Cellât gölünün ve Küçük Menderes yatakları- nın doldurulmasına © ve temizlenmesine başlanmıştır. Cellât Gölünün kurutulma- sile elde edilecek dönümlük Memlekette Soğuklar başladı Termometre Trakyada sıfırdan aşağı düştü ANKARA, 22.A.A. — Ziraat Vek leti meteoroloji enstitüsünden aldığımız malümata göre, dün geceden beri mem- ieketin hemen her tarafında havalar bire den bire denecek derecede soğumuştur. Bu sühünet düşüklüğü en ziyade Trakya ile orta Anadoluda kendisini hissettir- miştir. Dün yece Edirnede sühunet i, da, Eti Mesut, Ankara, Yozgat da dan aşağı bir dereceye düşmüştür. Orta Anadolunun diğer yerlerile Anar dolunun şarkında sühünet sıfırdan aşı ğı inmemiştir, Kocaeli, Ege, Cenubi madolu ve Karadeniz kıyılarında da sü- hünet umumi bir düşüklük göstermekte” | dir. Sabahları kırağı hüsüle gelmiştir, Ka radeniz kıyılarda fazla miktarda yağı$ olmuştur. Sivas, Gümüşane , İneboluya, karla karışık yağmur şeklinde yağış ol muştur, Türkiyenin her tarafında rüzgüf poyraz ve yıldız. istikametlerinden es- mektedir. Vapurlar muayyen zaman larda hareket edecekler Deniz Ticaret müdürlüğü, bu se - ne vapurların muayyen saatlerde ba“ reket edip etmedik. erini s.; surette kontrola tâbi tutmuştur. Evvelki İimanımızdan hareket eden Karade - niz, Bülent, Asya ve İzmir vapurları" nın muayyen hareket saatlerinde sonra yük ve yolcu almaları mene - Bunlardan yalnız Karade niz vapuru, kömür almakta olduğum” dan yarım saat teahhürle hareket et” Poliste yeni tayinler Polis ikinci şube birinci kısım beş” luğı me ein tayin olunmuştur. Münhal bulunan ikinci şube müdür ık memurlarından Ihsan Bey tayin olumu tur, İhsan, Cemal ve Kadri beyler vazi" felerine başlamışlardır. Ankara emniyet işleri umum ğü emrine nakledilen İstanbul p: ci şube ikinci kısım başmemuru Hamdi Beyle dördüncü şı beşinci kısım baş” vezifelerine gitmişlerdir. Bundan başka İstanbul, Ankara ve dir ğer vilâyetler emniyet müdürlüklerinde son yapılan tayini ve tebeddüller edilmiş ve memurlar yeni vazifelerine rdır. ie ————————-— olunacaktır. Küçük Menderes bataklık” larının kurutulması faaliyeti , 10 gün 24“ fında tam şekli bulacak ve muhtelif m9 takalırdan işe başlanacaktır. Bayram inlbaları kitabı IZMIT, (Milliyet) Şehrimizde © nuncu cümhuriyet bayramı intibaları söy” lenen bütün nutuklar Halkevi tarafın” dan kitap halinde ter, Bu iş belediye reisi Kemal, C H. Firkası reisi Esat, halkevi reisi Yü- ce Rifat, muallim İzzet ve Cevdet Bey“ lerden teşekkül eden bir heyet bütün inceliklerine kadar dikkate değer bir coşkunlukla kutlulunan büyük bayra” mımızı tesbit etmektedirler. Kitap ay” mea bir çok medimlerini! süslenecektir. Bandırma Adli Adliyesinde değişiklikler BANDIRMA, (Milliyet) — Bam dırma Adliyesinde değişiklikler ok muş. Müddeiumumi Saip Bey ter” fian Mahkemei Temyiz raportörlü" üne, Müddeiumumi muavini Mus tafa Bey terfian Safranbolu Cez# hâkimliğine. İcra memuru Ruhi Bef terfian Lâpseki Muddeiumumil! ne tayin edilmişlerdir. İnhilâl edef Bandırma Müddeiumumiliğine A8 liye Vekâleti zatişleti mümeyizle" rinden Nuri Bey, müddeiumumi m“ nliğine Emet o Müddeiumumisi Hüsnü Bey tayin edilerek vazifele" rine başlamışlardır. İcra memurl&” ğuna daha kimse tayin olunmamı#" Milliyet'in romanı: 70 mmm ESRARSIZ HAYAT Hollywood'da sinema yıldızlarının romanı Yazan: VİCKİ BAUM şuni ile yeşil arası, Ancok daha sakin ve derin noktalarda şeffaflaşıyor. Di- binde taşlar ve ağarmış ağaç yaprak- ları duruyor. Yer yer peyda olan ufa- «ık kum adaları güreşte parıldıyor. Küçük Georgi muttası' şarkı söy- Büyor. Fakat dere o kadar | gürültü yapıyor ki çocuğun sesini bastırıyor. Drake kanlanmış oltasını bezden bir kılıf içinde taşıyor. Bunu taşımak ol- dukça rahatsrz bir sey. Bir kere mola verip önü duvarla lmüş bir pmar- dan su rlar. “Dört kardeşler, © giden dimdik yokuşa gelmeden evvel özüncü defa olarak bir daha duruyor. “Dört Kardeşler” dört tane küçük şelâledir. Bu şelâlelerin altında suyun mütemadi sademesi küçük bir havuz kazmıştır. Su bu havuza dolar ve kay | Tercsme: KAMRAN ŞERİF Maşır, sonra müteakip şelâleden dökü lür, Etrafda havayi yosunlu bir serin- lik doldurur. “Dört Kardeşler” in i- kincisi, güneşin hüzmelerini o şekılde tatayor ki, şolâ şelâlede âdeta bir kavsi kuzah hâsı) oluyordu. Drake ilk sazan balığının pırılda- yarak şelâleden aşağı sıçradığını gö- rünce sevincinden bir çığlık Sonra her ağır başlı balıkçı tu ve oltasmı düzeltmeğe başladı. tik Geeoregie de şarkı ölene) Tobias yüzü koyun lp art ayakla» rm uzatarak ii Drake evvelâ vee güzel koca- man bir sazan balığı tuttu; sonra w- zun müddet bir şey tutamadı. Eli, sa zan balığı tutarken yapılan küçük da irevi hareketi derhal buldu, fakat 20 kalarr beş para etmezdi, Georegie de bu fikirde idi, Kendisinin ğini söylüyordu. Gidip çrlarl ze can çıkardı. Bunları delikli, yuvar» lak bir teneke kutunun içine koyuj getirdi. Kutunun içinde pembeye ça- lan kurşuni renkte iri solucanlar ku- tuya koyduğu toprağın içinde tenbel tenbel yuvarlanıyorlardı. Fakat Dra- ke meram anlamıyordu. Oltasiyle oy iyor ve ondan da gözlerini ayırmı- sa Tobias bir müddet daha esme- dikten sonra uyudu. Balıkçılar birin- ci şelâleye kadar indiler, sonra daha aşağı inerek derenin bir dolambaç teşkil ettiği noktaya geldiler. Dere orada yeşil bir renk peyda ediyor, üzerinde pe beyaz köpük peyi oluyordu. ikinci sazan balı; nı orada iş balık çırpınıyor, olta yı dolaştırıyordu; bir surette rünce hayret etti, aletle Ozlard'da biz çok defalar böyle sazan balığı avlamış ve bu gün damarlarını şişi- ren müstevli sevinci duymuştu. Fakat sazan balığının ne biçim bir şey oldu yış gibi bir şeydi. Zokayı balığın ağ- zından çıkaracağı zaman hayvan ge ne çırpmmağa başladı: Hâlâ pek kuvvetli idi ve zokayı ağzından çı- karttırmıyordu. Hattâ bir aralık Dra 'ke'in elinden fırlayıp çirenlerin üze rine düştü. Drake olta ile çekmeğe | koşup mecbur oldu. George dereden bir taş çıkardı. Pantolonunun alt kıs- mi sersi — Kafasına taşla vurmalı, dedi Ve taşı Drake'e verdi. Balık ci darbeyi yer yemez kendinden ti, belki de öldü. Fakat Drakı kurtardığı zaman vücudü hâlâ ttri- yordu. İki sazan daha tuttu, Bi yağı dolambacta, ötekini de dördüncü şe Vâleden di tuttuğu kü: fal tuğu kadar büyüktü. Drake balığı ya kalayabilmek için suya girmeğe mec- bur oldu. Pek tabii olarak kumandayı eline almış olan Georgie! bi açıp içlerini boşalt- malı, dedi. Drake cevap verdi: b — Pekâlâ, sen boşalt. Benim bıça ğim yek. Dört balığa muhabbetle bakiyor- du. Balıklar harikulâde idi. Georgie'nin bir bıçağı vardı. Bıça ği temizlemek için evvelâ toprağa ba tardı, Sonra balığa saplayıp karnını boylu boyunca açtı. Tobias büyük bir heyecan içinde bu hali seyrediyordu. boşaltılıp barsakları yere bunları kokladı, uzaklaştı, gidip biraz — İcine ısırgan doldurmak lâzm, — Neden? — Lâzum da ondan. — Isrganı nerede bulacaksın? George sarih ve resmi bir eda i- le: — İnsan olan her yerde ısırgan bulunur, İn irrağan de biraz sonra ssgan-, üzerine uzanmış, hiç bir şey düşünm” den yatıyordu. Otlarm üzerinde yat” Sazanbalığı tuttmak nefis bif seydi. Clearwater'de bulunmak, Cle” örwater'de sazan balığı tutan Drakf isminde traşı uzamış bir efendi ol” mak nefis bir şeydi, Hele Holiywoofi da olmamak nefisin nefisi idi. — Hollywood'un da, Hollywood” a ait her şeyin de Allah bin türlü be lâsını versin! Hepsinin! Evet! Hiç 18 mı cimi yok, hepsinin! Doğrulup oturdu ve sazanları nasıl mırganla üre na baktı. Ea Eline.batmıyor mu? Diye sor” Artık bir hoca gibi konuşmağa baf lıyan Georgie: — Hayır, dedi, yalnız balıkları # vucunun içine koymalı. Dönüşte aka © taşıyordu. Drakf Sazan torbasını omuzuna almıştı. geçmez bezin üstünden serinlikleri9i (Arkası var)