ep l N LL BüiYyAr Tavukların sesi Eğer bu günler, sokakta yürür. ken boğazlanan bir tavuğun can acısiyle ciyak ciyak hykırışmı an- dırır bir takım sesler duyarsanız, mızda kümes aramayınız. Çünkü haykıran, tavuk değil, ço- cukların öttürdüğü küçük bir oyun caktır. Geçen sabah evden çıkarken ilk defa bu sesi duydum. Kulakla- rımı tıkayarak gidiyordüm; az ile ride bir çocuk gözüme ilişti. Elin- de yuvarlak bir şey... Çevirdikçe bağırıyor. Amma, ne korkunç ba- gırıyor bilseniz... — Oğlum, gelsene buraya... Çocuk, durakladı: — Nedir o elindeki? Hiç cevap vermedi ve köşeyi başladı. Divanyoluna çıktım. Yine © bogazlanan tavuğun sesi... Beya- zıtta sıra kahvelerin birine otur- dum. Çocuklar; alay alay, mahut oyuncağı bağırtarak önümden geç .tiler. Kahvede rastladığım arkadaş- lardan birine: — Kuzum, dedim, bu da nesi? Bağırdıkça insanın kulaklarını tır malıyor... — Hiç! Dedi, ne olacak, tavuk sesini taklit ediyorlar... Sonra, birden arzulandı: — Amma, hoş bir şey... Bari ho roz gibi bagıran bir oyuncak daha keşfetseler de karşılıklı öttürse- Dedim ki: — İşte bu kabil değil! — Neden? Güldüm: — Bilmiyor musun, Istanbulda şimdi yalnız tavukların sesi çıkı M. SALAHATTİN öy Askerlik şubesinden : Kayıtlı ihtiyat makinalı efendi (331-558) İstanbulda ise he- men harıçta ise bulunduğu mahal as- kerlik şubesi vastıasile şubemize mü- — racaatı aksi takdirde hakkında kanun tatbik olunacaktır Adana Ağircezasından Hulüsi B.e racaatı. Müderris Doktor RAŞİT TAHSİN Cumartesi, pazartesi, çarşamba, per- şembe günleri saat 2 — 5 Kadiköyün- de Bayramyeri sokağında 23 numara- grek hastalarını kabul ve tedavi Belki onlrın da Ali Veli, yahut e met Mehmet gibi fus kütüklerinde rından olduk! köyde herkes on! ğe alışmışlardı. İkisini de başka türlü anmayorlardı. Aşağı yukarı'yalnız yaşayorlardı. Sesi çıkmıyan bir kadıncağız evin iş- lerine bakıyordu. Baba, sabanın sapı gibi kuru bir zn İnatçı küçük gözleri buruş- üne acaip bir canlılık veriyor da. Telaya ekseriya, alimed. delikanlı lar gibi başı açık giderdi. Fakato, bunu tasarruf için yapardı. Çü: sapkın öyle menzile şeyleden de; lüler derlerdi ki, civa” daki bir şehir ir aellelinde okumuş» değil, şöyle bir kaç dofa görünmüştü. Bir şey öğrenememiş olsa bile, tarla- yar -ayacak bir kaç yeni fikir edin- kullanı” dıkları hurafelere kulak asmaz: — Bunların hepsi lâf! derdi. Baba bağını sallıyarak: — Görürüz, diye mukabelede bu- dunurdu. Baba oğul hiç anlaşamıyorlardı. Birinin gübre koyduğu yere, öteki kimyevi azot koymak ister için trpan istese, oğlu ke ser bağlar makineden bahseder. iz böyle gördük, böy- dediği zaman, oğul cevap verirdi: — Artık eski bardak çam oldu. İlk münakaşa çocüğun mektepten çıktığı sene başlamıştı. O tarihte oğ- Tu, ekim zamanı geldiği mevsimde on sekizine girmişti. Baba, arıklara serp mek için tohumluğunu hazırlar, bü“ yük bir torbaya tohumları tozu du mana katarak külle karıştırırdı. Oğul: — Haydi tohumu ekeceksin, Bari ne diye ortalığı toza toprağa riyorsun, diye itiraz ederdi. ” Baba sadece kafasını sallar: — Oğul, biz böyle gördük, böyle biliriz, derdi. —' Modası geçmiş. — Ne dedin? Ne dedi — Modası geçmiş — Oğul, sen istediğin gibi söyle. Ben de bildiğim gibi yapayım. — Bu küle ne lüzum var be baba, insanın gözü kör olacak. — Bırak oğul beni; bırak ta çalı am. — Ne faydası var ki, söyle de ben de öğreneyim. — Ben babamdan böyle babam da dedemden böyle gi Külü tohuma karıştırırsan, kömür al. maz. — Baba, onun başka kolayı var. Tohumu #olfatiyeti nühasa daldır. Oldu | bitti, — Sen bunları mektepte mi öğren din? — Elbette... — Ben yine küllü tohumdan vaz- — Öylesi de'bu, böylesi de bu. Bu münakaşadan beri her tene Ey- Jülde ayni sözle bu öle şiddet- le tekrarlanırdı. Oğul: İttihadı Milli Türk Sigorta Şirketi Harik ve hayat üzerine sigorta muamelesi icra eyleriz Sigortaları halk için müsait şeraiti havidir Merkezi idaresi : Galatada Ünyon Hanında Acentası bulunmayan şehirlerde acenta aranmaktadır. . Beyoğlu : Anlıyordum ki bir genç kız için samimi olmak pek güç.. En umul maz insanlar karşısında değişiveri- yorlar. Anasız, babasız olmanm ne mah- rumiyet olduğunu çocukken acı acı hissetmiştim. Fakat bugün (yaşım “on yediye doğru gittiği halde ana baskısma, baba şefkatine dünden ğ fazla ihtiyacım olduğunu anlıyo- © rum. Kendi evimde, anamın, baba- mın havasında ve hararetinde ol- sam bana kim böyle tekliflerde bu- umur. Evine sığınan o kimsesizbir kızı metres gibi o yaşatmak istiyen insanlar yedirdikleri bir lokma ek- meğin hakkını arıyorlar. Anlıyorum. Yaşım (ilerledikçe - derdim büyüyor. Ve İstanbul kimsesiz bir genç kız 4887. 8265 ÇEĞİ BURHAN CAHİT dalmışım. . Bügün Cuma.. Erken kalktım, banyoya girdim. Ilık su kâbuslu gecenin acılığını yıkadı. Ayağa kalktım. o Duşu aç- tum, Şimdi kı;vvetle akan suların altında vücudumu hareket ettirerek oğuşturuyordum. Suyun şarıltısı o arasında başka ses duyamadım. Birdenbire sular kesildi, Şaşkınlıkla gözl açtım. Hanımefendi karşımda gülüyordu. O kadar korkmuşum ki hâlâ kal- bim çarpıyor. — * Nasıl olup ta kapıyı kitlemeyi u- nutmuşum. Banyonun içi sabunlu su dolu idi. Hemen suya giriver- dim, Hanımefendi katılırcasına gülü- için dağ başından daha (tehlikeli. | yordu. Hayatım hakkında hiç bir karar “ veremiyerek bin bir düşünce ile — Suları o kesmeseydim hiç ha- berin olmıyacaktı Çiçek. Haydi aça | ae ! yım da rahat rahat yıkan. — Ihüyarlar böyledir, daha iyisi- ni anlamazlar. — Amma gençler de eldekini ha rap ederler. Sen ne zaman tarla sahi- bi olursan, o zaman istediğini yapar- sn. Münakaşa büyür, arkasından da oldukça ciddi bit kavgaya | girişirler. di. Seneler geçince baba, artık kolla- rının tulmamağa, gözlerinin seçeme- meğe başladığını anlamıştı. Sanki et- rafındaki âlem, yavaş yavaş boşluğa doğru gidiyordu. Ve nihâyet günün birinde yatağında yatarken, gözleri- ... Fakat zaman durur mu? Yine to- hum atma mevsimi geldi. Oğul tohumları hazırladı ve dü- günmeğe vardı. Düşündü, düşündü... Sonra ocağa giderek tıpkı babasr- nm yaptığı gibi, kürekle kül aldı ve ortalığı toza dumana katarak küle karıştırdı. SEM Merkez Kumandanlığna İ merbut kıtaat ve müessesat ih- tiyacı için 2U00 kılg Ayva ZUV0 kilo zerdalı 2000 kito erik reçeli / 7-12-933 perşembe günü saat 15 te alen: münakasa ie saun almacaktır. Şartnamesini gö- receklerin her gün ve münaka | sasına gıreceklerin belli saatte Werkez Satınalma Komisyo nunda hazır bulunmaları, (542) 5 (6266) » Piyade Atış mektebi ihtiya- cı için sexiz kalem elektrik mal zemesi 21-11-953 salı günü saat İd te pazarlıkla satın alı nacaktır. Şartnamesini göre- cekilerin her gün pazarlığınâ gi receklerin beili saatte Merkez | Kumandanlığı Satın alma Ko- misyonunda hazır burunmala rı. (540) (620) Topçu Nakliye esektebi i için bir reis hayvan pazar sa- tn alımacaktır. -: İ hayvanlarını Doimübahçede | ki Hayvan hastanesine getirme İleri. (541) (6265) İstanbul Deniz Yollama mü- dürlüğü emrindeki iki No.lu şat 7-12-933 perşembe “günü saat 15,30 da aleni münakasa i| le tamir ettirilecektir. Şartna münakasasma iştirâk edecekle. | rin belli saatinde Merkez Ku- mandanlığı Satınalma komisyo nunda hazır bulunmaları. (538) (6262) e ii Ankara Levazım Eşya ve Teçhizat anbarındaki Yangın tulumbası için beheri yirmi beş metre olmak üzere 3 parça yedi santim kutrunda bez hortum ile dört adet rekor 7-12-933 per Ben çıplak halimle sıkılıyordum. — Bir dakika müsaade ederse- niz çıkacağım, dedim. Hanımefendi gözlerini kırptı: Ne zararı var. Bedi Kapıyı kitle- dim. Başka kimse siir korkma. — Fakat, — Benden mi alli! Ne yapacağımı, ne. söyliyeceği- mi şaşırmıştım. Mektepte arkadaşlarla hep bera- ber hamama girer, yıkanırdık. Fa- kat böyle vaziyette ilk defa kalı- yordum. Hanımefendi göğsüme kavuştur- duğum ellerimi tutup öçti. — Kalk ayağa bakayım. — Utanırım. — Utanacak ne var. Seni mah- cup edecek bir kusurun mu var. — Hayır. —0O halde kalk. o Demin zaten gördüm. Çok güzel," düzgün bir vücudun var. Bunu saklamak de- gil, göstermek lâzım. Hanımefendi beni zorla ayağa itün kapandı, vücudü hareketsiz | kaldırdı. Beni hayretle seyrediyordu: — Çok garip, diyordu. Yüzün «esmer güzeli yüzü. Vücudun da- ha beyaz. ş Yeni neşriyat Süleyman Nazif Ibrahim Alaettin Bey tarafmdan uzun bir emek sarfedilerek Süleyman Nazif merhumun hayati ve eserleri hakkında bir etüt neşredildi .Suhulet kitapbanesi tarafından güzel bir tabı ile neşrolunan bu eserde Nazifin Sabri, hayat, edebi mahiyeti, kitap ve risaleleri, makaleleri, mütefekkir hüviyeti, nükteleri, akiretten mektupları uzun uzun tahlil edilmekte. dir, sembe günü münakasa ile satın alınacaktır. Şartnamesini göreceklerin her gün ve münakasasına girecek- lerin belli saatte Merkez Satm alma Komisyonunda hazır bu- lurşmadarı, (539) (6263) Maltepe Askeri Lisesi için bir Reis koşum hayvanı pazar hizla satm almacaktır. Talip o İlanlarm 21-11-5933 salı günü saat 14 te Hayvanları Dolma Bahçede Hayvan Hastahanesi- ne getirmeleri. (537) (6261) » Ölçme Taburu için “2236 kilo o hafif benzin 324 kilo valvalin yağı 225 kilo ham petrol 537 kilo B marka mobiloil yağı 18-11-933 cu- martesi günü saat 14 te aleni .İ münakasa ile alınacaktır. Ta liplerin belli saatinde teminat- larile Merkez Satınalma Ko- misyonuna gelmeleri. (458) (74) s3 “e. Askeri Müzede mevcut 17 adet camekânm alt kısımları - nın tebdili 21-11-933 salı günü saat lâteicra kılmacaktır. Şartnamesini göreceklerin her gün ve pazarlığa gireceklerin belli saatinde Merkez Kuman- danlığı Satınalma Komisyo - nunda hazır bulunmaları, (531) 5 (5250) Merkez Kumandanlığı ve kıtaat ve müessesat ihtiyacı i- 8474 İ çin 56 bin kilo sığır eti 15-11- 933 çarşamba günü saat 13,30 da pazarlıkla satm alınacaktır. Şartnamesini göreceklerin her gün pazarlığma gireceklerin belli saatinde Merkez Kuman- danlığı Satınalma komisyonun da hazır bulunmaları. (528) © (6233) 8477 *. MEVLUT KIRAATİ Merhum Osman Kapancı Beyin ruhuna ithaf edilmek üzre e 17 nci önümüzdeki Cuma nü saat iki buçukta Şişlide Haldekâr Gazi caddesinde 200 No. lu Anan- | yan apartımanmın 3 numerosun- da Namık Kapancı Beyin dairesin- de Mevlidi şerif kıraat edilecek- tir. Merhumun ehibba ve eviddası- nın teşrifleri rica olunur. “ (9797), —— lo kuzu 20,000 kilo sığır eti 15-11-933 çarşamba günü sa- at 13 te pazarlıkla satın alına- caktır. Şartnamesini görecek lerin hergün ve pazârlığına gi- erceklerin belli saatinde Mer - kez Kumandanlığı Satmalma komisyonunda hazır bulunma ları. (527) a 8478 Merkez YA Mn merbut kıtaat ve müessesat ih- tiyacı için 103 bin kilo koyun eti 15-11-933 çarşamba günü saat 14 te" pazarlıkla satm alr- nacaktır. Şartnamesini göre « ceklerin her gün, pazarlığa gi- receklerin belli saatindeMerkez Kumandanlığı Satınalma Ko - misyonunda hazır bulunmala- İrı. (526) (6235) 8479 Komisyondaki nümunesiy- le evsaf ve eşkâlinde olmak ü- zere 250 adet Karyola 18-11- 933 cumartesi günü saat 15 te aleni münakasa ile almacak tır, Nümunesini göreceklerin her gün ve taliplerin belli saa- tinde teminatlarile Merkez Sa- tın alma komisyonuna gelme- leri, (457) (5712) 8114 ... Merkeze bağlı kıt'at ve mües sesatı ihtiyacı için kırk bin ki lo makarna ile On beş bin kilo şehriye 18-11-933 cumartesi günü saat 14 te kapalı zarfla alınacaktır. Taliplerin belli saa tinden evvel teklif mektupla- rmı Tophanede Merkez K. Sa- tm alma Komisyonuna verme leri. (461) (5748) silis ... Merkez Kumandanlığına bağlı kıtaat ve müessesat için 109 ton kok kömürü 22 - 11 - 933 Carşanba günü saat 15 te aleni mümakasa ile almacaktır. “Şartnamesi her gün komis - yonda görülebilir. Taliplerin belli saatte teminatlarile Mer- kez Satmalma komisyonuna gelmeleri. (493) (5949) 8133 ... Merkeze bağlı kıtaat ve mü essesat ihtiyacı için o390ton kriple ve 191 ton Lâvamarin | kömürleri 22. 11-933 Çar- şanba günü saat 14 te kapalı | zarfla alacaktır. Şartnamesi- ni göreceklerin her gün ve ta- liplerin belli saatinden evvel teklif mektuplarile Tophane- de Merkez Kumandanlığı Sa- tmalma Komisyonuna gelme- Harbiye mektebi ihtiyacı için 65000 kilo koyun 6000 ki- Beni omuzlarımdan tutup ken- dine çevirdi. Gözlerimin içine da- lan bakışlarında ne © kuvvetli bir sefkat ateşi vardı. — Benim güzel Çiçek'im, dedi. Sen sevilmeğe lâyıksm.. Sonra üşüdüğümü görünce sula- ri açtı, Ilık su tekrar başımdan döküldü. Hanımefendi o bornusumu gelden almış, beni bekliyordu. — Çok rica o ederim, Rahatsız olmayın hanımefendiciğim, dedim. Ben alırım. İsrar etti. Yere atladım. Hemen bornusu arkama koydu. o Ve beni üşütmemek için bornusu vücüdu- mun her tarafına sıkıştırdı. Sardı, — Ne gergin etin var, Lâstik top gibi, Banyonun börlemini çektim, bi rikmiş sular büyük bir şarıltr ile ak- tı. — Erken kalkacağınızı tahmin etmemiştim efendim, dedim. Kapı- yı da unutmuşum. — Ben kaç sabahtır seni kollu- yorum bilsen. — Niçin hanımefendi. — Seni böyle ansızın yakalamak için. Lâtifeyi çok seviyorsunuz hanr- | leri, (492) (5950) | 8134 mefendi. sizle — Bugün Mahir -Beyin çıkacak; Sönislö kendi Keti ar, ize — Nasıl emrederseniz efendim. — Haydi sen odana git,. Kahval- tıda buluşuruz. rımı aldım, odama mıştım. Bir kadın da olsa yanında çıplak olarak bulunmaktan utanı- nımefendi yıkanırken ben görsey- dim kabil değil giremezdim. Hattâ çağırsa bile! İstanbul âdetleri pek başka... ... Mahir Bey kahvaltı etmiyor. O- dasında biraz meyva yedikten son- ra çıkıyor. Kahvaltıda hanımefendi ile yal nızdık. Dünkü vak'adan © sonra Mahir Beyle karşı karşıya gelmekten çe- kiniyordum. O günbirişiçin Kad bir ahbabını ziyarete gitmişti. | Öyleye kadar piyano ve dikişle | ! meşgul olduk. o Yemekten sonra | hanımefendi otomobille bir defa | yaptığımız gibi dar gitmemizi de Emsalsız vr Lemuşu na.İsssi Yarın akşam SARAY (Eski Glorya) sinemasında GYENES ve 20 san'atkâr kadından mü- rekkep meşhur Macar Çı orkestrası - tarafından . SİNE KONSER - ATRAKSİYON Program meyanda: MAVİ TUNA Fevka'âde; görülmemiş; Fiyatlar: 75-100-150-200 kuruş Bilet'er evvelden alınabilir. fan: 41656 şey (9813) İSTANBUL BELEDİYESİ TİYATROSU Bu akşam Saat21 de PER GÜNT Yazan : Henrik ibsen Besteliyen: E. Türkçeye çeviren: Seniha Bedri Muallim ve talebeye tenzilât Zİ Bugünkü Program İSTANBUL | 20 Bedayi musiki heyet. 2130 Gramofos. 22 Anadolu Ajansı, Borsa haberi, saat ayarı. ANKARA, 1538 m. 1230, Gramol Orkantra, 18,48: Alatur- eri, 18: Taganni ve hafi musahabe, 19,20: Car telif haberler va. 21405: 15 inci istiklâlin ebetile konferans. 2120: Sem gold (Rayngold) opera büyük eperasımdan naklen, musiki. 23, MİLANO - TORİNO - FLORANSA 1,15; Dans musikisi. 19,45: Haberler. — Plâk. 20: Haberler. — Plâk. 20,25: Haberleri — plâke Zi; Plâk. 22: Oyera temsilini nakil, j PRAG SS, 18: Plâk akabe, 10,38: Almanca neşri 20, Haberler — ROMA, AA m. 21: Haberler. — Plâk, 21,50: 22,35: “Çilek sepetçiği,, isimli serin devamı. — Müteakiben: BÜKREŞ Iİ m » ler. — Plâk. — Haberli (Karışık konser) devamı, 20: Üniversi Pille 21. Mi Valenitie taralıdan yarka. 2115. Radyo orkestrası ÇNonne Otaskonun idaresinde senfonik konser.) 22: Ecnebi lisanile konferant, 22,15: konserin devamı, BRESLAU, 325 m. srmn umdesi “MİLLİYE T” tir. ABONE YL kin : geri verilmez. süshalar 10 kuruştur. ak işlek ein mildiriyeie ele Gazetemiz ilânların mes'u- defa yüzümü ve dudaklarımı yadı. Alışmadığım için kendi ken Dudaklarını bir âlem yapalım. Olmaz mı Çiçek. | dimden iğreniyordum. gerinmiş gibiydi. Hanımefendi: hacet yok, kirpikle- — Sürmeye Radyatör üzerindeki çamaşırla- | rin o kadar sık ve kıvırcık ki sür- geçtim. Sıkıl- | meli gibi görünüyor. Onun tuvalet masası lâvanta şi- “| şeleri, tüpler, kutular, paketlerle yorum. Alışamamazlık olacak. Ha | dolu.. Bol bol süründük, Güzel bir haya, kalabalık bir yol. Hanımefendi başmı çevirip bana ri ## — Çiçek, bügün sahiden Çiçek- | sin.. Katmerli karanfil bil Şoför Aziz önündeki aynadan | bize bakıyor. Hanımefendi hissetti, kızdı. — Aziz, aynayı kaldır, gözüme giriyor ve ilâve etti: — Yenimahalleden gazino vardır. Neresi idi? — Fırıldak bahçesi, — Evet, oraya gideceğiz. Otomobilden indik, gazino yur İ karda. İnce saz var, Fakat tenha, Hanımefendi yalnız Boğazı gö” | ide Büyükdereye ka | ren, sarmaşıklı Mi teklif etti. m